I. YARATILIŞ VE VARLIKLAR
F. CİNLER - 1
1. GENEL OLARAK CİNLER
a) Kavram Olarak, Genel Olarak Cinler
De ki:
"Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu:
'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik." "Doğruya ve
hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak
koşmayacağız." "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O, ne
bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk." "Doğrusu, bizim beyinsiz,
Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş." "Biz sanmıştık ki, ne
insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler." "Gerçek
şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere / cinlerin şerrinden
bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını
artırırlardı." "Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç
kimseyi asla diriltmeyeceğini / peygamber göndermeyeceğini sanmışlardı."
"Biz göğe gerçekten dokunduk da onu titiz ve güçlü bekçilerle ve kayıp
giden ışınlarla/alevlerle doldurulmuş bulduk." "Biz eskiden, onun,
dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa
kendisini gözetleyen bir alev/ışık bulur." "Doğrusu, bilmiyoruz,
yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi, yoksa Rableri onlar için doğru ve güzel
olanı mı istemiştir." "Şu da bir gerçek ki, bizden hayra
yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim
dilim yollar olmuşuz biz." "Ve biz şunu sezdik: "Biz yeryüzünde
Allah'ı asla âciz bırakamayız; kaçarak da onu âciz bırakamayız."
"Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine
inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp
kuşatılmaktan." "Nihayet, bizden Allah'a teslim olanlar da var,
haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. Allah'a teslim olanlar, işte onlar,
doğruyu ve hayrı aramışlardır. "Haksızlığa sapanlar ise cehenneme odun
olmuşlardır." 72. sure (CİN) 1-15. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan
orduları, Süleyman'ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde
sevk ediliyorlardı. 27. sure (NEML) 17. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen
daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve
gerçekten güvenilir biriyim." 27. sure (NEML) 39. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk
ve onu/onları, seyredenler için süsledik. Ve onu / onları, her kovulup
taşlanmış şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden olur; onun peşine de
parlak bir ateş alevi düşer. 15. sure (HİCR) 16-18. ayet (Resmi:
15/İniş:54/Alfabetik:36)
Cini/İblis'i de daha önce kavurucu
ateşten yaratmıştık. 15. sure (HİCR) 27. ayet (Resmi: 15/İniş:54/ Alfabetik:36)
Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen
yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na
oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun!
Onların nitelemelerinin ötesindedir O! 6. sure (EN'ÂM) 100. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İşte böyle, biz peygambere insan ve cin
şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın
yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları,
düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar; 6. sure (EN'ÂM) 112. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Gün olur
şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar
topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz
diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz,
kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna
geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç
orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. İşte biz,
zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu
şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız. Ey cinler ve insanlar topluluğu!
İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz
hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık
ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına
ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6.
sure (EN'ÂM) 128-130. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Biz o yakın
göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık. Ve her türlü inatçı, âsi
şeytandan koruduk. Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler.
Ve her taraftan atışa tutulurlar; Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını
bırakmayan bir azap vardır. Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de
onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır. 37.
sure (SÂFFÂT) 6-10. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Allah'la cinler arasında bir nesep
oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna
mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna
mutlaka çıkarılacaklarını. 37. sure (SÂFFÂT) 158. ayet (Resmi:
37/İniş:56/Alfabetik:90)
Süleyman
için de sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgârı görevlendirdik.
Onun için erimiş katran/bakır kaynağını sel gibi akıttık. Cinlerden öylesi
vardı ki, Rabbinin izniyle onun önünde iş yapardı. Onlardan hangisi
buyruğumuzdan yan çizse, alevli ateş azabını kendisine tattırdık. Onlar
Süleyman için, mihraplardan/kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi
çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd
ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki!
Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen
dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi. Süleyman yere
yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı
azap içinde bekleyip durmazlardı. 34. sure (SEBE') 12-14. ayet
(Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Melekler derler ki: "Tespih ederiz
seni! Bizim Velî'miz sendin, onlar değil. Doğrusu şu ki, onlar cinlere
tapıyorlardı. Onların çoğu cinlere iman etmekteydi." 34.
sure (SEBE') 41. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
İşte bunlar, kendilerinden önce gelip
geçmiş cin ve insan ümmetleri içinde, üzerlerine azap hak olanlardır. Hiç
kuşkusuz onlar, hüsrana uğrayanlardır. 46. sure (AHKAF) 18. ayet
(Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Bir zaman,
cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu
dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler.
Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler. Dediler
ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini
doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik." "Ey
toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan
bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!" 46.
sure (AHKAF) 29-31. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Kendisi için dalgıçlık eden, daha başka
iş de yapan bazı şeytanları da onun emrine verdik. Biz onları koruyup
gözetiyorduk. 21. sure (ENBİYÂ) 82. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)
Cini de
ateşin dumansızından yarattı. Rabbinizin nimetlerinden hangisini
yalanlıyorsunuz? 55.
sure (RAHMÂN) 15-16. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve
yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin
gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz! Rabbinizin
nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 55. sure (RAHMÂN) 33-34. ayet
(Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
O gün günahlarından ne cin sorguya
çekilir ne de insan. 55. sure (RAHMÂN) 39. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Yemin olsun ki biz, insanlardan ve
cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla
anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların,
onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin
ta kendileridir bunlar. 7. sure (A'RAF) 179. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. O,
onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi,
tümden insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır. 11.
sure (HÛD) 119. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar
ve cinler şu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar,
birbirlerine de destek olsalar, onun bir benzerini yine de ortaya
getiremezler." 17. sure (İSRÂ) 88. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Hani, biz meleklere "Âdem'e secde
edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi.
Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun
soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler
için ne kötü bir değiştirmedir bu! 18. sure (KEHF) 50. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Biz dileseydik, her benliğe hidayetini
elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun,
cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım." 32.
sure (SECDE) 13. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla
çevreleyip sardık da onlar, önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü
gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz,
bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardı. 41.
sure (FUSSİLET) 25. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
O küfre sapanlar şöyle diyecekler: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki, onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağıda kalanlardan olsunlar." 41. sure (FUSSİLET) 29. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi." 50. sure (KAF) 27. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Ben, cinleri ve insanları bana ibadet
etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım. 51.
sure (ZÂRİYÂT) 56. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Kıvrılıp
kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın
şerrinden, İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de
insanlardan da olur o!" 114. sure (NÂS) 4-6. ayet (Resmi:
114/İniş:21/Alfabetik:76)
b) Cinlerle İlgili Vahiy Haberleri, Doğru Bilgiler
(1) Cinler ve Hz. Süleyman
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim." Kendinde Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir, cömerttir." 27. sure (NEML) 39-40. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Süleyman için de sabah gidişi bir ay,
akşam dönüşü bir ay olan rüzgârı görevlendirdik. Onun için erimiş katran/bakır
kaynağını sel gibi akıttık. Cinlerden öylesi vardı ki, Rabbinin izniyle onun
önünde iş yapardı. Onlardan hangisi buyruğumuzdan yan çizse, alevli ateş azabını
kendisine tattırdık. Onlar Süleyman için, mihraplardan/kalelerden,
heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne
dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden
şükredenler o kadar az ki! Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde,
onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara
göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı
bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34.
sure (SEBE') 12-14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler şu
Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine de
destek olsalar, onun bir benzerini yine de ortaya getiremezler." 17.
sure (İSRÂ) 88. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
(3) Cinler ve İblis Ateşten Yaratılan Kullardır
Cini/İblis'i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık. 15. sure (HİCR) 27. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Hani, biz meleklere "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu! 18. sure (KEHF) 50. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Ben, cinleri ve insanları bana ibadet
etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım. 51.
sure (ZÂRİYÂT) 56. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Cini de ateşin dumansızından yarattı. 55.
sure (RAHMÂN) 15. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)
(4) İblis Cinlerdendi, Âdem’e Secde Etmedi
Hani, biz meleklere "Âdem'e secde edin" demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu! 18. sure (KEHF) 50. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54
(5) Cinler ve İnsanların Şeytan Olanları vardır
İşte böyle, biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş başa kalsınlar; 6. sure (EN'ÂM) 112. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de insanlardan da olur o!" 114. sure (NÂS) 4-6. ayet (Resmi: 114/İniş:21/Alfabetik:76)
(6) Kur’an Dinleyip İman Eden Cinler Vardır
Hâ, Mîm. 46. sure (AHKAF) 1. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Bir zaman,
cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu
dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler.
Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler. Dediler
ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini
doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik." "Ey
toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan
bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!" 46.
sure (AHKAF) 29-31. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
De ki:
"Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu:
'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik." "Doğruya ve
hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak
koşmayacağız." "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O, ne
bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk." "Doğrusu, bizim beyinsiz,
Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş." "Biz sanmıştık ki, ne
insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler." 72.
sure (CİN) 1-5. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
(7) Cinler, Allah’a Ortak Koşuldular
Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O! 6. sure (EN'ÂM) 100. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Melekler derler ki: "Tespih ederiz
seni! Bizim Velî'miz sendin, onlar değil. Doğrusu şu ki, onlar cinlere
tapıyorlardı. Onların çoğu cinlere iman etmekteydi." 34.
sure (SEBE') 41. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Allah'la cinler arasında bir nesep
oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna
mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna
mutlaka çıkarılacaklarını. 37. sure (SÂFFÂT) 158. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)
Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü
verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan
başkası onlara göstermedi. Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer
cinler gaybı bilmiş olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34.
sure (SEBE') 14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
(9) Cinler, İnsanlar Gibi Sorumlu Varlıklardır, Kulluk İçin Yaratılmışlardır, Hesaba Çekileceklerdir
Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. 6. sure (EN'ÂM) 128. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)
Ey cinler ve insanlar topluluğu!
İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz
hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık
ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin,
öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6. sure (EN'ÂM) 130. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yemin olsun ki biz, insanlardan ve
cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla
anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların,
onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin
ta kendileridir bunlar. 7. sure (A'RAF) 179. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. O, onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi, tümden insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır. 11. sure (HÛD) 119. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Biz dileseydik, her benliğe hidayetini
elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun,
cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım." 32.
sure (SECDE) 13. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla
çevreleyip sardık da onlar, önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü
gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz,
bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardı. 41.
sure (FUSSİLET) 25. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
O küfre sapanlar şöyle diyecekler:
"Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki,
onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağıda kalanlardan olsunlar." 41.
sure (FUSSİLET) 29. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
İşte bunlar, kendilerinden önce gelip
geçmiş cin ve insan ümmetleri içinde, üzerlerine azap hak olanlardır. Hiç
kuşkusuz onlar, hüsrana uğrayanlardır. 46. sure (AHKAF) 18. ayet
(Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben
azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi." 50.
sure (KAF) 27. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan. 55. sure (RAHMÂN) 39. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
(10) Cinler, İnsanlar gibi Allah'a Kulluk için Yaratılmışlardır
Ben, cinleri ve insanları bana ibadet etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım. 51. sure (ZÂRİYÂT) 56. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
(11) Cinlere İçlerinden Kendilerini Uyaran Resuller Gelmiştir:
Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık ettik." dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6. sure (EN'ÂM) 130. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir zaman,
cinlerden bir topluluğu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu
dinlemeye hazır hale geldiklerinde: "Susup dinleyin!" dediler.
Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler. Dediler
ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini
doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik." "Ey
toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan
bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!" 46.
sure (AHKAF) 29-31. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
"Şu da bir gerçek ki, bizden hayra
yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim
dilim yollar olmuşuz biz." "Ve biz şunu sezdik: "Biz yeryüzünde
Allah'ı asla âciz bırakamayız; kaçarak da onu âciz bırakamayız."
"Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine
inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp
kuşatılmaktan." "Nihayet, bizden Allah'a teslim olanlar da var,
haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. Allah'a teslim olanlar, işte onlar,
doğruyu ve hayrı aramışlardır. "Haksızlığa sapanlar ise cehenneme odun olmuşlardır."
72. sure (CİN) 11-15. ayet (Resmi: 72/İniş:40/ Alfabetik:16)
(12) Cinlerin İçinde Müslümanları ve Kâfirleri Vardır:
"Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz." "Ve biz şunu sezdik: "Biz yeryüzünde Allah'ı asla âciz bırakamayız; kaçarak da onu âciz bırakamayız." "Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp kuşatılmaktan." "Nihayet, bizden Allah'a teslim olanlar da var, haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. Allah'a teslim olanlar, işte onlar, doğruyu ve hayrı aramışlardır. "Haksızlığa sapanlar ise cehenneme odun olmuşlardır." 72. sure (CİN) 11-15. ayet (Resmi: 72/İniş:40/ Alfabetik:16)
(13) Cinlerin İçinde, İnsanlar Gibi Haklarında Azap Sözü Hak Olanları Vardır
İşte bunlar, kendilerinden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri içinde, üzerlerine azap hak olanlardır. Hiç kuşkusuz onlar, hüsrana uğrayanlardır. 46. sure (AHKAF) 18. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
(14) Cinlerin Allah'la Soy
Bağları Yoktur, Huzura Celbedileceklerini Bilirler
Allah'la cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını. 37. sure (SÂFFÂT) 158. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
(15) Cinler, Allah Katından Uzaklaştırılmışlardır
Kesinlikle şöyle diyeceklerdi: "Bizim gözlerimiz döndürüldü, bakışlarımız sarhoş edildi. Belki de biz büyüye çarptırılmış bir toplumuz." Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu/onları, seyredenler için süsledik. Ve onu/onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden olur; onun peşine de parlak bir ateş alevi düşer. 15. sure (HİCR) 15-18. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Onu
şeytanlar indirmedi. Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez. Çünkü onlar,
dinleyişten azledilmişlerdir. 26. sure (ŞUARA) 210-212. ayet (Resmi:
26/İniş:47/Alfabetik:94)
Biz o yakın
göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık. Ve her türlü inatçı, âsi
şeytandan koruduk. Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler.
Ve her taraftan atışa tutulurlar; Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını
bırakmayan bir azap vardır. Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de
onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır. 37.
sure (SÂFFÂT) 6-10. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
"Biz göğe gerçekten dokunduk da onu
titiz ve güçlü bekçilerle ve kayıp giden ışınlarla/alevlerle doldurulmuş
bulduk." "Biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde
otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev/ışık
bulur." "Doğrusu, bilmiyoruz, yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi,
yoksa Rableri onlar için doğru ve güzel olanı mı istemiştir." "Şu da
bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka
türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz." 72.
sure (CİN) 8-11. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
(16) Cinler, Hz Süleyman'ın Emrinde Ona Hizmet Ettiler, Cinlere Sığınmak Yararsızdır, Gaybı da Bilmezler
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları, Süleyman'ın huzurunda bir araya getirildi. Onlar, düzenli bir biçimde sevk ediliyorlardı. 27. sure (NEML) 17. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim." 27. sure (NEML) 39. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Süleyman için de sabah gidişi bir ay,
akşam dönüşü bir ay olan rüzgârı görevlendirdik. Onun için erimiş katran/bakır
kaynağını sel gibi akıttık. Cinlerden öylesi vardı ki, Rabbinin izniyle onun
önünde iş yapardı. Onlardan hangisi buyruğumuzdan yan çizse, alevli ateş
azabını kendisine tattırdık. Onlar Süleyman için, mihraplardan/kalelerden,
heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne
dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler
o kadar az ki! Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü,
değneğini yiyen dâbbetül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkası onlara göstermedi.
Süleyman yere yığılınca, açıkça anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bilmiş
olsalardı, o alçaltıcı azap içinde bekleyip durmazlardı. 34.
sure (SEBE') 12-14. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
"Gerçek şu ki, insanlardan bazı
erkekler, cinlerden bazı erkeklere/cinlerin şerrinden bazı erkeklere
sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı." 72.
sure (CİN) 6. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
c) İfrit
Cinlerden bir ifrit şöyle dedi: "Sen daha makamından kalkmadan, onu sana getirebilirim. Ben bunu yapacak güçteyim ve gerçekten güvenilir biriyim." 27. sure (NEML) 39. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder