İNSANIN KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (SALİH AMELLER) - 1
AYRICA BAKINIZ: III. B. 2.a. İNANANLAR (MÜMİNLER) VE ÖZELLİKLERİ
a) Genel Olarak İyilik ve Doğruluk -1
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Genel Olarak İyilik ve Doğruluk
“Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o. Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o, Yakındaki bir yetimi, Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu. Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o. İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları.” 90. sure (BELED) 11-18. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
“Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapan
müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah
Gafûr'dur, Rahîm'dir.”. 25. sure (FURKÂN) 70.
ayet (Resmi: 25/İniş:42/ Alfabetik:29)
Onur ve yücelik isteyen bilsin ki, onur ve yüceliğin tümü Allah'adır. Temiz ve güzel kelime O'na yükselir; hayra ve barışa yönelik amel de o kelimeyi yüceltir. Kötülükleri kuranlara / kötülükleri tuzak yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır. Ve böylelerinin tuzağı tarumar olur. 35. sure (FATIR) 10. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
“O halde sen, emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Seninle birlikte tövbe
edenler de... Sakın aşırılık edip azmayın! O, yapmakta olduklarınızı
görüyor.” 11. sure (HÛD) 112. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
“De ki onlara: "Hadi
gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir
şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle
çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın.
Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah
size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." "Yetimin malına yaklaşmayın! Ancak rüştüne erişinceye kadar en güzel yolla ilgilenme
hali müstesna. Ölçme ve tartmayı tam bir dürüstlükle yerine getirin. Hiç
kimseye yaratılış kapasitesinin üstünde yükümlülük getirmiyoruz. Konuştuğunuz zaman, yakınlarınız / aleyhine de olsa,
adaleti gözetin. Ve Allah'a verdiğiniz söze sadık kalın. Düşünüp öğüt
alasınız diye O size bunları önerdi. Bu benim
dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi
O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O
bunu önermiştir size.” 6. sure (EN'ÂM) 151-153.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
“Hani, Lukman, oğluna
öğüt vererek şöyle demişti: "Oğulcuğum, Allah'a
ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir
zulümdür." Biz, insana anne babasını önerdik. Annesi onu güçsüzlükle
taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana babana
şükret. Dönüş banadır. Eğer onlar, hakkında hiçbir
bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme.
Onlarla dünyada örfe uygun geçin; ama bana yönelenin yoluna uy. Sonunda
dönüşünüz banadır. Yapıp ettiklerinizi size haber vereceğim. "Oğulcuğum,
şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal dânesi ağırlığında olsa, bir kayanın
bağrına veya göklere, yahut yerin bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya
getirir. Çünkü Allah Latif'tir, lütfu sınırsızdır; Habîr'dir, her şeyden
haberdardır." "Yavrucuğum; namazı kıl,
iyilik ve güzelliği belirlenene özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden
sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu / önemli işlerdendir." "Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde
kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini
sevmez." "Yürüyüşünde doğal ol, sesini
alçalt. Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir." 31. sure (LOKMAN) 13-19. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
“Size
verilen şeyler, şu iğreti hayatın nimetidir. İnanıp Rablerine tevekkül edenler
için Allah katında bulunan ise daha hayırlı, daha kalıcıdır. Onlar, günahın büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden
uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa, affedenler onlar olur. Rablerinin
çağrısına cevap verirler, namazı kılarlar. İşleri / yönetimleri, aralarında bir
şûra'dır. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.” 42. sure
(ŞÛRÂ) 36-38. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
"Rabbimiz Allah'tır"
deyip, sonra da dosdoğru yol alanlar var ya, onlar için hiçbir korku yoktur;
onlar tasalanmayacaklardır da... Cennet halkıdır onlar. Yapıp ettiklerine
karşılık olarak sürekli kalacaklardır orada.” 46. sure (AHKAF) 13-14. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
“Şu bir
gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı,
akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden / edepsizliklerden, kötülükten,
azgınlık, doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız
ümidiyle size öğüt veriyor.”. 16. sure
(NAHL) 90. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
“Namaz kılıp
dua edenler müstesna. Bunlar, namazlarında
süreklidirler. Bunların mallarında belirli bir hak vardır: Yoksul ve yoksun
için. Bunlar, din gününü içtenlikle doğrularlar. Bunlar, yalnız Rablerinin
azabından ürperirler. Gerçekten de Rablerinin azabı emin olunmayacak bir
azaptır. Bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle
korurlar. Ancak onlar, eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler
konusunda kınanamazlar. Kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı
aşanların ta kendileridir. Bunlar, kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar.
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar. Ve bunlar, namazlarını / dualarını
korurlar. İşte bunlar cennetlerde ikram göreceklerdir.” 70. sure (MEÂRİC)
22-35. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
“Yüzlerinizi
doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a,
âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere,
çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde
olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz
verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk,
sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir
olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri.” 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Sana, doğan
aylardan sorarlar. De ki: "Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de
hac için vakit ölçüleridir." Hayra ulaşmak
evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayra ulaşan o kişidir ki, takvaya
sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki
kurtuluşa erebilesiniz.” 2. sure (BAKARA) 189.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe /
dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah
çok iyi bilmektedir.” 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 92.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah
şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman
kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden
kadınlar, özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler,
sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen
kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler,
oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini
koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar. 33. sure (AHZÂB) 35. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
“Ey
Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a
hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri,
çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup
ortaya sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan
etmemeleri hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş
ve onlar için Allah'tan af dile! Kuşkusuz, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.” 60. sure (MÜMTEHİNE) 12. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
“Allah'a kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın.
Ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak
komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve
güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez.” 4. sure (NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
“Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır.
Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah her
şeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir.” 4.
sure (NİSA) 85. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder