İNSANIN
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (SALİH AMELLER) - 9
AYRICA
BAKINIZ: III. B. 2.a. İNANANLAR (MÜMİNLER) VE ÖZELLİKLERİ
i) Kardeşlik
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Kardeşlik
Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Evlatlıklarınızı
öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha
uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o
takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak
işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş
oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Şu
bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı
sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin. 49. sure (HUCURÂT) 10. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Ey insanlar!
Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi
milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz,
sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her
şeyden haberdardır. 49. sure (HUCURÂT) 13.
ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Bununla
birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı
verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi,
bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
(2) Bu Konu, VII. A. 2. Kardeşlik Akdi Konusu İle Doğrudan İlişkilidir: Kardeşlik Akdi
Ana-babanın
ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik. Yeminlerinizin / anlaşmalarınızın akde bağladığı kimselere
gelince, onların paylarını da kendilerine verin! Allah her şeyi dikkatli bir
tanık olarak gözetlemektedir. 4. sure
(NİSA) 33. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(3) Kardeşler
(a) Kardeşler, İnançta / Dinde
Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar. 7. sure (A'RAF) 202. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onlar ki
inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar
ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de
hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların
yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle
aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine
yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Bununla
birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse,
artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir
topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
De ki:
"Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz,
eşleriniz, kabileniz / menfaat çevreniz,
elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar
sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise
artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir
topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz." 9. sure (TEVBE) 24. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Çünkü
saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olurlar. Ve şeytan, kendi Rabbine
nankörlük etmiştir. 17. sure (İSRÂ) 27. ayet
(Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek
çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların
babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin
din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde,
üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve
Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33. sure
(AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Âd,
Firavun ve Lût'un halkı da... 50.
sure (KAF) 13. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Onlardan
sonra gelenler de şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi
ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde,
inananlara karşı bir düşmanlık bırakma! Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok
merhametlisin!" 59. sure (HAŞR) 10. ayet
(Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
(b) Kardeşler, Nesepte / Soyda
Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir. Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden her birine altıda bir düşer. Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. 4. sure (NİSA) 11-12. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Fetva
istiyorlar senden. De ki: "Allah size, ana-babasız ve çocuksuz kişi
hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir
kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde, onun terekesinin yarısı kız kardeşindir.
Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız kardeşi
öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi
onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek,
birçok kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız kardeşin payı kadar
verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki sapmayasınız. Allah, her
şeyi gereğince bilmektedir. 4. sure
(NİSA) 176. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Atalarından,
soylarından, kardeşlerinden bir kısmını da...
Onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. 6. sure (EN'ÂM) 87. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah'a ve
âhiret gününe inanan bir topluluğun, Allah'a ve resulüne karşı çıkanlarla
sevgiye dayalı bir dostluk kurduğunu göremezsin. Bunlar
onların ister babaları olsun, ister çocukları olsun, ister
kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine imanı
yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları, altlarından
ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; sürekli kalacaklardır orada. Allah
onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Allah'ın hizbi
işte bunlardır. Dikkat edin, Allah'ın hizbi, başarıya ulaşanların ta
kendileridir! 58. sure (MÜCÂDİLE) 22. ayet
(Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Eşini,
kardeşini, 70. sure (MEÂRİC) 12.
ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
(4) Fırkalara / Hiziplere Bölünmek
Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kendilerine
açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde
parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap
vardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 105. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Dinlerini
parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir
ilişiğin yoktur. Onların işi
Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 159. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İşte
sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden sakının!
23. sure (MÜ'MİNÛN) 52. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Fakat
onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere / kutsallaştırmış hizip
kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle
sevinip övünmektedir. Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri
içinde bırak. Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla
güçlendiriyoruz onları, Ve iyiliklerine koşuyoruz. Hayır, farkında olmuyorlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 53-56. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Onlardan
ki, dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi
elindekiyle sevinip övünür. 30. sure
(RÛM) 32. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Sizin için,
dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi
şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini
dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları
çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini
kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Kendilerine
ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden
fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş
olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı
olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler. 42. sure (ŞÛRÂ) 14. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Onlara,
iş ve yönetime ilişkin açık seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim
geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa
düştüler. Hiç
kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak
kıyamet günü hüküm verecektir. 45. sure
(CÂSİYE) 17. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Ey iman
edenler! Size, "Meclislerde yer açın!" dendiğinde, yer açın ki Allah
da sizin için genişlik sağlasın. "Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla kendilerine ilim verilmiş
olanların derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 11. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder