İNSANIN
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
2. KÖTÜ VE YERİLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (BATIL AMELLER) - 5
AYRICA
BAKINIZ: III. B. 2. b. İNANMAYANLAR
(KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ
f) Kendini Beğenmişlik (Kibir)
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Kendini Beğenmişlik ( Kibir)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş: 35/Alfabetik:12)
Şu da bir
gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı
şımarıklık / azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki,
anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle
demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez."
28. sure (KASAS) 76. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
"Allah'ın sana
verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran /
Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat
isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." 28. sure (KASAS) 77. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme! Çünkü sen, yeri asla
yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın. 17. sure (İSRÂ) 37. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
"Kibirlenerek insanlardan
yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin
hiçbirini sevmez." 31. sure
(LOKMAN) 18. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Allah'a
kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetim ve
öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa,
yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen
şımarıkları sevmez. 4. sure
(NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Böyle
yapılmıştır ki, elinizden çıkana üzülüp ümitsizliğe düşmeyesiniz ve Allah'ın size
verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenlerin
hiçbirini sevmez. 57. sure (HADÎD)
23. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Hiç kuşkusuz
Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O,
büyüklük taslayanları sevmiyor. 16. sure (NAHL) 23. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Hadi
girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü
yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
(2) Kibirlilik
Yemin olsun
ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya
da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey
getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını
yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz. 2. sure (BAKARA) 87. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ona,
"Allah'tan kork" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter.
Gerçekten ne kötü yataktır o. 2. sure
(BAKARA) 206. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şu
tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık
duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir
gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını "biz
Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar
içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler
vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. 5. sure (MÂİDE) 82. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yalan düzüp
Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi"
diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim"
diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları
içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye!
"Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek
dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine
karşı büyüklük taslıyordunuz." 6. sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Buyurdu:
"O halde in oradan. Senin haddine mi orada
büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." 7. sure (A'RAF) 13. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ayetlerimizi
yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin
dostlarıdır. Sürekli
kalacaklardır onun içinde. 7. sure
(A'RAF) 36. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ayetlerimizi
yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır
onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir
onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz. 7. sure (A'RAF) 40. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
A'raf halkı,
yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size
hiçbir yarar sağlamadı." 7. sure
(A'RAF) 48. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Toplumunun kibre saplanmış
kodamanları, içlerinden
inanıp da baskı altında tutularak ezilenlere şöyle dediler: "Siz Salih'in
gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar:
"Onun aracılığıyla gönderilene gerçekten inanıyoruz." dediler. Kibre sapanlar
şöyle konuştu: "Biz sizin
inandığınızı inkar edenleriz." 7. sure (A'RAF) 75-76. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)
Toplumunun büyüklük taslayan
kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletimize
dönersiniz yahut ta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden
çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?" 7. sure (A'RAF) 88. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz de onlar
üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan
gönderdik; yine
de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler. 7. sure (A'RAF) 133. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)
Yeryüzünde haksız yere büyüklük
taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: Onlar hangi
mucizeyi görseler ona inanmazlar. Doğruya varan yolu görseler, onu yol
edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu böyledir.
Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onlara
karşı kayıtsız kaldılar. 7. sure
(A'RAF) 146. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onların
ardından da Mûsa ile Hârun'u ayetlerimiz eşliğinde Firavun ve kurmaylarına
gönderdik. Kibre
saptılar ve günahkâr bir topluluk oldular. 10. sure (YÛNUS) 75. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Firavun ve
kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi
arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve
gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi.
10. sure (YÛNUS) 83. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Tanrınız bir
tek tanrıdır. Böyle iken, âhirete inanmayanlar, kibre saplandıkları için kalpleri
inkârcı olmuştur. Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da
açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor.
16. sure (NAHL) 22-23. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Hadi
girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü
yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Göklerdeki ve yerdeki canlı
şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler
ve hiç de büyüklük taslamazlar. 16. sure (NAHL) 49. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75) Secde ayeti
Biz,
Beniisrail'e Kitap'ta şu yolda bir yargıda bulunduk: Siz yeryüzünde muhakkak
iki kez bozgun vücuda getireceksiniz ve muhakkak
büyük bir kibirle böbürleneceksiniz. 17. sure (İSRÂ) 4. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Göklerde ve
yerde kim varsa O'na aittir. Ve O'nun katındakiler,
O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar. 21. sure (ENBİYÂ) 19. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Yanını
eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir
yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran
yangının azabını tattıracağız. 22. sure
(HAC) 9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Firavun'a ve
kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü
kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 46. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Ona
karşı büyüklük taslayarak, gece boyunca hezeyanlar savuruyordunuz." 23. sure (MÜ'MİNÛN) 67. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Bize
kavuşmayı ummayanlar dediler ki: "Üstümüze melekler inse, yahut
Rabbimizi görsek olmaz mı?" Yemin olsun ki,
kendi benliklerinde büyüklük kuruntusuna düştüler ve korkunç bir biçimde
azdılar. 25. sure (FURKÂN) 21. ayet
(Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Zulüm
ve böbürlenmeyle, ona karşı çıktılar. Oysaki öz benlikleri, onun gerçekliğine
kanaat getirmişti. Bak da gör, nasıl olmuştur o bozguncuların sonu! 27. sure (NEML) 14. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
"Söylediği
şu: Bana büyüklük taslamaya kalkmayın. Teslim
olarak huzuruma gelin." 27. sure
(NEML) 31. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
O
ve orduları yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve sandılar ki, bize
döndürülmeyecekler. 28. sure (KASAS) 39. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Şu da bir
gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı
şımarıklık / azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki,
anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle
demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları
sevmez." 28. sure (KASAS) 76.
ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
O
dedi: "Bu servet bana, bendeki bir ilim sayesinde verildi." Peki o
bilmedi mi ki Allah, önceki nesiller içinden ondan kuvvetçe daha zorlu, sayıca
daha çok olanları bile helâk etmiştir. Günahlarının ne olduğu, günahkârlardan
sorulmaz. 28. sure (KASAS) 78. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Ayetlerimiz
ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir,
sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 7. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
"Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde
kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez."
31. sure (LOKMAN) 18. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Bizim
ayetlerimize o kimseler inanır ki, onlarla kendilerine öğüt verildiğinde,
secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek
Rablerine Hamd ile tespih ederler. 32.
sure (SECDE) 15. ayet (Resmi: 32/İniş:75/ Alfabetik:92)
Yeryüzünde
kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden
başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar?
Allah'ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde
döneklik de bulamazsın! 35. sure (FATIR) 43.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Onlar,
kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde,
kibirleniyorlardı. 37. sure (SÂFFÂT) 35. ayet
(Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
İş hiç de
onların sandığı gibi değil! O küfre sapanlar bir
gurur, ayrılık ve bütünden kopuş içindedirler. 38. sure (SÂD) 2. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
İblis etmemişti. O, kibre
sapmış ve inkârcılardan olmuştu. Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle
yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu
büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?" 38. sure (SÂD) 74-75. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Hayır,
olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen
yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun. 39. sure (ZÜMER) 59. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah'a
yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok! 39. sure (ZÜMER) 60. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Şöyle
denilir: "Girin cehennemin kapılarından! Orada
sürekli kalacaksınız. Büyüklük taslayanların barınağı ne de kötüymüş!"
39. sure (ZÜMER) 72. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Mûsa dedi: "Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim
de Rabbim sizin de Rabbiniz olana sığındım." 40. sure (MÜ'MİN) 27. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kendilerine
gelmiş bir kanıt olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin
durumu, hem Allah katında hem de inananların katında büyük bir öfke konusu
olmuştur. Allah, tüm zorba, kibirli kalpler üzerine
işte böyle mühür basıyor. 40. sure
(MÜ'MİN) 35. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kendilerine
gelmiş hiçbir kanıt olmadan, Allah'ın ayetleri hakkında tartışıp duranlar var
ya, onların göğüslerinde, asla ulaşamayacakları bir büyüklüğün kuruntusu
vardır. Artık
Allah'a sığın! O'dur Semî, O'dur Basîr. 40.
sure (MÜ'MİN) 56. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Rabbiniz
buyurmuştur ki: Dua edin bana, cevap vereyim size! Kibre
saparak bana ibadetten uzaklaşanlar, aşağılanmış bir halde cehenneme
gireceklerdir. 40. sure (MÜ'MİN) 60.
ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Girin
cehennemin kapılarından; sürekli kalacaksınız içeride. Kibirlenenlerin barınağı
ne de kötüymüş! 40. sure (MÜ'MİN) 76. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Âd
toplumu yeryüzünde haksız bir biçimde büyüklük tasladı da şöyle dediler:
"Bizden daha güçlü kim var?" Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın, evet
O'nun, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Bunlar, bizim
ayetlerimize de karşı çıkıyorlardı. 41. sure
(FUSSİLET) 15. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Eğer
büyüklük taslarlarsa bilsinler ki, Rabbin katındakiler hiç usanmadan, gece ve
gündüz O'nu tespih ederler. 41. sure
(FUSSİLET) 38. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Ki
Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak
inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula
böylesini! 45. sure (CÂSİYE) 8. ayet
(Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
İnkâr
ve nankörlüğe sapmış olanlara gelince, onlara şöyle denecek: "Ayetlerimiz
karşınızda okunurdu ama siz büyüklük taslardınız, suç işleyen bir toplum
oldunuz, öyle değil mi?" 45. sure
(CÂSİYE) 31. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
De ki: "Hiç düşündünüz mü? Eğer bu, Allah katından ise ve
siz onu tanımamışsanız, İsrailoğullarından bir tanık da onun benzerine tanıklık
edip inandığı halde, siz
böbürlenmişseniz haliniz nice olur! Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk
etmez." 46. sure (AHKAF) 10.
ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi /
nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip
eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve
gerçeğe ters düştünüz." 46. sure
(AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
O
tüm gücüyle / tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi:
"Bir büyücü yahut mecnun." 51. sure
(ZÂRİYÂT) 39. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Onlara, "Hadi gelin, Allah resulü sizin için af
dilesin!" dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların
böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün. 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 5. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
"Ben
onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına
tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve
kibirlendikçe kibirlendiler." 71. sure
(NÛH) 7. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
Sonra
arkasını döndü ve böbürlendi. 74. sure
(MÜDDESSİR) 23. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
Sonra
da çalım sata sata ailesine gitti. 75. sure
(KIYÂMET) 33. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)
O, ailesi içinde
sevinçli idi. 84. sure (İNŞIKAK) 13. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
Ayrıca Bakınız: Bu
Konu, VI. B. 2 a. Allah'a
Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna) Konusu İle
Doğrudan İlişkilidir
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Allah'a Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna)
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar: Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür. Oysa ki,
dönüş yalnız Rabbinedir! 96. sure (ALAK) 6-8.
ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona
asla güç yetiremeyecektir! 90. sure
(BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
Ayetlerimiz
ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü
çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir
azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 7. ayet
(Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Hayır, olmaz!
Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun. 39. sure (ZÜMER) 59. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da
açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor.
Onlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler:
"Öncekilerin masallarını." Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi
günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları
kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey
yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 23-25. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Çünkü
yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir.
Allah kendilerinde
bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile mutlaka yüz çevirir, döner giderlerdi. 8. sure (ENFÂL) 22-23. ayet
(Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Başlarına
gelenler; ahitlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere
peygamberleri öldürmeleri ve "kalplerimiz kılıflıdır" demeleri
yüzündendir. Doğrusu, Allah küfürleri yüzünden
kalpleri üzerine mühür basmıştır da pek azı müstesna, iman etmezler.
Küfürleri yüzünden, Meryem aleyhinde büyük bir yalan söylemeleri yüzünden...
"Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri
yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer
gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir
kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya
uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler. Tam aksine, Allah onu kendisine
yükseltti. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 4.
sure (NİSA) 155-158. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İnsanlar
içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele
edip durur. Yanını
eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir
yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının
azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 8-9.
ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Ki
Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır
onları. Artık
acıklı bir azapla muştula böylesini! 45. sure
(CÂSİYE) 8. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder