İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

31 Mayıs 2016 Salı

IV. B. 3. a.) KAVRAM OLARAK ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) -1


IV. İTİKAT

B. ALLAH.. 2

3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) 2

a) Kavram Olarak, İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -1. 2


Dipnot: 53/46*: İnsanın Yaratılış Aşamaları: Meni. Bak: 56/58; 75/37. 2

Dipnot: 50/16*: Allah O'dur Ki: Allah'ın İnsana Yakınlığı, (Şahdamarı).Bak: 56/85. 4

50/16**: Yaratılış ve Varlıklar: İnsanlar: İnsanlar, Allah İnsana Şah Damarından Yakındır. O gün Neye Gayret Sarf Ettiğini / Yapıp Ettiğini Anlar. Bak: 79/35. 4

Dipnot: 7/156*: Allah O'dur Ki: Allah'ın Rahmeti Her Şeyi Kuşatmıştır. Bak: 40/7. 5

*7/156 Zekâtın önemi, miktarı, verileceği zaman, kimlere verileceği, nasıl ve niçin verileceği 5

9/60: ( = Sadakalar /zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.) – MKA   6

Dipnot: *19/36: İsa İncil'de de 'ALLAH benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir O'na kulluk ediniz.' diyor. Yuhanna İncili'nin 20/17 ayetine bakınız. (Ayrıca bakınız: Matta 4/10, Markos 12/29, 32, 34- MKA) 7

Dipnot: 27/74*: Bilgi: Gayb Bilgisi: Gizli: Allah Gizli olanı da, Gizli olmayanı da, Hepsini çok iyi Bilir 10

Dipnot:*28/68: Allah varlıkları yaratırken ve görevlendireceği peygamberlerini seçerken kullara sormaz; çünkü bunları yaratma ve tercih ona mahsustur. Kulların tercih hak ve imkânları, sorumlu tutuldukları kararları ve eylem alanları (kesb) ile ilgilidir. MKA. 10

Dipnot: *17/55: Allah, Peygamberlerden bir kısmını diğerlerine üstün kılmıştır. Müslümanlar her birini diğerlerinden ayırmamalıdır. Peygamberleri yaratan ve görevlendiren Tanrı her birisine farklı özellikler ve üstünlükler vermiştir. Onları üstünlük yarışına sokmak bize düşmez. Bak: 2/285. 11

PEYGAMBERLERİ YARIŞTIRMA.. 11

IV. B. 3. a.) KAVRAM OLARAK ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI) -1

IV. İTİKAT

B. ALLAH

3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU, NELER YAPTIĞI)

a) Kavram Olarak, İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -1


 
53. sure (NECM) 43. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da...
 
53. sure (NECM) 44. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten de...
 
53. sure (NECM) 45. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, iki çifti, erkeği ve dişiyi yaratan O'dur;

53. sure (NECM) 46. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Meni halinde atıldığı zaman bir spermden...

 

 Dipnot: 53/46*: İnsanın Yaratılış Aşamaları: Meni. Bak: 56/58; 75/37.



53/46*: MENİ:


 Meni halinde atıldığı zaman bir spermden... 53/46.
 Akıttığınız meniyi gördünüz mü? 56/58.
 O, dökülen meniden bir sperm değil miydi? 75/37.

MKA.
 
53. sure (NECM) 47. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, o ikinci oluşum da O'nun işidir.
 
53. sure (NECM) 48. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, zenginlik veren de O'dur, nimete boğan da...

53. sure (NECM) 49. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, Şi'ra yıldızının/şuurlanmanın Rabbi de O'dur.
 
53. sure (NECM) 50. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, daha önceden gelmiş olan Âd'ı helâk etti.
 
53. sure (NECM) 51. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Semûd'u da. Böylece geriye bir şey bırakmadı.
 
53. sure (NECM) 52. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Daha önce de Nûh kavmini. Çünkü onlar, evet onlar zulmettiler, azdılar.
 
53. sure (NECM) 53. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Altı üstüne gelmiş kentleri de yere geçirdi O.
 
53. sure (NECM) 54. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Y.N. Öztürk :
Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını.
 
85. sure (BÜRÛC) 12. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

Y.N. Öztürk :
Hiç kuşkusuz, Rabbinin yakalayışı / çarpışı çok şiddetlidir.
 
85. sure (BÜRÛC) 13. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

Y.N. Öztürk :
İlk yaratan da O'dur, tekrar yaratan da O'dur!!
 
85. sure (BÜRÛC) 14. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

Y.N. Öztürk :
Gafûr O'dur, Vedûd O!
 
85. sure (BÜRÛC) 15. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

Y.N. Öztürk :
Arşın sahibidir; Mecîd'dir, şanı yüce olandır!
 
85. sure (BÜRÛC) 16. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)

Y.N. Öztürk :
İstediğini hemen yapandır.

Amellerin Dünya'da Tespiti: 50/16-18
Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı): 50/16-17
İnsanın Yaratılışı: 50/16
 
50. sure (KAF) 16. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Y.N. Öztürk :
Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.

 

 Dipnot: 50/16*: Allah O'dur Ki: Allah'ın İnsana Yakınlığı, (Şahdamarı).Bak: 56/85.


50/16*: ALLAH'IN İNSANA YAKINLIĞI, (ŞAHDAMARI):


 'Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.' 50/16.
 'Biz ona (insana verdiği can, ruh) sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz.' 56/85.

MKA.

 

 50/16**: Yaratılış ve Varlıklar: İnsanlar: İnsanlar, Allah İnsana Şah Damarından Yakındır. O gün Neye Gayret Sarf Ettiğini / Yapıp Ettiğini Anlar. Bak: 79/35.



50/16**: ALLAH İNSANA ŞAH DAMARINDAN YAKINDIR. O GÜN İNSAN, NEYE GAYRET SARF ETTİĞİNİ / NE YAPIP ETTİĞİNİ ANLAR:


 Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız. 50/16.
 O gün insan, uğrunda gayret sarfettiği şeyi hatırlar. 79/35.

MKA.


İnsanın Davranış Özgürlüğü ve Sorumluluğu (İnsanın Kesbi): 50/17-18

Amel Defterini (İnsanun öz kitabını) yazan Melekler: 50/17-18

 
50. sure (KAF) 17. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Y.N. Öztürk :
Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır.
 
7. sure (A'RAF) 156. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Y.N. Öztürk :
"Bize hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki: "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekatı verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım."

 

 

 Dipnot: 7/156*: Allah O'dur Ki: Allah'ın Rahmeti Her Şeyi Kuşatmıştır. Bak: 40/7.



7/156*: ALLAH'IN RAHMETİ HER ŞEYİ KUŞATMIŞTIR:


 'Bize hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik.' Buyurdu ki: 'Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekâtı verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım.' 7/156.
 'Arşı yüklenip taşıyanlar ve onun çevresindeki şuurlular Rablerinin hamdi ile tespih ederler ve ona inanırlar. İman sahipleri için de şöyle af dilerler: 'Rabbimiz! Sen her şeyi rahmet ve ilim halinde kuşattın. Tövbe edip senin yoluna uymuş olanları bağışla. Ve onları cehennem azabından koru!' 40/7.

MKA.

 

 *7/156 Zekâtın önemi, miktarı, verileceği zaman, kimlere verileceği, nasıl ve niçin verileceği


 *7/156: Bu ayette, Zekât'ın önemi vurgulanıyor. Zekâtın miktarı 2/219; 17/26, 29 ayetlerinde, ne zaman verileceği 6/141, kimlere verileceği 2/215,( Dikkat! Önemlidir: Bu (2/215) ayet, Başkalarına Maddi Yardımda Bulunmak (İnfak)konusundadır. Zekâtın Kimlere verileceği ile ilgili olarak Bakınız: 9/60 - MKA), nasıl verileceği 2/274; 13/22 ve niçin verileceği de 30/39 ayetlerinde bildirilir.


Bakınız:



 Zekâtın miktarı: Vereceğimiz zekâtın oranı, israf edip kendimizi muhtaç kılmamak veya cimri davranmamak koşuluyla bize bırakılmıştır:
 Bak: 2/219 (Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: 'Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin.' İşte Allah, ayetleri size böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz.);
 17/26 (Akrabaya hakkını ver. Çaresize,  yolda kalana da. Fakat saçıp savurma.);
 17/29 (Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın.) 


 Zekât'ın Ne zaman verileceği: Elimize geçen gelirin zekâtını vakit geçirmeden vermeliyiz.
 Bak: 6/141 (Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri, zeytinleri, narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde oluşturan O'dur. Her birinin meyvesinden, olgunlaştığı zaman yiyin ve hasat gününde onun hakkını da verin. İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez.) , Ancak Müslümanlar bu emri terk ederek zekâtı yılda bir defaya indirdiler. 


 Zekât'ın Kimlere verileceği:

 2/215 (Sana, neyi infak edip vereceklerini soruyorlar. De ki: 'İnfak ettiğiniz mal ve nimet; ana-baba, yakınlar, yetimler, yoksul ve çaresizlerle yolda kalan için olmalıdır. Hayır olarak yaptığınızı Allah en iyi biçimde bilmektedir.') . (Dikkat! Önemlidir: Bu ayet, Başkalarına Maddi Yardımda Bulunmak (İnfak)konusundadır. Zekâtın Kimlere verileceği ile ilgili olarak Bakınız: 9/60)



 9/60: ( = Sadakalar /zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.) – MKA



 Zekât'ın Nasıl verileceği:
 Bak: 2/274 (Mallarını; gece ve gündüz, gizli ve açık infak edenler var ya, işte onlar için Rableri katında kendilerine özgü ödüller vardır. Korku yoktur onlar için; tasalanmayacaklardır onlar. (Bu ayet de, Başkalarına Maddi Yardımda Bulunmak (İnfak)konusundadır. İnfak, 'zekât’ı kapsar lakin her infak, zekât değildir. Çünkü zekât, verilecek /alabilecek kişileri 8 grup olarak 9/60. ayetle Allah'ın emri farz olarak belirlenmiş özel bir çeşit infaktır. Örneğin ana- babaya infak edilir ama zekât verilmez. Bu sebeple Zekât infak kapsamında olduğundan 2/274. Ayetin bağlamında Zekât da, 'gece ve gündüz', 'gizli ve açık' verilebilir. MKA);
 13/22 (Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir ölümsüz yurt.) ; 


Zekât'ın Niçin verileceği:
 30/39 (İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.) ayetlerinde bildirilir.

Edip Yüksel - MESAJ Kuran Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.


 
36. sure (YÂSÎN) 12. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Y.N. Öztürk :
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
 
35. sure (FATIR) 38. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Y.N. Öztürk :
Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir / Âlim'dir. O, göğüslerin özündekini de çok iyi bilir.
 
19. sure (MERYEM) 35. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Y.N. Öztürk :
Bir oğul edinmek Allah'a asla yakışmaz. O'nun şanı yücedir. Bir iş ve oluşa karar verdi mi, ona sadece "Ol!" der, o hemen oluverir.
 
19. sure (MERYEM) 36. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Y.N. Öztürk :
Şüphesiz, Allah, benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde O'na ibadet edin. Dosdoğru yol budur.

 

 

 Dipnot: *19/36: İsa İncil'de de 'ALLAH benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir O'na kulluk ediniz.' diyor. Yuhanna İncili'nin 20/17 ayetine bakınız. (Ayrıca bakınız: Matta 4/10, Markos 12/29, 32, 34- MKA)



20. sure (TÂHÂ) 110. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Y.N. Öztürk :
Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.
 
20. sure (TÂHÂ) 82. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Y.N. Öztürk :
Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım.
 
26. sure (ŞUARA) 217. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
O Azîz, o Rahîm olana güvenip dayan.
 
26. sure (ŞUARA) 218. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
O ki görüyor seni kıyam ettiğin zaman.
 
26. sure (ŞUARA) 219. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman.
 
26. sure (ŞUARA) 220. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
Kuşkusuz, O'dur iyice bilen, iyice duyan.
 
26. sure (ŞUARA) 75. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"
 
26. sure (ŞUARA) 76. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Siz ve o eski atalarınız!"
 
26. sure (ŞUARA) 77. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama âlemlerin Rabbi dostum."
 
26. sure (ŞUARA) 78. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"O yarattı beni, O yol gösteriyor bana."
 
26. sure (ŞUARA) 79. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"O'dur beni doyuran, suvaran."
 
26. sure (ŞUARA) 80. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Hastalandığımda O'dur bana şifa ulaştıran."
 
26. sure (ŞUARA) 81. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur."
 
26. sure (ŞUARA) 82. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da O'dur."
 
26. sure (ŞUARA) 83. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
"Rabbim, bana hükmetme gücü / hikmet bağışla, beni hak ve barış seven iyiler arasına kat!"
26. sure (ŞUARA) 9. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Y.N. Öztürk :
Ve hiç kuşku yok, senin Rabbin gerçekten mutlak Azîz, mutlak Rahîm'dir.
 
27. sure (NEML) 73. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Y.N. Öztürk :
Senin Rabbin, insanlara karşı gerçekten lütufkârdır; fakat çokları şükretmezler.
 
27. sure (NEML) 74. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Y.N. Öztürk :
Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir.

 

 

 Dipnot: 27/74*: Bilgi: Gayb Bilgisi: Gizli: Allah Gizli olanı da, Gizli olmayanı da, Hepsini çok iyi Bilir


27/74*: ALLAH GİZLİNİN HEPSİNİ MUTLAKA BİLİR:


 Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir. 27/74.

MKA

28. sure (KASAS) 68. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Y.N. Öztürk :
Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Seçim onların değil / onların seçme hakkı yok. Allah, onların ortak koştuklarından yücedir, arınmıştır.

 

 

 Dipnot:*28/68: Allah varlıkları yaratırken ve görevlendireceği peygamberlerini seçerken kullara sormaz; çünkü bunları yaratma ve tercih ona mahsustur. Kulların tercih hak ve imkânları, sorumlu tutuldukları kararları ve eylem alanları (kesb) ile ilgilidir. MKA.


 
28. sure (KASAS) 69. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Y.N. Öztürk :
Ve Rabbin onların göğüslerinin neyi sakladığını, neyi açığa vurduğunu da bilir.
 
28. sure (KASAS) 70. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Y.N. Öztürk :
O, Allah'tır! Tanrı yoktur O'ndan başka. İlkte de sonda da hamt yalnız O'nadır. Hüküm de yalnız O'nundur / O'nun içindir. Ve siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.
 
17. sure (İSRÂ) 25. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Y.N. Öztürk :
Benliklerinizin içindekini Rabbiniz daha iyi bilir. Eğer siz barışsever / iyi kişiler olursanız O, tövbeye sarılanları affeder.
 
17. sure (İSRÂ) 54. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Y.N. Öztürk :
Rabbiniz sizi daha iyi bilir. Dilerse size rahmet eder, dilerse size azap eder. Biz seni onlar üzerine vekil göndermedik.
 
17. sure (İSRÂ) 55. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Y.N. Öztürk :
Rabbin, göklerdeki ve yerdeki kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun biz, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kılmışızdır. Davûd'a da Zebur'u verdik.


 

 Dipnot: *17/55: Allah, Peygamberlerden bir kısmını diğerlerine üstün kılmıştır. Müslümanlar her birini diğerlerinden ayırmamalıdır. Peygamberleri yaratan ve görevlendiren Tanrı her birisine farklı özellikler ve üstünlükler vermiştir. Onları üstünlük yarışına sokmak bize düşmez. Bak: 2/285.

 

PEYGAMBERLERİ YARIŞTIRMA


 2/285: "Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır."

 17/55: Rabbin, göklerdeki ve yerdeki kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun biz, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kılmışızdır. Davûd'a da Zebur'u verdik.
Hıristiyanlar gibi müslümanlar da elçilerini diğer elçilerle üstünlük yarışına sokarak Kuran ile çelişen iddialarda bulunmuşlardır.
Peygamber Muhammed'in diğer peygamberlerden üstün olduğunu desteklemek için yüzlerce Hadis ve mucize uydurulmuştur.
Örneğin tüm evrenin Muhammed peygamber için yaratıldığı iddiası (levlake levlake lema khalaktul eflake) 'Hadis-i kudsi' diye Tanrı'ya yakıştırılmıştır.

Muhammed peygambere iftira edilen 'cinsel mucizeler' ise onu seks düşkünü olarak tanıtmaktadır. Buhari başta olmak üzere 'sahih Hadis kitapları' Muhammed peygamberin seks hayatıyla ilgili iğrenç abartmalarla doludur. Kendi seks fantazilerini peygambere yakıştırdıkları yalanlarla kutsallaştıran din adamları yaptıklarının hesabını verecektir. (6/112 - 113)
 6/112-113: "İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar + Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler."
Peygambere yakıştırılarak insanlara 'vahiy' adı altında sunulan yaldızlı sözlere, ahiret hayatını akıl ve bilgiye dayanarak onaylamamış olanlar inanır.
İsa'yı Tanrı'nın oğlu olarak putlaştıranlar aslında İsa'nın baş düşmanlarıdır.
Nitekim Buhari başta olmak üzere diğer Hadiskitaplarını Kuran ile karşılaştırarak incelediğinizde, o kitapları derleyenlerin aslında peygamberin baş düşmanı olduğunu göreceksiniz.

 Edip Yüksel - MESAJ Kuran Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.


O'nun elçileri arasında hiçbirini ayırt etmeyiz.
2- Bakara suresi 285

Kuran'ın bu ayetine göre bizim Peygamberimiz'i, Hz. İbrahim'i, Hz. Musa'yı, Hz. Nuh'u, Hz. İsa'yı yarıştırmamız yasaktır.' Bizim Peygamberimiz en üstündür.' dememiz yasaktır.

Museviler'in ve Hıristiyanlar'ın düştükleri bu hataya, Kuran'ın bu açık ayetine rağmen ne yazık ki düşülmüştür.

Peygamberimiz'in sayesinde tüm insanların yaratıldığı, Peygamberimiz olmasa ne dünya, ne de daha bir çok mekânın yaratılmayacağı şeklindeki meşhur uydurma, hadis başlığıyla insanlara yutturulmuştur. Oysa Kuran'da böyle bir ifade geçmemektedir.

Peygamberimiz'in hammaddesinin diğer insanlardan ayrı olup nurdan yaratıldığı, Kuran'da anlatılmayan yüzlerce mucizesinin olduğu, namaz vakitleri için adeta Allah'la pazarlık yaptığı şeklindeki uydurmalar hep Peygamber putlaştırma gayretlerinin neticesidir.

Bu gayret sonucu Peygamberimiz'e utanç kaynağı olacak şekilde cinsel mucizeler yakıştırılmış, kişileri kötürüm etmek için beddualar ettiği iftiraları ileri sürülmüştür.

Tüm bu iftiralar hep uydurulmuş hadislerle halka sunulmuştur ki, kutsala karşı gelme korkusunu içinde taşıyan ve dini az bilen halk, bu uydurmaları itirazsız kabullensin.

Diğer dinlerin düştüğü hataları Kuran'da okuyup, onları hem eleştirip, hem de aynı hataya düşmek ne acıdır!

Diğer bir uydurma hadise göreyse tüm Peygamberler kıyamet günü kendi dertlerine düşmüşken, Peygamberimiz 'ümmetim, ümmetim' diyerek ümmetini düşünecektir.

Bu uydurma kaş yapayım derken, göz çıkarmanın çok güzel bir örneğidir. Peygamberimiz'i yüceltmek isteyenler, diğer Peygamberler'in bencilliği manasına gelebilecek yukarıdaki hadisi uydurmuşlardır.

Bunlar Peygamberimiz'i diğer Peygamberlerle yarıştırmakla kalmamış; 1-Hz.Muhammed 2-Hz. İbrahim, 3-Hz. Musa, 4-Hz. İsa şeklinde diğer Peygamberler'i de üstünlük sırasına göre dizerek hadlerini iyice aşmışlardır.


Seni sapmış bulup doğru yola iletmedi mi?
93-Duha suresi 7

Bu ayete göre Peygamberimiz vahiy gelmeden önce sapmış bir haldedir. Allah'ın gönderdiği vahiy ile düzelmiştir. Allah'ın açıkça söylediği bu gerçeğe Şura suresi 52. ayette de rastlıyoruz.

İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
42-fiura suresi 52

Bazı gelenekçiler Peygamberimiz'in vahiy almadan önce de hak bir dine mensup olduğunu söyleyerek ayetlerle açıkça çelişmektedirler.

Bu ayetlerin birinden Peygamberimiz'in evvelden sapmış olduğu, diğerinden ise imanı, kitabı evvelden bilmediğini anlıyoruz.

Hak bir dine mensup olan nasıl imanı bilmez, nasıl kitabı bilmez, nasıl sapmış olur?

Peygamber'i Kuran'da anlatıldığı gibi değil de kafalarında şekillendirdikleri gibi bulmak isteyenlerin bu çelişkilere düşmeleri hiç de sürpriz değildir.

Gelenekçilerin düştükleri çelişkilerden biri de Peygamberimiz'in atalarında hiç putperest olmadığı ve bunun Hz. Âdem’e kadar böyle gittiği izahıdır.

Oysa Kuran'dan Hz. İbrahim'in babasının putperest olduğunu anlıyoruz. Hz. İbrahim'in Peygamberimiz'in atası olduğunu düşünürsek bu iddia da dayanaksız kalır.

Gerçi gelenekçi zihniyet, Hz. İbrahim'in babasından kasıt gerçek babası değil, üvey babasıdır veya amcasıdır şeklinde saptırmalara gitmektedir.

Ama Kuran'da açıkça babası denmektedir.


Bu çekiştirme gelenekçilerin dini bozucu zihniyeti için bir delil niteliğindedir.

Uydurulan Din, Kuran'daki Din E – Kitap