VII. TOPLUMSAL
DÜZEN VE HUKUK
D. SİYASET
3. TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER-1
a)İnanç ve Düşünce Özgürlüğü
Ayrıca
Bakınız: Bu Konu, III. B. 1. a. İnsanın Kendinden Kaynaklanan Etkenler ve VI. A. 2. İnsanın Davranış Özgürlüğü ve
Sorumluluğu Konularıyla Doğrudan İlişkilidir
(1) Kavram olarak, Toplumsal Düzen ve Hukuk, Siyaset, Temel Hak ve Özgürlükler, İnanç ve Düşünce Özgürlüğü
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki
insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için
insanları sen mi zorlayacaksın! 10. sure
(YÛNUS) 99. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Artık uyar / düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün. Üzerlerine musallat bir
despot değilsin. 88. sure (ĞÂŞİYE) 21-22.
ayet (Resmi: 88/İniş:68/Alfabetik:31)
Dinde
baskı - zorlama - tiksindirme yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve
sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a
inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması
yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. 2. sure (BAKARA) 256. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(2) Din Hürriyeti (Sünnetullah)
(a) Dinde Zorlama Yoktur
Dinde baskı - zorlama - tiksindirme yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. 2. sure (BAKARA) 256. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onların
iyiyi ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir. Tam aksine,
dilediğini / dileyeni iyiye ve güzele kılavuzlayan Allah'tır. Nimet ve imkândan başkalarına
bağışladığınız, esasında sizin öz benlikleriniz lehinedir. Allah'ın yüzünü
arzulama dışında bir şey için infak etmiyorsunuz. İnfak ettiğiniz her nimet size
tam bir biçimde geri verilir. Ve siz, asla zulme uğratılmazsınız. 2. sure (BAKARA) 272. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ancak
sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla, kendi toplumlarıyla
yahut sizinle savaşma konusunda yürekleri yetersiz kalıp da size gelenlere dokunmayın. Allah dileseydi onları elbette sizin
üstünüze salardı, onlar da sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde, sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış eli
uzatırlarsa, artık Allah size, üzerlerine gitmek için bir yol vermemiştir.
4. sure (NİSA) 90. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Gerçek şu
ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi
yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi
değilim. 6. sure (EN'ÂM) 104. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Eğer
Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle
iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! 10. sure (YÛNUS) 99. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Ve de ki:
"Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın,
dileyen inkâr etsin." Biz, zalimler için öyle bir ateş hazırladık
ki, çadırı / duvarı / dumanı onları çepeçevre kuşatmıştır. Eğer yardım
dileseler, erimiş maden gibi yüzleri pişiren bir su ile yardımlarına koşulur. O
ne kötü içecek, o ne kötü sığınak / dayanak! 18. sure (KEHF) 29. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
"Ve
Kur'an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse
kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: 'Ben uyarıcılardan
biriyim. Hepsi bu!" 27. sure
(NEML) 92. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Şu bir gerçek ki, sen
istediğin kişiyi doğru yola iletemezsin. Ama
Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O daha iyi bilir.
28. sure (KASAS) 56. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Kuşkusuz, bu
Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık
kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış
olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin. 39. sure (ZÜMER) 41. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Ayetlerimiz
hakkında eğri ile doğruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. Şimdi, ateşin içine atılan mı hayırlıdır,
kıyamet günü güven içinde gelen mi? Dilediğinizi
yapın. O, yapıp ettiklerinizi iyice görmektedir. 41. sure (FUSSİLET) 40. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Kim
hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa
kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara asla zulmetmez. 41. sure (FUSSİLET) 46. ayet (Resmi: 41/İniş:61/ Alfabetik:30)
Biz onların
neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların
üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver.
50. sure (KAF) 45. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Doğrusu, biz
insanı karışım olan bir spermden yarattık. Halden hale geçiririz onu. Sonunda
onu işitici, görücü yaptık. Biz onu yola kılavuzladık. Artık ya şükredici olur ya nankör.
76. sure (İNSÂN) 2-3. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
Nefse ve onu düzgün bir biçimde
şekillendirene. Ardından
da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene andolsun ki, Benliği temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur. Onu
kirletip örtense kayba uğramıştır. 91.
sure (ŞEMS) 7-10. ayet (Resmi: 91/İniş:26/Alfabetik:93)
De ki:
"Ey nankör kâfirler! Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize. Siz de ibadet
etmezsiniz benim ibadet ettiğime. Kul değilim sizin taptığınıza Ve ibadet
edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime. Sizin dininiz
size, benim dinim bana!" 109. sure
(KÂFİRÛN) 1-6. ayet (Resmi: 109/İniş:18/ Alfabetik:50)
(b) Allah İnsanlara İnancında İman veya Küfrü Seçme, Amelinde Davranış Özgürlüğü ve Sorumluluğu Vermiştir
Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol / şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 5. sure (MÂİDE) 48. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
En mükemmel kanıt Allah'ındır. O dileseydi hepinizi toptan doğru yola iletirdi. 6. sure (EN'ÂM) 149. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Eğer
Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle
iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! 10. sure (YÛNUS) 99. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Eğer
Rabbin dileseydi insanları elbette bir tek ümmet yapardı. Ama birbiriyle
tartışmaya devam edeceklerdir. 11. sure
(HÛD) 118. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Kendisiyle,
dağların yürütüldüğü yahut yerkürenin parçalandığı yahut ölülerin konuşturulduğu
bir Kur'an mı olsaydı! Hayır, iş ve oluşun tümü Allah'ındır. İman edenler hâlâ ümidi kesip anlamadılar mı ki, Allah
dileseydi elbette insanlara tümden hidayet verirdi. O küfre sapanlara
gelince, sanayi olarak ürettiklerinin sonucu halinde başlarına gülle, tokmak
türünden belalar inmeye devam edecek yahut o belalar onların yurtlarının
yakınına konacak. Ta, Allah'ın vaadi gelinceye değin. Allah, vaadine asla ters
düşmez. 13. sure (RA'D) 31. ayet (Resmi:
13/İniş:87/Alfabetik:85)
Yolu
doğrultup denge noktasını bulmak Allah'ın işidir. Ondan sapan da var. Allah dileseydi,
sizi toptan hidayete erdirirdi. 16.
sure (NAHL) 9. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah
dileseydi, elbette ki sizi bir tek ümmet yapardı. Ama O, dilediğini saptırıyor, dilediğini de iyiye ve güzele
kılavuzluyor. Yapıp ettiklerinizden
mutlaka sorgu-suale çekileceksiniz. 16.
sure (NAHL) 93. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Biz
dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz
hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan
dolduracağım." 32. sure (SECDE) 13. ayet
(Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Eğer Allah dileseydi
onları bir tek ümmet elbette yapıverirdi. Fakat
O, dilediği kişiyi / dileyeni rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için ne
bir dost vardır ne de bir yardımcı. 42. sure
(ŞÛRÂ) 8. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
b) Yaşama Hakkı
(1) Kavram olarak, Toplumsal Düzen ve Hukuk, Siyaset, Temel Hak ve Özgürlükler, Yaşama Hakkı
Yoksulluk
korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz rızıklandırıyoruz.
Kuşkusuz, onları öldürmek büyük bir günahtır. 17. sure (İSRÂ) 31. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Allah'ın
saygıya layık kıldığı cana haklı bir sebep yokken kıymayın. Kim haksızlıkla öldürülürse,
onun velisine yetki / söz hakkı vermişizdir. Ama o da öldürmede sınır tanımazlık
etmesin. Çünkü kendisine yardım edilmiştir. 17. sure (İSRÂ) 33. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir
mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin,
özgürlüğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine
de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir.
Vârislerin, diyeti bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla
birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden
yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle
aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine
tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini
hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe
olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti
sonsuzdur. Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde sürekli
kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu;
çok büyük bir azap hazırlamıştır ona. 4.
sure (NİSA) 92-93. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İşte bu
yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye
karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları
toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat
vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir.
Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa
sapmaktadır. 5. sure (MÂİDE) 32. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(2) İntihar
Ey inananlar! Mallarınızı aranızda bâtıl bir
yolla / tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir
ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın / intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz,
Allah, size karşı çok merhametlidir. Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını
işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır. 4. sure (NİSA) 29-30. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder