İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

26 Kasım 2016 Cumartesi

ALLAH'A KARŞI BÜYÜKLENMEK VE KENDİNİ YETERLİ GÖRMEK (TEKEBBÜR VE İSTİĞNA)


İNSANIN ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


2.  KÖTÜ VE YERİLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI BATIL AMELLER) - 1


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. b. İNANMAYANLAR (KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ


a) Allah'a Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna)


(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Allah'a Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna)
 
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar: Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür. Oysa ki, dönüş yalnız Rabbinedir! 96. sure (ALAK) 6-8. ayet (Resmi: 96/İniş:1/ Alfabetik:6)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 7. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Hayır, olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun. 39. sure (ZÜMER) 59. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. Onlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Öncekilerin masallarını." Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 23-25. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. Allah kendilerinde bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile mutlaka yüz çevirir, döner giderlerdi. 8. sure (ENFÂL) 22-23. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Başlarına gelenler; ahitlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve "kalplerimiz kılıflıdır" demeleri yüzündendir. Doğrusu, Allah küfürleri yüzünden kalpleri üzerine mühür basmıştır da pek azı müstesna, iman etmezler. Küfürleri yüzünden, Meryem aleyhinde büyük bir yalan söylemeleri yüzünden... "Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler. Tam aksine, Allah onu kendisine yükseltti. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 155-158. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82) 

İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur. Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 8-9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini! 45. sure (CÂSİYE) 8. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

  Ayrıca Bakınız: Bu Konu, VI. C. 2. f. Kendini Beğenmişlik (Kibir)  Konusu İle Doğrudan İlişkilidir

(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Kendini Beğenmişlik ( Kibir)

O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş: 35/Alfabetik:12)

Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı şımarıklık / azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez." 28. sure (KASAS) 76. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)

"Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran / Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." 28. sure (KASAS) 77. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

 Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme! Çünkü sen, yeri asla yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın. 17. sure (İSRÂ) 37. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

"Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez." 31. sure (LOKMAN) 18. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Allah'a kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez. 4. sure (NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82) 

Böyle yapılmıştır ki, elinizden çıkana üzülüp ümitsizliğe düşmeyesiniz ve Allah'ın size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenlerin hiçbirini sevmez. 57. sure (HADÎD) 23. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. 16. sure (NAHL) 23. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)

Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

25 Kasım 2016 Cuma

ALLAH'A GÜVENMEK VE O'NA DAYANMAK (TEVEKKÜL)


İNSANIN ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


1.  İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI SALİH AMELLER)-8


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. a. İNANANLAR (MÜMINLER) VE ÖZELLİKLERİ


g) Allah'a Güvenmek ve O'na Dayanmak (Tevekkül)

(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'a Güvenmek ve O'na Dayanmak (Tevekkül)

Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et! 73. sure (MÜZZEMMİL) 9. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)

O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. 25. sure (FURKÂN) 58. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar. Sürekli kalacaklardır orada. 11. sure (HÛD) 23. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri." 12. sure (YÛSUF) 67. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Allah, kuluna Kafi değil mi, yetmiyor mu? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona kılavuzluk edecek yoktur. 39. sure (ZÜMER) 36. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara: "Peki Allah dışındaki yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler." 39. sure (ZÜMER) 38. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayandım; yalnız O'na yönelirim ben. 42. sure (ŞÛRÂ) 10. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

Size verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır. 42. sure (ŞÛRÂ) 36. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Hiçbir şey için, "Ben bunu yarın kesinlikle yapacağım." deme. "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya / aydınlığa ulaştırır." 18. sure (KEHF) 23-24. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
"O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler." 14. sure (İBRÂHİM) 12. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz. Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp değer üretenlerin ödülü! Onlar ki sabrettiler ve yalnız Rablerine dayanıp güvenmektedirler. 29. sure (ANKEBÛT) 58-59. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir. 8. sure (ENFÂL) 61. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

Allah'a dayanıp güven! Vekil olarak Allah yeter. 33. sure (AHZÂB) 3. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Allah! İlah yok O'ndan başka! Yalnız Allah'a güvenip dayanır iman sahipleri. 64. sure (TEĞÂBÜN) 13. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! 5. sure (MÂİDE) 11. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Velî'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 122. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever. Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 159-160. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Fısıltı, inananları kederlendirmek için ancak şeytandan gelir. Bununla birlikte o, Allah'ın izni olmadıkça inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler sadece Allah'a güvenip dayansınlar. 58. sure (MÜCÂDİLE) 10. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)

İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi: "Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!" 60. sure (MÜMTEHİNE) 4. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
 (2Tevekkül

(a) Tevekkül, yardıma muhtaç olunan durumlarda yardımı için Allah'a dayanıp güvenmektir

Allah'tan bir rahmet sayesindedir ki, sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba, katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için; iş ve yönetim konusunda da onlarla şûraya git. Bir kez azmettin mi de artık Allah'a güvenip dayan. Allah, tevekkül edenleri sever. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 159. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

 Sizden iki takım, korku ile bozulmak üzereydi. Halbuki Allah onların Velî'siydi. Müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 122. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 160. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir. 8. sure (ENFÂL) 61. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

(b) İnananlar / Müminler yalnız ve ancak Allah'a tevekkül etmelidirler

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! 5. sure (MÂİDE) 11. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

(c) Allah'tan başka tevekkül edilecek varlık yoktur

Eğer bir sığınak yahut bazı mağaralar veya girilecek bir delik bulsalar, yüzlerini döner o tarafa koşarlardı. 9. sure (TEVBE) 57. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara: "Peki Allah dışındaki yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler." 39. sure (ZÜMER) 38. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Allah! İlah yok O'ndan başka! Yalnız Allah'a güvenip dayanır iman sahipleri. 64. sure (TEĞÂBÜN) 13. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

(d) Allah'ın takdir ettiği bir şeyi Allah'tan başka savacak yoktur, hüküm yalnız Allah'ındır. Tevekkül sahipleri Yalnız O'na güvenip dayansın

Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri." 12. sure (YÛSUF) 67. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

"O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler." 14. sure (İBRÂHİM) 12. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal