PEYGAMBERLİK - 4
Ayrıca Bakınız: Bu konu, VIII.C. HZ. MUHAMMED'İN PEYGAMBERLİĞİ YETKİ VE
SORUMLULUKLARI konusu ile doğrudan ilişkilidir.
1.
GENEL OLARAK PEYGAMBERLİK – 3
d)
Elçiler (Resuller)- 2
(17)
Elçilerin Görevleri
Allah katından kendilerine, ellerinde
bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka,
Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. 2. sure (BAKARA) 101. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Rabb'imiz! İçlerinden onlara, senin
ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap'ı ve hikmeti öğretecek, onları
temizleyip arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Azîz'sin, tüm ululuk ve
onurun sahibisin; Hakîm'sin, tüm hikmetlerin kaynağısın." 2. sure (BAKARA)
129. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık
olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet
yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble haline getirdik ki resule uyanı,
ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım. Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri
dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama Allah imanınızı işe yaramaz hale
getirmeyecektir. Şu da bir gerçek ki, Allah öncelikle insanlara karşı çok
acıyıcı, çok merhametlidir. 2. sure (BAKARA) 143. ayet (Resmi:
2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz;
size ayetlerimizi okuyor, sizi temizleyip arıtıyor, size Kitap'ı ve hikmeti
öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor. 2. sure (BAKARA) 151. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ
et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş
olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk
etmez. 5. sure (MÂİDE) 67. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Allah'a itaat edin, resule itaat edin,
sakının. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin: Bizim resulümüze düşen sadece apaçık
bir tebliğdir. 5. sure (MÂİDE) 92. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Resule düşen, tebliğden başka bir şey
değildir. Allah sizin açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir. 5. sure (MÂİDE)
99. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve
uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı
yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. 6. sure (EN'ÂM)
48. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını
sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap
sormak bize düşer. 13. sure (RA'D) 40. ayet (Resmi: 13/İniş:87/ Alfabetik:
85)
Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak
kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun.
Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele
kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O! 14. sure (İBRÂHİM) 4. ayet (Resmi:
14/İniş:72/Alfabetik:40)
Ortak koşanlar dediler ki: "Eğer Allah
isteseydi ne biz ne de atalarımız Allah dışında bir şeye kulluk/ibadet etmez,
O'na rağmen hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de aynen
böyle yaptılar. Resullere düşen, açık bir tebliğden başkası değildir. 16. sure (NAHL)
35. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve
uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise bâtıla yapışarak onunla hakkı
kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence
edindiler. 18. sure (KEHF) 56. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona
şöyle vahyetmiş olmayalım: "Gerçek şu: İlah yok benden başka, artık bana
kulluk/ibadet edin." 21. sure (ENBİYÂ) 25. ayet (Resmi:
21/İniş:73/ Alfabetik:21)
De ki: "Allah'a da itaat edin, resule
de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin
göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz.
Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir." 24. sure (NÛR)
54. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)
"Eğer yalanlarsanız bilin ki, sizden
önceki ümmetler de yalanlamıştı. Resule de düşen, açık bir tebliğden başka şey
değildir." 29. sure (ANKEBÛT) 18. ayet (Resmi:
29/İniş:85/Alfabetik:8)
"Bize düşen, açık bir tebliğden başka
şey değildir." 36. sure (YÂSÎN) 17. ayet (Resmi: 36/İniş:41/
Alfabetik:108)
Yüz çevirirlerse, biz seni onlar üzerine
bekçi göndermemişiz. Sana düşen, tebliğden başkası değildir. Biz insana, bizden
bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinip şımarır. Kendi ellerinin
hazırladığından bir kötülük başlarına sarılınca, bakarsın insan, alabildiğine
nankörleşmiştir. 42. sure (ŞÛRÂ) 48. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik:95)
Allah'a itaat edin, resule de itaat edin.
Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir. 64. sure
(TEĞÂBÜN) 12. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Allah tarafından gönderilen, tertemiz
sayfalar okuyan bir resul gelinceye dek. 98. sure (BEYYİNE) 2. ayet (Resmi:
98/İniş:101/Alfabetik:13)
(18)
Elçilere Mucizeler İçin İzin Verildi
Yemin olsun, biz senden önce de resuller
gönderdik. Onların bir kısmının hayat ve hatırasını sana anlattık, bir kısmının
hayat ve hatırasından sana bahsetmedik. Hiçbir resulün, Allah'ın izni
olmaksızın herhangi bir mucize getirmesi söz konusu olamaz. Allah'ın emri
geldiğinde, hakla hükmedilir ve gerçeği hükümsüz kılmaya çalışanlar orada
hüsrana uğrarlar. 40. sure (MÜ'MİN) 78. ayet (Resmi:
40/İniş:60/Alfabetik:69)
(19)
Elçiler, Onurlu, Kerem Sahibi
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce
Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul
geldi onlara. 44. sure (DUHÂN) 17. ayet (Resmi:
44/İniş:64/Alfabetik:19)
Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür. 69. sure
(HÂKKA) 40. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür. 81. sure
(TEKVÎR) 19. ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)
Ve yüceltmedik mi senin şanını! 94. sure
(İNŞİRAH) 4. ayet (Resmi: 94/İniş:12/Alfabetik:45)
(20)
Elçileri Allah Seçer
Onlara bir ayet geldiğinde şöyle demişlerdi:
"Allah resullerine verilenin tıpkısı bize de verilmedikçe asla
inanmayacağız." Allah resullük görevini nereye vereceğini daha iyi bilir.
Suç işleyenlere, oynadıkları oyunlar yüzünden Allah katında bir küçüklük ve
şiddetli bir azap öngörülmüştür. 6. sure (EN'ÂM) 124. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Senden önce gönderdiklerimiz de kentler
halkından kendilerine vahyettiğimiz bazı erlerden başkası değildi. Yeryüzünde
dolaşmadılar mı ki, onlardan öncekilerin akıbeti nice oldu görsünler. Elbette
ki âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllarınızı
kullanmayacak mısınız?" 12. sure (YÛSUF) 109. ayet (Resmi:
12/İniş:53/Alfabetik:110)
(21)
Elçileri Vasıtasıyla Allah Nakleder
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut
perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle
dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. 42. sure (ŞÛRÂ)
51. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
(22)
Elçileri Allah Korur
Küfre sapanlar, seni tutup bağlamaları yahut
öldürmeleri ya da yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar
tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en
hayırlısıdır. 8. sure (ENFÂL) 30. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
(23)
Elçilerden Allah Soracak
Allah, resulleri bir araya getireceği gün
şöyle der: "Size ne cevap verildi?" Şöyle derler: "Hiçbir
bilgimiz yok. Gaybları en iyi biçimde bilen sensin, sen!" 5. sure (MÂİDE)
109. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri
muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz. 7. sure (A'RAF)
6. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Resuller vakte bağlandığında, 77. sure
(MÜRSELÂT) 11. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik:73)
(24)
Elçilere Karşı Olmak / Reddetmek
Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı verdik. Ve
arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller
verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size,
nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük
taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz. 2. sure
(BAKARA) 87. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Kim Allah'a, O'nun meleklerine, resullerine,
Cebrail'e, Mikâil'e düşman kesilirse, Allah da bu tür inkârcılara düşman
kesilir. 2. sure (BAKARA) 98. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İmanlarından, resulün hak olduğuna tanıklık
ettikten ve kendilerine ayan-beyan deliller geldikten sonra küfre sapmış bir
topluluğa Allah nasıl kılavuzluk eder? Allah, zalimler topluluğuna yol
göstermez. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 86. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Onlar şöyle
demişlerdi: "Allah bize ant verdi, kendisi bize ateşin yiyeceği bir kurban
getirmedikçe hiçbir resule inanmayacağız." Söyle onlara: "Size benden
önce o dediğinizle birlikte açık deliller getiren resuller gelmişti. Peki,
madem doğru sözlülerdiniz neden onları katlettiniz?" Seni yalanladılarsa,
senden önce de resuller yalanlandı. Açık-seçik deliller, kutsal sayfalar ve aydınlatıcı
Kitap'ı getirmişlerdi onlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 183-184. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kim de Allah'a ve onun resulüne isyan eder,
Allah'ın sınırlarını da aşarsa, Allah onu, içinde sürekli kalıcı olarak ateşe
sokar. Artık onun için yere batırıcı bir azap vardır. 4. sure (NİSA)
14. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Bir gündür ki o, küfre sapıp resule isyan
edenler toprağa karışıp gitmeyi isteyecekler ve Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler. 4. sure (NİSA) 42. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
"Baş üstüne" diyorlar ama senin
yanından ayrıldıklarında, içlerinden bir grup senin söylediğinin tam tersini
planlıyor. Allah, onların sabahlara kadar kurup durduklarını yazıyor. Onlardan
yüz çevir, Allah'ı vekil et. Vekil olarak Allah yeter. 4. sure (NİSA)
81. ayet (Resmi: 4/ İniş:98/Alfabetik:82)
Erdirici kılavuzluk kendisine ayan-beyan
geldikten sonra, resulden kopup müminlerin yolunun dışını izleyeni biz,
yöneldiğiyle kaynaştırır, sonra da cehenneme sallarız. Ne kötü bir dönüş
yeridir o! 4. sure (NİSA) 115. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde
bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar
yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden
sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir
azap vardır. 5. sure (MÂİDE) 33. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde
ağızlarıyla "inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni
üzmesin. Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna
çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler. Yerlerine oturmuş kelimeleri,
yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse
çekinin." derler. Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için
Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar o kişilerdir ki, Allah
kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik vardır onlar için;
âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin olsun ki biz, İsrailoğullarının kesin
sözlerini almış da onlara resuller göndermiştik. Ne zaman bir resul onlara
nefislerinin hoşlanmadığı birşeyi getirdiyse bir kısmını yalanladılar; bir
kısmını da öldürüyorlardı. 5. sure (MÂİDE) 70. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin olsun ki, senden önce de resuller
yalanlanmış ama yalanlanmalarına, eziyet görmelerine sabretmişlerdi. Nihayet
yardımımız onlara ulaştı. Allah'ın kelimelerini değiştirecek hiçbir kuvvet
yoktur. Yemin olsun, elçi olarak gönderilenlerin haberinden bir kısmı sana da
gelmiştir. Eğer yüz çevirip gitmeleri sana ağır geldiyse, haydi gücün
yetiyorsa, yerin içinde bir delik yahut gökte bir merdiven ara da onlara bir
mucize getir. Allah dileseydi onları doğru ve güzelde birleştirirdi. Artık
cahillerden olma. 6. sure (EN'ÂM) 34-35. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden,
size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi
uyaran resuller gelmedi mi? "Kendi aleyhimize tanıklık ettik."
dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz
benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. 6. sure (EN'ÂM) 130. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Onu yalanladılar. Bunun üzerine biz onu
beraberindekileri gemi içinde kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk.
Gözleri görmez bir topluluktu onlar. 7. sure (A'RAF) 64. ayet (Resmi: 7/
İniş:39/Alfabetik:9)
Onların ardından Musa'yı, ayetlerimizle
Firavun'a ve kodamanlarına gönderdik de ayetlerimiz karşısında zulme saptılar.
Bir bak, nasıl olmuştur bozguncuların sonu! 7. sure (A'RAF)
103. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Bu böyledir. Çünkü onlar Allah'a ve resulüne
kafa tuttular. Kim Allah'a ve resulüne kafa tutarsa kuşkusuz ki, Allah'ın azabı
şiddetli olur. 8. sure (ENFÂL) 13. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Yeminlerini bozan, resulü yurdundan çıkarmaya
gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Üstelik size saldırıyı
ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mümin kişilerseniz,
kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır. 9. sure (TEVBE)
13. ayet (Resmi: 9/ İniş:113/ Alfabetik:104)
Eğer siz ona yardım etmezseniz bilin ki,
Allah ona zaten yardım etmişti. Hani küfredenler onu iki kişinin ikincisi
olarak yurdundan çıkardıklarında, mağarada bulundukları bir sırada arkadaşına
şöyle diyordu: "Tasalanma, Allah bizimle." Bunun üzerine Allah ona
sükûnet indirmiş ve kendisini sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti de
küfre sapanların sözünü sefil kılıp alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise yüce olanın
ta kendisidir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 9. sure (TEVBE) 40. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
İnfaklarının onlardan kabul edilmesini
engelleyen sadece şudur: Onlar, Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler. Namaza
ancak üşene üşene gelirler, infak edip dağıttıklarını da içlerinden gelmeyerek
verirler. 9. sure (TEVBE) 54. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
İçlerinden bazıları da o Peygamber'i
incitirler ve şöyle derler: "O, her şeye kulak kesilir." De ki:
"Hayır kulağıdır sizin için o; Allah'a iman eder, müminlere güvenir.
İnananlarınız için de bir rahmettir o." Allah'ın resulüne eza edenler için
korkunç bir azap öngörülmüştür. 9. sure (TEVBE) 61. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
Bilmediler mi ki, her kim Allah'a ve resulüne
kafa tutarsa ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır. Büyük rezillik
işte budur. 9. sure (TEVBE) 63. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
İster af dile onlar için, ister dileme.
Yetmiş kez af dilesen de onlar için, Allah onları affetmeyecektir. Çünkü onlar
Allah'ı da resulünü de inkâr ettiler. Allah, yoldan çıkmış böyle bir topluluğa
kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 80. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Onlardan ölen biri üzerine sonsuza dek dua
etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne
nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler. 9. sure (TEVBE)
84. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Göçebe Arapların özür bahane edenleri
kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler
oturdular. Onların küfre sapanlarına korkunç bir azap erişecektir. 9. sure (TEVBE) 90. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
Bir de şunlar var: Tutup bir mescit
yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük için, inananları fırkalara bölmek
için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak
için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile
gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar. 9. sure (TEVBE)
107. ayet (Resmi: 9/ İniş:113/Alfabetik:104)
Bunun üzerine, onu yalanladılar. Biz de onu
ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık, onları yöneticiler yaptık; ayetlerimizi
yalanlayanları da batırıp boğduk. Bak da gör, önceden uyarılanların sonu nice
oluyor! 10. sure (YÛNUS) 73. ayet (Resmi:
10/İniş:51/Alfabetik:109)
Küfre sapanlar: "Sen gönderilmiş bir
elçi değilsin." diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak
Allah, bir de yanında kitap bilgisi bulunanlar yeter." 13. sure (RA'D)
43. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle
dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi
yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti:
"Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz." 14. sure
(İBRÂHİM) 13. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Yemin olsun ki, onlara içlerinden bir resul
geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulümlerine devam edip dururken
azap kendilerini yakaladı. 16. sure (NAHL) 113. ayet (Resmi:
16/İniş:70/Alfabetik:75)
Dediler ki: "Bizim için yerden bir pınar
fışkırtmadığın sürece sana asla inanmayacağız!" "Yahut senin,
hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl
şarıl ırmaklar akıtmalısın." "Yahut iddia ettiğin gibi göğü, parçalar
halinde üzerimize düşürmelisin, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza
dikmelisin." "Yahut altından bir evin olmalı, yahut göğe
yükselmelisin. Ancak senin göğe çıktığına, okuyacağımız bir kitabı bize
indireceğin zamana kadar, asla inanmayız!" De ki: "Rabbimin şanı
yücedir. Ben, insan bir resulden başka neyim ki?" Kendilerine hak
kılavuzcusu geldiğinde, insanların iman etmelerine, şöyle demelerinden başka
bir şey engel olmadı: "Allah, bir insan mı resul gönderdi?" 17. sure (İSRÂ)
90-94. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Sonra, resullerimizi art arda gönderdik.
Hangi ümmete resulü geldiyse onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardınca
yuvarladık ve hepsini birer efsane yaptık. Dönmeze gitsin iman etmeyen bir
topluluk! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 44. ayet (Resmi:
23/İniş:74/ Alfabetik:70)
İkisini de yalanladılar, böylece helâk
edilenler arasına katıldılar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 48. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada
da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır.
33. sure (AHZÂB) 57. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlar şöyle
diyorlardı: "Allah ve resulü bize, bir aldanışdan başka bir şey vaat
etmemiş." 33. sure (AHZÂB) 12. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)
Biz, hangi ülkeye bir uyarıcı göndermişsek,
onun servet ve refahla şımaranları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz, sizin
elçilik yaptığınız şeyi inkâr ediyoruz!" 34. sure
(SEBE') 34. ayet (Resmi: 34/ İniş:58/Alfabetik:91)
Onlara o kent halkını örnek ver. Hani,
elçiler gelmişti oraya. Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onları
yalanlamışlardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyle destek vermiştik. Şöyle
demişlerdi: "Biz, size gönderilen elçileriz!" Kent halkı dedi ki:
"Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey
indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz." Dediler: "Rabbimiz
biliyor ki, biz size gönderilmiş elçileriz." "Bize düşen, açık bir
tebliğden başka şey değildir." Dediler: "Sizin yüzünüzden
uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe
son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap
kesinlikle dokunacaktır." Dediler: "Uğursuzluk kuşunuz sizinle
beraberdir. Size öğüt verildi diye mi bütün bunlar? Hayır, siz savurganlığa,
aşırılığa sapmış bir topluluksunuz." 36. sure
(YÂSÎN) 13-19. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Onlardan önce Nûh kavmi yalanlamıştı.
Onlardan sonra gelen oymaklar da. Her ümmet kendilerine gelen elçiyi
yakalasınlar diye uğraştı. Ve hakkı işlemez kılmak için yanlışı/tutarsızlığı
esas alarak mücadele ettiler; nihayet onları yakaladım. Nasıl olmuştu azabım?! 40. sure
(MÜ'MİN) 5. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar
ve hidayet kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa
tutanlar, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe
yaramaz hale getirecektir. 47. sure (MUHAMMED) 32. ayet (Resmi:
47/İniş:99/Alfabetik:64)
Kim Allah'a ve resulüne iman etmezse bilsin
ki biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık. 48. sure (FETİH) 13. ayet (Resmi:
48/İniş:109/Alfabetik:27)
Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül
olarak nankörlüğe uğratılan kişi için. 54. sure (KAMER) 14. ayet (Resmi:
54/İniş:37/Alfabetik:52)
Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek
insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine
düşeriz." 54. sure (KAMER) 24. ayet (Resmi:
54/İniş:37/Alfabetik:52)
Allah'a ve resulüne karşı gelenler,
kendilerinden öncekilerin çarpılıp tepelendikleri gibi çarpılıp tepeleneceklerdir.
Biz, gerçekleri apaçık gösteren ayetler indirmişizdir. Küfre sapanlar için,
rezil edici bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 5. ayet (Resmi:
58/İniş:104/Alfabetik:66)
Allah'a ve resulüne kafa tutanlar en aşağılık
kişiler arasındadırlar. 58. sure (MÜCÂDİLE) 20. ayet (Resmi:
58/İniş:104/Alfabetik:66)
Allah'a ve âhiret gününe inanan bir
topluluğun, Allah'a ve resulüne karşı çıkanlarla sevgiye dayalı bir dostluk
kurduğunu göremezsin. Bunlar onların ister babaları olsun, ister çocukları
olsun, ister kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine
imanı yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları,
altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; sürekli kalacaklardır orada.
Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Allah'ın
hizbi işte bunlardır. Dikkat edin, Allah'ın hizbi, başarıya ulaşanların ta
kendileridir! 58. sure (MÜCÂDİLE) 22. ayet (Resmi:
58/İniş:104/Alfabetik:66)
Çünkü onlar, Allah'a ve resulüne kafa
tuttular. Kim Allah'a kafa tutarsa, bilsin ki Allah'ın azabı çok çetindir. 59. sure (HAŞR)
4. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı
dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr ettikleri, Rabbiniz
Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde,
siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf etmek, benim
hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi
gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi ben bilirim.
Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur. 60. sure
(MÜMTEHİNE) 1. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Bu böyledir. Çünkü resulleri onlara apaçık
deliller getirip dururken onlar: "Bir insan mı bize kılavuzluk edecek?!"
deyip küfre saptılar ve yüz çevirdiler. Ve Allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını
gösterdi. Allah, sınırsız zenginliğin, sonsuz övgülerin sahibidir. 64. sure
(TEĞÂBÜN) 6. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Rablerinin resulüne isyan ettiler de O da
onları, şiddeti arttıkça artan bir yakalayışla yakaladı. 69. sure
(HÂKKA) 10. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
"Ancak Allah'tan bir tebliğ ve O'nun
mesajlarından bir şeyler sunabilirim." Allah'a ve O'nun resulüne isyan
edenler için cehennem ateşi vardır. Sürekli içinde kalacaklardır. 72. sure (CİN)
23. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder