İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

1 Kasım 2017 Çarşamba

(DİNİ ANLAMADA) KURAN YETER Mİ? - I. ÖNSÖZ


KONUK YAZAR


Kashif Ahmed Shehzada



(DİNİ ANLAMADA)
KURAN YETER Mİ?

Kashif Ahmed Shehzada
Çeviren: Afşin Bilgili
Redaktör: Mecid Demir

I.                  ÖNSÖZ


 Bu çalışmanın amacı, kendini Müslüman olarak tanımlayanlar arasında yaygın olan, Kuran ile ilgili yanlış anlaşılmaları açıklamak ve bu yanlışları Kuran’dan delillerle düzeltmektir.


 Bu yanlış kanıların kaynağında şu yatmaktadır:

Günümüzde Müslümanlar, kutsal görevin gereği olarak Kuran’ı akıllarıyla analiz etmek yerine, doğduklarında sahip oldukları mezhep öğretilerinin kör takipçileri olmaktadırlar.

Yine çoğu Müslüman, din adamlarının dediklerini hiçbir sorgulamadan geçirmeden kesin doğru saymakta hatta bu öğretilerin Allah’ın Kitap’ı tarafından uygun görülüp görülmediğine aldırmamaktadır.


 Çoğunluk tarafından benimsenen ve belli çıkarlar gereği korunan bu yanlışlar Kuran öğretileriyle gelen zindeliği pasifliğe çevirmekle kalmamış, Müslüman hayat tarzını tamamen değiştirmiştir.



 Şu an Müslüman dünyaya egemen olan “pasif İslam”, Kuran tarafından sunulan “dinamik İslam” ile taban tabana zıttır.

İslam toplumu, yüzyıllar öncesinin kültürel geleneklerini din sayarak, aslında her dönemde kolaylıkla yaşanabilecek olan İslam dinini tarihin belli bir dönemine hapsetmiştir.

Ayrıca yine bu “gerçek dinden kopuş” döneminde, tek İlah’a olan inanç bozulmuş, din alanında Allah’ın yanına başka hüküm koyucular getirilmiş, böylece İslam toplumunun birlikteliği kaybolmuş, Müslüman âlemi sayısız mezhep ve gruba ayrılmıştır.


 Günümüzde Müslümanlar Allah’a itaat etmek yerine insan ürünü zanlara, din adamlarına ve durumdan faydalanan her türlü ekonomik ve siyasi çıkar çevrelerine itaat eder hale gelmişlerdir.

 Allah’ın elçisinin görevi insanlığı sırtındaki ağırlıklardan ve zincirlerden kurtarmaktır (Bakınız * 7 Araf Suresi 157. ayet ). Allah’ın elçisi olan Hz. Muhammed bu görevi Allah’ın Kitap’ında bahsettiği kutsal hükümleri uygulayarak yerine getirmiştir.

 Ancak İslam’ın düşmanları kavramlar ve doktrinler uydurup bunları Müslümanlar’ın arasında yaymış, sonuç olarak elçi tarafından gelen gerçek din bozulmuş ve daha çok, insan yapımı bir din haline getirilmiştir.

 İslam'ın düşmanı olanların, İslam adına dine soktukları bu yanlışların bir sonucu olarak günümüzde Müslümanlar, peygamberin yok etmek üzere gönderildiği ağırlıkların ve zincirlerin baskısı altında inlemektedirler.

  “Firavunlar” yani politik istismarcılar, “Hamanlar” yani din ve bilgi sömürücüleri ve “Karunlar” yani ekonomi alanındaki sömürücüler, Müslüman dünyada kontrolü ele geçirmiş durumdadırlar.


Tüm bunların sonucunda, İslam âlemi sayısız parçaya bölünmüş ve kendisi dışındaki güçlere bağımlı hale getirilmiştir.

 Müslümanlar bu durumdan kurtulmak için gayret etmekte, ancak Kuran’ın aydınlatıcı ışığı olmadan bunu başaramamaktadırlar. Dünya barışını sağlaması ve medeniyetin, bilimin, sanatın, teknolojinin meşalesini taşıması gereken Müslümanlar, kendilerini aşağı ve çaresiz bir durumda bulmuşlardır.

 Bu kötü durumdan kurtulmanın tek yolu; birbirine sıkıca bağlı, sağlam ve doğru bir Müslüman topluluğu oluşturmaktır. Bu amaca ulaşmak için Kuran’ın İslam ile ilgili konularda kesin otorite olduğu görüşüne sahip olmak ve O’nun Allah’ın yeryüzündeki eksiksiz, değişmez ve tek mesajı olduğuna inanmak gerekmektedir.

 Müslümanlar Allah’ın Kitap’ı olan Kuran’ın önemini anladığında ve onun öğretilerinden haberdar olduğunda “İslam Rönesansı” (Rönesansın kelime anlamı yeniden doğuş / yeniden dirilme demektir. MKA) başlayacaktır. Bu kitap da bunu amaçlamaktadır.

Kashif Ahmed Shehzada Karachi, Temmuz 1998.



DİP NOT (MKA): 

 * 7 Araf Suresi 157. ayet: Y.N. Öztürk çevirisidir.

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

Dipnot: 7/157*: Hz. Muhammed (Siret): Hz. Muhammed'in Peygamberliği Yetki ve Sorumlulukları: Peygamberliği: Genel olarak Hz. Muhammed: Herkes İçin Gelen Nebi-Peygamber. Bak: 6/19; 7/157-158; 21/107; 34/28; 62/2-4.



7/157*: HZ. MUHAMMED, HERKES İÇİN GELEN NEBİ-PEYGAMBER:

Hz. Muhammed, bir peygamber (nebi) olarak bütün insanlığa gönderilmiştir. 


6/19: 'Sor: 'Tanıklık bakımından hangi şey daha büyüktür?' De ki: 'Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kur'an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Siz gerçekten Allah'ın yanında başka ilahların bulunduğuna tanıklık ediyor musunuz?' De ki: 'Ben buna tanıklık etmiyorum.' De ki: 'O, sadece tek bir tanrıdır! Ve ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım!' 

7/157-158: 'Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. + De ki: 'Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele ulaşabilesiniz.' 

21/107: 'Ve biz seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik'. 

34/28: 'Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar.' 

62/2-4: 'O Allah'tır ki, ümmîlere içlerinden bir resul göndermiştir de o, onlara Allah'ın ayetlerini okur, onları arıtıp temizler, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretir. Onlar bundan önce tam bir sapıklık içine gömülmüşlerdi. + O resulü, ümmîlerden olup da henüz onlara katılmamış bulunan başka kimselere de gönderdi. O'dur Azîz, O'dur Hakîm. + İşte bu, Allah'ın lütfudur ki, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütfun sahibidir.' 

DİP NOTLAR, RESUL KUR'AN'IN KUR'AN TEFSİRİ 7 ARAF SURESİ'NDEN ALINTILANMIŞTIR.

MKA.

Konuyla İlgili daha geniş bilgi edinmek isteyenler, “KONULARINA GÖRE KURAN MESAJI” ve RESUL KUR’AN’IN KUR’AN TEFSİRİ“ nin de dâhil olduğu “ATATÜRK VE RESUL KUR’AN  - (MKA) 41 E KİTAP” ı, güncellenmiş indirme linkinden [ bakınız: https://kemaladal.blogspot.com.tr ] Bilgisayarlarına indirip, arşivleyerek inceleyebilir ve paylaşabilirler.


​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder