İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

20 Aralık 2017 Çarşamba

MEZHEPLİLİK - MEZHEPÇİLİK

Fırkalara / Hiziplere Bölünmek

Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet 


Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 105. ayet 

Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 159. ayet 

İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden sakının! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 52. ayet 

Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere / kutsallaştırmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir. Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak. Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları, Ve iyiliklerine koşuyoruz. Hayır, farkında olmuyorlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 53-56. ayet 

Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür. 30. sure (RÛM) 32. ayet 

Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet 

Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler. 42. sure (ŞÛRÂ) 14. ayet 

Onlara, iş ve yönetime ilişkin açık seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir. 45. sure (CÂSİYE) 17. ayet 



Ey iman edenler! Size, "Meclislerde yer açın!" dendiğinde, yer açın ki Allah da sizin için genişlik sağlasın. "Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 11. ayet 



Mezheplilik-Mezhepçilik " Caferi ye , Şii ye, Alevi ye kız verilebilir mi?" Prof.Dr.Mehmet OKUYAN


VİDEOYU BU SAYFADA İZLEYEMİYORSANIZ İZLEYEBİLMEK İÇİN:



https://www.youtube.com/watch?v=yvDWyjEczQI

Ve 

Yaşar Nuri Öztürk (Allah ona rahmet etsin) Yorumu:


Yaşar Nuri Öztürke göre Mezhepler gereklimidir ? - 19 Temmuz 2014 - Mezhepler


VİDEOYU BU SAYFADA İZLEYEMİYORSANIZ İZLEYEBİLMEK İÇİN:



*****


 HALA ATALARINIZIN MEZHEBİNE Mİ İNANIYORSUNUZ?


Mezheplerin kendi aralarında nasıl çeliştiklerini aşağıdaki tab­lolardan görelim ve Allah'ın tek dininin mezhepler aracılığıyla na­sıl farklı dinlere dönüştürüldüğünü anlayalım.

Bu tablolarda ayrıca mezheplerin kendi içlerindeki çelişkilerine yer vermiyoruz.

Örne­ğin Hanefi mezhebinin ilk kurucusu Ebu Hanife ile onun talebele­ri Ebu Yusuf ve Muhammed'in farklı görüşleri olduğu da kabul edi­lir ve bunlarda da çelişki çoktur.

Bu tablolarda sadece Sünni 4 mez­hebin çelişkileri vardır. Şiilikle Sünniliğin ayrılıkları da ayrı bir ki­tap yazdıracak kadardır.

Bu tablolar çelişkilerin ancak az bir kısmı­nı göstermektedir. Mezheplerin tüm çelişkilerini anlatmaya bu ki­tabın hacmi çok dar gelir. Allah bizim Kuran'ın hacmi dışındakilerden dinimizi öğrenmemizi istememiş olması sayesinde bu kargaşa­nın, bu çelişkilerin içinde boğulmuyoruz.

Siz eğer hala atalarınızdan miras aldığınız mezheplere, sırf ata­larınız bunlara iman ettiği için inanıyorsanız, lütfen sunacağımız 100 örneği inceleyip mezhebinizi iyice öğrenin.

Öğrendikten son­ra; tüm bu çelişkilerden sonra mezhebinizi bir kenara atıp ister Kuran'la yetinin, ister bu tabloları uygulayıp bu farkları "rahmet" diye niteleyin.

Uyarı bizim; akıl sizin, seçim sizin, sorumluluk sizin.

TABLOLARI AÇMAK VE İNCELEMEK İÇİN:

 ve   


https://kemaladal.blogspot.com.tr/2017/05/hala-atalarinizin-mezhebine-mi.html
---
Selam...
​ T.C. / M. Kemal Adal 

16 Aralık 2017 Cumartesi

ALLAH IN YAHUDİLERE VERDİĞİ CEZA.


15. ARALIK 2017. 



ALLAH IN YAHUDİLERE VERDİĞİ CEZA. (YERYÜZÜNDE ŞAŞKIN ŞAŞKIN DOLAŞACAKLAR.)


Maide suresi 21. ayet örnek gösterilerek, Yahudilerin yaşadığı toprakların, hatta daha fazlasını Allah Yahudilere verdiğini iddia edenler vardır.  Gerçekten bahsettikleri ayet, bu toprakların sahiplerinin Yahudiler olduğunu mu söylüyor, yoksa ayette bahsedilen, çok dikkat çekici ibretler mi var. Gelin bu ayetin öncesi ve sonrasında ki ayetlere bakarak, aslında bu ayetlerde neler anlatılıyor, bizler bu ayetlerden nasıl dersler almalıyız, onu anlamaya çalışalım. Önce ayeti yazalım.

Maide 21: “Ey kavmim! Allah'ın size yazdığı mukaddes toprağa giriniz ve ARKANIZA DÖNMEYİNİZ, YOKSA KAYBEDEREK DÖNMÜŞ OLURSUNUZ.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayetin bizlere, ne anlatmaya çalıştığını anlayabilmemiz için, bir önceki ayete önce bakalım, daha sonrada devamındaki ayetlerden, bu topraklara neden ve ne amaçla Yahudilerin girmelerinin istendiğini anlamaya çalışalım. Bu kıssadan çok önemli dersler var bizlere, ama anlayana anlamak isteyene.

Maide 20: Bir zamanlar Musa, kavmine, “Ey kavmim!” demişti, “Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayınız; zira O, içinizden peygamber çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Dünyada başka hiç kimseye vermediğini size verdi.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Demek ki Hz. Musa kavmine sesleniyor ve diyor ki, Allah beni elçi olarak sizlere gönderdi ve sizlere vaat ettiklerini yerine getirip, daha önceki toplumlara yapmadığı kadar, sizlere yardımda bulundu diyor. Maide 21. ayetinde de, Allah sizlere zulüm edenlerden kurtarmak için, mukaddes yani bereketli, güzel, sevilen, övülen bir bölgeye girmenizi istiyor diyor. Daha sonrada çok dikkat çekici bir şeyler söylüyor Allah. “ARKANIZA DÖNMEYİNİZ, YOKSA KAYBEDEREK DÖNMÜŞ OLURSUNUZ” DEMEK Kİ ALLAH BU BÖLGEYİ YAHUDİLERE TAHSİS ETMİYOR, onları zalimlerden kurtarmak için yardım ediyor ama uyarıyor ve diyor ki, sakın geri dönmeyin yani kaçıp gitmeyin mücadele edin.  Ayetin devamına bakalım şimdide.

Maide 22: Onlar şu cevabı verdiler: “Ey Musa! ORADA ZORBA BİR HALK VAR; ONLAR ORADAN ÇIKMADIKÇA BİZ ORAYA ASLA GİRMEYECEĞİZ. Eğer oradan çıkarlarsa biz de hemen gireriz.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Yahudiler, Allah ın emri olan bir tebliğe karşı, bakın elçilerine nasıl bir cevap veriyorlar. Allah ın gitmelerini istediği bölgede, zorba bir halk var, onlar oradan çıkmadıkça asla oraya gitmeyeceğiz diyorlar. Hâlbuki Allah, bu bölgeye Yahudileri özellikle gönderiyor ve bu toplumu sınıyor, imtihandan geçiriyor. Ama Yahudiler zora gelemeyeceklerini, savaşmak niyetinde olmadıklarını açıkça söylüyorlar ve Allah ın emrini yerine getirmemek için ısrar ediyorlar. BÖYLECE MAİDE 21. AYETE ALLAH IN HÜKMÜ GERÇEKLEŞİYOR VE KAYBEDENLERDEN OLUYORLAR. Şimdide devamındaki ayete bakalım. 

Maide 23: Korkanların içinden, ALLAH'IN KENDİLERİNE LÜTUFTA BULUNDUĞU İKİ KİŞİ ŞÖYLE DEDİ: “Onların üzerine kapıdan giriniz; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi kazanmışsınızdır. EĞER MÜMİNLER İSENİZ SADECE ALLAH'A GÜVENİNİZ.” (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayeti okuduğumuzda, Allah ın Yahudi toplumunu bu bölgeye neden gönderdiğini çok daha iyi anlıyoruz. Allah Yahudileri imtihan ediyor ve diyor ki, TOPRAKLARINIZ İÇİN SAVAŞIN. İçlerinden iki kişiye lütufta bulunan, yani onlar aracılığıyla diğerlerini teşvik ederek, gerçekleri görmelerini sağlayarak, çok önemli bir şey anlatmaya çalışıyor Allah. BEN SİZİN YANINIZDAYIM, ZAFER SİZİN OLACAKTIR diyor, teşvik ediyor. Acaba Yahudi toplumu elçisinin ve Allah ın isteğine karşılık bu çabalardan sonra ne diyorlar, şimdide ona bakalım ve bu toplumun günümüzdeki yanlış tuttum ve davranışlarının, asiliklerinin, kendilerinden başka kimseyi düşünmez tavırlarının, nerelerden günümüze geldiğini daha iyi anlayalım.

Maide 24: “Ey Musa! Onlar orada bulunduğu müddetçe, biz oraya asla girmeyeceğiz; ŞU HALDE SEN VE RABBİN GİDİNİZ SAVAŞINIZ; biz burada oturacağız” dediler. (Bayraktar Bayraklı meali)

Yahudi toplumu, Allah ın uyarı ve yardımlarına rağmen, bakın nasıl küstahça cevap veriyorlar. BİZ BU TOPLULUK ORADA OLDUĞU SÜRECE SAVAŞMAYACAĞIZ. İSTİYORSANIZ, SEN VE RABBİN GİT SAVAŞ, DİYE CEVAP VERİYORLAR.  İşte Yahudiler böyle bir toplum. Sizce böyle bir topluma Allah, mukaddes yani bolluk ve bereketli bir yeri vaat ederde, bu bölge sizin olsun der mi? Asla demez, dememişte zaten. 

Kur’an da birçok örnek vardır, Allah gönderdiği elçisini korumak ve kollamak ona inananlara yardım etmek adına, birçok destek, moral verecek ayetler indirmiştir. Müslümanlar asla böyle bir saygısızlık yapmamış ve Peygamberimizin yanında olmuşlardır. Hiçbir Müslüman, Allah ın emrini yerine getirmemek için direnmemiş, ellerinden geleni yapmışlardır. İşte onlarla aramızdaki fark.

Tüm bu ayetlerden şunu anlıyoruz. Allah bizlerden kendi geleceğimizi, kendi ellerimizle oluşturmamızı istiyor, hazırlayıp kendisi asla vermiyor. Buna benzer örnekleri, Peygamberimizin savaşlarında da görüyoruz. İşte bu bizlerin imtihanıdır, bunu lütfen unutmayalım. Hz. Musa ve toplumu arasında geçen bu konuşmalardan sonra, Hz Musa Yaradan a karşı mahcup, zor durumda kalmış, görevini yerine getirememenin üzüntüsünde, bakın Allah a nasıl yalvarıyor ve ne istiyor.

Maide 25–26: Musa, “Rabbim! BEN KENDİMDEN VE KARDEŞİMDEN BAŞKASINA HÂKİM OLAMIYORUM; BİZİMLE BU YOLDAN ÇIKMIŞ TOPLUMUN ARASINI AYIR” DİYE YALVARDI. Allah, “Öyle ise orası, onlara kırk yıl yasaklanmıştır. YERYÜZÜNDE ŞAŞKIN ŞAŞKIN DOLAŞACAKLAR. Artık sen fâsık / yoldan çıkmış toplum için üzülme” dedi. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bu ayet, bu örnek bizlere ibret olmalıdır. Allah bu toplumdan bahsederken, onlar fasık yani yoldan sapmış toplumlardır diyor. Böyle topluma Allah, herhangi vaatte bulunur da ödüllendirir mi? Allah ın lanetlediği, cezalandırdığı bu toplum, atalarının zalimliklerinden ne yazık ki farklı şeyler yapmıyorlar bugün. Toprakları için savaştan kaçanlar, Allah ın yardım edeceğim sözlerine güvenmeyip, Allah ın elçisini mahcup edenler, bugün silahlanmış arkalarına adaletten uzak Amerika yı da alarak, güçsüz ve masum insanları adaletsizce, haksızca, zulümle topraklarından sürmeye, el koymaya çalışıyorlar.

Unutmayınız lütfen, Allah onları isyanlarından dolayı cezalandırmış ve vatansız olarak bu dünyada şaşkın şaşkın yani, sersem sersem olarak dünyaya yayılmış yaşamaya mahkûm etmiştir. Ayette kırk yıl cezalandırıldığı yazıyor. Evet, Allah bir suça karşı dengi ceza verir, ebedi vermez. AMA TAKİP EDER, SOYUNDAN GELENLER, AYNI HATALARI YAPIYORLARSA, CEZA BU YANLIŞLARDAN VAZGEÇENE KADAR UZATILIR DEVAM EDER. Yahudilerin genel çoğunluğu, ne yazık ki atalarının hatalarını devam ettiriyorlar. Hatta Allah ın kitabından uzaklaşarak, öyle bir inanç yarattılar ki kendilerine, kendi toplumlarından başka milletleri, kendileri için yaratıldığına ve diğer toplumların kendilerine hizmet etmeleri gerektiğine inanıyorlar. Yani kendilerini üstün bir ırk kabul ediyorlar. Karşısındaki insanlara da asla acıma duyguları yok. Böyle bir inanç Allah ın emri olabilir mi? Yahudiler onun içindir ki, hiçbir zaman huzurlu ve mutlu bir yaşam süremeyeceklerdir. ALLAH IN LANETİ VE CEZASI DA ÜZERLERİNDEN, BU ZULMÜ YAPTIKLARI SÜRECE KALKMAYACAKTIR. Ne yaparsan, onu bulursun.

Biz Müslümanlar, gerçeklerin arayışında olmadığımız sürece, bu zalimlere gereken dersi vermemiz mümkün olmayacaktır. İçimize girmiş Yahudi fitnesini, inançlarını gelin içimizden Kur’an ile söküp atalım. İnanın bunu yapamadığımız sürece, Allah ın yardımını yanımızda bulamayız. Allah ın arı, duru dinine batıl ve hurafe karıştırmayalım. Allah ın dinde sakın bölünmeyin emrini, gelin hayata geçirelim ve tek yumruk olalım. İşte o zaman bizler adaletsizlere, zalimlere gereken dersi el birliğiyle verebiliriz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK




---
Selam...
​ T.C. / M. Kemal Adal 

11 Aralık 2017 Pazartesi

KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA KONUSUNDAKİ GERÇEKLER

KONUK YAZAR
HALUK GÜMÜŞTABAK

KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA KONUSUNDAKİ GERÇEKLER
2017-12-08 10:37:00
İslam a öyle yanlış inançlar girmiş ki, bizler bunu araştırma ve Kur’an ile sorgulama gereği hiç duymayız. Hurafe ve batıl inançların neredeyse hepsi, Yahudi kaynaklıdır. Bu makalemin konusu KUDÜS, biz Müslümanlar için kutsal mıdır, ya da KUDÜS ün bizlerin inancında, çok önemli bir yerimi vardır? Kudüs ile bizlerin bağı nedir? Gelin bu konu üzerinde birlikte düşünelim, tabi hakemimiz, delilimiz yalnız Kur’an olsun. 
 
BİZLER İÇİN KUDÜS ÜN ÖNEMLİ OLUŞUNUN NEDENİ, BU BÖLGEDE YAŞAYAN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN TOPRAKLARININ, YAHUDİLER TARAFINDAN İŞKÂL EDİLİP GADDARCA, ZALİMCE YOK EDİLMEYE ÇALIŞILAN, MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN OLDUĞU GERÇEĞİDİR. Bildiğiniz gibi KUDÜS Yahudiler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar için çok önemli bir yer olduğu söylenir ve bu konuda birçok rivayetler anlatılır. Gerçekten biz Müslümanlar için, Mescidi Haram gibi çok önemli midir KUDÜS? 
 
Kudüs ün, biz Müslümanların ilk kıblesi olduğu söylenir ve bunun içinde önemli olduğu anlatılır. Gerçekten böyle bir bilgi Kur’an da var mıdır? Şöyle anlatılır, Müslümanlar namazlarını ilk önceleri Mescidi Aksaya dönerek kılarlardı, daha sonra Bakara 144. ayet indirildi ve namazlar Mescidi Harama dönerek kılınmaya başlandı diye, rivayet hadislerle ayet anlatılır. Ayet gerçekten namazlarınızı, bundan sonra Mescidi Harama dönerek kılın mı diyor? Gelin önce ayete bakalım, anlamaya çalışalım.
 
Bakara 144: Biz, yüzünü göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. İşte şimdi, SENİ MEMNUN OLACAĞIN BİR KIBLEYE DÖNDÜRÜYORUZ. ARTIK YÜZÜNÜ MESCİD-İ HARÂM'A DOĞRU ÇEVİR. Siz de hepiniz, nerede olursanız olunuz, yüzlerinizi o tarafa doğru çeviriniz. Şüphesiz KİTAP EHLİ, PEYGAMBERİN, RABLERİNDEN GELEN GERÇEK OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİR. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir. (Bayraktar Bayraklı meali)
 
DİKKAT ETTİYSENİZ AYETTE, TEK KELİME BİLE SALÂT/YANİ NAMAZ KELİMESİ GEÇMİYOR. KUR’AN IN HİÇBİR AYETİNDE, DAHA ÖNCE MESCİDİ AKSA YA DÖNEREK NAMAZ KILINIYORDU, ONU DEĞİŞTİRDİM, NESH ETTİM, ARTIK MESCİD-İ HARAMA DÖNEREK NAMAZ KILIN DİYE BİR EMİR GÖREMEZSİNİZ. Peki, bu ayette ne anlatılıyor, artık yüzünüzü Mescidi harama dönün derken ne kast ediliyor? Gelin şimdide onu anlamaya çalışalım.
 
Peygamberimiz bildiğiniz gibi ÜMMİYDİ, yani hiçbir Ehli kitaba tabi değildi, ama gerçeklerin arayışı içindeydi. Yoldan çıkmış Kitap ehline bakarak, Allah ın böyle bir dini olamaz diye, sürekli yüzünü gökyüzüne çevirip, Allah a dua ettiğini anlıyoruz ayetten. Allah, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz derken, burada kıble kelimesi EN DOĞRU YOL ANLAMINDA, yani seni memnun olacağın bir inanca yönlendiriyoruz diyor. ARTIK YÜZÜNÜ MESCİDİ HARAM A DOĞRU ÇEVİR DERKEN, LÜTFEN DİKKAT BURADA NAMAZ KILARKEN DEMİYOR, İMAN VE İNANÇ ADINA YÜZÜNÜ İBRAHİM İ DİNİN MERKEZİ VE SEMBOLÜ OLAN MESCİDİ HARAM A YANİ İSLAM A DÖN DİYOR. Devamında da Allah bizleri kast ederek, sizlerde hangi inancın takipçisi olursa olun, hepiniz İbrahim in arı, duru dinine İSLAM A yüzlerinizi çevirin diyor. 
 
BAKIN NAMAZDAN/SALÂTTAN BAHSEDİLİYOR MU? BAZI MEALLERDE, SANKİ HÂŞÂ ALLAH SÖYLEMEYİ UNUTMUŞÇASINA, PARANTEZ İÇİNDE NAMAZ KILARKEN DÖNÜN, DİYE İLAVE EDİYORLAR. Ayetin sonunda kitap ehlinin, elçilerine gönderdiği gerçekleri çok iyi bilirler diyor. Yani kitap ehli İbrahim in inancını çok iyi bilir diyor. Bakın Burada namazlarınızda, daha önce Mescidi Aksaya dönüyordunuz, artık bu ayetle Mescidi Harama dönerek namazlarınızı kılın emri var mı? Kesinlikle yok, Kur’an ın hiçbir ayetinde de göremezsiniz, ama Kur’an ın hiç bahsetmediği rivayetlere inanmakta bir sakınca görmüyoruz. Hurafe ve batıl inançlar, işte böyle ayetlere ilave edilmeye çalışılıyor. 
 
Allah namaz kılarken, bizlerin Kur’an da herhangi yöne dönerek, namaz kılmamızı asla istememiştir. Allah daha önce verdiği emri değiştirmiş olsaydı, bunu bizlere açıklar ve izah ederdi. Rivayetlerde, peygamberimizin, ehli kitabın namaz kılarken döndüğü bölgeye dönmek istemediği ve Allah ın elçisinin isteği doğrultusunda bunu değiştirdiği anlatılır. Buna nasıl inanırız, anlamak mümkün değil. Kur’an Bakara suresi 115. ayette bakın ne söyler bizlere. “DOĞU DA BATI DA ALLAH'INDIR, NEREYE DÖNERSENİZ ALLAH'IN YÖNÜ ORASIDIR. “
 
Gelelim Mescidi Aksa konusuna. İsra suresi 1. ayet örnek gösterilerek, bu ayetin devamında Peygamberimiz KÜDÜS ten MİRACA çıkmıştır diye inanılır. Her ne hikmetse bahsettikleri ayet Kur’an da geçiyor da, neden devamı yani MİRAÇ Kur’an da geçmiyor diye, hiç kimse sorma gereği duymuyor. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın, kâfirlerden olursunuz demesine rağmen, nedense Allah ın uyarısını hiç dikkate almıyoruz ve Kur’an ın özüne tamamen ters düşen MİRAÇ konusunu, sorgulamadan kabul edip iman ediyoruz. İsra suresi 1. ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim. 
 
İsra 1: Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece MESCİD-İ HARAM’DAN ÇEVRESİNİ BEREKETLENDİRDİĞİMİZ MESCİD-İ AKSA’YA GÖTÜREN Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (Diyanet meali)
 
Bu ayet örnek gösterilip, Allah ın elçisinin buradan sonra, MİRACA çıktığı rivayet edilir. Tabi Kur’an da asla geçmez, tek bir örneği dahi verilmez. Ama bizlerin rivayetlere karşı coşkun sevgimizden olsa gerek, buna inanmışız. Tabi söylenenleri sorgulamadan. İLGİNÇTİR, BUGÜN KUDÜSTE Kİ, MESCİD-İ AKSA ADIYLA GEÇEN MESCİDİN, KUR’AN DA GEÇEN MESCİT OLDUĞUNA İNANILIR. BUNUN OLMASININ MÜMKÜN OLMADIĞINI, KÜÇÜK BİR ARAŞTIRMAYLA ANLAYABİLİRSİNİZ. BU MESCİT PEYGAMBERİMİZİN VEFATINDAN, YILLAR SONRA YAPILMIŞ, ÖZELLİKLE KUR’AN DA GEÇEN İSİM MAKSATLI OLARAK VERİLMİŞTİR. 
 
AYETTE GEÇEN MESCİD-İ AKSA, BİR YERİN, MESCİDİN İSMİ DEĞİLDİR. BU KELİMENİN ANLAMI EN UZAK MESCİT ANLAMINDADIR, KESİNLİKLE HERHANGİ BİR YERDEN BAHSEDİLMEMEKTEDİR. Bahsetmiş olsaydı, bizler herhalde bu yeri de Kutsallaştırır, kim bilir neler yapardık, gerçi bahsetmediği halde yapıyoruzda. Ayette Allah elçisini, Mescidi Haram dan, yani İslam ın, İbrahimi dinin merkezi kabul edilen yerden, bereketli topraklardan geçerek,EN UZAK MESCİDE KADAR GÖTÜRMÜŞTÜR. Bunun nereleri kapsadığını, detayını Allah Kur’an da, asla bildirmemiştir.  Elbette bunun sebebi de vardır, Allah bilir bizler bilemeyiz. Belki bizler bu yerlerin neresi olduğuna dair, tahminde bulunabiliriz ama bunun bizlere bir getirisi, faydası yoktur. Olsaydı Allah bu konuda da detaylı bilgi verirdi. Önemli olan Allah elçisini, bahsettiği bölgeleri gezdirip, onun bazı gerçeklerle yüzleşmesini, dersler almasını sağlamıştır. Bu gezdirmenin, götürmenin nasıl olduğunu da tam bilemiyoruz. 
 
BURADAN DA ANLIYORUZ Kİ, KUDÜS BİZLERİN İNANCIMIZ ADINA KUTSAL BİR MEKÂNIMIZ DEĞİLDİR. AMA KUDÜS BUGÜN, MÜSLÜMANLARIN EZA VE CEFA GÖRDÜĞÜ, ADETA MÜSLÜMANLARIN YOK EDİLMEYE ÇALIŞILDIĞI, YAHUDİLERİN İŞKALİNDE BİR YERDİR. Yahudiler bu bölgeyi, yalnız biz Müslümanlar için değil, Hıristiyanlar içinde önemli bir bölge yapmayı başarmışlardır. Hıristiyanlar için adeta burası Hac bölgesidir. Hz. İsa nın,  bu şehirde çarmıha gerildiğine inanırlar. Çok daha ilginci Yahudiler, Hıristiyanlar arasında, özellikle Amerika da, Evanjelist mezhebinin kurulmasını sağlayarak, bu mezhep inananlarının da, devletin yönetim kadrosuna gelmesini sağlayıp, bakın nelere inandırmışlar.
 
“ YAHUDİLER, ALLAH IN VAAT ETTİĞİ KUTSAL TOPRAKLARA YERLEŞTİRİLMEDİĞİ SÜRECE, İSA MESİH DÜNYAYA GELMEYECEKTİR.”
 
Yahudiler yalnız bizim inançlarımıza değil, Hıristiyan inançlarına da işte böyle girmişler ve onları böyle yönetiyorlar. Amerika nın, Yahudilere devlet kurmalarının ve onları savunmalarının tek nedeni, bu düşünceye inanmalarından kaynaklanıyor. Allah ile aldatmak, demek ki her inancın başına bela.
 
Yahudiler, diğer Ehlikitabın içine soktukları yanlış bilgilerle, kendi topraklarının kutsallığını sağlamış VE ADETA İŞKÂL ETTİĞİ TOPRAKLARI, BAŞKALARININ KORUMASINI, DEĞER VERMESİNİ SAĞLAMIŞLARDIR. Bizlerde KUDÜS Ü din adına öyle kutsallaştırdık ki, bazı Hac turları önce Kudüs ü ziyaret ediyor, daha sonra Mekke ye geçiyorlar. Allah bizlere akıl fikir versin. ORAYA GİTTİĞİMİZDE, YAHUDİLERE KAZANDIRDIĞIMIZ PARAYI BİR DÜŞÜNÜN. BU KAZANDIRDIĞIMIZ PARALAR, MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZE KARŞI MERMİ, SİLAH OLARAK GERİ DÖNÜYOR. 
 
Değerli din kardeşlerim, bizlerin inancına girmiş batıl ve hurafe inançlarımızı, lütfen Kur’an süzgecinden geçirelim. Allah sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyorsa, Kur’an ın sınırlarını aşan, onun bahsetmediği, hiçbir bilginin lütfen ardı sıra gitmeyelim ve inanmayalım. İnanın çok pişman oluruz.
 
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK