İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

27 Aralık 2016 Salı

KENDİNİ BEĞENMİŞLİK (KİBİR)


İNSANIN KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


2.  KÖTÜ VE YERİLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (BATIL AMELLER) - 5


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. b.  İNANMAYANLAR (KÂFİRLER) VE ÖZELLİKLERİ


f) Kendini Beğenmişlik (Kibir)


(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Kendini Beğenmişlik ( Kibir)

O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş: 35/Alfabetik:12)

Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı şımarıklık / azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez." 28. sure (KASAS) 76. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)

"Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran / Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez." 28. sure (KASAS) 77. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme! Çünkü sen, yeri asla yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın. 17. sure (İSRÂ) 37. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

"Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez." 31. sure (LOKMAN) 18. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Allah'a kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez. 4. sure (NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Böyle yapılmıştır ki, elinizden çıkana üzülüp ümitsizliğe düşmeyesiniz ve Allah'ın size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenlerin hiçbirini sevmez. 57. sure (HADÎD) 23. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. 16. sure (NAHL) 23. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)


(2) 
Kibirlilik

Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz. 2. sure (BAKARA) 87. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ona, "Allah'tan kork" dendiğinde, gurur kendisini günaha götürür. Böylesine, cehennem yeter. Gerçekten ne kötü yataktır o. 2. sure (BAKARA) 206. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını "biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. 5. sure (MÂİDE) 82. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır? Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! "Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz." 6. sure (EN'ÂM) 93. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." 7. sure (A'RAF) 13. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ayetlerimizi yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır onun içinde. 7. sure (A'RAF) 36. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz. 7. sure (A'RAF) 40. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı." 7. sure (A'RAF) 48. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Toplumunun kibre saplanmış kodamanları, içlerinden inanıp da baskı altında tutularak ezilenlere şöyle dediler: "Siz Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?" Onlar: "Onun aracılığıyla gönderilene gerçekten inanıyoruz." dediler. Kibre sapanlar şöyle konuştu: "Biz sizin inandığınızı inkar edenleriz." 7. sure (A'RAF) 75-76. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)

Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletimize dönersiniz yahut ta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?" 7. sure (A'RAF) 88. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Biz de onlar üzerine, açık mucizeler olarak tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan gönderdik; yine de kibre saptılar ve günahkar bir topluluk oluverdiler. 7. sure (A'RAF) 133. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: Onlar hangi mucizeyi görseler ona inanmazlar. Doğruya varan yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu böyledir. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onlara karşı kayıtsız kaldılar. 7. sure (A'RAF) 146. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onların ardından da Mûsa ile Hârun'u ayetlerimiz eşliğinde Firavun ve kurmaylarına gönderdik. Kibre saptılar ve günahkâr bir topluluk oldular. 10. sure (YÛNUS) 75. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi. 10. sure (YÛNUS) 83. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Tanrınız bir tek tanrıdır. Böyle iken, âhirete inanmayanlar, kibre saplandıkları için kalpleri inkârcı olmuştur. Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. 16. sure (NAHL) 22-23. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı. 16. sure (NAHL) 29. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar. 16. sure (NAHL) 49. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75) Secde ayeti

Biz, Beniisrail'e Kitap'ta şu yolda bir yargıda bulunduk: Siz yeryüzünde muhakkak iki kez bozgun vücuda getireceksiniz ve muhakkak büyük bir kibirle böbürleneceksiniz. 17. sure (İSRÂ) 4. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Ve O'nun katındakiler, O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar. 21. sure (ENBİYÂ) 19. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Firavun'a ve kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 46. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

"Ona karşı büyüklük taslayarak, gece boyunca hezeyanlar savuruyordunuz." 23. sure (MÜ'MİNÛN) 67. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Bize kavuşmayı ummayanlar dediler ki: "Üstümüze melekler inse, yahut Rabbimizi görsek olmaz mı?" Yemin olsun ki, kendi benliklerinde büyüklük kuruntusuna düştüler ve korkunç bir biçimde azdılar. 25. sure (FURKÂN) 21. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Zulüm ve böbürlenmeyle, ona karşı çıktılar. Oysaki öz benlikleri, onun gerçekliğine kanaat getirmişti. Bak da gör, nasıl olmuştur o bozguncuların sonu! 27. sure (NEML) 14. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

"Söylediği şu: Bana büyüklük taslamaya kalkmayın. Teslim olarak huzuruma gelin." 27. sure (NEML) 31. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

O ve orduları yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve sandılar ki, bize döndürülmeyecekler. 28. sure (KASAS) 39. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı şımarıklık / azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez." 28. sure (KASAS) 76. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)

O dedi: "Bu servet bana, bendeki bir ilim sayesinde verildi." Peki o bilmedi mi ki Allah, önceki nesiller içinden ondan kuvvetçe daha zorlu, sayıca daha çok olanları bile helâk etmiştir. Günahlarının ne olduğu, günahkârlardan sorulmaz. 28. sure (KASAS) 78. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 7. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

"Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez." 31. sure (LOKMAN) 18. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Bizim ayetlerimize o kimseler inanır ki, onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine Hamd ile tespih ederler. 32. sure (SECDE) 15. ayet (Resmi: 32/İniş:75/ Alfabetik:92)

Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde döneklik de bulamazsın! 35. sure (FATIR) 43. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Onlar, kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde, kibirleniyorlardı. 37. sure (SÂFFÂT) 35. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

İş hiç de onların sandığı gibi değil! O küfre sapanlar bir gurur, ayrılık ve bütünden kopuş içindedirler. 38. sure (SÂD) 2. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

İblis etmemişti. O, kibre sapmış ve inkârcılardan olmuştu. Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?" 38. sure (SÂD) 74-75. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Hayır, olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun. 39. sure (ZÜMER) 59. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Allah'a yalan isnat edenleri, kıyamet günü yüzleri simsiyah halde görürsün. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok! 39. sure (ZÜMER) 60. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Şöyle denilir: "Girin cehennemin kapılarından! Orada sürekli kalacaksınız. Büyüklük taslayanların barınağı ne de kötüymüş!" 39. sure (ZÜMER) 72. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Mûsa dedi: "Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olana sığındım." 40. sure (MÜ'MİN) 27. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Kendilerine gelmiş bir kanıt olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin durumu, hem Allah katında hem de inananların katında büyük bir öfke konusu olmuştur. Allah, tüm zorba, kibirli kalpler üzerine işte böyle mühür basıyor. 40. sure (MÜ'MİN) 35. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Kendilerine gelmiş hiçbir kanıt olmadan, Allah'ın ayetleri hakkında tartışıp duranlar var ya, onların göğüslerinde, asla ulaşamayacakları bir büyüklüğün kuruntusu vardır. Artık Allah'a sığın! O'dur Semî, O'dur Basîr. 40. sure (MÜ'MİN) 56. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Rabbiniz buyurmuştur ki: Dua edin bana, cevap vereyim size! Kibre saparak bana ibadetten uzaklaşanlar, aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir. 40. sure (MÜ'MİN) 60. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Girin cehennemin kapılarından; sürekli kalacaksınız içeride. Kibirlenenlerin barınağı ne de kötüymüş! 40. sure (MÜ'MİN) 76. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Âd toplumu yeryüzünde haksız bir biçimde büyüklük tasladı da şöyle dediler: "Bizden daha güçlü kim var?" Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın, evet O'nun, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Bunlar, bizim ayetlerimize de karşı çıkıyorlardı. 41. sure (FUSSİLET) 15. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Eğer büyüklük taslarlarsa bilsinler ki, Rabbin katındakiler hiç usanmadan, gece ve gündüz O'nu tespih ederler. 41. sure (FUSSİLET) 38. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini! 45. sure (CÂSİYE) 8. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

İnkâr ve nankörlüğe sapmış olanlara gelince, onlara şöyle denecek: "Ayetlerimiz karşınızda okunurdu ama siz büyüklük taslardınız, suç işleyen bir toplum oldunuz, öyle değil mi?" 45. sure (CÂSİYE) 31. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

De ki: "Hiç düşündünüz mü? Eğer bu, Allah katından ise ve siz onu tanımamışsanız, İsrailoğullarından bir tanık da onun benzerine tanıklık edip inandığı halde, siz böbürlenmişseniz haliniz nice olur! Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez." 46. sure (AHKAF) 10. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi / nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

O tüm gücüyle / tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun." 51. sure (ZÂRİYÂT) 39. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)

Onlara, "Hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin!" dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün. 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 5. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)

"Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler." 71. sure (NÛH) 7. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

Sonra arkasını döndü ve böbürlendi. 74. sure (MÜDDESSİR) 23. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)

Sonra da çalım sata sata ailesine gitti. 75. sure (KIYÂMET) 33. ayet (Resmi: 75/İniş:31/Alfabetik:56)

 O, ailesi içinde sevinçli idi. 84. sure (İNŞIKAK) 13. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)


Ayrıca Bakınız: Bu Konu, VI. B. 2 a.  Allah'a Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna) Konusu İle Doğrudan İlişkilidir

(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, Kötü ve Yerilen Tutum ve Davranışlar, Allah'a Karşı Büyüklenmek ve Kendini Yeterli Görmek (Tekebbür ve İstiğna)
 
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar: Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür. Oysa ki, dönüş yalnız Rabbinedir! 96. sure (ALAK) 6-8. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 31. sure (LOKMAN) 7. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Hayır, olmaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kafirlerden oldun. 39. sure (ZÜMER) 59. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz O, büyüklük taslayanları sevmiyor. Onlara, "Rabbiniz ne indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Öncekilerin masallarını." Şunun için ki onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten başka, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar! 16. sure (NAHL) 23-25. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. Allah kendilerinde bir hayır olduğunu bilseydi elbette onlara işittirirdi. Onlara işittirseydi bile mutlaka yüz çevirir, döner giderlerdi. 8. sure (ENFÂL) 22-23. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Başlarına gelenler; ahitlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve "kalplerimiz kılıflıdır" demeleri yüzündendir. Doğrusu, Allah küfürleri yüzünden kalpleri üzerine mühür basmıştır da pek azı müstesna, iman etmezler. Küfürleri yüzünden, Meryem aleyhinde büyük bir yalan söylemeleri yüzünden... "Biz, Allah'ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demeleri yüzünden. Oysaki onu öldürmediler, onu asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. Onun hakkında tartışmaya girenler, onunla ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. Onların, ona ilişkin bir bilgileri yoktur; sadece sanıya uymaktalar. Onu kesinlikle öldürmediler. Tam aksine, Allah onu kendisine yükseltti. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 155-158. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur. Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 8-9. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini! 45. sure (CÂSİYE) 8. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)



RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder