a) Kavram Olarak, İnsanın Eceli ve Ölüm
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu. Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu. 80. sure (ABESE) 21-22. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
İş, onların
sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında, "Kim var okuyup
üfleyecek?" denilir! Sezinlemiştir ki odur ayrılık. Dolaşmıştır el
ayak/kol bacak. Rabbine doğrudur o gün sevkiyat. 75. sure (KIYÂMET)
26-30. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte
bu, senin kaçıp durduğun şeydir. 50. sure (KAF) 19. ayet (Resmi:
50/İniş:34/Alfabetik:49)
Kimi uzun ömürlü kılarsak, onu
yaratılışta gerisin geri çeviririz. Hâlâ akıllarını işletmiyorlar mı? 36.
sure (YÂSÎN) 68. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Ölümü aranızda biz takdir ettik. Biz önüne geçilecekler değiliz. 56. sure (VÂKIA) 60. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız. 56. sure (VÂKIA) 61. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.
6. sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. Nihayet onlar gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. 6. sure (EN'ÂM) 61-62. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. 39. sure (ZÜMER) 42. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik: 114)
O, O'dur ki; sizi önce topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan yarattı. Sonra sizi bebek olarak annelerinizin karnından çıkarıyor, sonra güçlü çağınıza ulaşasınız ve nihayet ihtiyarlar olasınız diye sizi yaşatıyor. İçinizden bir kısmı daha önce vefat ettiriliyor. Tüm bunlar, belirlenen bir süreye ulaşasınız ve aklınızı işletesiniz diyedir. 40. sure (MÜ'MİN) 67. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir.
16. sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ölümsüz mü olacaklar?" Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21. sure (ENBİYÂ) 34-35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik: 21)
Sonra siz bütün bunların ardından mutlaka
öleceksiniz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 15. ayet (Resmi: 23/ İniş:74/Alfabetik:70)
Söyle onlara: "Size vekil edilen ölüm meleği canınızı alır, sonra doğrudan doğruya Rabbinize döndürülürsünüz." 32. sure (SECDE) 11. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize
döndürüleceksiniz. 29. sure (ANKEBÛT) 57. ayet (Resmi: 29/ İniş:85/Alfabetik:8)
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 185. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
De ki: "Eğer ölümden yahut öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz." 33. sure (AHZÂB) 16. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
De ki: "Allah size bir kötülük murat eder yahut bir rahmet dilerse, Allah'la aranıza kim girebilir?" Onlar kendileri için, Allah'tan başka ne bir dost bulabilirler ne de bir yardımcı.
33. sure (AHZÂB) 17. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Nerede olursanız olun ölüm sizi
yakalayacaktır. Titizlikle korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. Onlara bir
iyilik isabet ettiğinde, "Bu, Allah katındandır!" derler. Ama
kendilerine bir kötülük dokunduğunda, "Bu senin yüzündendir." derler.
De ki: "Hepsi, Allah katındandır." Şu topluluğa ne oluyor ki,
neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar! 4. sure (NİSA) 78. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yer üzerinde bulunan herkes yok
olacaktır. 55. sure (RAHMÂN) 26. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye
asla bırakmaz! Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. 63.
sure (MÜNÂFİKÛN) 11. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
b) Hayat
(1) Hayat bir sınavdır, Denemedir, İmtihandır,
Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan-canlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. 2. sure (BAKARA) 155. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İğreti/sefil hayat küfre sapanlara süslü gösterilmiştir; onlar, iman sahipleriyle alay ederler. Takvaya sarılanlar, kıyamet günü onların tepelerinde olacaktır. Allah, dilediğini hesapsız bir biçimde rızıklandırır. 2. sure (BAKARA) 212. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir. Yemin olsun ki, mallarınızda da canlarınızda da imtihan edileceksiniz. Ve yemin olsun ki, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden de şirke batanlardan da incitici çok şey dinleyeceksiniz. Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 185-186. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve
eğlenceden başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki
daha iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? 6.
sure (EN'ÂM) 32. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Onların malları da evlatları da seni imrendirmesin. İş sadece şudur: Allah onlara şu iğreti hayatta azap etmeyi ve canlarının küfre sapmış bir halde çıkmasını istiyor. 9. sure (TEVBE) 55. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme. 13. sure (RA'D) 26. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Benliğini, sabah akşam yüzünü isteyerek rablerine yalvaranlarla beraber tut. İğreti dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırıp uzaklaştırma. Ve sakın, kalbini bizim zikrimizden / Kur'anımızdan gafil koyduğumuz, boş arzularına uymuş kişiye boyun eğme. Böylesinin işi hep aşırılıktır. 18. sure (KEHF) 28. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Onlardan bazı çiftlere, kendilerini imtihan etmek için iğreti hayatın süsü olarak verdiğimiz nimetlere gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem daha süreklidir. 20. sure (TÂHÂ) 131. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Bilmiyorum, belki de o, sizin için bir
fitnedir. Belirli bir süreye kadar bir nimetlendirmedir.
21. sure (ENBİYÂ) 111. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
21. sure (ENBİYÂ) 111. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve
oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah,
bilebilselerdi! 29. sure (ANKEBÛT) 64. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 36. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Bilin ki, şu iğreti dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden, bir süsten, aranızda bir övünmeden, mallarda ve evlatlarda çoğalma yarışından başka şey değildir. Bir yağmur misali ki, çıkardığı bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. Nihayet bir ot ufantısı haline gelir. Âhirette şiddetli bir azap var, Allah'tan bir af ve hoşnutluk da var. Dünya hayatı bir aldanış/gurur aracından başka şey değildir. 57. sure (HADÎD) 20. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Hanginizin daha güzel iş yapacağını
belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur.
Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67. sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
(2) Dünya’da hayatı kötü-çirkin
olanın Ahiret hayatı da öyledir
İnsanlardan bazısı da Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde, onunla tatmin bulup yatışır; kendisine bir fitne, bir deneme gelip çattığında yüzüstü geri dönüverir. Dünyada da kayba uğramıştır böylesi, âhirette de. Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur. 22. sure (HAC) 11. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Bu dünya hayatında da arkalarına bir
lanet taktık. Kıyamet günü onlar, çirkinleştirilenler arasında olacaklar. 28.
sure (KASAS) 42. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve
önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı. 79. sure (NÂZİÂT) 25.
ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
(3) Hayat,
Hoşnutluk veren
Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. 69. sure (HÂKKA) 19-21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
(4) Hayat,
Allah için
De ki: "Benim namazım,
kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir." 6.
sure (EN'ÂM) 162. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
(5) Dünya
hayatı güzel-doğru-izzetli olanın Ahiret hayatı da öyledir
Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhırette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette... 2. sure (BAKARA) 130. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bir de melekler şöyle demişti: "Ey
Meryem! Allah seni, kendisinden bir kelimeyle muştuluyor. Adı, Meryem oğlu İsa
Mesih'tir. Dünya ve âhirette yüz akıdır. Allah'a yaklaştırılanlardandır." 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 45. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Onların sözü seni üzmesin. Tüm onur ve kudret Allah'ındır. O her şeyi işitir, her şeyi bilir.
10. sure (YÛNUS) 65. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Ey toplumum! İşte şu size, Allah'ın bir mucize olan devesi. Rahat bırakın onu. Allah'ın toprağında karnını doyursun. Bir kötülük dokundurmayın ona. Yoksa sizi çok yakın bir azap yakalayıverir." 11. sure (HÛD) 64. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız. 16. sure (NAHL) 97. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
İşte âhiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir. 28. sure (KASAS) 83. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve
iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün
mutlaka yardım edeceğiz. 40. sure (MÜ'MİN) 51. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış
içindedir. 69. sure (HÂKKA) 21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
(6) Sakın
Dünya hayatı sizi aldatmasın, aldatıcı da Allah ile aldatmasın
Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın! 31. sure (LOKMAN) 33. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet
ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer
onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve
dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat
kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33.
sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
(7) Diriltende öldüren de
Allah’tır, hayatı veren ve alan Allah’tır
Allah kendisine mülk ve saltanat verdiği için, Rabb'i hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabb'im odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, hem de öldürürüm." İbrahim, "Allah, güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. 2. sure (BAKARA) 258. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 156. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın." 5. sure (MÂİDE) 117. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur.
Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun
katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.
6. sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
6. sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz,
insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu,
karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu?
İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
6. sure (EN'ÂM) 122. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
6. sure (EN'ÂM) 122. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 158. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de "Buyur deyin!" Şunu da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun huzurunda haşredileceksiniz. 8. sure (ENFÂL) 24. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı. 9. sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Biziz, elbette biziz o hayat vermekte
olan, o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan. 15.
sure (HİCR) 23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme
konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir
topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan,
sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki,
size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye
kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak
çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla
birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden
sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri
gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine
suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler
bitirir. 22. sure (HAC) 5. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür. 22. sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
O hayat veriyor, O öldürüyor. Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişi O'nun için. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? 23. sure (MÜ'MİNÛN) 80. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar. 36. sure (YÂSÎN) 44. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir. 40. sure (MÜ'MİN) 68. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve
öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir, 44.
sure (DUHÂN) 8. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
De ki: "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde biraraya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar." 45. sure (CÂSİYE) 26. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten de... 53. sure (NECM) 44. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Göklerin ve yerin mülkü ve yönetimi O'nundur; diriltir, öldürür. Her şey üzerinde kudret sahibidir O. 57. sure (HADÎD) 2. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
(8) Hayat,
sonrası ve öncesi
Kim Allah'ın dünyada ve âhirette kendisine yardım etmeyeceğini sanıyorsa; bir sebeple göğe uzansın, sonra öteki ilişkilerini kessin de bakıversin: Oyunu, öfkelendirdiği şeyleri gerçekten giderecek mi? 22. sure (HAC) 15. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Sizin için ve hayvanlarınız için bir
geçim aracı olarak. 79. sure (NÂZİÂT) 33. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Sizin ve hayvanlarınızın yararına. 80. sure (ABESE) 32. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
Sonrası, senin için öncesinden elbette ki
daha mutlu ve kutlu olacaktır. 93. sure (DUHÂ) 4. ayet (Resmi:
93/İniş:11/Alfabetik:18)
(9) Dünya ve Ahiret hayatında azap görecek olanlar
Allah'ın mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Çalışıp ürettikleri hem dünyada hem de âhirette boşa çıkmıştır. Hiçbir yardımcıları da yoktur onların. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 22. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Küfre sapanlar var ya, işte onlara dünyada ve âhirette şiddetle azap edeceğim. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır onların." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 56. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah ve resulüyle savaşanların ve
yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut
asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları
yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara
büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla "inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin. Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler. Yerlerine oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse çekinin." derler. Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik vardır onlar için; âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Söylemediklerine ilişkin Allah'a yemin ediyorlar. Yemin olsun ki, o küfür sözünü söylediler. İslam'a girmeleri ardından küfre saptılar. Başaramadıkları bir şeyi tasarladılar. Oysaki intikam almaları için, Allah'ın ve resulünün, Allah'ın lütfuyla kendilerini zengin etmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tövbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Eğer yan çizerlerse Allah onlara dünyada da âhirette de acıklı bir azapla azap edecektir. Ve yeryüzünde onların ne bir dostu olacaktır ne de bir yardımcısı. 9. sure (TEVBE) 74. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Malları da evlatları da seni imrendirmesin. Allah bunlarla, dünyada onlara azap etmek istiyor. Kâfir olarak çıkaracaktır canları. 9. sure (TEVBE) 85. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan! 11. sure (HÛD) 99. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Onların söylemekte olduklarını biz daha iyi biliriz. Yolca en seçkinleri olan şöyle diyordu: "Eni sonu, bir gün kaldınız." 20. sure (TÂHÂ) 104. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız.
22. sure (HAC) 9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır. 33. sure (AHZÂB) 57. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Allah; onlara dünyada rezilliği tattırdı. Ahiretin azabı ise elbette daha büyüktür. Bir bilselerdi!... 39. sure (ZÜMER) 26. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Zulmedenler için bundan başka bir azap da vardır. Fakat onların çokları bilmiyorlar. 52. sure (TÛR) 47. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Eğer Allah onlar üzerine sürgünü yazmamış
olsaydı, onlara mutlaka dünyada azap ederdi. Âhirette de onlara ateş azabı
vardır. 59. sure (HAŞR) 3. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
(10) Dünya
gelip-geçici, Ahiret sürekli-kalıcı hayattır
"Ey toplumum, şu iğreti dünya hayatı, geçici bir nimetlenmeden ibarettir. Âhiretse sürekli durulacak yurdun ta kendisidir." 40. sure (MÜ'MİN) 39. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(11) Hayat,
Dünya'da verilenler geçici nimetlerdir, Allah katında olanlar inananlar için
daha hayırlı ve kalıcıdır
Nasiplendirildiğiniz şeyler şu iğreti hayatın yararından ve süsünden ibarettir. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha süreklidir. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, ardından da ona kavuşan kimse, şu iğreti hayatın yararıyla nimetlendirdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza dikilecekler arasına giren kimse gibi midir? 28. sure (KASAS) 60-61. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın
nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise
daha hayırlı, daha kalıcıdır. 42. sure (ŞÛRÂ) 36. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik: 95)
(12) Hayat, süresi belirlenmiş kaderdir-İlahi Takdirdir
Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. Süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. 7. sure (A'RAF) 34. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Görmediler mi ki, o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya da Kaadir'dir. Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok. Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar. 17. sure (İSRÂ) 99. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 31. sure (LOKMAN) 29. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Allah sizi bir topraktan, sonra bir
spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir
dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi
de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah
için gerçekten çok kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet (Resmi:
35/İniş:43/Alfabetik:24)
(13) Hayat, Dünya hayatına aşırı düşkünler/ aldananlar, Dünya'yı
Ahirete tercih edenler
İşte bunlar, âhıret karşılığında dünyayı satın alan kişilerdir. Azap, hafifletilmeyecektir onlardan. Hiç bir şekilde yardım da edilmeyecektir onlara. 2. sure (BAKARA) 86. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sen onları, insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun. Şirke batanlardan bile... Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir. 2. sure (BAKARA) 96. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde
yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir
anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada
ver." Böylesi için âhırette bir nasip yoktur. 2.
sure (BAKARA) 200. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz." 6. sure (EN'ÂM) 29. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6. sure (EN'ÂM) 130. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Allah'ın, kulları için çıkardığı süsü, güzel ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindirler." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz. 7. sure (A'RAF) 32. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler. 7. sure (A'RAF) 37. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz. 7. sure (A'RAF) 51. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap'a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap'ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz? 7. sure (A'RAF) 169. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ey iman sahipleri! Size ne oldu ki, "Allah yolunda seferber olun" denilince yere çakılıp kaldınız. Âhiretten vazgeçip iğreti hayata mı razı oldunuz? O iğeti hayatın nimeti âhiret yanında pek azdır. 9. sure (TEVBE) 38. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Allah'a ve âhiret gününe iman edenler; mallarıyla, canlarıyla cihat edecekleri için senden izin istemezler. Allah, takva sahiplerini iyice bilmektedir. 9. sure (TEVBE) 44. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Şu bir gerçek ki, bize kavuşmayı ummayanlar, iğreti hayatla tatmin bulup onunla rahatlayanlar ve ayetlerimizden uzaklaşıp gaflete dalanlar, 10. sure (YÛNUS) 7. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Ama Allah onları kurtarınca, hiç vakit geçirmeden yeryüzünde haksızlığa sapıp azgınlaşırlar. Ey insanlar! Şu iğreti hayatın menfaati için yaptığınız azgınlık ve taşkınlık yalnız sizin aleyhinizedir. Bir süre sonra bize döndürüleceksiniz ve yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz. 10. sure (YÛNUS) 23. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar.
11. sure (HÛD) 15. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenme. 13. sure (RA'D) 26. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler. 14. sure (İBRÂHİM) 3. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Bu böyledir, çünkü, onlar şu iğreti
hayatı âhirete tercih etmişlerdir. Ve Allah, küfre sapanlar topluluğunu doğruya
kılavuzlamaz. 16. sure (NAHL) 107. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak. 17. sure (İSRÂ) 18. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Karun, süsü
püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar
dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi.
Gerçekten o, çok nasipli bir adam!" 28. sure (KASAS) 79. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Ey Peygamber, eşlerine şöyle söyle:
"Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin
size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım." 33.
sure (AHZÂB) 28. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Bunun sebebi şudur: "Siz, Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı/gurura itti. Bugün ateşten çıkarılmayacaklar, özür dilemeleri de kabul edilmeyecek."
45. sure (CÂSİYE) 35. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Bizim zikrimizden/Kur'an'ımızdan yüz çeviren ve iğreti dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden, sen de yüz çevir. 53. sure (NECM) 29. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Hayır, hayır! Siz hemencecik geleni seversiniz. 75. sure (KIYÂMET) 20. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
Bunlar, hemen gelecek olanı seviyorlar da
ötelerindeki zorlu bir günü ihmal ediyorlar. 76. sure (İNSÂN) 27.
ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
Ve iğreti hayatı yeğlemiş olan için, 79. sure (NÂZİÂT) 38. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz. 87. sure (A'LÂ) 16. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)
(14) Gerçek-asıl hayat Dünya’da
yapılanlarla hazırlanan Ahirettir
Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi! 29. sure (ANKEBÛT) 64. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim." 89. sure (FECR) 24. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(15) Hayat, doğduğu öldüğü ve dirileceği gün ona Selam olsun
Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün. 19. sure (MERYEM) 15. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün." 19. sure (MERYEM) 33. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
(16) Hayat,
İman edip salih amel güzel iş yapanlar
Eğer Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların kötülüklerini mutlaka örter ve kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka sokardık. 5. sure (MÂİDE) 65. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. 5. sure (MÂİDE) 93. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin bazı mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin bazı mucizeleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar sağlamayacaktır. De ki: "Bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz." 6. sure (EN'ÂM) 158. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır. 10. sure (YÛNUS) 63. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Hiç kuşkusuz, Allah, sakınanlar ve güzel düşünüp güzel iş yapanlarla beraberdir. 16. sure (NAHL) 128. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa
yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri
halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için
beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç kaynağı yapacak, onları
korkularının arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet
edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük
edenlerse, yoldan sapanların ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 55. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Onlar Allah'ın yanında bir başka ilaha yakarmazlar/davet etmezler. Allah'ın saygıya layık kıldığı canı haksız yere almazlar. Zina etmezler. Bunları yapan cezaya çarpılır. 25. sure (FURKÂN) 68. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın. Rabbinin rahmeti, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır. 43. sure (ZUHRUF) 32. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
(17) Hayat,
Dünya hayatı çok kısadır
Sizi çağıracağı gün onu hamd ederek çağrısına derhal uyacaksınız. Ve sadece az bir süre kaldığınızı düşüneceksiniz. 17. sure (İSRÂ) 52. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Buyurur: "Yeryüzünde yıllar
sayısıyla ne kadar kaldınız?" Derler: "Bir gün yahut günün bir kısmı
kadar; sayanlara sor." Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke
biliyor olsaydınız." 23. sure (MÜ'MİNÛN) 112-114. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
(18) Haksız
yere cana kıymak-öldürmek büyük günahtır, haramdır
İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır. 5. sure (MÂİDE) 32. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." 6. sure (EN'ÂM) 151. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah'ın saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse, onun velisine yetki/söz hakkı vermişizdir. Ama o da öldürmede sınır tanımazlık etmesin. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. 17. sure (İSRÂ) 33. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
(19)Hayat,
Mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad-savaş
Eğer onlar üzerine, "Kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ama onlar kendilerine öğütleneni yapsalardı, onlar için hem daha hayırlı olurdu hem de ömürlü olmaları bakımından daha yarayışlı. 4. sure (NİSA) 66. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İnananların; özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat edenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. 4. sure (NİSA) 95. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
İman edip hicret eden, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla didinenler derece bakımından Allah katında daha yücedirler. Kurtuluşa erenler de işte bunlardır. 9. sure (TEVBE) 20. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak mutlaka seferber olun ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 9. sure (TEVBE) 41. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Fakat resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla didindiler. İşte bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. 9. sure (TEVBE) 88. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi. 9. sure (TEVBE) 111. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
İnananlardan öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakatle dururlar. Onlardan bazısı adadığını yerine getirdi, bazısı da bekliyor. Sözlerini asla değişmediler. 33. sure (AHZÂB) 23. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Müminler ancak şu kimselerdir ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra hiçbir kuşkuya düşmezler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler. İşte bunlardır, özü sözü birbirine uyanlar. 49. sure (HUCURÂT) 15. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Allah'a ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz. İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz. 61. sure (SAFF) 11. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
(20) Hayat,
dönüş Allah’adır
Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler. 7. sure (A'RAF) 37. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Göklerin ve yerin melekutuna, Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye bakmadılar mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar? 7. sure (A'RAF) 185. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir. 10. sure (YÛNUS) 46. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir
kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek
sana, hesap sormak bize düşer. 13. sure (RA'D) 40. ayet (Resmi:
13/İniş:87/Alfabetik: 85)
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir.
16. sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler. 40. sure (MÜ'MİN) 77. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(21)Hayat, Dediler Rabbimiz bizi iki defa öldürdün iki defa
dirilttin
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(22) Hayat, Ahireti yalanlayanlar, Ahirette hüsrana- ateşe-azaba
uğrayacak
Allah'ın huzuruna varmayı yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. Sonunda o saat ansızın kendilerine gelip çatınca, sırtlarında günahlarını taşır bir halde şöyle demişlerdir: "Dünya hayatında düştüğümüz aşırılıklardan dolayı vay hasretimize!" Dikkat edin! Ne kötü şeylerdir taşıyıp durdukları. 6. sure (EN'ÂM) 31. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. 6. sure (EN'ÂM) 128. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)
Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi/nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
c) Ölüm
(1) Ölüm, İman edenler Müslüman olarak can verdiklerinde Allah'ın
dilemesiyle kurtulmuşlardır
Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 102. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Sen bizden, sırf Rabbimizin
ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey
Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al." 7.
sure (A'RAF) 126. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
(2) Ölüm, gelip çattığında
Dünya hayatı geriye dönüş engellenerek son bulur, Ölüm Ruh ve bedene, Dünya ve
Ahiret âlemleri/hayatları arasında perdedir/berzahtır
Yoksa siz, Yakub'a ölümün gelip çatışına
tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu sormuştu: "Benden sonra neye
ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu olmuştu: "Senin ilâhına, ataların
İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilâhına, tek ve biricik olan ilâha kulluk
edeceğiz; biz yalnız O'na teslim olanlarız." 2.
sure (BAKARA) 133. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde
şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım
yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu.
Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 99-100. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
(3) Ölüm, Allah diriden ölüyü de -ölüden diriyi de çıkartır, bir
âlemde öldürdüğünü diğer âlemde diriltir
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
"Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın. Dilediğini hesapsızca rızıklandırırsın." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 27. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Gün olur, onları bir araya toplayıp
haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip
durduğunuz ortaklarınız?" 6. sure (EN'ÂM) 22. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ortak tuttuklarınız içinde, yaratışa başlayan, sonra, yarattığını çevirip bir daha yaratan kim var?" De ki: "Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır. O halde nasıl oluyor da başka bir yöne döndürülüyorsunuz?" 10. sure (YÛNUS) 34. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik: 109)
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden çıkarır. Ölümünün ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle çıkarılacaksınız. 30. sure (RÛM) 19. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir." 62. sure (CUMUA) 8. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Sizden
birine ölüm gelip de, "Ey Rabbim, yakın bir süreye kadar beni
geciktirseydin de içtenliğimi belgelemek için bir şeyler vererek iyilik ve
barış sevenler olsaydım!" demesinden önce, size rızık olarak
verdiklerimizden dağıtın. Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla
bırakmaz! Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. 63.
sure (MÜNÂFİKÛN) 10-11. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
(4) Ölüm, korkusu ve arzusu
ölüm korkusuyla binlerce kişi halinde yurtlarından çıkanları görmedin mi? Allah onlara "Ölün!" dedi de sonra onları diriltti. Şu bir gerçek ki Allah, insanlara karşı çok lütufkârdır. Fakat insanların çokları şükretmezler. 2. sure (BAKARA) 243. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yemin olsun ki siz, onunla karşılaşmadan önce
ölümü arzuluyordunuz. İşte gördünüz onu ve bakıp duruyorsunuz. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 143. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
(5) Ölüm,
öncesi ve sonrası hayat benzeşir, dönüş Allah'adır (İyilerin akıbeti)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülenler için
"ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında
olmazsınız. 2. sure (BAKARA) 154. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 169. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'ın,
lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine
katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur;
tasalanmayacaklardır onlar. Allah'tan bir nimeti, bir lütfu ve Allah'ın
müminlerin ödülünü vermezlik etmeyeceğini de müjdelerler. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 170-171. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün
boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip
tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra,
yapıp ettiklerinizi size haber verecektir. Kulları
üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet
ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce
iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. Nihayet onlar gerçek Mevlâ'ları olan
Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve hesap görenlerin
en süratlisi de O'dur. 6. sure (EN'ÂM) 60-62. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat
verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de "Buyur deyin!" Şunu
da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun
huzurunda haşredileceksiniz. 8. sure (ENFÂL) 24. ayet (Resmi:
8/İniş:93/Alfabetik:22)
Korunup sakınanlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Hayır indirdi." Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Sonsuzluk yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu! Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir. Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin cennete." 16. sure (NAHL) 30-32. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah yolunda hicret edip sonra da
öldürülen yahut ölenleri, Allah güzel bir rızıkla mutlaka rızıklandıracaktır. Allah,
rızık verenlerin elbette ki en hayırlısıdır. 22. sure (HAC) 58. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Gir
cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi? Ki Rabbim beni
affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı." 36. sure (YÂSÎN) 26-27.
ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Orada, ilk
ölüm dışında ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. 44.
sure (DUHÂN) 56. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar
mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı
tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm
veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere, 79. sure (NÂZİÂT) 2. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Ey sükûna kavuşmuş benlik! Dön Rabbine,
razı etmiş ve razı edilmiş olarak! Gir kullarımın arasına! Gir cennetime! 89.
sure (FECR) 27-30. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(6) Ölüm, İnanmayanlarınkötülerin ölümleri ve sonrası halleri
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 91. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya
kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi
ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden
daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken.
Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün
zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler
söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." Yemin
olsun, sizi ilk yarattığımızdaki gibi yapayalnız/teker teker bize geldiniz.
Size verip hayaline daldırdığımız şeyleri de sırtlarınızın arkasında
bıraktınız. Sizinle ilgili hususlarda ortaklar olduklarını sandığınız
şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyorsunuz. Yemin olsun, koptu aranızdaki tüm
bağlar ve uzaklaşıp kayboldu yanınızdan o bir şey sandıklarınız.
6. sure (EN'ÂM) 93-94. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
6. sure (EN'ÂM) 93-94. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın." 8. sure (ENFÂL) 50. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Onu yutmaya çalışacak ama boğazından
geçiremeyecek. Ölüm her yandan üstüne gelecek de bir türlü ölmeyecek.
Arkasından da dehşetli bir azap. 14. sure (İBRÂHİM) 17. ayet
(Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)
Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir. 16. sure (NAHL) 28. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sabah akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet
koptuğu gün de şöyle denir: "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine
sokun!" 40. sure (MÜ'MİN) 46. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar
mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı
tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm
veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına
vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?! 47.
sure (MUHAMMED) 27. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir. 50. sure (KAF) 19. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
"Ah, ne olurdu, iş bitmiş
olsaydı!" 69. sure (HÂKKA) 27. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara, 79. sure (NÂZİÂT) 1. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
(7) Ölüm, Her
can-nefis (ruh) ölümü tadacak ve Allah’a döndürülecektir
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21. sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize döndürüleceksiniz. 29. sure (ANKEBÛT) 57. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
(8) Ölüm,
Öldüren de yaşatan da Allah’tır
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah kendisine mülk ve saltanat verdiği
için, Rabb'i hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti:
"Benim Rabb'im odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti:
"Ben de hayat veririm, hem de öldürürüm." İbrahim, "Allah,
güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir" deyince, küfre sapan
o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.
2. sure (BAKARA) 258. ayet (Resmi: 2/İniş:92 / Alfabetik:11)
Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 2. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 156. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir. Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. 6. sure (EN'ÂM) 60-61. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Hiç kuşkusuz, Allah'tır Fâlık olan/dâneyi
yaran, çekirdeği patlatan. Ölüden diri çıkarır O; diriden ölüyü çıkaran da
O'dur! İşte budur Allah! Peki nasıl ters bir yöne çevriliyorsunuz?
6. sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
6. sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
6. sure (EN'ÂM) 122. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 158. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı. 9. sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Sor: "Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya o işitme gücünün ve gözlerin sahibi kim? Kim çıkarıyor ölüden diriyi ve kim çıkarıyor diriden ölüyü? Kim çekip çeviriyor iş ve oluşu?" Hemen, "Allah!" diyecekler. De ki: "Hâlâ kendinize gelmiyor musunuz?" 10. sure (YÛNUS) 31. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
O, hayat verir, O öldürür. O'na
döndürüleceksiniz.! 10. sure (YÛNUS) 56. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden olmam emredildi." 10. sure (YÛNUS) 104. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Biziz, elbette biziz o hayat vermekte olan,
o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan.
15. sure (HİCR) 23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
15. sure (HİCR) 23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir.
16. sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız.
20. sure (TÂHÂ) 55. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür. 22. sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
O hayat veriyor, O öldürüyor. Gece ile
gündüzün birbiri ardınca gelişi O'nun için. Hâlâ aklınızı kullanmayacak
mısınız? 23. sure (MÜ'MİNÛN) 80. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden
çıkarır. Ölümünün ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle
çıkarılacaksınız. 30. sure (RÛM) 19. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah'tır ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır. Sonra sizi öldürüyor, sonra diriltiyor. Peki, ortak koştuklarınızdan biri var mı, bunlardan birşeyi yapabilecek? Yücedir, arınmıştır onların ortak koştuklarından O. 30. sure (RÛM) 40. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir. 40. sure (MÜ'MİN) 68. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve
öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir, 44.
sure (DUHÂN) 8. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
De ki: "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde bir araya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar." 45. sure (CÂSİYE) 26. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Biz, evet biz hayat veriyoruz, biz öldürüyoruz. Ve dönüş yalnız bizedir. 50. sure (KAF) 43. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten
de... 53. sure (NECM) 44. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Göklerin ve yerin mülkü ve yönetimi
O'nundur; diriltir, öldürür. Her şey üzerinde kudret sahibidir O. 57.
sure (HADÎD) 2. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67. sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu. 80.
sure (ABESE) 21. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
(9) Ölüm,
Allah yolunda öldürülenler veya ölenler
Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız. 2. sure (BAKARA) 154. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülür yahut ölürseniz, Allah'tan bir bağışlanma ve bir rahmet onların derleyip topladıklarından çok daha iyidir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 157. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler
sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 169. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kim Allah yolunda hicret ederse yeryüzünde, varıp sığınarak karşı harekete girişecek çok yer bulur; geniş bir imkân da bulur. Ve her kim, evinden Allah'a ve resulüne hicret niyetiyle çıkar da kendisine ölüm yetişirse onun ödülünü vermek Allah'a düşer. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 4. sure (NİSA) 100. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(10) Ölüm,
Önceden yaptıkları sebebiyle ölümü isteyemeyenler (Yahudiler)
De ki: "Allah katındaki âhıret yurdu diğer insanların değil de yalnız ve yalnız sizin ise, eğer doğru sözlü iseniz, hadi isteyin ölümü!" Ellerinin önden gönderdiği şeyler yüzünden ölümü hiç bir zaman istemeyeceklerdir. Allah, zalimleri çok iyi bilmektedir. 2. sure (BAKARA) 94-95. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki: "Ey Yahudiler! Eğer insanlar arasında yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunu sanıyorsanız, buna gerçekten inanıyorsanız, hadi ölümü isteyin!" Ama onlar, ellerinin üretip önden gönderdikleri yüzünden ölümü asla temenni edemezler. Allah, zalimleri bilmektedir. 62. sure (CUMUA) 6-7. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
(11) Ölüm,
Kıyamet saati/son saat hakkındaki bilgi Allah katındadır, kimse yarın ne
kazanacağını ve nerede öleceğini bilmez
O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir. 31. sure (LOKMAN) 34. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
(12) Ölümden sonra tekrar diriltilinceye kadar geçen süre-zaman
Ya şu kişi gibisini görmedin mı? Çatıları çökmüş, duvarları-damları yere inmiş bir kente uğramıştı da şöyle demişti: "Allah şurayı ölümünden sonra nasıl hayata kavuşturacak?" Bunun üzerine Allah, o kişiyi yüz yıllık bir süre için öldürmüş, sonra diriltmişti. "Ne kadar bekledin?" demişti, "Bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi. "Hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın. Yiyeceğine, içeceğine bak! Henüz bozulmamış. Eşeğine bak! Seni insanlara bir ibret yapalım diyedir bu. Kemiklere bak, nasıl yerli yerince düzenliyoruz onları ve sonra et giydiriyoruz onlara." İş kendisi için açıklık kazanınca şöyle dedi o. "Allah'ın her şeye kadir olduğunu biliyorum." 2. sure (BAKARA) 259. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Saat gelip
kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin
ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı. İlim ve iman verilenler ise şöyle
dediler: "Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme
gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden
bilmiyordunuz." 30. sure (RÛM) 55-56. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
(13) Ölüm,
hiç kimse Allah'ın izni ve dilemesi dışında ölmez. Ölüm vakti belirlenmiş bir
yazıdır/değişmez ilahi takdir/kaderdir
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu sarıp kuşatan, güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara, cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?" diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki: "Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik." Söyle onlara: "Evlerinizde kalsaydınız bile, üzerlerine ölüm yazılmış olanlar, uzanacakları yerleri muhakkak boylayacaklardı." Bu, Allah, göğüslerinizdekini denesin, kalplerinizdekini ortaya çıkarsın diyedir. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 154. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Yerlerinde oturup da kardeşleri için, "Bizi dinlemiş olsalardı öldürülmeyeceklerdi." diyenlere şöyle söyle: "Eğer doğru sözlüler iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü!" 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 168. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalayacaktır. Titizlikle korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. Onlara bir iyilik isabet ettiğinde, "Bu, Allah katındandır!" derler. Ama kendilerine bir kötülük dokunduğunda, "Bu senin yüzündendir." derler. De ki: "Hepsi, Allah katındandır." Şu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar! 4. sure (NİSA) 78. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.
6. sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 60. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. Süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. 7. sure (A'RAF) 34. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın
istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin
bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de
gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Hiçbir ümmet kendisi için belirlenen
sürenin ne önüne geçebilir ne de o süreyi geriletebilir.
15. sure (HİCR) 5. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
15. sure (HİCR) 5. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21. sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Hiçbir ümmet ne süresinden ileri
geçebilir ne de geri kalır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 43. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize
döndürüleceksiniz. 29. sure (ANKEBÛT) 57. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
De ki: "Eğer ölümden yahut
öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir
durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz." 33.
sure (AHZÂB) 16. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde,
onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara
göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı
bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34.
sure (SEBE') 14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. 39. sure (ZÜMER) 42. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik: 114)
Ölümü aranızda biz takdir ettik. Biz önüne geçilecekler değiliz. 56. sure (VÂKIA) 60. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir." 62. sure (CUMUA) 8. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla bırakmaz! Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 11. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah'ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!" 71. sure (NÛH) 4. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
(14) Ölüm, Allah sınava çekerek kimin daha güzel iş yaptığını
denemek/belirlemek için ölümü ve hayatı yaratmıştır
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67. sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
(15) Ölüm,
(kıyamet öncesinde ve sonrası) ölünün- ölenlerin diriltilmesi
Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 56. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen adama vurun." İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 73. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 260. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onu Beni İsrail'e şöyle konuşan bir resul
yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben,
çamurdan, kuş görünümünde bir şey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş
oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim.
Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm. Eğer
inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır." 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 49. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! 5. sure (MÂİDE) 11. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan
başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz." 6. sure (EN'ÂM) 29.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere gelince, Allah onları diriltecektir, sonra O'na döndürülecekler. 6. sure (EN'ÂM) 36. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Hiç kuşkusuz, Allah'tır Fâlık olan/dâneyi
yaran, çekirdeği patlatan. Ölüden diri çıkarır O; diriden ölüyü çıkaran da
O'dur! İşte budur Allah! Peki nasıl ters bir yöne çevriliyorsunuz?
6. sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
6. sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Rüzgarları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. 7. sure (A'RAF) 57. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz de Musa'ya şöyle vahyettik: "Hadi at asanı!" Bir de ne görsünler, asa, onların ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor. 7. sure (A'RAF) 117. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." 11. sure (HÛD) 7. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: "Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada sürekli kalacaklardır. 13. sure (RA'D) 5. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Yeminlerinin tüm gücüyle, "Allah
ölen kimseyi diriltmez" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil.
Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları
bilmezler.
16. sure (NAHL) 38. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
16. sure (NAHL) 38. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Yoksa yerden bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme işini onlar mı yapacak?
21. sure (ENBİYÂ) 21. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Bu böyledir, çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O, ölüleri diriltiyor ve O, herşey üzerinde kudretiyle egemendir. Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir. 22. sure (HAC) 6-7. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi
öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir
nankördür. 22. sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Size, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra tekrar meydana çıkarılacağınızı mı vaat ediyor?" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 35. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası
değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz." 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 37. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur." 26. sure (ŞUARA) 81. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Artık Allah'ın rahmetinin eserlerine bak,
nasıl diriltiyor toprağı ölümü ardından! İşte bu Muhyî, ölüleri elbette
diriltir. O, her şeye Kadîr'dir. 30. sure (RÛM) 50. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir. 36. sure (YÂSÎN) 12. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler." 36. sure (YÂSÎN) 52. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik: 108)
Yoksa O'ndan başka veliler mi edindiler?
Allah! O'dur gerçek dost. Ölüleri O diriltir. O her şeye güç yetirir. 42.
sure (ŞÛRÂ) 9. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorgunluğa düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O her şeye kadirdir. 46. sure (AHKAF) 33. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç
yetiremez mi? 75. sure (KIYÂMET) 40. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
(16) Ölüm, Allah'ın can alıcı melekleri vasıtasıyla canı/ruhu bedenden
çıkarıp alması
Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını alırken, onlara şöyle dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap verdiler: "Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz." Melekler dediler ki: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere göçesiniz?" İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o! 4. sure (NİSA) 97. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. 6. sure (EN'ÂM) 61. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz."
6. sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın." 8. sure (ENFÂL) 50. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir. 16. sure (NAHL) 28. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin cennete." 16. sure (NAHL) 32. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde
şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım
yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde,
dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 99-100.
ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Söyle onlara: "Size vekil edilen ölüm meleği canınızı alır, sonra doğrudan doğruya Rabbinize döndürülürsünüz." 32. sure (SECDE) 11. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar; ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. 39. sure (ZÜMER) 42. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik: 114)
Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?! 47. sure (MUHAMMED) 27. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir. 50. sure (KAF) 19. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Ya o canın
boğaza gelip dayandığı zaman! İşte o zaman siz bakakalırsınız! Biz ona sizden
daha yakınız, ama siz görmezsiniz. Madem ceza görmeyecek kişilersiniz, Eğer
doğru sözlülerseniz, onu geri çevirsenize. 56. sure (VÂKIA) 83-87. ayet
(Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında, "Kim var okuyup üfleyecek?" denilir! Sezinlemiştir ki odur ayrılık. Dolaşmıştır el ayak/kol bacak. Rabbine doğrudur o gün sevkiyat. 75. sure (KIYÂMET) 26-30. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
(17) Ölüm, iki defa öldüren ve iki defa dirilten Allah
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez
öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak
için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi:
40/İniş:60/Alfabetik:69)
(18) Ölüm,
sonrasında geride kalan dul eşin bekleme ve evde kalış süresi
İçinizden ölüp de geriye zevceler bırakanların bu eşleri, dört ay on gün kendi başlarına beklerler. Sürelerini tamamladıklarında kendilerince uygun gördüklerini örfe uygun biçimde yapmalarında sizin için bir sakınca yoktur. Allah, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberdardır. 2. sure (BAKARA) 234. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa, onların kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah yoktur. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
2. sure (BAKARA) 240. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(19) Ölüm,
öncesinde vasiyet
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak...
2. sure (BAKARA) 180. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman edenler! Herhangi birinize ölüm
gelip çattığında, vasiyet zamanı aranızdaki tanıklık şöyle olsun: Kendinizden
adalet sahibi iki kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza
geldiyse sizin dışınızdan iki kişi. Bunları namazdan sonra alıkoyarsınız; kuşkulanırsanız
şöyle yemin ederler: "Vallahi, yakınlarımız da olsa yeminimizi hiçbir
ücret karşılığı satmayacağız, Allah'ın tanıklığını saklamayacağız. Çünkü böyle
yaparsak mutlaka günahkârlardan oluruz." 5. sure (MÂİDE) 106.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(20) Ölüm,
Dünyada karşılığı ölüm
olan haller
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır. 2. sure (BAKARA) 179. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah ve resulüyle savaşanların ve
yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut
asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları
yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara
büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
d) Ölümsüzlük
Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." 7. sure (A'RAF) 20. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi.
21. sure (ENBİYÂ) 8. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ölümsüz mü olacaklar?" 21. sure (ENBİYÂ) 34. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İman edenler içinde edepsizliğin yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz bilmezsiniz. 24. sure (NÛR) 19. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde.
Sürekli hizmete adanmışlardır. 56. sure (VÂKIA) 17. ayet (Resmi:
56/İniş:46/Alfabetik:107)
Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın. 76. sure (İNSÂN) 19. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
Sanır ki, malı sonsuzlaştıracaktır kendisini. 104. sure (HÜMEZE) 3. ayet (Resmi: 104/İniş:32/Alfabetik:39)
e) Ecel
Küfre sapanlara söyle: "Eğer son verirlerse eskide kalmış olan, kendileri için affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır." 8. sure (ENFÂL) 38. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Tıpkı Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi. Allah'ın ayetlerini inkâr ettiler de Allah onları günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah Kavîdir, çok güçlüdür; azabı çok şiddetli yapandır O. 8. sure (ENFÂL) 52. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Onlar, sırf kendilerinden önce gelip geçenlerin günleri gibisini bekliyorlar. De ki: "Bekleyin! Sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim." 10. sure (YÛNUS) 102. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: 17. sure (İSRÂ) 13. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Hiçbir ümmet ne süresinden ileri geçebilir ne de geri kalır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 43. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Artık kendileriyle, iştahla arzuladıkları şey arasına engel konmuştur. Tıpkı daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Gerçek şu ki onlar, tutarsızlığa iten bir kuşku içindeydiler.
34. sure (SEBE') 54. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde döneklik de bulamazsın!
35. sure (FATIR) 43. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
İman etmiş olan bir adam dedi: "Ey toplumum, sizin üzerinize, diğer topluluklarınki gibi bir günün gelmesinden korkuyorum; 40. sure (MÜ'MİN) 30. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla
çevreleyip sardık da onlar, önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü
gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz,
bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardı. 41.
sure (FUSSİLET) 25. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden
öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmıyorlar mı? Allah onları yerle
bir etmiştir. Şu inkâr edenlere de onlara yapılanın aynısı yapılacaktır. 47.
sure (MUHAMMED) 10. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Şu bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı
arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler. 51.
sure (ZÂRİYÂT) 59. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Kendilerinden biraz önce günahlarının
vebalini tadanlara benziyorlar. Acı bir azap var onlara... 59.
sure (HAŞR) 15. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
Ve onu hiç beklemediği yönden
rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Hiç kuşkusuz, Allah,
emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader
belirlemiştir. 65. sure (TALÂK) 3. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Ona ilişkin bilginin sonu Rabbine varır. 79. sure (NÂZİÂT) 44. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder