A. ALLAH KÂFİ VE KARİB’TİR.
KÂFİ: Hem kendisine hem de
yarattıklarına yeten. Kullarının her türlü istek ve ihtiyaçlarına, araya
başkası girmeksizin cevap veren.
KARİB: Çok yakında olan. Kullarına şah damarından daha yakın olan. Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya, alete gerek bırakmayan.
B. MÜMİNİN DUASI, ALLAH’IN İZNİYLE MÜMİNE ŞİFADIR.
Para karşılığı şifa dağıtan (!) Üfürükçü hocadan, şeyhten, şıhtan, hayır gelmez. Aldanmayalım, aldatmayalım!
“Hakkında bilgin
olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17. sure (İSRA) 36. Ayet)
"Sizden
herhangi bir ücret istemeyenlere uyun. Onlardır doğruyu ve güzeli
bulanlar.” (36. sure (YASİN) 21. Ayet)
Yalnız ve ancak Allah’a kulluk edilir, yakarılır, tövbe ve bağışlanma dilenir
Hüküm yalnız Allah’ındır (28/70) ve O hükmüne kimseyi ortak etmez (18/26):
Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur. Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir. (53. Sure (necm) 39 -41. Ayetler)
C. DUA (ALLAH’I YARDIMA ÇAĞIRMAK / NİYAZ )
Müminler (İnananlar) için) sıhhat, selamet huzur bulmanın ve dertlerden, sıkıntıdan, vesveseden, her türlü şerlerden kurtulmanın Ruhsal Duygu yolu duadır:
Rabbinize; boyun bükerek, gizlice / ürpererek yakarın. O, haddi aşanları / azmışları sevmez. Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır. (7. sure (A'RAF) 55-56. ayet )
De ki: "Duanız / davetiniz yoksa Rabbim sizi ne yapsın? Yalanladınız; bu yüzden azap kaçınılmaz olacaktır." (25. sure (FURKÂN) 77. ayet)
Rabbiniz buyurmuştur ki: Dua edin bana, cevap vereyim size! Kibre saparak bana ibadetten uzaklaşanlar, aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir. 40. sure (MÜ'MİN) 60. ayet)
Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler. (2. sure (BAKARA) 186. ayet)
Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir. (2. sure (BAKARA) 153. ayet )
Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir. O ürperti duyanlar, Rablerine kavuşacaklarını düşünürler ve bilirler ki onlar, mutlaka O'na döneceklerdir.( 2. sure (BAKARA) 45-46. ayet )
Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi." (3. sure (ÂLİ IMRÂN) 191. ayet )
D. KUR’AN ŞİFA, RAHMET ve KILAVUZDUR
Kur'an, İnananlara Rahmet ve Şifadır:
“Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi.” (10. sure (YÛNUS) 57. ayet)
“Biz Kur'an'dan, inananlar için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Ama bu, zalimlerin yıkımını artırmaktan başka katkı sağlamıyor.” (17. sure (İSRÂ) 82. ayet)
Kur'an, İnsanların Kalp Gözlerini Açacak Işıklardan Oluşur:
Kur'an, Her Şeyi Açık Seçik Gösteren Bir Işıktır:
“Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik.” (4. sure (NİSA) 174. ayet)
Kur’an, Allah'tan Gelen Gönül Gözleridir:
E. DUA İLE ALLAH’A SIĞINMANIN YAPILIŞI
1. ALLAH’A SIĞINMANIN SÖZLE İFADESİ
İstiâze, âlemlerin Rabbi olan Allah’a sığınmak; besmele ise Allah’ın adı ile başlamaktır.
Söz /
lafız olarak, “Euzü billahi mineş şeytanir racîm” Kovulmuş,
taşlanmış Şeytandan Allah'a Sığınırız diyerek Allah’a sığınılır… Ve
her duaya, her işe:
“Bismillahirrahmanirrahîm” Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla diyerek başlanır.
Besmele (BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM) nin Türkçe anlamı:
2. KUR’AN’IN ÖĞRETTİĞİ DUALAR / KUR’AN AYETLERİ İLE ALLAH’A SIĞINMANIN YOLU VE REHBERİ
Kur'an, Okumaya Başlamadan Önce Allah’a Sığınılır:
“Kur'an'ı okuduğun
zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın!” (16. sure (NAHL) 98.
ayet)
Euzü
billahi mineş şeytanir racîm. Kovulmuş
Şeytandan Allah'a Sığınırız.
Bismillahirrahmanirrahîm. Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adıyla
Şeytandan (ki cinlerden ve insanlardan da olur o -114/6) bir dürtü, vesvese, her türlü şer, geldiğinde, kuşku ve kuruntuya sıkıntıya soktuğunda da, her zaman Allah’a sığınılır:
“Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O...” (41. Sure (FISSULET) 36.ayet)
Ve de ki: 'Rabbim, şeytanların dürtüklemelerinden sana sığınırım!' 'Onların, başıma üşüşmelerinden de sana sığınırım Rabbim!' (23. Sure (MÜMİNÜN)97-98. Ayetler)
Kur’an sure ve / veya ayetleri ile de Allah’a sığınılır:
FATİHA SURESİ:
Rahman ve
Rahîm Allah'ın adıyla... Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'adır. Rahman'dır,
Rahîm'dir O. Din gününün Mâlik'i, sultanıdır O... Yalnız
sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Dosdoğru giden yola
ilet bizi... Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin,
karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...
(1. sure (FÂTİHA) 1-7. ayet )
FELAK SURESİ:
De ki: "Yarılan
karanlıktan çıkan sabahın Rabbine / yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine
sığınırım! Yarattıklarının şerrinden, Çöktüğü zaman karanlığın /
gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin
/ tutulduğu zaman Ay'ın / battığı
zaman Güneş'in / taştığı zaman şehvetin / soktuğu zaman yılanın / ümit kırdığı
zaman musibetin şerrinden! Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden…" (113. sure (FELAK) 1-5. ayet)
NAS SURESİ:
De ki: "İnsanların
Rabbine sığınırım! İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine, İnsanların
ilahına; Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen
vesvesenin / o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, İnsanların göğüslerine
kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de insanlardan da olur o!"
114.
sure (NÂS) 1-6. ayet )
AYETLER:
Onlardan
kimi de şöyle yakarır: "Ey
Rabb'imiz, bize dünyada da güzellik ver, âhırette de güzellik ver. Ve bizi ateş
azabından koru." (2. sure (BAKARA) 201. ayet )
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. ( 2. sure (BAKARA) 255. ayet )
Resul, Rabb'inden kendisine
indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine,
kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini
ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet
bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır." ( 2. sure (BAKARA) 285.
ayet )
Allah hiç bir benliğe,
yaratılış kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez / teklifte bulunmaz. Her
benliğin yaptığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük kendi aleyhinedir / kişinin hem kendisi hem başkaları için
kazandığı onun lehine, yalnız kendi nefsi için kazandığı onun aleyhinedir / kişinin
kendi emeği ile kazandığı lehine, başkalarının sırtından kazandığı aleyhinedir.
"Ey Rabb'imiz! Unutur yahut hata edersek bizi hesaba çekme. Ey Rabb'imiz!
Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabb'imiz! Bize,
güç yetiremeyeceğimiz şeyleri de yükleme. Affet bizi, bağışla bizi, acı bize.
Sen bizim Mevlâ'mızsın. Küfre sapanlar topluluğuna karşı yardım et bize!"
. ( 2. sure (BAKARA) 286.
ayet )
“O müminler ki, insanlar kendilerine, "Halk size karşı bir araya gelmiş, korkun onlardan!" dediklerinde, bu onların imanını artırdı da şöyle söylediler: "Allah bize yeter. Ne güzel Vekîl'dir O!" (3. Sure (ALİ İMRAN) 173.ayet)
Kur’an’daki İstiâze (Allah’a sığınma) ayetleri ile örtüşen “Geleneksel Dualar” ile de Allah’a sığınılır:
Güç ve kudret sadece büyük ve yüce Allah’ın yardımı ile elde edilir.
Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi
ateş azabından koru.
Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün
müminleri bağışla.
Kendinize özgü, kişisel duanız / dualarınız ile de Allah'a sığınılır:
Bu tür dua:
O andaki mevcut olan maddi ve
manevi durumunuza uygun olarak;
İçinizden geldiği gibi, kendi
ifadeniz olan söz ve kelimeler ile Türkçe, doğaçlama olarak;
Kendiniz, aileniz, sevdikleriniz
ve müminler için şerlerden muhafaza etmesi ve hayırlar vermesi için Allah’a
yapacağınız, niyazlar;
Rahmet, merhamet ve nimet
isteklerini içeren samimi yalvarış, yakarış, Allah’tan yardım istekleri;
Hidayet, mağfiret, selamet,
sağlık, huzur, afiyet, nimet, iyilik ve güzellik, vs. aklınıza gelen her ihtiyacınızı
karşılayacak, her müşkülünüzü giderecek taleplerinizin, hakkınızda hayırlısıyla
gerçekleşmesini Allah’tan dilemektir.
Örneğin:
“Ey Âlemlerin Rabbi
olan, Rahman ve Rahim Allah’ım, yalnız sana ibadet / kulluk eder ve yalnız
senden yardım dileriz. Dosdoğru yoluna ilet bizi. Her şey senin istemenle,
dilemenle ve izninledir.
Sen bizim bu
dünyada da ahirette de Rabbimizsin (Besleyip, terbiye edip eğiten.
Yarattıklarını belirlediği bir programa uygun olarak, birtakım hedeflere
götüren. Tekâmülü programlayıp yöneten.) Mevlamızsın,
(Koruyup gözeten, destek neren, Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında
bulunan) Velimizsin. (Dost, yardımcı, destek
veren. Kendisine inananların en güvenilir dost olarak yalnız kendisini kabul
etmelerini isteyen) Bizi müslüman olarak yaşat,
müslüman olarak canımızı al ve sevdiğin barışsever, sıddık, salih kullarının arasına
kat.
Dertlilerimize deva,
borçlularımıza eda, hastalarımıza da hayırlısıyla şifalar; aşsızlarımıza aş,
işsizlerimize iş, evsizlerimize ev, eşsizlerimize müslüman bir eş nasip eyle
hayırlısıyla…
Kazancımızı,
rızkımızı helalinden bol ve bereketli eyle hayırlısıyla…
Ve hayırlısıyla ,
veremeyeceğimiz sınavlarla bizleri sınama Allah’ım.
Aklımıza gelen –
gelmeyen, bilip – bilmediğimiz, maddi – manevi her türlü şerden, kötülükten, ,kazadan
beladan, darda zorda sıkıntıda kalmaktan, üzüntüden, tasadan, acıdan, azaptan,
cehennem ateşinden dünyada da ahirette de hakkımızda hayırlısı ile bizleri uzak
eyle, emin eyle, güvende eyle.
Ve bizlere
hakkımızda hayırlı olanın en hayırlısı ile dünyada da ahirette de iyilikler,
güzellikler, hoşnutluklar, esenlikler, kurtuluşlar, bağışlanma ve gözaydınlıkları
nasip eyle. ……………..
Estağfurullah, Estağfurullah,
Estağfurullah, ………….
Hamdolsun sana Âlemlerin
Rabbi olan yüce Allah’ım. Senden başka ilah
yoktur. Sen Kafi (Hem kendisine hem de yarattıklarına yeten.
Kullarının her türlü istek ve ihtiyaçlarına, araya başkası girmeksizin cevap
veren. ) ve Karib’sin (Çok yakında olan. Kullarına
şah damarından daha yakın olan.Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya,
alete gerek bırakmayan. )
Allah’ım sen bize yetersin.
Ne güzel Mevla’mızsın, ne güzel Vekil’imizsin
(Gücü ve yönetimi kullanan. Kendisine teslim olanlara vekâlet eden. Son
söz ve yetkiyi elinde bulunduran. ) ne güzel yardım
edenimizsin. Sen her şeye gücün yetensin. Dualarımızı kabul buyur ya Rabbilâlemin.
Âmin.”
F. ANNE VE BABA DUASI, ALLAH'IN İZNİYLE ÇOCUKLARI İÇİN EN GÜVENİLİR SİGORTADIR.
Her şeyi işiten, gören, bilen, her
şeye gücü yeten ve duaları kabul eden yüce Allah, hepimizin hayır
dualarımızı, hakkımızda hayırlı olanların en hayırlısı ile kabul buyursun. İnşallah.
26 Temmuz 2020 / ANKARA
Selam…
https://kemaladal.blogspot.com.tr/