İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

26 Haziran 2017 Pazartesi

GEÇMİŞE ÖZLEMLE BAYRAMLAR


                 M. Kemal Adal

Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı  sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir.

Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, küskünlerin barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir.

Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.

Ne güzeldir böylesi bayram günleri.

Bayramlarımızı Milli ve Dini Bayramlar olarak iki ana başlık altında tasniflersek,  sözüm Dini Bayramlar üzerinedir.

Dini Bayramlarda Allaha uzanan avuçlarlarla gönülden yapılan bir dua, sevilenlere açılan bir kucaktan taşan sevgi, uzaklardaki dostlara gönderilen sımsıcacık bir mesaj, kapatır aradaki mesafeleri, birleştirir gönülleri.

Yüzlerdeki bir sıcak gülümseme, verilen bir ufak hediye daha da yaklaştırır bizi birbirimize.

Kalplerimize nur, evlerimize huzur dolar.

Damağımız, ruhumuz ve çevremiz tatlanır, bu güzel ve bereketli bayram günlerinde.

Sevenlerin (en azından gönüllerinde) birlikte olduğu, rahmet ve şefkat dolu, en aydınlık günler, en güneşli gündüzler, en parlak gecelerdir bayramlar.

Öncesinde bayramlık giysilerin alınması, evlerde yapılan geleneksel bayram temizliği ve hazırlığı, börek ve baklavaların açılması (şimdilerde börekçi ve pastacı dan alınıveriyor), bayram yemeklerinin ve ikramlık tatlıların hazırlanması.

Sabahında küçük büyük topluca mahalle camiinde kılınan bayram namazı, ardından yapılan kabristan ziyareti, sonrasında eve dönüş (kurban bayramı ise kurbanların kesilmesi)  ve aile içi bayramlaşma, el öpmeler, bayram mendil ve harçlıklarının tevzii…

Ardında demli bir çay, çıtır simit ve beyaz peynir, belki bir parça su böreği eşliğinde yapılan toplu sabah kahvaltısı. Üstüne bayram şekeri ve tatlısı, kapı zilinin çalması, şeker / harçlık için el öpmeye gelen, bayram giysili tanıdığımız tanımadığımız, kızlı erkekli cıvıl cıvıl küçük çocuk gurupları. (Şekerin yanında uzatılan ufacık bir bayram harçlığı nasılda gözlerindeki pırıltıyı artırır, yüzlerine bir gülümseme yayılır, nasıl da mutlu olup sevinirler) Tatlı bir telaş, tatlı bir koşuşturmaca.

Öncelikle büyüklerden başlanarak yapılan akraba ve dost ev ziyaretleri, kısa hal hatır sormalar, el öpenlerin çok olsun muhabbeti  ve daha bir sürü küçük ayrıntıyla beraber bayramların değişmez ikramı; kolonya, kahve, şeker (çikolata) / tatlı üçlüsü.

Ve Kurban bayramıysa, kesilmişse fakire, yoksula; akrabaya- komşuya et dağıtmalar ve pişirilmişinden eve gelen konuklara kurban etinden tadımlık ilave ikram.

Eskiden Bayram öncesi karşılıklı  “Bayram Tebrikleri” postalanırdı ya şimdilerde telefon ve bilgisayar üzerinden mesajlaşılmakta…

Harçlıklarını toplayan çocukların ve  gençlerin küçük bir panayır görünümlü bayram yerine koşuşturup, buluşup, topluca eğlenmeleri, yaşlarına göre, kimi atlıkarıncaya, kimi çarpışan otoya, artık gönlü neyi çeker gözünü neyi kestirirse binmeleri…

İşte böyle; çeşitli önemli gün veya olaylardan yola çıkılarak, çeşitli şekillerde yapılan kutlamalara verilen genel isimdir bayramlar ama, aslında kimine göre mecburiyet, kimine göre sadakat, kimine göre dinlenme, kimine göre eğlence, kimine göre sosyal etkinlik, kimine göre birliktelik ve bazen da geleceği şekillendirmek için tek, hatta son fırsattır bayramlar.

En değerlisinden “hayır” ların, hayırlı olması dileğiyle yapıldığı günlerdir bayramlar.

Türk bayrağı altında, yekpare bir üniter, ulus devlet olarak, milletçe hep bir arada, mutlu, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmemiz ve Allah’ın sevdiklerinizle birlikte size ve tüm inananlara nice huzurlu, güzel, aydınlık, bereketli, hayırlı bayramlar nasip etmesi dileğiyle 2010 Ramazan Bayramınız kutlu, günleriniz mutlu, geleceğiniz aydınlık ve hayırlı olsun.

Bayram ertesi de “hayır” larla dolu Bayram olur İnşallah…

İLK PAYLAŞIM:



Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder