İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

11 Haziran 2017 Pazar

KURAN'DAKİ ORUÇ

UYDURULAN DİN KUR’ANDAKİ DİN. XXXVI. BÖLÜM - 14: KURAN'DA İNANÇ KONULARI, NAMAZ, ZEKÂT, ORUÇ, HAC -14
                             


T.                KURAN'DAKİ ORUÇ


Kuran-ı Kerim'in Bakara Suresi'nin 183,184,185 ve 187 numa­ralı dört ayetinde oruçla ilgili tüm bilgiler verilir.


 Bu dört ayeti in­celeyen kişi oruçla ilgili bilmesi gereken her noktayı öğrenir. Bu ayetler şöyledir:


183-      
Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi, sizin de üzerinize yazıldı. Umulur ki sakınırsınız.

184-      Sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Zorlukla dayananlar, fidye olarak bir yoksulu doyurmalıdır. Kim gönülden bir hayır yaparsa, bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız bilirseniz sizin için daha hayırlıdır.

185-      Ramazan ayı ki; insanları doğru yola ileten, apaçık ve ayırt edici olan Kuran onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya tanık olursa, onda oruç tutsun. Hasta ya da yolculukta olanlar tutamadığı gün sayı­sınca diğer günlerde. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola ilettiğinden dolayı Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredersiniz.

187-       Oruç gecesi kadınlara yaklaşmanız helal kılınmıştır. Onlar sizin giysiniz, siz de onların giysilerisiniz. Al­lah sizin benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip, sizi bağışlamıştır. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şe­yi arayın. Tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyin için, sonra da orucu geceye kadar tamamlayın...
2- Bakara Suresi 183, 184, 185, 187


 Arka arkaya gelen bu dört ayetten orucu öğreniyoruz. Bu ayet­leri incelersek oruç hakkındaki tüm bilgiyi öğrenmiş oluruz. Bu ayetlerin de ışığında orucu şöyle değerlendirebiliriz:


1-   Oruç Kuran'ın emrettiği, üzerimize yazılmış bir farzdır. (2-Bakara Suresi 183)


2-   Oruç Ramazan ayında tutulur. (2-Bakara Suresi 185) Rama­zan Kuran'ın indirildiği aydır ve oruç bu ayın günlerinde tutulur.

Ramazan, Ay takviminin bir ayıdır. Ay'ın hareketlerine göre belir­lenir. Ay'ın görünmesiyle başlayan bu ayın başlangıcını astrolojik hesaplarla aylar, hatta seneler önce bilebiliriz. Günümüzde bu ayın başlangıcını takvimlerle çok önceden ve çok rahat bir biçimde bil­diğimiz için Ay'ı gözetlememize gerek kalmamıştır. Günümüzde Ay ve Güneş tutulması gibi çok daha kritik gök olayları bile sene­lerce önceden, hem de nereden en iyi gözlemlenebileceğiyle bera­ber bilinmektedir.

Bazıları "Biz takvimlere itibar etmeyiz, Ay'ı gö­zetleriz, gök yüzünde Ay'ı gördüğümüz zaman, Ramazan ayı baş­lar" demişlerdir. Üstelik Ay'ı ilk görene ödüller de vaat edilince, ne hikmetse her sene takvimden bir gün önce Ay'ı gördüğünü iddia edenler çıkmış ve Müslümanlar'ın kimi Ramazan ayına bir gün ön­ceden başlamışlardır.

Son zamanlarda bu hatanın düzeltildiğini ve astronomiye dayalı hesabın geç de olsa bazılarınca da kabullenildiğini görüp seviniyoruz. Yoksa her sene Ay'ın görülmesinin müm­kün olmadığı bir gecede Ay'ı, ödül için bir gün önceden gördüğü­nü iddia eden birinin çıkması yine devam edecekti. İnşallah artık bu komediye son verilir ve bilimden yararlanmanın Allah'ın bir rah­meti olduğu anlaşılır.


3-        Hastalık, ya da yolculuk sebebiyle oruç tutamayanlar tutama­dıkları günlerin sayısı kadar başka günlerde oruç tutarlar.(2-Bakara Suresi 184)

 Buna karşılık orucunu kasten bozanın arka arkaya 61 gün oruç tutması gerektiği uydurma hadis ve mezheplerin bir iza­hıdır, Kuran'da böyle bir izah geçmez.


 Kuran'da,

Hacla ilgili bazı eksikliklerde orucun fidye olarak tutulması (2-Bakara Suresi 196),

Yanlışlıkla ölüme sebebiyet verip, köle affetme cezasını yerine geti­remeyenlerin iki ay kesintisiz oruç tutması (4-Nisa Suresi 92),

Ye­min bozanların kefaret olarak oruç tutması (5-Maide Suresi 89),

Hacda avlanma yasağını çiğneyenin kefaret olarak oruç tutması (5-Maide Suresi 95),

Hanımlarını cahiliye adetlerinde olduğu gibi ana­sı, kız kardeşi gibi yakın akrabası ilan edip, boşanmaya kalkmanın cezası olan köle azadını yerine getiremeyenlerin, kesintisiz iki ay oruç tutması geçer (58-Mücadele Suresi 4).

 Görüldüğü gibi Kuran, bazı suçların cezasında orucun, suçun dünyevi bir karşılığı olarak tutulmasını söyler. Tüm bu detayları veren Allah, orucun kasten bozulmasının iki ay kesintisiz oruç tutma gibi bir cezası olsaydı, bu­nu da açıklardı. Madem ki açıklamamıştır; böyle bir ceza yoktur.

 Yukarıdaki suçları incelersek, bu suçlardan kiminin oluşma ihtima­li binde birden bile az bir ihtimaldir. İnsan hayatında olma ihtima­li bu kadar az olan şeyleri açıklayan Allah'ın, kişilerin kasten oruç bozması gibi olma ihtimali çok daha yüksek olan bir olayın özel bir cezası olması gerekseydi, bunu açıklamamış olması hiç mümkün müdür?


4-            Oruca zorlukla dayananlar bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler. (2-Bakara Suresi 184)

 Bazı mezhepçiler "zorlukla dayan­ma" ifadesini yaşlılık, iyileşmeyen hastalık gibi ifadelerle sınırlama­ya çalışmışlardır. Bu şekildeki yorumlar, Allah'ın ifadesini şahsi gö­rüşle sınırlamaya çalışmanın bir ürünüdür.



Eğer gerekseydi Allah kendisi bu sınırlamayı yapardı. Allah oruca zorlukla dayananların, bir yoksulu doyuracak şekilde fidye vermelerini öngörmüş ve zor­lukla dayanmaya bir kayıt getirmemiştir.

Herkes 2-Bakara Suresi 186. ayetinde belirtildiği gibi Allah'ın bize yakın olduğunu unutma­dan değerlendirmesini yapacaktır.

2-Bakara Suresi 185. ayetin so­nundaki oruç tutmanın bizim için daha hayırlı olduğu göz önünde bulundurularak "zorlukla dayanma" ifadesi değerlendirilir.

Yoksu­lu doyurmak isteyenlerin, yoksulu neyle, ne kadar, kaç öğün doyu­racakları hususlarını belirlerken aynı ayetteki "Gönülden hayır ya­panın kendisi için hayırlı olacağı" ifadesini göz önünde bulundurul­masında fayda vardır.


5-            Orucun vakti tan yerinin ağarmasıyla başlar.

Bu vakitte (tan yerinde) siyah ipliğin beyaz iplikten ayrılması ifadesi açıklanırken; tan yerinde beyazlığın, ufukta yatay uzanan bir ip gibi görülmesinden dolayı, tan yeri ağarmasına ip dendiği söylenir.

Ayrıca kimileri Arapça'daki "hayt (ip)" kelimesinin mecazen renk anlamında kullanıldığını söylerler. Bu açıklamalarla ve "sizce" ifadesiyle, orucun başlangıç vaktinin tan yerinin hemen başı değil, aydınlık ve karanlığın birbirinden seçilebildiği zaman olduğu söylenmiştir.

 Şimdiki takvimlerde orucun başlangıcı tedbiren tan yerinin hemen başı olan ilk ışık belirtileriyle başlamaktadır. Yani bu izahlara göre orucun başlangıcında bir miktar daha esneklik olduğu düşünülebilir.

 Oru­cun süresi geceye dek devam eder. Kuran'da günün gece ve gündüz diye iki kısım olduğunu görüyoruz. Orucun bitiş zamanı gecenin başı yani gündüzün sonudur. (2-Bakara Suresi 187)


6-Oruç gecesi kadınlara yaklaşabileceğimiz söylenir. (2-Bakara Suresi 187)

Yaklaşma kelimesi mecazi anlatımlı bir kelimedir. Ka­dın erkek cinselliği için aynı şekilde de "beraber olma" gibi deyimler kullanılmakta, bu deyimle cinsel ilişki kastedilmekte­dir.

Yine 2-Bakara Suresi 187. ayette orucun başlangıç vaktine ka­dar yiyebileceğimiz ve içebileceğimiz söylenir.

 Böylece orucu oluş­turan üç unsur olan: 1- Yememe 2- İçmeme 3- Cinsel ilişkiye gir­memenin, oruç vaktinde yerine getirilmesi anlaşılır.

Belirtilen za­man dilimi içinde bu üçünün yapılmamasıyla oruç gerçekleşir. Oru­cun bitiş vakti olan gecenin başlangıcından sonra bunlar serbesttir.

 Kan vermenin, kusmanın, küfretmenin, kavga etmenin orucu boz­duğu şeklindeki izahlar uydurmadır. Orucu oluşturan unsurlar bel­lidir. Yeme, içme ve cinsel ilişki dışında hiçbir şey orucu bozmaz.



Görüldüğü gibi Kuran'ın anlattığı oruç, Kuran'ın bu dört aye­tinde açıklanmıştır. Bu ayetler dışında oruçla ilgili izahlar gereksiz­dir. Oruç adına ne anlaşılacaksa bu dört ayetten anlaşılmalıdır.




UYDURULAN DİN VE KUR'AN'DAKİ DİN E- KİTAPTAN ALINTILANMIŞTIR.

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder