VII. TOPLUMSAL
DÜZEN VE HUKUK
D. SİYASET
4. BAŞKA TOPLUMLARLA İLİŞKİLER- 4
c) Savaş (Cihat)-2
(1) Kavram olarak, Toplumsal Düzen ve Hukuk, Siyaset, Başka Topluluklarla İlişkiler, Savaş (Cihat)- 2
(b) Cihat
Siz;
hacı sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve âhiret gününe inanıp
Allah yolunda didinen kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir
olmazlar bunlar. Allah,
zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez. İman
edip hicret eden, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla didinenler derece
bakımından Allah katında daha yücedirler. Kurtuluşa erenler de işte
bunlardır. 9. sure (TEVBE) 19-20. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Fakat
resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla didindiler. İşte
bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. 9. sure (TEVBE) 88. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
(II) Küfre ve münafığa karşı yapılan mücadele
Ey Peygamber! Küfre sapanlarla,
ikiyüzlülerle cihat et! Onlara sert davran! Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü
dönüş yeridir o! 9. sure (TEVBE) 73. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Ve kim didinir, gayret sarfederse
hiç kuşkusuz kendi benliği lehine gayret sarfetmiş olur. Gerçek olan şu ki, Allah,
âlemlere muhtaç olmaktan uzak, mutlak bir Ganî'dir. 29. sure (ANKEBÛT) 6. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
(III) İman edip hicret edenlerin küfürle savaşı
İnanıp
hicret eden ve Allah yolunda uğraşıp didinenlere gelince, onlar Allah'ın
rahmetini umarlar. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 2. sure (BAKARA) 218. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onlar
ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar
ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar
birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince,
hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında
antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım
etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Ey
Peygamber!
Küfre sapanlarla ve münafıklarla mücadele et ve onlara karşı sert davran! Varacakları yer cehennemdir
onların. Ne kötü dönüş yeridir o! 66. sure
(TAHRÎM) 9. ayet (Resmi: 66/İniş:106/ Alfabetik: 97)
(IV) Allah
uğrunda, Allah'ın rızası için, Hak / Doğru yolda didinmek, uğraşmak
Allah
uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük
çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah
sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar"
diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar
üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a
sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC) 78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
(c) Ordu
Tâlût, askerleriyle yola çıkınca dedi ki: "Allah
sizi bir ırmakla imtihan edecektir. O halde, ondan içen benden değildir. Ama
onu tatmayan bendendir. Eliyle bir avuç alan kişi başka." Bunun
ardından, pek azı müstesna olmak üzere ondan içtiler. Nihayet o ve onunla
beraber iman edenler ırmağı geçtiklerinde şöyle dediler: "Bugün bizim Câlût'a ve ordusuna karşı hiç bir gücümüz
yoktur." Allah'a
kavuşacaklarını düşünenler ise şöyle konuştular: "Sayıca az nice topluluk vardır ki, sayıca çok nice topluluğa
Allah'ın izniyle galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir." 2. sure (BAKARA) 249. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yüz yüze gelen şu iki toplulukta sizin için
bir ibret vardır: Biri Allah yolunda
çarpışıyordu; ötekisi küfre batmıştı. Allah yolunda çarpışanları, kafa
gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, öz yardımıyla dilediğini
destekler. İşte bunda, gözleri olanlar için gerçek bir ibret vardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 13. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
İki
topluluğun karşılaştığı gün geri dönüp gidenleriniz var ya, yaptıkları bazı
işler yüzünden şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Andolsun, Allah onları yine de
affetti. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir. 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 155. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
İki
topluluğun karşılaştığı gün sizin başınıza gelen, Allah'ın izniyledir ve Allah,
müminleri bilsin diyedir. 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 166. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Fetih
istiyorsanız, fetih size geldi. Eğer vazgeçerseniz hakkınızda daha hayırlı
olur. Eğer dönerseniz biz de döneriz. Cemaatiniz çok da olsa size zerre kadar yarar sağlayamaz. Allah,
inananlarla beraberdir. 8. sure
(ENFÂL) 19. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Doğru ile
yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş
olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin:
Ganimet / kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte
biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir.
Allah her şeye kadirdir. 8. sure (ENFÂL) 41. ayet
(Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Şeytan onlara, yaptıklarını süslü gösterip şöyle demişti: "Bugün
size galip gelecek kimse yok, ben yanınızdayım." Fakat iki topluluk yan yana gelince iki
topuğu üstüne çark edip şöyle dedi: "Ben
sizden uzağım. Ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım.
Allah'ın cezası çok şiddetlidir." 8. sure (ENFÂL) 48. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Nihayet,
Karun'u da sarayını da yere geçirdik. Allah'a karşı kendisine yardım edecek
yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım edebileceklerden de değildi. 28. sure (KASAS) 81. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
(d) Çabalamak
Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 142. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
İnananların;
özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla
didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret
gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat
edenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. 4. sure (NİSA) 95. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret
edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret
etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden
bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında
antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım
etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Allah'a
ve âhiret gününe iman edenler; mallarıyla, canlarıyla cihat edecekleri için
senden izin istemezler. Allah, takva sahiplerini iyice bilmektedir. 9. sure (TEVBE) 44. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik: 104)
Fakat
resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla didindiler. İşte
bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. 9. sure (TEVBE) 88. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Artık
inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç. 25. sure (FURKÂN) 52. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Ey iman sahipleri! Düşmanımı
ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr
ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan
çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf
etmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde
onlara sevgi gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi
ben bilirim. Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur. 60. sure (MÜMTEHİNE) 1. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Allah'a
ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz.
İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz. 61. sure (SAFF) 11. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
(e) Savunma
(I) Savunma, özü-sözü başka olanları Allah bilir
Allah,
içinizden hem tembellik edip hem de başkalarını geri bırakanları ve
kardeşlerine, "Hadi bize gelin!" diyenleri biliyor. Zaten onlar
savaşa / zora çok az gelirler. 33. sure
(AHZÂB) 18. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
(II) Allah iman edenleri savunur
Allah,
iman edenleri savunur. Şu da kuşkusuz ki, Allah hiçbir haini, hiçbir nankörü sevmez. 22. sure (HAC) 38. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
(III) Hainleri savunmayın, inkârcılara arka çıkmayın
Kuşku yok
ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın
sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere
yardakçı olma! 4. sure (NİSA) 105. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Diyelim, siz
onlar için dünya hayatında mücadele verdiniz. Peki,
kıyamet günü Allah'a karşı onlar için kim mücadele verir, onlar hakkında kim
vekillik yapar? 4. sure (NİSA) 109. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik: 82)
Allah
dileseydi, şirke batmazlardı. Biz seni onlar üzerine bekçi yapmadık. Sen onlara
vekil de değilsin. 6. sure (EN'ÂM) 107. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ey insanlar! Şu bir
gerçek ki hak size Rabbinizden gelmiştir. Artık doğruya yönelen kendi benliği
için yönelir; sapan da kendi benliği aleyhine sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim." 10. sure (YÛNUS) 108. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Rabbiniz
sizi daha iyi bilir. Dilerse size rahmet eder, dilerse size azap eder. Biz seni onlar üzerine vekil göndermedik. 17. sure (İSRÂ) 54. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Dedi: "Rabbim, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, bir
daha suçlulara asla arka çıkmayacağım." 28. sure (KASAS) 17. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Sen bu Kitap'ın sana indirileceği ummuyordun;
Rabbinden bir rahmet olarak geldi. O halde küfre
sapanlara sakın destekçi olma. 28.
sure (KASAS) 86. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
(IV) Hak tebliğcileri hakka uymayana vekil değildir
Kuşkusuz,
bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu
seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar
üzerine vekil değilsin. 39. sure (ZÜMER) 41. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
(V) Putları, haksızlığı savunmayın, hakkı savunun ki
(hesap gününde) savunmasız kalmayın
Hud dedi:
"Rabbinizden bir azap ve gazap indi ya! Haklarında
Allah'ın hiçbir kanıt indirmediği, sadece atalarınızın ve sizin uydurduğunuz
birtakım isimler hakkında mı benimle çekişiyorsunuz? Bekleyin bakalım,
sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim." 7. sure (A'RAF) 71. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Gün
olur, herkes kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı
tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar. 16. sure (NAHL) 111. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
İman edip
hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme
uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp baş aşağı döneceklerini
yakında bilecekler. 26. sure
(ŞUARA) 227. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Kendilerine
zulüm ve haksızlık gelip çattığında, yardımlaşırlar. 42. sure (ŞÛRÂ) 39. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Zulme
uğratılışı ardından kendini savunana gelince, böyleleri aleyhine yol aranamaz. 42. sure (ŞÛRÂ) 41. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
(f) Saldırganlık
(I) Saldırganlık, genel olarak savaşta saldırı
Sizinle
çarpışmaya girenlerle Allah yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere
saldırmayın /çarpışmada zulme sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları
sevmiyor. 2. sure (BAKARA) 190. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onları yakaladığınız yerde öldürün;
onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne / baskı ve
bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da, onlar sizinle
çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle
çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. İşte böyle verilir küfre sapanların cezası!
Eğer savaşı sona erdirirlerse Allah çok affedici,çok
merhametlidir. Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla
çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına
düşmanlık edilmez. Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler
ve yasaklar karşılıklıdır. O halde, azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı
şekilde ve ölçüde saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah,
kendisinden korkup sakınanlarla beraberdir. 2. sure (BAKARA) 191-194. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Diğer
bazılarını da bulacaksınız ki, hem sizden emin olmak hem de kendi
toplumlarından emin olmak isterler. Ama fitneyle yüz yüze getirildiklerinde baş
aşağı içine dalarlar. Bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve
ellerini sizden çekmezlerse onları
yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte
böylelerinin üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet verilmiştir.
4. sure (NİSA) 91. ayet (Resmi:
4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey iman edenler! Allah'ın ibadet, iyilik ve
güzellik alâmeti kıldığı şeylere, çarpışmanın yasak
olduğu haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklara, Rablerinden bir
lütuf ve rıza niyaz ederek Mescid-i Haram'a gelmiş olanlara saygısızlık etmeyin! İhramdan çıktığınız vakit
avlanın. Bir topluluğun, sizi Mescid-i Haram'dan uzak tutmak için sergilediği
kötülük, sizi saldırganlık ve düşmanlığa sakın itmesin! Hayırda erginlik / dürüstlük ve takva üzere yardımlaşın! Kötülük / çirkinlik, düşmanlık /
saldırganlık üzere yardımlaşmayın. Allah'tan sakının! Kuşkunuz
olmasın ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir. 5. sure (MÂİDE) 2. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey iman sahipleri! Allah'ın
size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp
sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 87. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
De ki:
"Rabbim, ancak şunları haram kıldı:
İğrençlikleri -görünenini, gizli olanını- günahı, haksız
yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak
koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemeyi." 7. sure (A'RAF) 33. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Rabbinize;
boyun bükerek, gizlice / ürpererek yakarın. O, haddi
aşanları / azmışları sevmez. 7. sure
(A'RAF) 55. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Fetih
istiyorsanız, fetih size geldi. Eğer vazgeçerseniz hakkınızda daha hayırlı
olur. Eğer dönerseniz biz de döneriz. Cemaatiniz çok da
olsa size zerre kadar yarar sağlayamaz. Allah, inananlarla beraberdir. 8. sure (ENFÂL) 19. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Fitne
kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş.
Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir. 8. sure (ENFÂL) 39. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Onlara karşı, gücünüz yettiğince kuvvet
hazırlayın. Ordugâhlarda atlar besleyin. Böylece hem Allah'ın düşmanını hem
kendi düşmanınızı hem de bunlardan başkalarını korkutabilirsiniz. Siz onları
bilmezsiniz ama Allah hepsini bilir. Allah yolunda harcadığınız her şey size
tam olarak ödenir; hiçbir haksızlığa uğratılmazsınız. Eğer
barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah'a tevekkül et.
Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir. 8. sure (ENFÂL) 60-61. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik: 22)
Antlaşma
yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve
aleyhinizde başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde
koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever. 9. sure (TEVBE) 4. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Müşriklerin
Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram
yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde
antlaşması olanlara, onlar size doğru dürüst davrandıkça, siz de doğru dürüst
davranın. Allah, sakınanları sever. 9. sure (TEVBE) 7. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik: 104)
Eğer
ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı
ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu,
sabredenler için daha hayırlıdır. 16. sure
(NAHL) 126. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
Kendilerine savaş açılanlara
savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette
kadirdir. 22. sure (HAC) 39. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir
kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın
ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez. Zulme uğratılışı
ardından kendini savunana gelince, böyleleri aleyhine yol aranamaz. Aleyhlerine
yol aranacak olan şu kişilerdir ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız
yere taşkınlıklar sergilerler / saldırılarda bulunurlar. İşte
böyleleri için acıklı bir azap vardır. Sabredip bağışlayan bilsin ki bu,
işlerin en zorlularındandır. 42. sure
(ŞÛRÂ) 40-43. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)
Allah
size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi
ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve Allah
sizi dosdoğru yola kılavuzlasın. 48. sure
(FETİH) 20. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
O odur ki, sizi onlarla galip getirdikten sonra Mekke'nin göbeğinde
onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan uzak tuttu. Allah,
yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 48.
sure (FETİH) 24. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Müminlerden
iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! Eğer onlardan
biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, Allah'ın
emrine dönünceye kadar savaşın. Eğer vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve
dürüstlükle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz davrananları sever. 49. sure (HUCURÂT) 9. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Allah sizi,
din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere
iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta
tutanları sever. 60. sure (MÜMTEHİNE) 8. ayet
(Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Allah
sizi; ancak din hakkında
sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden
kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta
kendileridir. 60. sure (MÜMTEHİNE) 9. ayet
(Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
(II) Saldırganlık, savaşınızda aşırıya gitmeyin
Sizinle çarpışmaya girenlerle Allah
yolunda siz de çarpışın. Ama haksız yere saldırmayın / çarpışmada zulme
sapmayın. Çünkü Allah, sınır tanımaz azgınları sevmiyor. 2. sure (BAKARA) 190. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder