İNSANIN KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (SALİH AMELLER) - 1
AYRICA BAKINIZ:
III. B. 2.a. İNANANLAR (MÜMİNLER) VE ÖZELLİKLERİ
a) Genel Olarak İyilik ve Doğruluk -2
(2) Doğruluk
(a) Doğruluk, İyiliği emretmek, kötülükten men etmek
“İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.” 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 104. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Siz,
insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyilik
ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirsiniz, kötülük ve çirkinliği
belirlenmiş olandan sakındırırsınız, Allah'a iman edersiniz. Ehlikitap
da iman etseydi, kendileri için, elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler
vardır ama onların çoğu sapıkların ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 110. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
“Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği
belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan
sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve
barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.” 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 114. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Onların
fısıldaşmalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak, bir sadakaya, bir iyiliğe ve
insanlar arasında bir barıştırmaya özendiren başka. Kim böyle bir şeyi Allah'ın
hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle yaparsa biz ona yakında çok büyük bir ödül
vereceğiz. 4. sure (NİSA) 114. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Eğer
Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların
kötülüklerini mutlaka örter ve kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka
sokardık. 5. sure (MÂİDE) 65. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
“ Mümin
erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik
ve güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden
sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah'a ve resulüne itaat
ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.”. 9. sure (TEVBE) 71. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Böyle bir
mescitte sakın namaza durma! Daha ilk gününde takva
üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha uygundur. Temizlenmek
arzusu taşıyan erler vardır o mescitte. Allah, temizlenenleri sever. 9. sure (TEVBE) 108. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Tövbe
edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat ederken oruç tutanlar, rükû
edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip kötülükten
sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri! 9. sure (TEVBE) 112. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
"Yavrucuğum;
namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene
özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret.
Çünkü bunu yapabilmek, zorlu/önemli işlerdendir." 31. sure (LOKMAN) 17. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
İnkâr
edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi.
Allah ise huzur ve mutluluğunu resulünün, inananların üstüne indirmişti. Onları, takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar
buna layık ve ehil idiler. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. 48. sure (FETİH) 26. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Kim
verir ve sakınırsa, 92. sure (LEYL) 5. ayet (Resmi:
92/İniş:9/Alfabetik:58)
Ya
o, takvayı emrediyorsa! 96. sure (ALAK) 12. ayet
(Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)
(b) Doğruluk, Hakka tanık / şahit olmaktır
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Kullar
ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet
ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için
yakaranlardır. Allah,
kendisinden başka tanrı olmadığına tanıktır. Meleklerle
ilim sahipleri de adalet ölçüsüne sarılarak tanıklık etmişlerdir ki, o Azîz ve
Hakîm olandan başka hiçbir ilah yoktur.” 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 17-18. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
“Resule indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları
gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler:
"Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte
kaydet." 5. sure (MÂİDE) 83. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah
buyurdu: "Özü-sözü doğru olanlara,
doğruluklarının yarar sağlayacağı gün budur. Altlarından ırmaklar akan
cennetler var onlar için. Sonsuza dek kalacaklardır orada." Allah onlardan
razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte budur büyük kurtuluş. 5. sure (MÂİDE) 119. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
De ki:
"Bir düşünün bakalım! Allah'ın azabı yakanıza yapışsa yahut o saat gelip
çatsa, Allah'tan başkasına mı yakarırsınız? Doğru
sözlü iseniz söyleyin!" 6. sure
(EN'ÂM) 40. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik: 20)
Ey iman
edenler! Allah'tan korkun ve özü sözü bir kişilerle
beraber olun. 9. sure (TEVBE) 119.
ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Yoksa,
"onu uydurdu" mu diyorlar! De ki: "Eğer doğru
sözlüler iseniz Allah dışında, elinizin yettiklerini de çağırın da onun
benzeri bir sure ortaya çıkarın." 10.
sure (YÛNUS) 38. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik: 109)
Yemin olsun
ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir.
Ve O, yalancıları da elbette bilecektir. 29.
sure (ANKEBÛT) 3. ayet (Resmi: 29/İniş:85/ Alfabetik:8)
Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun.
Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır. 33. sure (AHZÂB) 8. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Çünkü Allah, doğru sözlülere doğruluklarının karşılığını
verecek. İkiyüzlülere de dilerse azap edecek. Belki de onlara tövbe
nasip edecek. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 33.
sure (AHZÂB) 24. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Sözü edilen
o mallar, göçmen yoksullar içindir. Onlar ki, yurtlarından çıkarılıp
mallarından yoksun bırakılmışlardır; Allah'tan bir lütuf ve bir hoşnutluk
peşindedirler; Allah'a ve resulüne yardım ederler. İşte
onlardır, özü sözü doğru olanlar. 59.
sure (HAŞR) 8. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
(c) Doğruluk, Takva/Allah'a karşı sorumluluk bilincinde olmak
Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. 7. sure (A'RAF) 26. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
(d) Doğruluk, Takva/Allah'tan korkmak, Allah'tan sakınmak
Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun. 2. sure (BAKARA) 197. ayet (Resmi: 2/İniş:92 /Alfabetik:11)
(e) Doğruluk, Hayırlarda yarışmak / üstün-iyi dereceler kazanmak
Herkesin bir yönü vardır, ona döner. O halde hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya getirecektir. Allah her şeye güç yetirendir. 2. sure (BAKARA) 148. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnananların;
özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla
didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah,
malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün
kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat edenleri, çok
büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. 4. sure (NİSA) 95. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Sana da
Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve
onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında
Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların
keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol /
şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet
yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle
yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O
size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 5. sure (MÂİDE) 48. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Rabbinizden bir affa ve Allah ile resulüne
inananlar için hazırlanmış bulunan, eni de yerle göğün eni kadar olan bir cennete doğru yarışarak koşun. Bu, Allah'ın
dilediğine vereceği bir lütuftur. Allah, o büyük lütfun sahibidir. 57. sure (HADÎD) 21. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Ki sonu bir
misktir. İşte, yarışanlar böyle bir şey için
yarışsınlar! 83. sure (MUTAFFİFÎN)
26. ayet (Resmi: 83/İniş:86/Alfabetik:65)
(f) Doğruluk, Takva/Allah'ın rızasına uygun yaşamak
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden birine ölüm geldiğinde,
eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe
uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne
bir hak olarak... 2. sure (BAKARA) 180.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sana, doğan
aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de
hac için vakit ölçüleridir." Hayra ulaşmak evlere arkalarından girmeniz
değildir. Hayra ulaşan o kişidir ki, takvaya
sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.
2. sure (BAKARA) 189. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Hac, bilinen
aylardadır. Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa hacda kadına
yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç
kuşkusuz azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun.
2. sure (BAKARA) 197. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Sevdiğiniz
şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe / dürüstlüğe asla ulaşamazsınız.
İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 92. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey
ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu,
Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. 7. sure (A'RAF) 26. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
İşte
bunlar, hayırlarda yarışırlar. Ve hayırlarda önde gidenler de onlardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 61. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Rahman'ın
kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller
onlara hitap edince, "selam" derler. 25. sure
(FURKÂN) 63. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
"Kötü
bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır. Erkek
ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete
girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar." 40. sure (MÜ'MİN) 40. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(g) Doğruluk, İyilik ve barış seven / Salih kullardan olmak
Yemin olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. 21. sure (ENBİYÂ) 105. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
(h) Doğruluk, Takva / Allah'a karşı gelmekten sakınmak, Allah'ın emirlerine uymak
Allah'ı sayılı günlerde anın. Kim hemen iki gün içinde işini bitirirse ona günah yoktur. Kim de bunu geciktirir-ertelerse, sakınıp korunduğu takdirde ona da günah yoktur. Allah'tan korkun ve bilin ki, siz O'nun huzurunda haşredileceksiniz. 2. sure (BAKARA) 203. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kadınlarınız
sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz şekilde varın. Öz
benlikleriniz için önceden bir şeyler gönderin. Allah'tan
korkun ve bilin ki, O'na mutlaka ulaşacaksınız. İman sahiplerine müjde
ver. 2. sure (BAKARA) 223. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden
ölüp de geriye zevceler bırakanların bu eşleri, dört ay on gün kendi başlarına
beklerler. Sürelerini tamamladıklarında kendilerince
uygun gördüklerini örfe uygun biçimde yapmalarında sizin için bir sakınca
yoktur. Allah, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberdardır. 2. sure (BAKARA) 234. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman
edenler! Allah'ın ibadet, iyilik ve güzellik alâmeti kıldığı şeylere,
çarpışmanın yasak olduğu haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklara,
Rablerinden bir lütuf ve rıza niyaz ederek Mescid-i Haram'a gelmiş olanlara
saygısızlık etmeyin! İhramdan çıktığınız vakit avlanın. Bir topluluğun, sizi
Mescid-i Haram'dan uzak tutmak için sergilediği kötülük, sizi saldırganlık ve
düşmanlığa sakın itmesin! Hayırda erginlik / dürüstlük
ve takva üzere yardımlaşın! Kötülük/çirkinlik, düşmanlık/saldırganlık üzere
yardımlaşmayın. Allah'tan sakının! Kuşkunuz olmasın ki, Allah'ın azabı
çok şiddetlidir. 5. sure (MÂİDE) 2. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Bu
da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli. Artık ona uyun ve
sakının ki size rahmet edebilsin. 6. sure
(EN'ÂM) 155. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ad'a da
kardeşleri Hud'u gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum!
Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Hala sakınmıyor musunuz?"
7. sure (A'RAF) 65. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Sana harp
ganimetlerini sorarlar. De ki: "Onlar Allah ve Resul içindir. O halde Allah'tan korkun ve aranızda barış ve esenliği
kurun. Ve eğer müminler iseniz Allah'a ve O'nun Resulü'ne itaat edin!"
8. sure (ENFÂL) 1. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Şu bir
gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı,
akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden / edepsizliklerden, kötülükten,
azgınlık, doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız
ümidiyle size öğüt veriyor. 16. sure
(NAHL) 90. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Biz onu işte
böyle, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onun
içinde tehditleri türlü ifadelerle sıraladık ki sakınabilsinler, yahut da
Kur'an onlara yeni bir hatırlatıcı/hatırlatma sunsun. 20. sure (TÂHÂ) 113. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Ey iman
edenler! Rükû edin, secde edin; Rabbinize ibadet
edin, hayır işleyin ki kurtulabilesiniz. 22. sure (HAC) 77. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Ey iman
edenler! Allah'tan korkun ve sağlam söz söyleyin!
33. sure (AHZÂB) 70. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Geniş ve
uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz de
hayra ve barışa yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görüyorum.
34. sure (SEBE') 11. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
O halde, gücünüz ölçüsünde Allah'tan korkun, dinleyin, itaat
edin. Ve benlikleriniz için bir hayır olarak infakta bulunun. Nefsinin cimrilik
ve doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 64. sure (TEĞÂBÜN) 16. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Allah onlar
için şiddetli bir azap hazırladı. Artık Allah'tan
korkun, ey iman etmiş akıl ve gönül sahipleri! Allah size bir Zikir / bir
uyarıcı / bir düşündürücü indirmiştir. 65. sure (TALÂK) 10. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
(i) Doğruluk, Güzel davranmak / iyilikte sebat etmek (ki bu kendi lehinizedir)
Eğer güzel davranırsanız, kendi benlikleriniz için güzellik sergilemiş olursunuz. Ve eğer kötülük yaparsanız o da benlikleriniz aleyhine olur. Bu sırada, yüzlerinizi çirkinleştirsinler, ilk kez girdikleri gibi mabede girsinler ve egemenlik altına aldıklarını yerle bir etsinler diye ikinci vaat geldi. 17. sure (İSRÂ) 7. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
(j) Doğruluk, ikiyüzlü / riyakâr olmamak
İkiyüzlülerin erkekleri de kadınları da birbirinin aynıdır: Kötülüğe özendirirler, iyilikten alıkoyarlar, harcamamak için ellerini sıkarlar. Onlar Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu. İkiyüzlüler, yoldan sapmışların ta kendileridir. 9. sure (TEVBE) 67. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Durmadan
hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi... 50.
sure (KAF) 25. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
(k) Doğruluk, Dünya-Ahiret dengesini kurmak
Onlardan kimi de şöyle yakarır: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada da güzellik ver, âhırette de güzellik ver. Ve bizi ateş azabından koru." 2. sure (BAKARA) 201. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Neyi
bekliyorlar? Kendilerine
meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin bazı
mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin bazı mucizeleri geldiği gün, daha önce
iman etmemiş yahut imanında bir hayır sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar
sağlamayacaktır. De ki: "Bekleyin! Doğrusu biz
de bekliyoruz." 6. sure
(EN'ÂM) 158. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"Bize
hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki: "Azabıma
dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o her
şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekatı verenlere,
ayetlerimize inananlara yazacağım." 7. sure (A'RAF) 156. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onları,
bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı, namaz
kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı. 21. sure (ENBİYÂ) 73. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Biz insana,
anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı,
zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik
çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim;
beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş
yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim
ben, sana teslim olanlardanım ben!" 46. sure (AHKAF) 15. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Kılavuzlarını
bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma
imkânlarını kendilerine vermiştir. 47. sure
(MUHAMMED) 17. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
İnkâr
edenler, kalplerine öfkeli taassubu, o cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise huzur ve mutluluğunu resulünün, inananların
üstüne indirmişti. Onları, takva kelimesine bağlı tutmuştu. Zaten onlar buna
layık ve ehil idiler. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. 48. sure (FETİH) 26. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Fakat Rabbi onu seçilip yüceltti ve barışseverlerden yaptı.
68. sure (KALEM) 50. ayet (Resmi: 68/İniş:2/ Alfabetik:51)
Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar.
Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur. 74. sure (MÜDDESSİR) 56. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
(l) Doğruluk, inanmayanlarla / Kâfirlerle-inançlarına karşı koymak
Ey iman sahipleri! Küfre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Şunu bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir. 9. sure (TEVBE) 123. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Kuşkun
olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar / Allah'tan
gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin
dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî'sidir. 45. sure (CÂSİYE) 19. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
(m) Doğruluk, Allah'a borç (Allah'ın rızasını kazanmak için muhtaç kuluna yardım etmek / sadaka) vermek
Yemin olsun ki, Allah İsrailoğullarının mîsakını almıştı da içlerinden on iki temsilci / başkan göndermiştik. Allah şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Namazı kılarsanız, zekâtı verirseniz, resullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir biçimde borç verirseniz, kötülüklerinizi elbette örteceğim ve sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere elbette koyacağım. Artık bundan sonra küfre gideniniz yolun denge noktasından sapmış olur." 5. sure (MÂİDE) 12. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Allah'a kim güzel
bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici
bir ödül de vardır. 57. sure (HADÎD) 11.
ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Şu bir
gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren
kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat
yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır. 57. sure (HADÎD) 18. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Eğer Allah'a gönül hoşluğuyla bir şey borç verirseniz O, onu
sizin için katlayarak artırır ve sizin hatalarınızı bağışlar. Allah
Şekûr'dur, şükredenlere karşılık verir; Halîm'dir, yumuşak ve merhametli
davranır. 64. sure (TEĞÂBÜN) 17. ayet
(Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Hiç kuşkun
olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını,
yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup
da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu
kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O halde Kur'an'dan, kolay
geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp
Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah
yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun! Namazı
kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a
ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında
hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af
dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir. 73. sure (MÜZZEMMİL) 20. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)
(n) Doğruluk, Geceleyin Kur'an okumak, tefekkür edip ibadet yapmak, Allah'ın bağışlamasını dileyip aramak
Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç, Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt! Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku! 73. sure (MÜZZEMMİL) 2-4. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)
Şu
bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma
bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir. 73. sure (MÜZZEMMİL) 6. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)
Hiç kuşkun
olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin
üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle
beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye
bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O
halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir
kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini,
diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan,
kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a
ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında
hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin.
Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir. 73. sure (MÜZZEMMİL) 20. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)
(o) Doğruluk, sabredip, Allah'tan sakınmak, korunmak
Size bir iyilik dokunsa bu onları rahatsız eder. Size bir kötülük dokunsa bununla sevinir, ferahlarlar. Eğer sabreder, sakınır/korunursanız onların tuzakları size hiçbir şekilde zarar veremez. Allah Muhît'tir, yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 120. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
İş,
sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda üstünüze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi,
üzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 125. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
(p) Doğruluk, İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretmek/İman edip Salih amel işlemek
İman
edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından
ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyvadan bir rızk
olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha
önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde
verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli
kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki:
"Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından
nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve
Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir."
3. sure (ÂLİ IMRÂN) 15. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
Yapmakta
oldukları / yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak / karşılıksız
bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 115. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
İman
edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan
cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır, sonsuza dek. Orada kendileri
için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir
gölgeye kavuşturacağız. 4. sure (NİSA) 57. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
İnanıp
hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere
sokacağız. Sonsuza
değin kalacaklardır orada. Allah'ın şaşmaz vaadidir bu. Söz söyleme bakımından
Allah'tan daha doğru ve tutarlı kim olabilir? 4. sure (NİSA) 122. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Erkek
veya kadın, inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işler yapanlar cennete
gireceklerdir. Ve zerre
kadar zulme uğratılmayacaklardır. 4. sure
(NİSA) 124. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah,
inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve
büyük bir ödül vardır. 5. sure (MÂİDE) 9. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
"Bize
hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki:
"Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime
gelince, o her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekatı
verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım." 7. sure (A'RAF) 156. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
İman
edip takvaya sarılanlar için âhiretteki ödül elbette daha değerlidir. 12. sure (YÛSUF) 57. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Dediler ki:
"Sen, yoksa sen Yûsuf musun?" "Evet, dedi, ben Yûsuf'um. İşte şu
da kardeşim. Allah bize lütufta bulundu. Kim
Allah'tan korkar, sabrederse Allah güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü
yitirmez." 12. sure (YÛSUF) 90.
ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
O'nun
huzuruna, hayra ve barışa yönelik iyilikler üretmiş bir mümin olarak varana gelince,
işte böyleleri için çok yüksek dereceler öngörülmüştür. 20. sure (TÂHÂ) 75. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp
sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim,
Gaffâr'ım. 20. sure (TÂHÂ) 82. ayet
(Resmi: 20/İniş:45/ Alfabetik:96)
Kim
inanmış olarak hayra ve barışa yönelik işlerden bir şey yaparsa, onun gayretine
nankörlük edilmez. Biz böylesi lehine kâtiplik ederiz. 21. sure (ENBİYÂ) 94. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Allah,
iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar akan
cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini yapar. 22.
sure (HAC) 14. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
İyilik
ve güzellik getirene, getirdiğinden daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan güvene
çıkmışlardır. 27. sure (NEML) 89. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Kendilerine
ilim verilmiş olanlar şöyle demişti: "Yazıklar olsun size! İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapan kişi için
Allah'ın vereceği karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece sabredenler
ulaştırılır." 28. sure (KASAS) 80. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
İyilik
/ güzellik getirene ondan daha hayırlısı var. Kötülük getirenlere gelince, kötülükleri
yapanlar yapmış olduklarından fazlasıyla cezalandırılmayacaklardır. 28. sure (KASAS) 84. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Tarafımdan
söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden
korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır.
Allah'ın toprağı / yeryüzü geniştir. Sadece
sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir." 39. sure (ZÜMER) 10. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Rableri
katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte
güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur. Böylece, Allah onların
yaptıklarının en kötülerini örtecek, ödüllerini, yaptıklarının en güzeliyle
verecek. 39. sure (ZÜMER) 34-35. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Korunup
sakınanları Allah, kendi başarıları
yüzünden kurtarır. Ne kötülük dokunur onlara ne de kederlenirler. 39. sure (ZÜMER) 61. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
"Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla
cezalandırılır. Erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte
böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde
rızıklandırılırlar." 40. sure
(MÜ'MİN) 40. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Şu bir
gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip
sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler:
"Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin." 41. sure (FUSSİLET) 30. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Allah'ın,
iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur.
De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı / Ehlibeytimi sevmeniz
dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir
iyilik / güzellik üretirse onun için, o ürettiğine
bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder;
Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Kötülüklere
cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı
olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45.
sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65 /Alfabetik:15)
İman
edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların durumu şu: Rableri onları
rahmetine sokacaktır. İşte açık zafer budur. 45. sure
(CÂSİYE) 30. ayet (Resmi: 45/İniş:65/ Alfabetik:15)
Göklerde ne
var yerde ne varsa Allah'ındır. Bu, Allah'ın;
yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel davranıp güzel
düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir. 53. sure (NECM) 31. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Sürelerini
doldurma noktasına geldiklerinde o kadınları ya örfün gerektirdiği biçimde
tutun yahut da yine örfün gerektirdiği şartlarla onlardan ayrılın. İçinizden
adalet sahibi iki kişiyi de tanık tutun. Tanıklığı
Allah için tam bir biçimde yapın. Allah'a ve âhiret gününe inanan kişiye işte
bu şekilde öğüt verilmektedir. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu
nasip eder. 65. sure (TALÂK) 2. ayet
(Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Âdetten
kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların
iddetleri üç aydır. Hiç âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe
olan kadınların süreleri ise yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan korkarsa, O ona işinde bir kolaylık nasip
eder. 65. sure (TALÂK) 4. ayet
(Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Artık,
kim bir zerre miktarı hayır üretmişse onu görür. 99. sure (ZİLZÂL) 7. ayet (Resmi: 99/İniş:91/Alfabetik:112)
(q) Doğruluk, hayat bulmak, Hakkı yaşamak (Doğruların ölümleri ve ölüm sonrası hayatları)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah
yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar
dirilerdir ama siz farkında olmazsınız. 2. sure
(BAKARA) 154. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah
yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında
rızıklandırılıyorlar. Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle
sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu
müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur; tasalanmayacaklardır onlar. Allah'tan
bir nimeti, bir lütfu ve Allah'ın müminlerin ödülünü vermezlik etmeyeceğini de
müjdelerler. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 169-171.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
O, odur ki, geceleyin sizi
öldürür. Gün boyunca
neler yapıp neler kazandığınızı bilir. Sonra, belirlenmiş süre işletilip
tamamlansın diye, gün içinde sizi diriltir. Nihayet
O'nadır dönüşünüz. Sonra, yapıp ettiklerinizi size haber verecektir.
Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Üzerinize koruyucular gönderir.
Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne
vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra. Nihayet onlar gerçek
Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve
hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. 6.
sure (EN'ÂM) 60-62. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey iman
sahipleri! Sizi, size hayat verecek şeye çağırdığında, Allah'a da resule de
"Buyur deyin!" Şunu da bilin ki, Allah kişi
ile kalbinin arasına sokulur ve bilin ki en son O'nun huzurunda
haşredileceksiniz. 8. sure
(ENFÂL) 24. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)
Korunup sakınanlara, "Rabbiniz ne
indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Hayır indirdi." Bu dünyada güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik
vardır. Sonsuzluk yurdu elbette ki daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva
sahiplerinin yurdu! Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından
ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları
işte böyle ödüllendirir. Melekler, canlarını temiz insanlar olarak aldıklarına
şöyle derler: "Selam size, yapıp ettiklerinize karşılık olarak girin
cennete." 16. sure (NAHL) 30-32. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah
yolunda hicret edip sonra da öldürülen yahut ölenleri, Allah güzel bir rızıkla
mutlaka rızıklandıracaktır. Allah, rızık verenlerin elbette ki en
hayırlısıdır. 22. sure (HAC) 58. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Gir
cennete!" denildi. Dedi: "Kavmim bir bilebilseydi? Ki Rabbim beni affetti; beni,
ikram edilenlerden kıldı." 36. sure
(YÂSÎN) 26-27. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Orada,
ilk ölüm dışında ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. 44. sure (DUHÂN) 56. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)
Kötülüklere
cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı
olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure
(CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/ Alfabetik:15)
Yemin
olsun, rahatça, incitmeden çekenlere / düğümü hünerle çözenlere / bir yerden bir
yere gidenlere / coşkuyla iç çekenlere, 79.
sure (NÂZİÂT) 2. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Ey sükûna kavuşmuş benlik! Dön
Rabbine, razı etmiş ve razı edilmiş olarak! Gir kullarımın arasına! Gir
cennetime! 89. sure (FECR) 27-30. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(r) Doğruluk, Allah'ın saptırmayıp kılavuzladığı
Ya o kişi? Yaptıklarının kötülüğü kendisine allanıp pullanmış da onu güzel görüvermiş. Doğrusu şu: Allah dilediğini / dileyeni saptırır, dilediğini /dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. O halde canın onlar için üzüntülere dalmasın. Hiç kuşkusuz, Allah onların ürettiklerini / ortaya koydukları oyunları çok iyi bilmektedir. 35. sure (FATIR) 8. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
(s) Doğruluk, kötülükleri / günahları silip süpüren güzellikler / iyi işler
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür. 11. sure (HÛD) 114. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Kim hayra ve barışa
yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi
aleyhinedir. Rabbin,
kullara asla zulmetmez. 41. sure (FUSSİLET) 46.
ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder