İNSAN
3.
İNSANIN ECELİ VE
ÖLÜM -3
c)
Ölüm
(1)
Ölüm, İman edenler Müslüman olarak can verdiklerinde Allah'ın
dilemesiyle kurtulmuşlardır
Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır
biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal
üzere sakın can vermeyin. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 102. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Sen bizden, sırf Rabbimizin
ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey
Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al." 7.
sure (A'RAF) 126. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz
kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız.
Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!
45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/ Alfabetik:15)
(2)
Ölüm, gelip çattığında
Dünya hayatı geriye dönüş engellenerek son bulur, Ölüm Ruh ve bedene, Dünya ve
Ahiret âlemleri/hayatları arasında perdedir/berzahtır
Yoksa siz, Yakub'a ölümün gelip çatışına
tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu sormuştu: "Benden sonra neye
ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu olmuştu: "Senin ilâhına, ataların
İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilâhına, tek ve biricik olan ilâha kulluk
edeceğiz; biz yalnız O'na teslim olanlarız." 2.
sure (BAKARA) 133. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde
şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım
yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu.
Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 99-100. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
(3)
Ölüm, Allah diriden ölüyü de -ölüden diriyi de çıkartır, bir
âlemde öldürdüğünü diğer âlemde diriltir
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O
sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na
döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
"Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü de gecenin
içine sokarsın. Diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü diriden çıkarırsın. Dilediğini
hesapsızca rızıklandırırsın." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 27. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Gün olur, onları bir araya toplayıp
haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip
durduğunuz ortaklarınız?" 6. sure (EN'ÂM) 22. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Ortak tuttuklarınız içinde, yaratışa başlayan,
sonra, yarattığını çevirip bir daha yaratan kim var?" De ki: "Allah!
Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır. O halde nasıl oluyor da
başka bir yöne döndürülüyorsunuz?" 10. sure (YÛNUS) 34. ayet
(Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik: 109)
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden çıkarır. Ölümünün
ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle çıkarılacaksınız. 30.
sure (RÛM) 19. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez
dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha
var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size
mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz.
O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir." 62.
sure (CUMUA) 8. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Sizden
birine ölüm gelip de, "Ey Rabbim, yakın bir süreye kadar beni
geciktirseydin de içtenliğimi belgelemek için bir şeyler vererek iyilik ve
barış sevenler olsaydım!" demesinden önce, size rızık olarak
verdiklerimizden dağıtın. Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla
bırakmaz! Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. 63.
sure (MÜNÂFİKÛN) 10-11. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
(4)
Ölüm, korkusu ve arzusu
Ölüm korkusuyla binlerce kişi halinde yurtlarından çıkanları
görmedin mi? Allah onlara "Ölün!" dedi de sonra onları diriltti. Şu
bir gerçek ki Allah, insanlara karşı çok lütufkârdır. Fakat insanların çokları
şükretmezler. 2. sure (BAKARA) 243. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yemin olsun ki siz, onunla karşılaşmadan
önce ölümü arzuluyordunuz. İşte gördünüz onu ve bakıp duruyorsunuz. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 143. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
(5)
Ölüm,
öncesi ve sonrası hayat benzeşir, dönüş Allah'adır (İyilerin akıbeti)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu
müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır.
Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde,
şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu
rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de
vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülenler için
"ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında
olmazsınız. 2. sure (BAKARA) 154. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır!
Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 169. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'ın,
lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine
katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur;
tasalanmayacaklardır onlar. Allah'tan bir nimeti, bir lütfu ve Allah'ın
müminlerin ödülünü vermezlik etmeyeceğini de müjdelerler. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 170-171. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün
boyunca neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre
işletilip tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır
dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir. Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize
koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat
ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. Nihayet
onlar gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız
O'nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. 6.
sure (EN'ÂM) 60-62. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey iman sahipleri! Sizi, size hayat
verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de "Buyur deyin!" Şunu
da bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun
huzurunda haşredileceksiniz. 8. sure (ENFÂL) 24. ayet (Resmi:
8/İniş:93/ Alfabetik:22)
Korunup sakınanlara, "Rabbiniz ne indirdi"
dendiğinde şöyle dediler: "Hayır indirdi." Bu dünyada güzel düşünüp
güzel davrananlara güzellik vardır. Sonsuzluk yurdu elbette ki daha hayırlıdır.
Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu! Adn cennetleri... Girecekler
içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin
olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir. Melekler, canlarını
temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle derler: "Selam size, yapıp
ettiklerinize karşılık olarak girin cennete." 16.
sure (NAHL) 30-32. ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
Allah yolunda hicret edip sonra da
öldürülen yahut ölenleri, Allah güzel bir rızıkla mutlaka rızıklandıracaktır. Allah,
rızık verenlerin elbette ki en hayırlısıdır. 22. sure (HAC) 58. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Gir
cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi? Ki Rabbim beni
affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı." 36. sure (YÂSÎN) 26-27.
ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Orada, ilk
ölüm dışında ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. 44. sure (DUHÂN) 56. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar
mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı
tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm
veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/ Alfabetik:15)
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle
çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere, 79.
sure (NÂZİÂT) 2. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Ey sükûna kavuşmuş benlik! Dön Rabbine,
razı etmiş ve razı edilmiş olarak! Gir kullarımın arasına! Gir cennetime! 89.
sure (FECR) 27-30. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(6)
Ölüm, İnanmayanlarınkötülerin ölümleri ve sonrası halleri
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O
sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na
döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince,
onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul
edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları
olmayacaktır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 91. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya
kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile,
"Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha
zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler
ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet
azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler
söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." Yemin
olsun, sizi ilk yarattığımızdaki gibi yapayalnız/teker teker bize geldiniz.
Size verip hayaline daldırdığımız şeyleri de sırtlarınızın arkasında bıraktınız.
Sizinle ilgili hususlarda ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçılarınızı da
yanınızda görmüyorsunuz. Yemin olsun, koptu aranızdaki tüm bağlar ve uzaklaşıp
kayboldu yanınızdan o bir şey sandıklarınız. 6.
sure (EN'ÂM) 93-94. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken
onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."
8. sure (ENFÂL) 50. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)
Onu yutmaya çalışacak ama boğazından
geçiremeyecek. Ölüm her yandan üstüne gelecek de bir türlü ölmeyecek.
Arkasından da dehşetli bir azap. 14. sure (İBRÂHİM) 17. ayet
(Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)
Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin
vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz
hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta
olduklarınızı çok iyi bilmektedir. 16. sure (NAHL) 28. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez
dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak için bir yol daha
var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sabah akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet
koptuğu gün de şöyle denir: "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!"
40. sure (MÜ'MİN) 46. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar
mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı
tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak?! Ne kötü hüküm
veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına
vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?! 47.
sure (MUHAMMED) 27. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp
durduğun şeydir. 50. sure (KAF) 19. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
"Ah, ne olurdu, iş bitmiş
olsaydı!" 69. sure (HÂKKA) 27. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su
çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret
çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara, 79. sure (NÂZİÂT) 1. ayet
(Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
(7)
Ölüm, Her
can-nefis (ruh) ölümü tadacak ve Allah’a döndürülecektir
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer
ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21.
sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize döndürüleceksiniz. 29.
sure (ANKEBÛT) 57. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O
sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na
döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah kendisine mülk ve saltanat verdiği
için, Rabb'i hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti:
"Benim Rabb'im odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti:
"Ben de hayat veririm, hem de öldürürüm." İbrahim, "Allah,
güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir" deyince, küfre sapan
o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele
kılavuzlamaz. 2. sure (BAKARA) 258. ayet (Resmi: 2/İniş:92 / Alfabetik:11)
Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 2. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman sahipleri! Yeryüzünde dolaşan yahut gazaya çıkan
kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın: "Yanımızda olsaydılar
ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu onların kalplerinde bir özlem
yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de. Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi
şekilde görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 156. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp
neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye,
gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi
size haber verecektir. Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O.
Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz
onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden
sonra. 6. sure (EN'ÂM) 60-61. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Hiç kuşkusuz, Allah'tır Fâlık olan/dâneyi
yaran, çekirdeği patlatan. Ölüden diri çıkarır O; diriden ölüyü çıkaran da
O'dur! İşte budur Allah! Peki nasıl ters bir yöne çevriliyorsunuz? 6.
sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde
yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde
kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre
sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın
resulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O
diriltir, O öldürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun
sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele
ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 158. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir
de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı. 9.
sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Sor: "Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya o
işitme gücünün ve gözlerin sahibi kim? Kim çıkarıyor ölüden diriyi ve kim
çıkarıyor diriden ölüyü? Kim çekip çeviriyor iş ve oluşu?" Hemen,
"Allah!" diyecekler. De ki: "Hâlâ kendinize gelmiyor
musunuz?" 10. sure (YÛNUS) 31. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
O, hayat verir, O öldürür. O'na
döndürüleceksiniz.! 10. sure (YÛNUS) 56. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben
sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine
ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden
olmam emredildi." 10. sure (YÛNUS) 104. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Biziz, elbette biziz o hayat vermekte
olan, o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan. 15.
sure (HİCR) 23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden
bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden
sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir. 16.
sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan
sizi bir kez daha çıkaracağız. 20.
sure (TÂHÂ) 55. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra
diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür. 22.
sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
O hayat veriyor, O öldürüyor. Gece ile
gündüzün birbiri ardınca gelişi O'nun için. Hâlâ aklınızı kullanmayacak
mısınız? 23. sure (MÜ'MİNÛN) 80. ayet (Resmi: 23/İniş:74/ Alfabetik:70)
Diriyi ölüden çıkarır O, ölüyü diriden
çıkarır. Ölümünün ardından toprağa hayat verir. Siz de işte böyle
çıkarılacaksınız. 30. sure (RÛM) 19. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah'tır ki sizi yaratmış, sonra rızıklandırmıştır. Sonra
sizi öldürüyor, sonra diriltiyor. Peki, ortak koştuklarınızdan biri var mı,
bunlardan birşeyi yapabilecek? Yücedir, arınmıştır onların ortak koştuklarından
O. 30. sure (RÛM) 40. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
O, O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve
oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir. 40.
sure (MÜ'MİN) 68. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve
öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir, 44.
sure (DUHÂN) 8. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
De ki: "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek,
sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde bir araya getirecek.
Ama insanların çokları bilmiyorlar." 45. sure (CÂSİYE) 26. ayet
(Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Biz, evet biz hayat veriyoruz, biz öldürüyoruz. Ve dönüş
yalnız bizedir. 50. sure (KAF) 43. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten
de... 53. sure (NECM) 44. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Göklerin ve yerin mülkü ve yönetimi
O'nundur; diriltir, öldürür. Her şey üzerinde kudret sahibidir O. 57.
sure (HADÎD) 2. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi
imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67.
sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu. 80.
sure (ABESE) 21. ayet (Resmi: 80/İniş:24/ Alfabetik:1)
(9)
Ölüm,
Allah yolunda öldürülenler veya ölenler
Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin.
Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız. 2.
sure (BAKARA) 154. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda öldürülür yahut ölürseniz, Allah'tan bir
bağışlanma ve bir rahmet onların derleyip topladıklarından çok daha iyidir. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 157. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler
sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 169. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
Kim Allah yolunda hicret ederse yeryüzünde, varıp sığınarak
karşı harekete girişecek çok yer bulur; geniş bir imkân da bulur. Ve her kim,
evinden Allah'a ve resulüne hicret niyetiyle çıkar da kendisine ölüm yetişirse
onun ödülünü vermek Allah'a düşer. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 4.
sure (NİSA) 100. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(10)
Ölüm,
Önceden yaptıkları sebebiyle ölümü isteyemeyenler (Yahudiler)
De ki: "Allah katındaki âhıret yurdu diğer insanların
değil de yalnız ve yalnız sizin ise, eğer doğru sözlü iseniz, hadi isteyin
ölümü!" Ellerinin önden gönderdiği şeyler yüzünden ölümü hiç bir zaman
istemeyeceklerdir. Allah, zalimleri çok iyi bilmektedir. 2.
sure (BAKARA) 94-95. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki: "Ey Yahudiler! Eğer insanlar arasında yalnız
kendinizin Allah'ın dostları olduğunu sanıyorsanız, buna gerçekten
inanıyorsanız, hadi ölümü isteyin!" Ama onlar, ellerinin üretip önden
gönderdikleri yüzünden ölümü asla temenni edemezler. Allah, zalimleri
bilmektedir. 62. sure (CUMUA) 6-7. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
(11)
Ölüm,
Kıyamet saati / son saat hakkındaki bilgi Allah katındadır, kimse yarın ne
kazanacağını ve nerede öleceğini bilmez
O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O
yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını
bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir,
Habîr'dir. 31. sure (LOKMAN) 34. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
(12)
Ölümden sonra tekrar diriltilinceye kadar geçen süre-zaman
Ya şu kişi gibisini görmedin mı? Çatıları çökmüş,
duvarları-damları yere inmiş bir kente uğramıştı da şöyle demişti: "Allah
şurayı ölümünden sonra nasıl hayata kavuşturacak?" Bunun üzerine Allah, o
kişiyi yüz yıllık bir süre için öldürmüş, sonra diriltmişti. "Ne kadar
bekledin?" demişti, "Bir gün veya günün bir kısmı kadar
bekledim." dedi. "Hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın.
Yiyeceğine, içeceğine bak! Henüz bozulmamış. Eşeğine bak! Seni insanlara bir
ibret yapalım diyedir bu. Kemiklere bak, nasıl yerli yerince düzenliyoruz
onları ve sonra et giydiriyoruz onlara." İş kendisi için açıklık kazanınca
şöyle dedi o. "Allah'ın her şeye kadir olduğunu biliyorum." 2.
sure (BAKARA) 259. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Saat gelip
kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin
ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı. İlim ve iman verilenler ise şöyle
dediler: "Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı gereğince yeniden dirilme
gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden
bilmiyordunuz." 30. sure (RÛM) 55-56. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
(13)
Ölüm,
hiç kimse Allah'ın izni ve dilemesi dışında ölmez. Ölüm vakti belirlenmiş bir
yazıdır/değişmez ilahi takdir/kaderdir
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş
bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene
de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Sonra bu kederin ardından üzerinize, içinizden bir grubu
sarıp kuşatan, güven verici bir uyku indirdi. Bir grup da -gerçekten onlar
kendi canlarının derdine düşmüştü- Allah hakkında gerçek dışı sanılara,
cahiliye düşüncelerine kapılıyordu. "Şu işten bize bir şey var mı?"
diyorlardı. De ki: "Emir/iş ve oluş tümüyle Allah'ındır." Öz
benliklerinde, sana açıklamaz oldukları şeyler saklıyorlar. Diyorlar ki:
"Bu işten bizim lehimize bir şey olsaydı, şuracıkta öldürülmezdik."
Söyle onlara: "Evlerinizde kalsaydınız bile, üzerlerine ölüm yazılmış
olanlar, uzanacakları yerleri muhakkak boylayacaklardı." Bu, Allah,
göğüslerinizdekini denesin, kalplerinizdekini ortaya çıkarsın diyedir. Allah,
göğüslerin özünü çok iyi bilir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 154. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Yerlerinde oturup da kardeşleri için, "Bizi dinlemiş olsalardı
öldürülmeyeceklerdi." diyenlere şöyle söyle: "Eğer doğru sözlüler
iseniz, kendi benliklerinizden uzaklaştırın ölümü!" 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 168. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalayacaktır. Titizlikle
korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. Onlara bir iyilik isabet ettiğinde,
"Bu, Allah katındandır!" derler. Ama kendilerine bir kötülük
dokunduğunda, "Bu senin yüzündendir." derler. De ki: "Hepsi,
Allah katındandır." Şu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü
anlamıyorlar! 4. sure (NİSA) 78. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip
bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün
bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz. 6.
sure (EN'ÂM) 2. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
O, odur ki, geceleyin sizi öldürür. Gün boyunca neler yapıp
neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip tamamlansın diye,
gün içinde sizi diriltir. Nihayet O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi
size haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 60. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. Süreleri dolunca
ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. 7. sure (A'RAF) 34.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın
istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her
ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri
de gidemezler." 10. sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Hiçbir ümmet kendisi için belirlenen
sürenin ne önüne geçebilir ne de o süreyi geriletebilir. 15.
sure (HİCR) 5. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer
ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21.
sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)
Hiçbir ümmet ne süresinden ileri
geçebilir ne de geri kalır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 43. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize
döndürüleceksiniz. 29. sure (ANKEBÛT) 57. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
De ki: "Eğer ölümden yahut
öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir
durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz." 33.
sure (AHZÂB) 16. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü
verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan
başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer
cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34.
sure (SEBE') 14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra
sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de
doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz
azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok
kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de
uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar;
ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir
toplum için elbette ibretler vardır. 39. sure (ZÜMER) 42. ayet (Resmi:
39/İniş:59/Alfabetik: 114)
Ölümü aranızda biz takdir ettik. Biz önüne geçilecekler
değiliz. 56. sure (VÂKIA) 60. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size
mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene
döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir." 62.
sure (CUMUA) 8. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla bırakmaz! Ve
Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. 63.
sure (MÜNÂFİKÛN) 11. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye
kadar ertelesin. Çünkü Allah'ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir
bilebilseydiniz!" 71. sure (NÛH) 4. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
(14)
Ölüm, Allah sınava çekerek kimin daha güzel iş yaptığını
denemek/belirlemek için ölümü ve hayatı yaratmıştır
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi
imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Azîz'dir O, Gafûr'dur. 67.
sure (MÜLK) 2. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
(15)
Ölüm,
(kıyamet öncesinde ve sonrası) ölünün- ölenlerin diriltilmesi
Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki,
şükredebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 56. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen
adama vurun." İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini
gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 73. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster
bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu.
"İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki:
"Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın
üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana
geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 260.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onu Beni İsrail'e şöyle konuşan bir resul
yapacak: "Şu bir gerçek ki, ben size Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben,
çamurdan, kuş görünümünde bir şey yapar, ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş
oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir, ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim.
Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı size haber veririm. Eğer
inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize vardır." 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 49. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın!
Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların
ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül
etsinler! 5. sure (MÂİDE) 11. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan
başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz." 6. sure (EN'ÂM) 29.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere
gelince, Allah onları diriltecektir, sonra O'na döndürülecekler. 6.
sure (EN'ÂM) 36. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Hiç kuşkusuz, Allah'tır Fâlık olan/dâneyi
yaran, çekirdeği patlatan. Ölüden diri çıkarır O; diriden ölüyü çıkaran da
O'dur! İşte budur Allah! Peki nasıl ters bir yöne çevriliyorsunuz? 6.
sure (EN'ÂM) 95. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Rüzgarları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur.
Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye
göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte
biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. 7.
sure (A'RAF) 57. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz de Musa'ya şöyle vahyettik: "Hadi at asanı!"
Bir de ne görsünler, asa, onların ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor. 7.
sure (A'RAF) 117. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun
arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha
güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz,
sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen
ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey
değildir." 11. sure (HÛD) 7. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür:
"Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde
bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına
bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada
sürekli kalacaklardır. 13. sure (RA'D) 5. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Yeminlerinin tüm gücüyle, "Allah
ölen kimseyi diriltmez" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil.
Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları
bilmezler. 16.
sure (NAHL) 38. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Yoksa yerden bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme
işini onlar mı yapacak? 21.
sure (ENBİYÂ) 21. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Bu böyledir, çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O, ölüleri
diriltiyor ve O, herşey üzerinde kudretiyle egemendir. Ve saat mutlaka
gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları
diriltecektir. 22. sure (HAC) 6-7. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi
öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir
nankördür. 22. sure (HAC) 66. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Size, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra
tekrar meydana çıkarılacağınızı mı vaat ediyor?" 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 35. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Hayat, şu dünya hayatımızdan
başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz." 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 37. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur." 26.
sure (ŞUARA) 81. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)
Artık Allah'ın rahmetinin eserlerine bak,
nasıl diriltiyor toprağı ölümü ardından! İşte bu Muhyî, ölüleri elbette
diriltir. O, her şeye Kadîr'dir. 30. sure (RÛM) 50. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden
gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte
ayrıntılı olarak kaydetmişizdir. 36.
sure (YÂSÎN) 12. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı
bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru
söylemişler." 36. sure (YÂSÎN) 52. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik: 108)
Yoksa O'ndan başka veliler mi edindiler?
Allah! O'dur gerçek dost. Ölüleri O diriltir. O her şeye güç yetirir. 42.
sure (ŞÛRÂ) 9. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları
yaratmakla yorgunluğa düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O
her şeye kadirdir. 46. sure (AHKAF) 33. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç
yetiremez mi? 75. sure (KIYÂMET) 40. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
(16)
Ölüm, Allah'ın can alıcı melekleri vasıtasıyla canı/ruhu bedenden
çıkarıp alması
Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını
alırken, onlara şöyle dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap verdiler:
"Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz." Melekler dediler ki:
"Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere
göçesiniz?" İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş
yeridir o! 4. sure (NİSA) 97. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize
koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat
ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. 6.
sure (EN'ÂM) 61. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey
vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın
ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim
vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini
uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla
cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve
çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." 6.
sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)
Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken
onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."
8. sure (ENFÂL) 50. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)
Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin
vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: "Biz
hiçbir kötülük yapmıyorduk." İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta
olduklarınızı çok iyi bilmektedir. 16. sure (NAHL) 28. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına şöyle
derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin
cennete." 16. sure (NAHL) 32. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde
şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım
yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu.
Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 99-100. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Söyle onlara: "Size vekil edilen ölüm meleği canınızı
alır, sonra doğrudan doğruya Rabbinize döndürülürsünüz." 32.
sure (SECDE) 11. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Allah, canları, ölümleri sırasında alır, ölmeyenleri de
uykuları sırasında. Sonra, haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkoyar;
ötekileri, belirlenen bir süreye kadar salıverir. Bunda, iyice düşünen bir
toplum için elbette ibretler vardır. 39. sure (ZÜMER) 42. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik: 114)
Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını
alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?! 47. sure (MUHAMMED) 27. ayet
(Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp
durduğun şeydir. 50.
sure (KAF) 19. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Ya o canın
boğaza gelip dayandığı zaman! İşte o zaman siz bakakalırsınız! Biz ona sizden
daha yakınız, ama siz görmezsiniz. Madem ceza görmeyecek kişilersiniz, Eğer
doğru sözlülerseniz, onu geri çevirsenize. 56. sure (VÂKIA) 83-87. ayet
(Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere
dayandığında, "Kim var okuyup üfleyecek?" denilir! Sezinlemiştir ki
odur ayrılık. Dolaşmıştır el ayak/kol bacak. Rabbine doğrudur o gün sevkiyat. 75.
sure (KIYÂMET) 26-30. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
(17)
Ölüm, iki defa öldüren ve iki defa dirilten Allah
Allah'a nasıl nankörlük ediyorsunuz?! Siz ölülerdiniz, O
sizi diriltti. Sizi yine öldürecek ve sonra diriltecektir. Nihayet O'na
döndürüleceksiniz. 2. sure (BAKARA) 28. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Dediler: "Rabbimiz! Bizi iki kez
öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahlarımızı itiraf ettik. Buradan çıkmak
için bir yol daha var mı?" 40. sure (MÜ'MİN) 11. ayet (Resmi:
40/İniş:60/Alfabetik:69)
(18)
Ölüm,
sonrasında geride kalan dul eşin bekleme ve evde kalış süresi
İçinizden ölüp de geriye zevceler bırakanların bu eşleri,
dört ay on gün kendi başlarına beklerler. Sürelerini tamamladıklarında
kendilerince uygun gördüklerini örfe uygun biçimde yapmalarında sizin için bir
sakınca yoktur. Allah, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberdardır. 2.
sure (BAKARA) 234. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin
evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet
etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa, onların kendileri için yararlı
gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah yoktur. Allah Azîz'dir,
Hakîm'dir. 2.
sure (BAKARA) 240. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(19)
Ölüm,
öncesinde vasiyet
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır
bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun
vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak... 2.
sure (BAKARA) 180. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman edenler! Herhangi birinize ölüm
gelip çattığında, vasiyet zamanı aranızdaki tanıklık şöyle olsun: Kendinizden
adalet sahibi iki kişi yahut yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza
geldiyse sizin dışınızdan iki kişi. Bunları namazdan sonra alıkoyarsınız; kuşkulanırsanız
şöyle yemin ederler: "Vallahi, yakınlarımız da olsa yeminimizi hiçbir
ücret karşılığı satmayacağız, Allah'ın tanıklığını saklamayacağız. Çünkü böyle
yaparsak mutlaka günahkârlardan oluruz." 5. sure (MÂİDE) 106.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(20)
Ölüm,
Dünyada karşılığı ölüm
olan haller
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas
yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık
dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda
örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu,
Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve
düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2.
sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta sizin için hayat
vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır. 2. sure (BAKARA) 179. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah ve resulüyle savaşanların ve
yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut
asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları
yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara
büyük bir azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder