İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

UYDURULAN DİN, KUR'AN'DAKİ DİN. XVIII. BÖLÜM: SANAT, MÜZİK, HEYKEL, RESİM, SATRANÇ DÜŞMANLIĞI- 4




D.                HAYATIN RENKLERİNİN DÜŞMANLARI


Allah'ın bu ve benzeri ayetlerine aykırı hareket edilmesi yüzün­den dinimiz çok büyük zarar görmüştür.

Örneğin müzik hakkında tüm bu kısıtlamalar olmasaydı, İslam aleminden, Bach gibi, Beet­hoven gibi birçok dehaların çıkmaması için hiçbir sebep yoktu. İs­lam aleminde çıkan müzik dehalarını Hıristiyan dünyayla objektif bir şekilde kıyaslarsak bu alandaki geri kalmışlığımızı da üzülerek fark edebiliriz.

Hıristiyan uydurmacılığı daha ziyade Peygamberleri'ni ilahlaştırarak iş görürken, bizim uydurmacılarımız ise dine ila­velerle dini yozlaştırarak, hayatı renksizleştirerek iş gördüler.

Mü­zik sayesinde birçok dini mesaj verilip, insanların bilinçaltına birçok gerçek çakılabilirdi.

Bizdeki kısıtlı dini müzik eserlerine karşı Hıris­tiyanların sayısız üretimini ve bunu dini anlatmada nasıl olumlu bir şekilde kullandıklarını görürsek müzik yasağının dinimize verdiği zararı anlarız.

Aynı şekilde heykel ve sanatın diğer bir çok öğesinin yasaklanmaması, Hıristiyanların bu unsurları da kullanıp daha gü­zel, daha medeni, daha estetik bir yaşam tarzı oluşturmalarını sağ­lamıştır.

Birçok insan Hıristiyan uydurmacılığının inanç alanına soktukları saçma izahlara rağmen, sırf bu daha medeni, renkli ya­şam stilinin etkisiyle Hıristiyan olabilmiştir.

Oysa inanç alanını uy­durmacılıktan daha sağlam bir şekilde korumasına rağmen, uygula­ma alanında kapılarını ardına kadar uydurmalara açan dinimizin mezhepleriyse daha mantıklı inanç izahlarına rağmen renksiz, için­den çıkılmaz hayat görüşleriyle birçok insanı dinimizden kaçırmış­lardır.

Kuran'ın diniyle uydurma dinin farkını bilmeyen yığınlarsa, renksiz çöl bedeviliğini İslam sanan bu kafanın sunduğu dini, din sanıp, ondan uzaklaşmışlardır.

Hıristiyanlar nasıl Hz. İsa'yı ilahlaştıran izahları dinlerinden atıp Allah'ın indirdiği dinlerine kavuşmak zorundaysalar, biz de dinimize yapılan bu ilavelerden dinimizi kur­tararak mezheplerin, geleneklerin , uydurmaların İslam'ından Kuran'ın İslam'ına dönmek zorundayız.

E.                 RESSAMLIK PUTPERESTLİKTEN KÖTÜ MÜ?


Sanata din adına yapılan zulmü iyice görmek için şu uydurma hadisleri inceleyelim:

Resim yapanlara kıyamet günü muhakkak azap olunur. Bu kim­selere, yaptığınız resimleri diriltin denir.
Süneni Îbni Mace h: 2151

Şu resimleri yapanlar yok mu? İşte kıyamet günü bunlara haydi yaptığınız resimlere can veriniz diye azap edilir.
Sahihi Buhari 12/112

Kıyamet günü en şiddetli azaba uğrayacak olan ressamlardır.
Îbn Hacer El Heytemi, Îslam'da Helal ve Haramlar 2/92Buhari, Tesavir 89

Özellikle sonuncu hadise göre resim yapmak zinadan, adam öl­dürmekten, hatta putperestlikten bile daha tehlikeli sayılabilir. Çünkü putperestlerin veya katillerin değil, ressamların en büyük azaba çarptırılacağı, Peygamberimiz'e iftira olarak uydurulan ha­dislerle geniş kitlelere sunulmuştur.

Görüldüğü gibi Kuran dışında dini kaynak kabul etmemenin, herhangi bir mezhebin bağlısı yeri­ne sadece ve sadece Kuran'ın Müslüman’ı olmanın önemi her delil­de bir kez daha anlaşılmaktadır.

Ayrılığın iyi olduğunda ayrılığa düşmeyen hadisçiler, en çok azabın kime yapılacağı konusunda da satrancı sevmeyen birinin şu uydurması sayesinde ayrılmışlardır:

Kıyamette en acı azabı görecek insan satranç oynayan kimsedir.
Büyük günahlar/Hafız Zehebi Sf:96-97

Hafız Zehebi, İbni Abbas'ın, nasıl bir yetimin satranç aletini yaktığını, satranç haram olmasa bu aleti yakmasının mümkün olma­yacağını anlatarak satranç konusundaki aydınlatıcı (!) bilgilerine de­vam eder.

Dinimizin üzerindeki bu mezheplerin örttüğü kara örtü­lerden dinimiz kurtulsun ki, insanları karanlıklara boğan bu yapıla­rın çöl bedevilerinin işi olduğunu, Kuran'ın İslam'ında bu yasakla­rın olmadığını herkes öğrensin

De ki: Size ne oluyor ki Allah' ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir kısmını haram, bir kısmını helal yapıyorsu­nuz. De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
10- Yunus Suresi 59


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder