İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

9 Kasım 2016 Çarşamba

İNANÇ, TUTUM VE DAVRANIŞA GÖRE AĞLAMAK, GÜLMEK VE DİLLER


 (1) Ağlamak
(a) Ağlamak, İnsanın Üzülmesi

Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Ey Rabbimiz bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder!" diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular için savaşmıyorsunuz! 4. sure (NİSA) 75. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Kazanır oldukları yüzünden artık az gülsünler, çok ağlasınlar. 9. sure (TEVBE) 82. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da... 53. sure (NECM) 43. ayet (Resmi: 53/İniş:23/ Alfabetik:80)

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz. 53. sure (NECM) 60. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

(b) Ağlamak, Gözyaşı Dökerek

Akşamdan sonra babalarına geldiler; ağlıyorlardı. 12. sure (YÛSUF) 16. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Ve yüzünü onlardan öteye döndürdü de şöyle inledi: "Ey Yûsuf'a duyduğum gam, neredesin!" Ve kederden gözlerine ak düştü. Durmadan yutkunuyordu. 12. sure (YÛSUF) 84. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

Ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu artırıyor. 17. sure (İSRÂ) 109. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı. 19. sure (MERYEM) 58. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Gök de ağlamadı onlar için yer de. Yüzlerine bakılmadı bile! 44. sure (DUHÂN) 29. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)

(2) Gülmek

Kazanır oldukları yüzünden artık az gülsünler, çok ağlasınlar. 9. sure (TEVBE) 82. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Gemiyi yapıyordu. Toplumundan herhangi bir grup yanından geçtikçe onunla alay ediyorlardı. Dedi ki Nûh "Bizimle alay ediyorsanız, biz de sizinle alay edeceğiz. Tıpkı sizin eğlendiğiniz gibi." 11. sure (HÛD) 38. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Orada dikilmekte olan karısı güldü. Bunun üzerine ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın arkasından da Yakub'u. 11. sure (HÛD) 71. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Siz onları alaya aldınız. Öyle ki, zikrimi / Kur'anımı size unutturdular. Siz onlara hep gülüyordunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 110. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Mûsa onlara ayetlerimizi getirdiğinde onlar bu ayetlere gülüyorlardı. 43. sure (ZUHRUF) 47. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz. 53. sure (NECM) 60. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Gülen, müjdelerle parıldayan. 80. sure (ABESE) 39. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)

Şu bir gerçek ki, suça batmış olanlar, iman sahiplerine gülerlerdi. 83. sure (MUTAFFİFÎN) 29. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)

İşte bugün, iman sahipleri, küfre batmışlara gülüyorlar. 83. sure (MUTAFFİFÎN) 34. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)


(3) Diller, İnsanlar Kalplerinde Olanı Söz Olarak İfade Ederken Niyetlerine / İstek ve Tercihlerine Göre Söyler

Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan bir şeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 78. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip bükerek: "Dinledik, isyan ettik; dinle, dinlenmez olası, davar güder gibi güt bizi" derler. Eğer onlar, "Dinledik, boyun eğdik, dinle, bak bize!" demiş olsalardı, kendileri için daha hayırlı ve daha yerinde olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden onlara lanet etmiştir. Çok az bir kısmı hariç, iman etmezler. 4. sure (NİSA) 46. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Kendilerinin bile çirkin bulacağı şeyleri Allah'a isnat ediyorlar. Dilleri de yalan düzüp donatıyor: En ileri güzellik onlarınmış! Kuşkusuz olan şu: Onlar için ateş vardır. Ve ona en önden gideceklerdir. 16. sure (NAHL) 62. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar. 16. sure (NAHL) 116. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

"Dilimden düğümü çöz, 20. sure (TÂHÂ) 27. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

O zaman siz, onu dillerinizle birbirinize yetiştiriyordunuz ve ağızlarınızla, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyi söylüyor, üstelik bunu önemsiz sanıyordunuz. Oysaki Allah katında o, çok büyük bir günahtı. 24. sure (NÛR) 15. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir. 24. sure (NÛR) 24. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)

"Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Görev emrini Hârun'a gönder." 26. sure (ŞUARA) 13. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Size karşı cimrilik / kıskançlık ederler. Korku geldiğinde onları sana bakar halde görürsün. Korku gittiğinde ise hayra karşı kıskançlık yüzünden sizi keskin dillerle yaralarlar. Ölümden üzerine baygınlık çökmüş biri gibidirler. Bunlar iman etmemişlerdir. Bu yüzden de Allah, amellerini boşa çıkarmıştır. Bunu yapmak Allah için çok kolaydır. 33. sure (AHZÂB) 19. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Bedevilerden, geri bırakılmış olanlar sana şöyle diyecekler: "Bizleri, mallarımız ve ailelerimiz oyaladı. O halde bizim için Allah'tan af dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Allah size bir zarar dilerse, yahut bir yarar murat ederse, O'nun sizin için dilediğine kim engel olabilir?" Doğrusu şu ki, Allah, sizin yaptıklarınızdan haberdardır. 48. sure (FETİH) 11. ayet (Resmi: 48/İniş:109/ Alfabetik:27)

Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler. .60 sure (MÜMTEHİNE) 2. ayet (Resmi:2/İniş:111/Alfabetik:72)
 
Onu aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme! 75. sure (KIYÂMET) 16. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)

Bir dil, iki dudak? 90. sure (BELED) 9. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

8 Kasım 2016 Salı

İNANÇ, TUTUM VE DAVRANIŞA GÖRE HAFIZA, İKRAH VE KAPILAR

(1) Hafıza

İnkâr edenler dediler ki: "Kur'an ona toptan, bir kerede indirilseydi ya!" Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça/ayet ayet okuduk. 25. sure (FURKÂN) 32. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Yemin olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin. 50. sure (KAF) 22. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

 (2) İkrah

Dinde baskı - zorlama - tiksindirme yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. 2. sure (BAKARA) 256. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

 Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! 10. sure (YÛNUS) 99. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

(3) Kapılar

(a) Genel anlamda kapılar

Şöyle demiştik: "Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve 'Affet bizi!' deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz." 2. sure (BAKARA) 58. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kesin söz vermeleri için Tûr'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin." dedik. Onlara şunu da söyledik: "Cumartesi gününde azgınlık yapmayın." Onlardan sapasağlam bir söz almıştık. 4. sure (NİSA) 154. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İçine ürperti düşenlerden, Allah'ın nimet verdiği iki adam dedi ki: "Onların içine kapıdan girin. Oraya girdiğinizde galip geleceksiniz. Eğer inananlar iseniz yalnız Allah'a güvenin." Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Hadi sen git, Rabbin'le birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız." Şöyle yakardı Mûsa: "Rabbim! Nefsimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık sapıklar topluluğu ile bizim aramızı ayır." 5. sure (MÂİDE) 23-25. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Öğütlenmeye çağırıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler. 6. sure (EN'ÂM) 44. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onlara şöyle denildi: Şu kentte oturun, orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz. 7. sure (A'RAF) 161. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı. 15. sure (HİCR) 14. ayet (Resmi: 15/İniş:54 /Alfabetik:36)

Nihayet, üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 77. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Biz de açtık gök kapılarını seller gibi akan bir su ile. 54. sure (KAMER) 11. ayet (Resmi: 54/İniş:37/ Alfabetik: 52)

(b) Göklerin, göklerdeki ve Ahiret Âlemindeki kapılar

Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz. 7. sure (A'RAF) 40. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Adn cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar. 13. sure (RA'D) 23. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Yedi kapısı vardır onun. Her kapıya onlardan bir bölük ayrılmıştır. 15. sure (HİCR) 44. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Kapıları kendilerine açılmış Adn cennetleri. 38. sure (SÂD) 50. ayet (Resmi: 38/İniş:38/ Alfabetik:88)

İnkar edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet, derler, geldiler ama inkarcılar hakkında azap hükmü hak oldu." Şöyle denilir: "Girin cehennemin kapılarından! Orada sürekli kalacaksınız. Büyüklük taslayanların barınağı ne de kötüymüş!" Rablerinden korkanlar da bölükler halinde cennete sevk edilirler. Oraya geldiklerinde, cennet kapıları da kendilerine açıldığında, oranın bekçileri onlara şöyle derler: "Selam size! Tertemizsiniz. Hadi girin şuraya, sürekli kalıcılar olarak!" 39. sure (ZÜMER) 71-73. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)

Girin cehennemin kapılarından; sürekli kalacaksınız içeride. Kibirlenenlerin barınağı ne de kötüymüş! 40. sure (MÜ'MİN) 76. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Evlerine kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık; 43. sure (ZUHRUF) 34. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

O gün ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınlar, iman edenlere şöyle derler: "Bize bakın da ışığınızdan bir parça alalım." Şöyle denir onlara: "Arkanıza dönün de bir ışık arayın." Nihayet aralarına kapısı olan bir sur çekilir. İçinde rahmet vardır onun. Dış tarafı ise azap. 57. sure (HADÎD) 13. ayet (Resmi: 57/İniş:112/ Alfabetik:33)

Gök açılmış, kapı kapı oluvermiştir. 78. sure (NEBE) 19. ayet (Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal