ALLAH'IN SELAM, RAHMET VE BEREKETİ İLE HİDAYET VE MAĞFİRETİ, DİLEYENLERİN ÜZERİNE OLSUN İNŞALLAH.
İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.
Hep
birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini
hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp
kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir
çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah
size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet
Kendilerine
açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde
parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap
vardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 105. ayet
Dinlerini
parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir
ilişiğin yoktur. Onların işi
Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 159. ayet
İşte
sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden
sakının!23. sure (MÜ'MİNÛN) 52. ayet
Fakat
onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere / kutsallaştırmış hizip
kitaplarına ayırdılar.Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle
sevinip övünmektedir. Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri
içinde bırak. Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla
güçlendiriyoruz onları, Ve iyiliklerine koşuyoruz. Hayır, farkında olmuyorlar.23. sure (MÜ'MİNÛN) 53-56. ayet
Onlardan
ki, dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi
elindekiyle sevinip övünür.30. sure
(RÛM) 32. ayet
Sizin için,
dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya
önerdiğimizi şöyle diyerek
kanunlaştırdı:"Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara
ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara
çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri
kendisine iletir.42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet
Kendilerine
ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden
fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş
olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı
olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler.42. sure (ŞÛRÂ) 14. ayet
Onlara,
iş ve yönetime ilişkin açık seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim
geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa
düştüler. Hiç
kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak
kıyamet günü hüküm verecektir.45. sure
(CÂSİYE) 17. ayet
Ey iman
edenler! Size, "Meclislerde yer açın!" dendiğinde, yer açın ki Allah
da sizin için genişlik sağlasın. "Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla kendilerine ilim verilmiş
olanların derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.58. sure (MÜCÂDİLE) 11. ayet
Mezheplilik-Mezhepçilik " Caferi ye , Şii ye, Alevi ye kız verilebilir mi?" Prof.Dr.Mehmet OKUYAN
VİDEOYU BU SAYFADA İZLEYEMİYORSANIZ İZLEYEBİLMEK İÇİN:
Mezheplerin kendi aralarında nasıl çeliştiklerini aşağıdaki tablolardan görelim ve Allah'ın tek dininin mezhepler aracılığıyla nasıl farklı dinlere dönüştürüldüğünü anlayalım.
Bu tablolarda ayrıca mezheplerin kendi içlerindeki çelişkilerine yer vermiyoruz.
Örneğin Hanefi mezhebinin ilk kurucusu Ebu Hanife ile onun talebeleri Ebu Yusuf ve Muhammed'in farklı görüşleri olduğu da kabul edilir ve bunlarda da çelişki çoktur.
Bu tablolarda sadece Sünni 4 mezhebin çelişkileri vardır. Şiilikle Sünniliğin ayrılıkları da ayrı bir kitap yazdıracak kadardır.
Bu tablolar çelişkilerin ancak az bir kısmını göstermektedir. Mezheplerin tüm çelişkilerini anlatmaya bu kitabın hacmi çok dar gelir. Allah bizim Kuran'ın hacmi dışındakilerden dinimizi öğrenmemizi istememiş olması sayesinde bu kargaşanın, bu çelişkilerin içinde boğulmuyoruz.
Siz eğer hala atalarınızdan miras aldığınız mezheplere, sırf atalarınız bunlara iman ettiği için inanıyorsanız, lütfen sunacağımız 100 örneği inceleyip mezhebinizi iyice öğrenin.
Öğrendikten sonra; tüm bu çelişkilerden sonra mezhebinizi bir kenara atıp ister Kuran'la yetinin, ister bu tabloları uygulayıp bu farkları "rahmet" diye niteleyin.
Uyarı bizim; akıl sizin, seçim sizin, sorumluluk sizin.
Bakmak sadece gözle olur ,görmek akıl kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir...
...
Bakmak bir göz hareketi , görmek bir şuur faaliyetidir...
Bakışta geçicilik ,görüştü seçicilik vardır...
...
Bakmak en fazla tanımakla ,görmek anlayıp kavramakla sonuçlanır...
Bakınca yanlız seyrederiz ,görünce bir hükme varırız.
Bakmanın üst seviyesi tanımak ,görmeninkiyse yaşamaktır...
Bakan kişi anlatır gören kişi yorumlar...
Bakınca kenardan tutarız , görünce iki elimizle sarılırız...
Bakınca severiz , görünce hayran oluruz.
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa:
- Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler. Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
- Ben de buraya ilk defa geliyorum, demiş. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez. Çocuk:
- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? diye gülümsemiş. Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.
- İyi ama, demiş adam, bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malum?
- Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez, diye atılmış çocuk. Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kağıt para çıkartıp teşekkür ederken farketmiş onun kör olduğunu.
Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden anlamış, adamın kendisini farkettiğini. Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
- Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim, demiş, görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi? Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
- Artık emin değilim, demiş. Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.
Şimdi
gelin Yasin suresinin içinden Kur'an da bu kadar açık bir şekilde başka bir
yerde bulamayacağınız şu iki ayeti okuyarak nedenini bulmaya çalışalım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Biz ona
şiir öğretmedik; ona yakışmaz da. O , yalnızca bir öğüt ve apaçık bir
Kur'an'dır.Yasin Suresi/69
Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak
olması için.Yasin Suresi/70
Ayet açıkça bizlere Kur'anın ölülere değil yaşayanlara yol gösterecek bir kitap
olduğunu söylüyor.Bizlerse Allah'ın Yasin Suresinde açıkça dirilere
uyarı olarak gönderdiğini söylediği ayetleri ısrarla ölülere okuyoruz.
Fikirleri diriltmesi gereken ayetlere akıllara durgunluk veren bir yorum
getiriyoruz.
Şu meseleyi de yeri gelmişken söylemeden edemeyeceğim. Birde bizler Yasin
Suresini ölülerimize okutabilmek için birilerine para ödüyoruz. Oysa yine Yasin
suresinde şöyle der. 36.21 - Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuş
kimselerdir.
Yasin Suresinde geçen bu açık ayetlere rağmen halen Yasin'lerle dirilmeyip,
Kur'anın mesajını anlamamak için ısrar etmeye devam mı edeceğiz. Takdir
sizin...
Ne güzel demiş üstat Mehmet Akif
ERSOY;
İbret
olmaz bize her gün okuruz ezber de
Yoksa
hiç mana aranmaz mı bu ayetler de
Lafzı
muhkem yalnız anlaşılan kuranın
Çünkü
kaydında değil hiç birimiz mananın
Ya açar
nazmı celilin bakarız yaprağına
Yahut
üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir
hele Kuran şunu hakkıyla bilin
Ne
mezarlıkta okunmak ne fal bakmak için. "Rabbim sözlerimizdeki hatalarımızdan ötürü affet"
Hazırlayan : Özgür KARAKUŞ Hata ve eklemeler için :
kuranbilinci@gmail.com Not: Çalışmaları hazırlarken yararlandığımız kişileri ve kaynakları zikretmeye
çalıştık. Unuttuklarımız varsa haklarını helal etsin. Hepsine teşekkür ederiz.