VII. TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
B. HUKUK
3. ÖZEL HUKUK-3
b) Miras ve Vasiyet
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak... Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. Kim vasiyet edenin haksızlığa sapmış veya günah işlemiş olmasından endişelenip de ilgililerin arasını bulursa ona günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhamet edicidir. 2. sure (BAKARA) 180-182. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
O peygamber,
müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır. Onun eşleri de o
müminlerin anneleridir. Anne tarafından akraba
olanlar da Allah'ın Kitabı'nda, birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden
daha yakındırlar. Ancak yakın dostlarınız için örfe uygun bir vasiyette
bulunmanız müstesnadır. Bu, Kitap'ta satırlara geçirilmiştir. 33. sure (AHZÂB) 6. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Allah size çocuklarınızla
ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin
bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer
çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı
onundur. Ölenin çocuğu varsa,
geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta
kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan
hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan
bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. Zevcelerinizin geriye
bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye
bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın
dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye
kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek
kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden
her birine altıda bir düşer. Kardeşler
bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç
ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar.
Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir,
Halîm'dir. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve onun resulüne
itaat ederse Allah onu, altından nehirler akan cennetlere, orada sürekli
kalıcılar halinde, sokar. İşte bu, en büyük başarıdır. 4. sure (NİSA) 11-14. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Fetva
istiyorlar senden. De ki: "Allah
size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde,
onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız
kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok
kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız
kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki
sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir. 4. sure (NİSA) 176. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ana-babanın
ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik.
Yeminlerinizin / anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere gelince, onların
paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir tanık olarak
gözetlemektedir. 4. sure (NİSA) 33. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ana-baba ve akrabanın geriye
bıraktığından erkeklere bir pay vardır.
Ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından -onun azından da çoğundan da- farz
kılınmış bir nasip olarak kadınlara da
bir pay vardır. Mirasın paylaştırılmasında
hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da
rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin. 4. sure (NİSA) 7-8. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Ey
iman edenler! Herhangi birinize ölüm gelip çattığında, vasiyet zamanı
aranızdaki tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti
başınıza geldiyse sizin dışınızdan iki kişi.
Bunları namazdan sonra alıkoyarsınız; kuşkulanırsanız
şöyle yemin ederler: "Vallahi, yakınlarımız da
olsa yeminimizi hiçbir ücret karşılığı satmayacağız, Allah'ın tanıklığını
saklamayacağız. Çünkü böyle yaparsak mutlaka günahkârlardan oluruz."
Eğer onların bir günah işledikleri
kesinlikle anlaşılırsa o zaman, tercih edilmiş olan bu ikisinin yerine bunların
aleyhinde bulundukları taraftan iki kişi
geçerek şöyle yemin ederler: "Allah
şahit olsun ki bizim tanıklığımız, onların tanıklığından daha doğrudur. Biz
hiçbir haksızlık yapmadık. Aksi halde mutlaka zalimlerden olurduk."
İşte bu yol, tanıklığı gereğince yerine getirmelerine, yemin etmelerinden sonra
yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarına en yarayışlı olandır. Allah'tan
korkun ve söylenene kulak verin. Allah, sapıklar topluluğunu doğruya ve güzele
kılavuzlamaz. 5. sure (MÂİDE) 106-108. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(2) Bu Konu, VII. C. 3. c. Miras Bırakma Konusu İle Doğrudan İlişkilidir: Miras Bırakma
Ana-babanın ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik. Yeminlerinizin / anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere gelince, onların paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir tanık olarak gözetlemektedir. 4. sure (NİSA) 33. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(3) Miras
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak... Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. Kim vasiyet edenin haksızlığa sapmış veya günah işlemiş olmasından endişelenip de ilgililerin arasını bulursa ona günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhamet edicidir. 2. sure (BAKARA) 180-182. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Anneler
çocuklarını - emzirmeyi tamamlamak isteyen kimseler için - tam iki yıl
emzirirler. Annelerin yiyeceklerini ve giyeceklerini örfe uygun biçimde
hazırlamak çocuğun babasına aittir. Hiç bir benlik yaratılış kapasitesi dışında
bir şeyle yükümlü tutulamaz. Anne çocuğu yüzünden,
çocuğun babası da kendi çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçı için de aynı
ilke uygulanır. Eğer anne-baba karşılıklı anlaşma ve danışma sonucu
çocuğu sütten kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı
sütanneye emzirtmek isterseniz, örfe uygun olarak belirlediğiniz ücreti güzelce
teslim etmek şartıyla, bunu yapmanızda bir günah yoktur. Allah'tan korkun ve
bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi biçimde görmektedir. 2. sure (BAKARA) 233. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden
ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla
kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa,
onların kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah
yoktur. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure
(BAKARA) 240. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ana-baba ve akrabanın geriye
bıraktığından erkeklere bir pay vardır.
Ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından -onun azından da çoğundan da- farz
kılınmış bir nasip olarak kadınlara da
bir pay vardır. Mirasın paylaştırılmasında
hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da
rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin. Ürperip titresin o kimseler ki,
kendi arkalarında zayıf ve çaresiz aile fertleri bırakmış olsalardı, onlar için
korku ve endişe duyacaklardı. O halde,
Allah'tan korksunlar ve haksızlığı önleyici sağlam bir söz söylesinler.
Şunda kuşkunuz olmasın ki, zulme başvurarak yetimlerin mallarını yiyenler
karınlarına doldurmak üzere bir ateş yemekten başka bir şey yapmazlar. Ve onlar
yakın bir zamanda, korkunç acılar veren bir azaba dalacaklardır.Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu
öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin
bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer
çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı
onundur. Ölenin çocuğu varsa,
geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta
kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan
hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan
bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. Zevcelerinizin geriye
bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye
bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın
dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye
kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek
kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden
her birine altıda bir düşer. Kardeşler
bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç
ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan
bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. İşte bunlar Allah'ın
sınırlarıdır. Kim Allah'a ve onun resulüne itaat ederse Allah onu,
altından nehirler akan cennetlere, orada sürekli kalıcılar halinde, sokar. İşte
bu, en büyük başarıdır.
Kim de Allah'a ve onun resulüne
isyan eder, Allah'ın sınırlarını da aşarsa, Allah onu, içinde sürekli kalıcı
olarak ateşe sokar. Artık onun için yere batırıcı bir azap vardır. 4. sure (NİSA) 7-14. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey
iman edenler! Kadınlara, zor ve baskı
kullanarak mirasçı olmanız size helal olmaz. Kendilerine vermiş
bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da
helal değildir. Kanıta bağlanmış bir fuhuş yapmaları hali müstesna. Onlarla iyi ve güzel geçinin.
Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi çirkin bulursunuz da Allah,
ona çok hayır koymuş olur. 4. sure
(NİSA) 19. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ana-babanın
ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik.
Yeminlerinizin /anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere gelince, onların
paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir tanık olarak
gözetlemektedir. 4. sure (NİSA) 33. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Fetva
istiyorlar senden. De ki: "Allah
size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde,
onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız
kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok
kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız
kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki
sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir. 4. sure (NİSA) 176. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Sizi
yeryüzünde öncekilere halefler yapan O'dur. Verdiği
nimetlerle sizi denemek için kiminizi kiminiz üzerine derecelerle
yükseltmiştir. Rabbin ceza verdiğinde çok süratli verir. Ama O,
gerçekten çok affedici, çok merhametlidir. 6. sure (EN'ÂM) 165. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Göğüslerinde
düşmanlıktan ne varsa söküp atmışızdır. Irmaklar akar altlarından. Şöyle
derler: "Hamdolsun bizi buraya ulaştıran Allah'a. Eğer Allah bize
kılavuzluk etmeseydi, biz buraya ulaşamazdık. Andolsun ki, Rabbimizin resulleri
gerçeği getirmişler." Şöyle seslenilir:
"İşte size, yaptıklarınıza karşılık mirasçı kılındığınız
cennet." 7. sure (A'RAF) 43. ayet
(Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Sonra onların ardından yeryüzünde
sizi halefler kıldık ki, nasıl iş yapacağınızı
görelim. 10. sure (YÛNUS) 14.
ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Ki
hem bana mirasçı olsun hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve onu
hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle, Rabbim." 19.
sure (MERYEM) 6. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Yemin olsun,
zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık: Yeryüzüne
benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. 21. sure (ENBİYÂ) 105. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İşte bunlardır
mirasçı olanlar; Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sonsuza dek
kalırlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 10-11.
ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Böylece oralara İsrailoğullarını vâris kıldık. 26. sure (ŞUARA) 59. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Yoksa zorda
kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı?
Allah'ın yanında bir ilah daha var mı? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz!27. sure (NEML) 62. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Ve biz
istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları
mirasçılar haline getirelim. 28. sure
(KASAS) 5. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Yaşayışı
şımarıklık ve gösterişe yol açmış nice kenti helâk ettik biz. İşte yerleri
yurtları! Onlardan sonra oralarda çok az oturuldu. Biziz vâris olanlar, biz. 28. sure (KASAS) 58. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Sizi
onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığımız bir toprağa
mirasçı kıldı. Allah'ın
her şeye gücü yeter. 33. sure (AHZÂB) 27.
ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Onlar da
şöyle derler: "Hamd olsun o Allah'a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten
istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş
yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!" 39. sure (ZÜMER) 74. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Yemin olsun
ki, Mûsa'ya o hak kılavuzu verdik ve İsrailoğullarını Kitap'a
mirasçı kıldık. 40. sure
(MÜ'MİN) 53. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kendilerine
ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden
fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden
gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında,
işkillendiren bir kuşku içindedirler. 42.
sure (ŞÛRÂ) 14. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
İşte size, yapıp ettiklerinize karşılık mirasçı kılındığınız cennet! 43. sure (ZUHRUF) 72. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Mirası
derleyip toplayıp yiyorsunuz. 89. sure (FECR)
19. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(4) Pay, Mirastan
Ana-baba ve akrabanın geriye
bıraktığından erkeklere bir pay vardır.
Ana-baba ve akrabanın geriye bıraktığından -onun azından da çoğundan da- farz
kılınmış bir nasip olarak kadınlara da bir
pay vardır. Mirasın paylaştırılmasında
hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da
rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin. 4. sure (NİSA) 7-8. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Ana-babanın
ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik.
Yeminlerinizin / anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere gelince, onların
paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir tanık olarak
gözetlemektedir. 4. sure (NİSA) 33. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Fetva
istiyorlar senden. De ki: "Allah
size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde,
onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız
kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok
kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız
kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki
sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir. 4. sure (NİSA) 176. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(5) Vasiyet
(a) Vasiyet, uygulama ve tanıklığı
Kim vasiyet edenin haksızlığa sapmış veya günah işlemiş olmasından endişelenip de ilgililerin arasını bulursa ona günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhamet edicidir. 2. sure (BAKARA) 182. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman edenler! Herhangi
birinize ölüm gelip çattığında, vasiyet zamanı aranızdaki tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki
kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza geldiyse sizin
dışınızdan iki kişi. Bunları namazdan sonra alıkoyarsınız; kuşkulanırsanız
şöyle yemin ederler: "Vallahi, yakınlarımız da olsa yeminimizi hiçbir
ücret karşılığı satmayacağız, Allah'ın tanıklığını saklamayacağız. Çünkü böyle
yaparsak mutlaka günahkârlardan oluruz." 5. sure (MÂİDE) 106. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yeryüzünde
dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş diye bakmıyorlar mı? Öncekiler bunlardan sayıca daha
çok, kuvvetçe daha zorlu ve yeryüzündeki eserler bakımından daha üstün idiler. Ama kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir yarar
sağlamadı. 40. sure (MÜ'MİN) 82. ayet
(Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(b) Vasiyet ve miras esasları
İçinizden birine ölüm
geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya,
akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak
olarak... Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz
bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her
şeyi bilir. Kim vasiyet edenin haksızlığa sapmış
veya günah işlemiş olmasından endişelenip de ilgililerin arasını bulursa ona
günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhamet edicidir. 2. sure (BAKARA) 180-182. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah size çocuklarınızla
ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin
bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer
çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı
onundur. Ölenin çocuğu varsa,
geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta
kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan
hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan
bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. Zevcelerinizin geriye
bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye
bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın
dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye
kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek
kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden
her birine altıda bir düşer. Kardeşler
bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç
ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir
öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır.
Kim Allah'a ve onun resulüne itaat ederse Allah onu, altından nehirler akan
cennetlere, orada sürekli kalıcılar halinde, sokar. İşte bu, en büyük
başarıdır. 4. sure (NİSA) 11-14. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder