İNSANIN
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
2. KÖTÜ VE YERİLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (BATIL AMELLER) - 1
AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. b.
İNANMAYANLAR (KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ
a) Genel Olarak Kötülük
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Genel Olarak Kötülük
Şunların
hiçbirine eğilme, uyma:
Çok yemin eden, bayağı / alçak, Alaycı / gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,
Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış, Kaba / obur, bütün
bunlardan sonra da soyu bozuk, kötülükle damgalı. 68. sure (KALEM) 10-13. ayet (Resmi: 68/İniş:2/ Alfabetik:51)
De ki:
"Rabbim,
ancak şunları haram kıldı: İğrençlikleri
-görünenini, gizli olanını- günahı, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir
kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allah hakkında
bilmediğiniz şeyler söylemeyi." 7. sure (A'RAF) 33. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Hakkında bilgin olmayan şeyin
ardına düşme! Çünkü
kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme!
Çünkü sen, yeri asla yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın. Bütün bu
sayılanların kötü olanları, Rabbin katında çirkin görülmüştür.
Bunlar, Rabbinin sana, hikmetten vahyetmiş olduklarıdır. Allah'ın yanına başka tanrı koyma
ki, kınanmış ve kovulmuş bir halde cehenneme atılmayasın. 17. sure (İSRÂ) 36-39. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Şu bir
gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm
pisliklerden / edepsizliklerden, kötülükten, azgınlık, doymazlık ve
kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt
veriyor. 16. sure (NAHL) 90. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah çirkin sözün
açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi
müstesna. Allah
Semî'dir, Alîm'dir. 4. sure (NİSA) 148. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Onlarla eşitlenesiniz diye kendilerinin küfre saptığı gibi küfre
sapmanızı istediler. O halde, Allah yolunda göç edecekleri vakte kadar onlardan dostlar edinmeyin. Eğer yüz
çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Bir daha da onlardan ne dost edinin ne de
yardımcı. Ancak
sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla, kendi toplumlarıyla
yahut sizinle savaşma konusunda yürekleri yetersiz kalıp da size gelenlere
dokunmayın. Allah dileseydi onları elbette sizin üstünüze salardı, onlar da
sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde,
sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış eli uzatırlarsa, artık Allah
size, üzerlerine gitmek için bir yol vermemiştir. Diğer bazılarını da
bulacaksınız ki, hem sizden emin olmak hem de kendi toplumlarından emin olmak
isterler. Ama fitneyle yüz yüze getirildiklerinde
baş aşağı içine dalarlar. Bunlar sizden
uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse
onları yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet
verilmiştir. 4. sure (NİSA) 89-91. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(2) Kötülük (şer)
(a) Kötülük (şer) olarak gelen her şey, kendi nefsimiz ve yapıp ederek kazandıklarımız sebebiyledir
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter. 4. sure (NİSA) 79. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Size
gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da
affediyor. 42. sure (ŞÛRÂ) 30. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik:95)
(b) Kötülük (şer), Sınavdır, Allah pisi temizden, kötüyü iyiden ayıracaktır
Allah, müminleri şu üzerinde bulunduğunuz halde bırakmayacaktır. Sonuçta pisi temizden ayıracaktır. Allah sizi gaybı bilir duruma da getirmeyecektir. Şu var ki Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah'a ve resullerine inanın. Eğer inanır, korunursanız sizin için büyük bir ödül vardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 179. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
De ki:
"Pisin çokluğu seni hayrete düşürse de pisle
temiz bir olmaz. O halde, ey akıl ve gönül sahipleri! Allah'tan korkun
ki kurtuluşa erebilesiniz." 5. sure
(MÂİDE) 100. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yoksa o
kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar!
29. sure (ANKEBÛT) 4. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
(c) Kötülük (şer), İnsan yargıda acelecidir, (çoğu zaman) hayrı / iyiliği istercesine kötülüğü davet eder
İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor / insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor. İnsan çok acelecidir. 17. sure (İSRÂ) 11. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
(d) Kötülük (şer), Sınavdır, Allah pisi temizden ayıracak ve pisin hepsini toplayıp (Azapla / Ateşte arındırmak üzere) cehenneme koyacaktır
Böylece Allah, pisi temizden ayıracak, pis kısmı birbirleri üstüne yığıp hepsini bir yerde toplayarak tümünü cehenneme sokacak. Hüsrana uğrayanların da kendileridir bunlar. 8. sure (ENFÂL) 37. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
(e) Kötülük (şer) sandığınız hakkınızda iyilik / hayır olabilir, kötülüğü güzellikle sav
Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. 2. sure (BAKARA) 216. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
En
güzel olan neyse onunla sav kötülüğü. Onların nasıl nitelendirme yaptıklarını biz
daha iyi biliriz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 96. ayet
(Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İşte
böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve
onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. 28. sure (KASAS) 54. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Güzellikle
çirkinlik / iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle
arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir. 41. sure (FUSSİLET) 34. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
(f) Kötülük (şer) işleyip üretene Dünya'da da Ahirette de ceza (azap / ateş) vardır
Süleyman'ın mülk ve saltanatı konusunda onlar, şeytanların okuyup durduklarına uydular. Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı. Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı. Ve Babil'de Hârût ve Mârût adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı. Oysa ki o iki melek, "Biz bir imtihan aracıyız, sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmiyorlardı. İnsanlar onlardan erkekle eşinin arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı. Ne var ki, onlar onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler. Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu satın alanın âhırette hiç bir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir. Öz benliklerini sattıkları şey ne kötüdür! Bir bilebilselerdi... 2. sure (BAKARA) 102. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah'ın
mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı
için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere
girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri
için dünyada bir rezillik vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap
öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yoksa siz,
"İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları Yahudi yahut Hıristiyanlardı"
mı diyorsunuz? Söyle onlara: "Siz mi daha bilgilisiniz yoksa Allah
mı?" Allah'tan kendine ulaşmış bir tanıklığı
gizleyenden daha zalim kim vardır! Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz
değildir. 2. sure (BAKARA) 140. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sana
uyuşturucuyu / şarabı ve kumarı sorarlar. De ki: "Bu ikisinde büyük bir
günah vardır; insanlar için çıkarlar da vardır. Ama onların kötülüğü
yararlarından çok daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini de
soruyorlar. De ki: "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü
olduklarınıza yeterli olanından artanını verin." İşte Allah, ayetleri size
böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 219. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki:
"Allah katında ceza olarak bundan daha kötüsünü
size bildireyim mi? Allah'ın lanetlediği, üzerine gazap indirdiğidir o. Allah
böylelerinden maymunlar, domuzlar ve tağut uşakları yapmıştır. İşte
bunlardır yer bakımından daha kötü, yolun denge noktasını kaybetme bakımından
daha şaşkın olanlar." 5. sure
(MÂİDE) 60. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Onların
birçoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede yarıştıklarını görürsün. Ne
kötüdür o yapmakta oldukları! 5. sure
(MÂİDE) 62. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Eğer
Allah'a, peygambere ve ona indirilene inanmış olsalardı, küfre sapanları
dostlar edinmezlerdi. Ama onların çokları yoldan sapmışlardır. 5. sure (MÂİDE) 81. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yalan
düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim
vardır? Şu da bir gerçek ki, zalimler asla kurtulamazlar! 6. sure (EN'ÂM) 21. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yalan
düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana
vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de
indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri
ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın
canlarınızı!" diye! "Bugün zillet
azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz
ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." 6. sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ve deveden
iki, sığırdan iki. De ki "İki erkeği mi haram kıldı, iki dişiyi mi, yoksa
iki dişinin rahimlerince kuşatılanı mı? Yoksa Allah size bunu önerirken siz de
tanıklık mı ediyordunuz?" İlim dışı bir
şekilde insanları şaşırtmak için yalan düzüp Allah'a iftira edenden daha zalim
kim olabilir? Allah, zulme sapan bir topluluğa kılavuzluk etmiyor. 6. sure (EN'ÂM) 144. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şunu da
söylemelisiniz: "Eğer bize Kitap indirilmiş olsaydı, onlardan daha doğru
yürüyüşlü olurduk." Artık size Rabbinizden bir beyyine, bir kılavuz ve bir
rahmet gelmiş bulunuyor. Allah'ın ayetlerini
yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim var? Ayetlerimize sırt
dönenleri, yüz çevirmeleri yüzünden azabın en acıklısıyla cezalandıracağız.
6. sure (EN'ÂM) 157. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yalan
düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim
kim vardır? İşte
bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara
gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız
nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir
olduğuna tanıklık ettiler. 7. sure
(A'RAF) 37. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onların
zulme sapanları, sözü, kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler.
Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı. 7. sure (A'RAF) 162. ayet (Resmi: 7/ İniş:39/Alfabetik:9)
Allah'ın
ayetlerini nasıl basit bir ücret karşılığı sattılar da Allah'ın yolundan
alıkoydular. Gerçekten ne fena şeylerdir onların yapmakta oldukları. 9. sure (TEVBE) 9. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
İkiyüzlülerin
erkekleri de kadınları da birbirinin aynıdır:
Kötülüğe özendirirler, iyilikten alıkoyarlar, harcamamak için ellerini
sıkarlar. Onlar Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu. İkiyüzlüler,
yoldan sapmışların ta kendileridir. 9. sure
(TEVBE) 67. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Yalan
düzerek Allah'a iftira eden yahut onun ayetlerini yalanlayan kişiden daha zalim
kim var? Şu bir gerçek ki, suçlular iflah etmezler. 10. sure (YÛNUS) 17. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Yalan
düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim var? Onlar Rablerine arz
edilecekler. Tanıklar
diyecekler ki: "İşte bunlardır Rableri
hakkında yalan uyduranlar." Herkes duysun ki, Allah'ın laneti zalimler
üstünedir. 11. sure (HÛD) 18. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Zinaya
yaklaşmayın. Çünkü o iğrenç bir iştir; yol olarak da çok kötüdür. 17. sure (İSRÂ) 32. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
"Şunlar,
şu kavmimiz O'ndan başka ilahlar edindiler. Onlar hakkında açık bir kanıt
getirselerdi ya! Yalan düzerek Allah'a iftira
edenden daha zalim kim olabilir?!" 18. sure (KEHF) 15. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Kendisine
Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çeviren ve iki elinin
hazırlayıp önden gönderdiği şeyleri unutandan daha zalim kim olabilir? Şu bir gerçek ki, biz onların
kalpleri üzerine onu anlamamaları için kabuklar geçirdik, kulakları içine de
ağırlıklar koyduk. Onları hidayete çağırsan da bu durumda hidayete asla
ulaşamazlar. 18. sure (KEHF) 57. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Rabbinin
ayetleri kendilerine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim
kim vardır? Suçlulardan mutlaka intikam alacağız biz! 32. sure (SECDE) 22. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Allah
hakkında yalan düzenden ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim
vardır? Cehennemde kafirler için bir barınak yok mu? 39. sure (ZÜMER) 32. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
İslam'a
/ Allah'a teslim olmaya çağrılıp durduğu halde, yalanlar düzerek Allah'a iftira
edenden daha zalim kim vardır? Allah, zulme bulaşmış kişiler topluluğunu
doğruya ve güzele iletmez. 61. sure
(SAFF) 7. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
(g) Kötülük (şer) olarak zulmün büyüğü yalan düzüp Allah'a isnat etmek / iftira atmak ve vahiyle indirilmiş Hakkı / Gerçeği yalanlamaktır
Yalan düzüp Allah'a iftira eden, yahut kendisine geldiği zaman hakkı yalanlayan kişiden daha zalim kim vardır? Cehennemde değil midir kâfirlerin barınağı? 29. sure (ANKEBÛT) 68. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Yeminlerini
bir kalkan edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Onların yapmakta oldukları ne
kötüdür! 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 2. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
(h) Kötülük (şer), şeytanın emredip süslü gösterdikleridir
Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik / düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. 2. sure (BAKARA) 169. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şeytan sizi
fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler. Allah ise size kendisinden bir
bağışlanma ve lütuf vaat eder. Allah, Vâsi'dir, Alîm'dir. 2. sure (BAKARA) 268. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Ayetlerimiz
hakkında lakırdıya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin
onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa,
hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma. 6. sure (EN'ÂM) 68. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Haram ayları
ertelemek, küfürde bir artırmadır ki, onunla inkâr edenler saptırılır. Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl haramlaştırırlar
ki, Allah'ın yasakladığının sayısını denkleştirip Allah'ın haram kıldığını
helalleştirsinler. Amellerinin kötülüğü kendilerine süslü gösterilmiştir. Allah,
küfre batan bir topluluğu iyiye ve güzele kılavuzlamaz. 9. sure (TEVBE) 37. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Ey iman
edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim
şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder.
Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile sonsuza
dek temize çıkamazdı. Ama Allah dilediğini arındırıp temizliyor. Allah her şeyi
işitiyor, her şeyi biliyor. 24. sure
(NÛR) 21. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Ya o kişi? Yaptıklarının kötülüğü kendisine allanıp pullanmış da onu
güzel görüvermiş. Doğrusu şu: Allah dilediğini / dileyeni saptırır, dilediğini /
dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. O halde canın onlar için
üzüntülere dalmasın. Hiç kuşkusuz, Allah onların ürettiklerini/ortaya
koydukları oyunları çok iyi bilmektedir. 35.
sure (FATIR) 8. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
"Göklerin
sebeplerine ulaşırsam, Mûsa'ın tanrısına, da ulaşırım. Ben onun yalancı biri
olduğunu düşünüyorum." Firavun'a, yaptığı işin
kötülüğü bu şekilde süslü gösterildi de yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı
hep kayıptadır. 40. sure (MÜ'MİN) 37.
ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(i) Kötülük (şer), iyilik ve güzelliklerle silinip çevrilir
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür. 11. sure (HÛD) 114. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Yemin olsun,
kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi,
o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk.
Çünkü o, bizim samimi / seçkin kullarımızdandı. İkisi birden kapıya koştular.
Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının beyi ile yüz yüze
geldiler. Kadın seslendi: "Senin ailene kötülük düşünenin cezası nedir;
hapsedilmek mi, acıklı bir işkence mi?" Yûsuf dedi ki: "O, gönlünü
eğlendirmek için beni kullanmak istedi." Kadının ailesinden bir tanık da şu
yolda tanıklık etti: "Eğer erkeğin gömleği önden yırtılmışsa kadın doğru
söylüyor, bu durumda erkek yalancılardandır. Eğer erkeğin gömleği arkadan
yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir. Bu durumda erkek, doğru
sözlülerdendir." Gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce şöyle
konuştu: "Bu sizin tuzaklarınızdandır. Sizin
tuzaklarınız gerçekten çok yamandır." "Yûsuf, sakın bundan bahsetme.
Kadın, sen de günahının affını dile. Sen, gerçekten günahkârlardan oldun."
Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı genç uşağının
nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle
anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş." Kadın onların oyunlarını
işitince, onlara haber gönderdi. Kendilerine, yaslanarak yiyebilecekleri bir
sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Yûsuf'a: "Karşılarına
çık." dedi. Nihayet Yûsuf'u görünce onu öylesine yücelttiler ki,
kendilerinin ellerini kestiler. Şöyle dediler: "Aman Allah’ım! Bu bir
insan değil; asil bir melek bu!" Kadın dedi ki: "İşte budur o,
hakkında beni kınadığınız. Vallahi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o
masum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa
yemin ediyorum hapse tıkılacak ve horlananlardan olacaktır." Yûsuf dedi:
"Rabbim! Zindan benim için bunların beni çağırdığı şeyden daha sevimlidir.
Eğer onların oyununu benden uzak tutmazsan onlara meyleder de cahillerden
olurum." Rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan
uzaklaştırdı. Her şeyi duyar O, her şeyi bilir. 12. sure (YÛSUF) 24-34. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Nefsimi ak pak gösteremem. Çünkü nefs, Rabbimin merhamet
ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder. Ama Rabbim çok
affedici, çok esirgeyicidir. 12. sure
(YÛSUF) 53. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Zulme
bulaşan müstesna. O da bunu kötülüğün arkasından
güzelliğe çevirirse hiç kuşkusuz ben Gafûr'um, Rahîm'im." 27. sure (NEML) 11. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
İşte
böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve
onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler. 28. sure (KASAS) 54. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Kitap'tan
sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz,
çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın
zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor. 29. sure (ANKEBÛT) 45. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Allah,
o adamı ötekilerin kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun
ailesini de azabın en beteri kuşattı. 40. sure
(MÜ'MİN) 45. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(j) Kötülük (şer), İnananlar müminler için iyiliği emredip kötülükten men etmek esastır
İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 104. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Siz,
insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyilik ve güzelliği belirlenmiş
olana özendirirsiniz, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan
sakındırırsınız, Allah'a iman edersiniz. Ehlikitap da iman etseydi, kendileri için,
elbette hayırlı olurdu. İçlerinde müminler vardır ama onların çoğu sapıkların
ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 110. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'a
ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler,
kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına
koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 114. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Mümin
erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve güzelliği
belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler.
Allah'a ve resulüne itaat ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah
Azîz'dir, Hakîm'dir. 9. sure (TEVBE) 71. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Tövbe
edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat ederken oruç tutanlar, rükû
edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip
kötülükten sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri! 9. sure (TEVBE) 112. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Onlar
o kişilerdir ki eğer kendilerini yeryüzünde imkân ve güç sahibi yapsak namazı kılarlar, zekâtı
verirler, iyiliğe özendirirler, kötülükten
sakındırırlar. Tüm iş ve oluşlar Allah'a varır. 22. sure (HAC) 41. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
"Yavrucuğum;
namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene
özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden
sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu / önemli
işlerdendir." 31. sure (LOKMAN) 17. ayet
(Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Onlar, günahın
büyüklerinden ve tüm iğrençliklerinden uzak dururlar. Öfkelendikleri zamansa,
affedenler onlar olur. 42. sure
(ŞÛRÂ) 37. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
(k) Allah kötülüğün her türlüsünü yasaklayıp haram kılmıştır
Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı / elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Bir
iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk.
Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah,
edepsizliği / iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi
söylüyorsunuz?" 7. sure
(A'RAF) 28. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
De ki:
"Rabbim,
ancak şunları haram kıldı: İğrençlikleri -görünenini, gizli olanını- günahı,
haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak
koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemeyi."
7. sure (A'RAF) 33. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Şu bir gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel
davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden / edepsizliklerden, kötülükten,
azgınlık, doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret
alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor. 16.
sure (NAHL) 90. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Bütün
bu sayılanların kötü olanları, Rabbin katında çirkin görülmüştür. 17. sure (İSRÂ) 38. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Ardından da
ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,
91. sure (ŞEMS) 8. ayet (Resmi: 91/İniş:26/Alfabetik:93)
(l) Kötülük (şer), isteyip yapılması için zorlamaktır
Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, böylece Allah şiddetli kinlerinizi ortaya çıkarırdı. 47. sure (MUHAMMED) 37. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
(m) İnananlar / Müminler kötülüğün / şerrin her türlüsünden yalnız ve ancak Allah'a sığınırlar
De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine / yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım! Yarattıklarının şerrinden, Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin / tutulduğu zaman Ay'ın / battığı zaman Güneş'in / taştığı zaman şehvetin / soktuğu zaman yılanın / ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden! Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden! Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..." 113. sure (FELAK) 1-5. ayet (Resmi: 113/İniş:20/Alfabetik:26)
De ki: "İnsanların
Rabbine sığınırım! İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine, İnsanların
ilahına; Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip
sinip gizlenen vesvesenin / o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden,
İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de insanlardan
da olur o!" 114. sure (NÂS) 1-6. ayet
(Resmi: 114/İniş:21/Alfabetik:76)
(n) Kötülüğün kuşattığı kişiyi cehennem de kuşatmıştır, Her üreten kazandığının karşılığını tam olarak alacaktır / alır
İş onların sandığı gibi değil. Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır orada. 2. sure (BAKARA) 81. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kim
güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı
olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah her şeye, herkese gıda ulaştırır,
Mukît'tir. 4. sure (NİSA) 85. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik: 82)
İş
ne sizin kuruntularınızla / hurafelerinizle / anlamını bilmeden okuyuşlarınızla
ne de Ehlikitap'ın kuruntuları / hurafeleri / anlamını bilmeden okuyuşlarıyla
çözülür. Kötülük yapan onunla cezalandırılır. Ve böyle biri, kendisi için Allah dışında ne
bir dost bulur ne de bir yardımcı. 4. sure
(NİSA) 123. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İnkâr
edip zulme sapanlar var ya, Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola
kılavuzlamayacaktır. 4. sure (NİSA) 168. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Dinlerini
oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları
bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi,
kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir
dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez.
İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük
ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap
vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Günahın
açığını da bırakın, gizlisini de. Günah kazananlar yapıp ettiklerinin
karşılığını yakında göreceklerdir. 6. sure
(EN'ÂM) 120. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şunu da
söyle: "İster kendi arzunuzla ister baskı ve
zorla infak edin; sizden asla kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, yoldan çıkan bir
topluluk oldunuz." 9. sure
(TEVBE) 53. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Emrimiz
gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık.
Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş
hale geldiler. 11. sure (HÛD) 94. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Eğer
güzel davranırsanız, kendi benlikleriniz için güzellik sergilemiş olursunuz. Ve
eğer kötülük yaparsanız o da benlikleriniz aleyhine olur. Bu sırada, yüzlerinizi
çirkinleştirsinler, ilk kez girdikleri gibi mabede girsinler ve egemenlik
altına aldıklarını yerle bir etsinler diye ikinci vaat geldi. 17. sure (İSRÂ) 7. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Dedi: "Zulmedene azap edeceğiz; sonra Rabbine döndürülecek; O da
onu görülmedik bir azaba çeker." 18. sure (KEHF) 87. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Ona,
ayetlerimizi yalanlayan topluluğa karşı yardım ettik. Kötülüğün toplumuydu
onlar. Hepsini birden batırıp boğduk. 21. sure
(ENBİYÂ) 77. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İşte
haklarında söz söyledikleriniz de sizi yalanladılar. Artık
ne azabı savabilirsiniz ne de yardımcı olabilirsiniz. Zulmedenlerinize zorlu
bir azap tattıracağız. 25. sure
(FURKÂN) 19. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Kötülük
getirenlerin ise yüzleri ateşte sürtülür. Sadece yapıp ettiklerinizle
cezalandırılırsınız. 27. sure (NEML) 90. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
İyilik
/ güzellik getirene ondan daha hayırlısı var. Kötülük getirenlere gelince,
kötülükleri yapanlar yapmış olduklarından fazlasıyla cezalandırılmayacaklardır. 28. sure (KASAS) 84. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
Kendi
benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve
bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak
yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı
gerçekten inkâr ediyorlar. 30. sure
(RÛM) 8. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Sonra
o çirkinlik ve kötülük sergileyenlerin sonu, çirkinlik ve kötülüğün en beteri
oldu. Çünkü
Allah'ın ayetlerini yalanlamışlardı ve o ayetlerle alay ediyorlardı. 30. sure (RÛM) 10. ayet (Resmi: 30/İniş:84/ Alfabetik:87)
Onur ve
yücelik isteyen bilsin ki, onur ve yüceliğin tümü Allah'adır. Temiz ve güzel kelime O'na yükselir; hayra ve barışa
yönelik amel de o kelimeyi yüceltir. Kötülükleri kuranlara / kötülükleri tuzak
yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır. Ve böylelerinin tuzağı
tarumar olur. 35. sure (FATIR) 10.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Yeryüzünde
kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden
başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar?
Allah'ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde
döneklik de bulamazsın! 35. sure (FATIR) 43.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Yemin
olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları,
yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız. 41. sure (FUSSİLET) 27. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Kötülüklere
cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı
olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure
(CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Gün
olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi
/ nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip
eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız
yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Şu
bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı arkadaşlarının günahları gibi günahları
vardır. O halde
acele etmesinler. 51. sure (ZÂRİYÂT) 59. ayet
(Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Ve
kim bir zerre miktarı şer üretmişse onu görür. 99. sure
(ZİLZÂL) 8. ayet (Resmi: 99/İniş:91/Alfabetik:112)
(o) İyi / güzel olanı kötülük / şer ile bozmayın
Gevşemeyin, üstün durumda olduğunuz halde antlaşmaya davet etmeyin! Allah sizinledir; amellerinizi asla yitirmeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 35. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Ey inananlar! Bir
topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk
kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay
ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz
benliklerinizi ayıplamayın / kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize
lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir!
Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir. 49. sure (HUCURÂT) 11. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı. 89. sure (FECR) 12. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(3) Şer
Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. 2. sure (BAKARA) 216. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah'ın,
lütfundan kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler, bunun kendileri için
hayırlı olduğunu sanmasınlar. Tam aksine bu onlar için bir şerdir. O cimrilik konusu yaptıkları
şey, kıyamet günü bir tasma gibi boyunlarına dolandırılacaktır. Göklerin ve
yerin mirası Allah'ındır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 180. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
De ki:
"Allah katında ceza olarak bundan daha
kötüsünü size bildireyim mi? Allah'ın lanetlediği, üzerine gazap indirdiğidir
o. Allah böylelerinden maymunlar, domuzlar ve tağut uşakları yapmıştır.
İşte bunlardır yer bakımından daha kötü, yolun denge noktasını kaybetme
bakımından daha şaşkın olanlar." 5.
sure (MÂİDE) 60. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü,
akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. 8. sure (ENFÂL) 22. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Allah katında canlıların en kötüsü, gerçeği örtenlerdir. Bunlar
iman etmezler. 8. sure (ENFÂL) 55. ayet
(Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Onlara
Nûh'un haberini de oku! Hani, toplumuna şöyle demişti: "Eğer benim konumum
ve Allah'ın ayetlerini hatırlatmam size ağır geliyorsa artık ben, Allah'a dayandım. Siz de ortaklarınızla bir araya gelip
işinize bakın. Yapacağınız şey size bir kaygı da vermesin, hükmünüzü
bana uygulayın. Ve bana fırsat da vermeyin." 10. sure (YÛNUS) 71. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Biz
bir ülkeyi / medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle
şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz / onları yöneticiler yaparız da onlar,
orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke / medeniyet aleyhine hüküm hak
olur; biz de onun altını üstüne getiririz. 17. sure
(İSRÂ) 16. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
İnsana
nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine şer dokununca da hemen
ümitsiz oluverir.
17. sure (İSRÂ) 83. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
17. sure (İSRÂ) 83. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Her canlı,
ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer
ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz. 21. sure (ENBİYÂ) 35. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İnsan, hayır istemekten / hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz.
Kendisine bir şer dokunmaya görsün; hemen ümidini keser, yıkılır. 41. sure (FUSSİLET) 49. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
İnsana nimet
verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar. Kendisine şer
dokununca, hemen duaya koyulur. 41.
sure (FUSSİLET) 51. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Kendisine
kötülük / hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır. 70. sure
(MEÂRİC) 20. ayet (Resmi: 70/İniş: 79/Alfabetik:62)
Ehlikitap'ın
küfre sapanlarıyla müşrikler, içinde sürekli kalıcılar olarak cehennem
ateşindedirler. İşte onlardır yaratılmışların en
şerlisi. 98. sure (BEYYİNE) 6. ayet
(Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)
Yarattıklarının
şerrinden, 113. sure (FELAK) 2. ayet (Resmi: 113/İniş:20/Alfabetik:26)
Kıskandığı zaman hasetçinin
şerrinden..." 113. sure (FELAK) 5. ayet
(Resmi: 113/İniş:20/Alfabetik:26)
Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip
gizlenen vesvesenin / o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, 114. sure (NÂS) 4. ayet (Resmi: 114/İniş:21/Alfabetik:76)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder