İNSANIN
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
2. KÖTÜ VE YERİLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (BATIL AMELLER) - 3
AYRICA
BAKINIZ: III. B. 2. b. İNANMAYANLAR
(KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ
c) İftira
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, İftira
Mümin erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler, bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 33. sure (AHZÂB) 58. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Kim bir hata
yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham
ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. 4. sure (NİSA) 112. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
O
bir şeyden habersiz iffetli mümin kadınlara iftira atanlar, dünyada da âhirette
de lanete çarptırılmışlardır. Büyük bir azap vardır onlar için. Gün
gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri
işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir. 24. sure (NÛR) 23-24. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
İffetli kadınlara
iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen vuruş
vurun. Ve onların tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin. Onlar, sapmışların ta
kendileridir. 24. sure (NÛR) 4. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
(2) Bu Konu, VII. B. 2. a.) (7). Zina İftirası (Kazif) Cezası Konusu İle Doğrudan İlişkilidir: Zina İftirası (Kazif) Cezası
İffetli kadınlara iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen vuruş vurun. Ve onların tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin. Onlar, sapmışların ta kendileridir. Bu suçtan sonra tövbe edip iyi hal sergileyenler müstesna. Şu bir gerçek ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 24. sure (NÛR) 4-5. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
O bir şeyden habersiz iffetli
mümin kadınlara iftira atanlar, dünyada da âhirette de lanete
çarptırılmışlardır. Büyük bir azap vardır onlar için. Gün gelecek onların kendi
dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi
aleyhlerine tanıklık edecektir. O gün Allah, onlara
hak ettikleri cezayı tam verecek ve Allah'ın apaçık Hak olduğunu bilecekler.
24. sure (NÛR) 23-25. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
(3) Allah'a ve İnsanlara yapılan İftiralar ve İftira atanların durumları
(a) Genel olarak Allah'a ve İnsanlara yapılan İftiralar
"Allah çocuk edindi." dediler. Haşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de O'na aittir. Bunların tümü O'nun önünde boyun bükmektedir. 2. sure (BAKARA) 116. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şu bir
gerçek ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışında kalanı /
bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a
şirk koşan, gerçekten büyük bir günah işlemiştir. 4. sure (NİSA) 48. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Kim
bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç
kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. 4. sure (NİSA) 112. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yemin
olsun ki, "Allah Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler küfre
batmışlardır. De ki:
"Allah; Meryem'in oğlu Mesih'i, annesini ve yeryüzündeki insanların
hepsini helâk etmek istese Allah'a karşı kimin elinde bir güç vardır!" Hem
göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır.
Dilediğini yaratır. Allah her şeye Kadîr'dir. Yahudiler
ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. De
ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır,
siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O,
dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk
ve yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır. 5. sure (MÂİDE) 17-18. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yahudiler
dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı / elleri
bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın
iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki,
Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice
azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret
atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar
yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. 5. sure (MÂİDE) 64. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin olsun ki, "Allah,
Meryem'in oğlu Mesih'in ta kendisidir!" diyenler küfre batmışlardır. Mesih şöyle demişti: "Ey
İsrailoğulları, hem sizin Rabbiniz hem de benim Rabbim olan Allah'a kulluk /
ibadet edin! Gerçek olan şu ki, Allah'a ortak
koşana Allah, cenneti haram kılmıştır. Varacağı yer ateştir onun.
Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır." Yemin
olsun ki, "Allah, üçün üçüncüsüdür!" diyenler de küfre batmıştır. Bir
tek Tanrı dışında hiçbir ilah yoktur. Bu söyleyegeldiklerine son vermezlerse,
onların küfre sapanlarına korkunç bir azap mutlaka gelip çatacaktır. 5. sure (MÂİDE) 72-73. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Onların
Allah dışında dua ettiklerine / çağrıda bulunduklarına sövmeyin. Yoksa onlar da
düşmanlıkla ve bilgisizce Allah'a söverler. Biz her ümmete yaptığı işi bu şekilde süslü
gösterdik. Sonra hepsinin dönüşü Rablerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarını
haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 108. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Kendi
kuruntularına uygun olarak şöyle dediler: "Şunlar, dokunulmaz hayvanlar ve
ekinlerdir. Bizim dilediğimizden başkası yiyemez bunları." Hayvanlar var,
sırtlarına binmek yasaklanmıştır; hayvanlar var, Allah'a
iftira yüzünden üzerlerine Allah'ın adını anmıyorlar. Allah onları üretmekte
oldukları iftiralar yüzünden cezalandıracaktır. 6. sure (EN'ÂM) 138. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki:
"Bana vahyolunanlar içinde, bu haram
dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız
şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir-
Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen,
başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla
bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. 6. sure (EN'ÂM) 145. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona
dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah
istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz,
bilgice her şeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz!
Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en
hayırlısısın." 7. sure (A'RAF) 89. ayet
(Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
"Şu gördüklerinizin, içinde bulundukları din çökmüştür.
Yapmakta oldukları da boşa çıkacaktır." 7. sure (A'RAF) 139. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Yahudiler:
"Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih,
Allah'ın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr
edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz
geri çevriliyorlar! 9. sure (TEVBE) 30. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Haram
ayları ertelemek, küfürde bir artırmadır ki, onunla inkâr edenler saptırılır.
Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl haramlaştırırlar ki, Allah'ın
yasakladığının sayısını denkleştirip Allah'ın haram kıldığını
helalleştirsinler. Amellerinin kötülüğü kendilerine süslü gösterilmiştir. Allah,
küfre batan bir topluluğu iyiye ve güzele kılavuzlamaz. 9. sure (TEVBE) 37. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
"Allah
çocuk edindi!" dediler. Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç
olmaz! Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde,
söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi
söylüyorsunuz? 10. sure (YÛNUS) 68.
ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Rabbiniz,
oğulları seçip size özgüledi de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Gerçekten
siz çok dehşet verici bir söz söylüyorsunuz! 17. sure
(İSRÂ) 40. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Ona
ilişkin ne kendilerinin bir ilmi vardır ne de atalarının. Söz olarak ne
büyüktür ağızlarından çıkıveren! Onlar bir yalandan başka şey söylemiyorlar. 18. sure (KEHF) 5. ayet (Resmi: 18/İniş:69/ Alfabetik: 54)
"Rahman
çocuk edindi." dediler. Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada
bulundunuz. 19. sure (MERYEM) 88-89. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Küfre batanlar
dediler ki: "Bu, onun uydurduğu bir düzmeceden başka şey değildir. Ve bu
düzmecede ona, başka bir topluluk da yardım etmiştir." Yemin olsun ki,
bunu söyleyenler bir zulüm, günah ve iftira sergilemişlerdir. 25. sure (FURKÂN) 4. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Bize
kavuşmayı ummayanlar dediler ki: "Üstümüze melekler inse, yahut Rabbimizi
görsek olmaz mı?" Yemin olsun ki, kendi benliklerinde büyüklük kuruntusuna
düştüler ve korkunç bir biçimde azdılar. 25. sure
(FURKÂN) 21. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Mümin
erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler,
bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 33. sure
(AHZÂB) 58. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Şimdi sor şunlara: "Kızlar Rabbinin de oğlanlar onların mı?" Yoksa biz,
melekleri, bunların tanıklık ettikleri bir sırada, dişiler olarak mı yarattık?
Dikkat edin, onlar, iftiralarının bir eseri olarak mutlaka şöyle diyecekler:
"Allah doğurdu!" Vallahi onlar yalancıdırlar. Allah, kızları
oğlanlara tercih mi etmiş? Ne oluyor size, o nasıl hüküm veriyorsunuz?
Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz? Yoksa apaçık bir kanıtınız mı var? Eğer
doğru sözlülerseniz, hadi getirin kitabınızı! Allah'la cinler arasında bir
nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah
huzuruna mutlaka getirileceklerini /
cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını. Allah arınmıştır bunların nitelemelerinden. Allah'ın
samimi, seçkin kulları, bunların yaptıklarından uzaktır. Siz ve kulluk
ettiğiniz şeyler, O'na karşı kimseyi fitneye düşüremezsiniz. Cehenneme
salınacak olan müstesna. 37. sure (SÂFFÂT)
149-163. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Bunlar,
sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka şeyler değildir. Onlar hakkında
Allah bir kanıt indirmemiştir. Onlar, sadece sanıya, bir de nefislerin hoşlandığı
şeylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet Rablerinden gelmiştir. 53. sure (NECM) 23. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
O
büyük günah üzerinde ısrar edip dururlardı. Ve şöyle derlerdi: "Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi
o zaman mı yeniden diriltileceğiz?" 56. sure (VÂKIA) 46 -47. ayet (Resmi: 56/İniş:46 /
Alfabetik:107)
İçinizden,
kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir. Onların anneleri
ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş
bir lakırdı sarf ediyorlar. Bununla birlikte Allah, gerçekten çok affedici, çok
bağışlayıcıdır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 2. ayet
(Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
"Rabbimizin
adı / kudreti / işi / gayreti çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de
bir çocuk."
"Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."
"Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan
söylemezler." 72. sure (CİN) 3-5. ayet
(Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
(b) İftira atanların durumları, konumları ve halleri
Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. 4. sure (NİSA) 112. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Küfürleri
yüzünden, Meryem aleyhinde büyük bir yalan söylemeleri yüzünden... 4. sure (NİSA) 156. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İffetli
kadınlara iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen
vuruş vurun. Ve onların tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin. Onlar,
sapmışların ta kendileridir. Bu suçtan sonra tövbe edip iyi hal sergileyenler
müstesna. Şu bir
gerçek ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Kendi eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların her birinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır. Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın laneti üzerine olsun diye söz söyler. İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür. Bu durumda kadının beşinci sözü, suçlayan erkek doğru söyleyenlerdense, "Allah'ın gazabının kendisi üzerine olması"nı söylemekten ibarettir. 24. sure (NÛR) 4-9. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
O ifki / yalan
haberi / iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın.
Aksine o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her
kişiye o günahtan kazandığı vardır.
Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır. Onu işittiğinizde, erkek ve kadın müminlerin birbirleri
için iyi zanda bulunup, "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez
miydi?" Ona dört tanık getirselerdi ya! Mademki, tanıkları getiremediler,
o halde Allah katında onlar yalancılardır. Eğer dünya ve âhirette
Allah'ın lütfu üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız o yaygarada size mutlaka
büyük bir azap dokunurdu. O zaman siz, onu
dillerinizle birbirinize yetiştiriyordunuz ve ağızlarınızla, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyi söylüyor, üstelik
bunu önemsiz sanıyordunuz. Oysaki Allah katında o, çok büyük bir günahtı. Onu
duyduğunuzda, "Bu konuda söz söylememiz bize yakışmaz; hâşâ, bu büyük bir
iftiradır" demeniz gerekmez miydi? Eğer iman sahipleri iseniz, Allah sizi
böyle bir şeye bir daha asla dönmemeniz hususunda uyarıyor. Allah size
ayetleri iyice açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. İman edenler içinde edepsizliğin
yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir
azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz
bilmezsiniz. Ya Allah'ın lütfu ve rahmeti üzerinizde olmasaydı! Allah
Raûf'tur, Rahîm'dir. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim
şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder.
Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile sonsuza
dek temize çıkamazdı. Ama Allah dilediğini arındırıp temizliyor. Allah her şeyi
işitiyor, her şeyi biliyor. Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız;
akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere bir şey vermemeye yemin
etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez
misiniz? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. O bir şeyden habersiz iffetli mümin kadınlara iftira
atanlar, dünyada da âhirette de lanete çarptırılmışlardır. Büyük bir azap
vardır onlar için. Gün gelecek onların
kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında
kendi aleyhlerine tanıklık edecektir. O gün Allah, onlara hak ettikleri cezayı
tam verecek ve Allah'ın apaçık Hak olduğunu bilecekler. Murdar karılar
murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara... Temiz kadınlar temiz
erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara... Bunlar, ötekilerin
söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık
vardır. 24. sure (NÛR) 11-26. ayet (Resmi:
24/İniş:102/Alfabetik:84)
O
bir şeyden habersiz iffetli mümin kadınlara iftira atanlar, dünyada da âhirette
de lanete çarptırılmışlardır. Büyük bir azap vardır onlar için. 24. sure (NÛR) 23. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Alaycı / gammaz,
koğuculuk için dolaşıp duran, 68. sure
(KALEM) 11. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
Yazıklar olsun
arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne! 104. sure (HÜMEZE) 1. ayet (Resmi: 104/İniş:32/Alfabetik:39)
(4) Kasıtlı / bilerek ve isteyerek yalan yere yemin, Allah'a iftiradır / küfürdür
Allah sizi, dil sürçmesi sonucu lağv olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz; ama O sizi kalplerinizin kazandığından hesaba çeker. Allah Gafûr'dur, çok affeder; Halîm'dir, çok yumuşak davranır. 2. sure (BAKARA) 225. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah
sizi yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak
gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle bir yeminin keffâreti,
ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu doyurmak, yahut
onları giydirmek, yahut da özgürlüğünden yoksun kalmış bir benliği özgürlüğüne
kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. Yemin ettiğinizde
yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size
ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah
ne bahîre yapmıştır ne sâibe ne vasîle ne de hâm. Ne var ki küfre sapanlar
yalan uydurarak Allah'a iftira ediyorlar ve çokları da akıl erdiremiyorlar. 5. sure (MÂİDE) 103. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
İşte
bu yol, tanıklığı gereğince yerine getirmelerine, yemin etmelerinden sonra
yeminlerinin reddedileceğinden korkmalarına en yarayışlı olandır. Allah'tan korkun ve söylenene kulak verin. Allah, sapıklar
topluluğunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. 5. sure (MÂİDE) 108. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Eğer
verdikleri ahitten sonra yeminlerini bozar, dininize saldırırlarsa, o zaman
küfrün elebaşlarını öldürün. Çünkü onların
yeminleri yoktur. Böyle yaparsanız hal ve gidişlerine son verebilirler. 9. sure (TEVBE) 12. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Antlaşma
yaptığınızda, Allah'a verdiğiniz söze vefa gösterin. Bağlayıp pekiştirdikten
sonra yeminlerinizi bozmayın. Çünkü, kendinize Allah'ı kefil yapmış
durumdasınız. Allah, yaptıklarınızı biliyor. Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle
büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha
zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz
şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir. Allah
dileseydi, elbette ki sizi bir tek ümmet yapardı. Ama O, dilediğini saptırıyor,
dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzluyor. Yapıp ettiklerinizden mutlaka
sorgu-suale çekileceksiniz. Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah
yolundan alıkoyduğunuz için acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da
uğrarsınız. Allah'a verdiğiniz sözü basit bir ücret karşılığı satmayın.
Eğer bilirseniz, Allah katında olan, sizin için daha hayırlıdır. 16. sure (NAHL) 91-95. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Kendi eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden
başka tanıkları olmayanların her birinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru
sözlülerden olduğu hususunda Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık
ikrarıdır. Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın laneti üzerine olsun diye
söz söyler. İtham edilen eşin, itham eden kocanın kesinlikle yalancılardan
olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin
şeklindeki tanıklığı, ondan cezayı düşürür. Bu durumda kadının beşinci sözü,
suçlayan erkek doğru söyleyenlerdense, "Allah'ın gazabının kendisi üzerine
olması"nı söylemekten ibarettir. 24. sure (NÛR) 6-9. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
İş onların sandığı gibi değil! Yıldızların
doğup batma, kayıp düşme noktalarına yemin ediyorum. Ve eğer bilirseniz, gerçekten
büyük bir yemindir bu. 56. sure (VÂKIA) 75-76. ayet (Resmi: 56/İniş:46/ Alfabetik: 107)
Yeminlerini
kalkan edinip Allah'ın yolundan alıkoydular. Küçük
düşürücü bir azap var onlar için. 58. sure
(MÜCÂDİLE) 16. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Yeminlerini bir kalkan edinip
Allah'ın yolundan alıkoydular. Onların
yapmakta oldukları ne kötüdür! 63. sure
(MÜNÂFİKÛN) 2. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
Allah
size, yeminlerinizi çözmeyi farz kılmıştır. Ve Allah, sizin Mevlâ'nızdır. Alîm'dir O,
her şeyi bilir; Hakîm'dir O, hikmetleri sonsuzdur. 66. sure (TAHRÎM) 2. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Yemin olsun tan yerinin ağarma vaktine, On
geceye, Çifte ve teke, Yola koyulduğu zaman geceye. Nasıl, bunlarda
akıl sahibi için bir yemin var mı? 89. sure (FECR) 1-5.
ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(5) Kamçılamak
Zina eden kadınla
zina eden erkek... Yüz vuruş vurun her birinin ciltlerine... Allah'a ve âhiret gününe
inanıyorsanız, Allah'ın dini konusunda bunlara acıma duygusu sizi yakalamasın.
Müminlerden bir grup da bunların cezalarına tanık olsun. 24. sure (NÛR) 2. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
İffetli
kadınlara iftira atıp da dört tanık getirmeyenlere gelince, onlara hemen seksen
vuruş vurun. Ve onların
tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin. Onlar, sapmışların ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 4. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder