E. BATIL İNANÇLAR -1
Ayrıca bakınız: Bu konu, III. B. İNSANIN İKİ TEMEL TERCİHİ: İMAN VE KÜFÜR
ve II. G. 2. BİLGİSİZLİĞİN (CEHALET)KAYNAKLARI konuları ile doğrudan
ilişkilidir
1. ALLAH'A EŞ KOŞMA (ŞİRK) -1
a) Kavram Olarak, İtikat, Batıl İnançlar, Allah'a
Eş Koşma (Şirk)
Derin derin düşündü o; ölçtü biçti. Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı! Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?! Sonra baktı. Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı. Sonra arkasını döndü ve böbürlendi. Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil." "İnsan sözünden başka bir şey değil bu." 74. sure (MÜDDESSİR) 18-25. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
O ağacın
yanındadır sığınılacak bahçe. O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre'yi kuşatıp saran,
Göz ne kayıp şaştı ne azıp haddi aştı. Yemin olsun ki Rabbinin en büyük
ayetlerinden bir kısmını gördü. Gördünüz mü Uzza'yı, Lât'ı. Ve ötekini,
üçüncüsü olan Menât'ı. Erkek size, dişi Allah'a mı? İşte bu, insafsız bir
bölüştürme. Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka şeyler
değildir. Onlar hakkında Allah bir kanıt indirmemiştir. Onlar, sadece sanıya,
bir de nefislerin hoşlandığı şeylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet
Rablerinden gelmiştir. 53. sure (NECM) 15-23. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
O, odur ki,
sizi bir tek canlıdan yarattı, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna
ısınsın. Eşini sarıp kucaklayınca o, hafif bir yük yüklendi de bir süre onu
gezdirdi. Ağırlaştığında ikisi birden Rablerine şöyle dua ettiler: "Bize
iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden
olacağız." Allah onlara ruhta, bedende güzel bir çocuk verince,
kendilerine verdiği nimete ikisi birden Allah'a ortak koşmaya başladılar. Allah
onların ortak koştuğu şeylerden arınmıştır. Hiçbir şey yaratmayan, bizzat
kendileri yaratılmış olan şeyleri/kişileri mi ortak koşuyorlar? Onlar, ne
bunlara bir yardım sağlayabilirler ne de kendi benliklerine yardımcı
olabilirler. Onları, iyiye ve güzele çağırsanız sizi izlemezler. Ha onlara dua
etmişsiniz ha sus-pus oturmuşsunuz. Sizin için birdir. Allah dışında
yakardıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda haklıysanız, hadi çağırın
onları da size cevap versinler. Ayakları mı var onların ki, onlarla yürüsünler;
elleri mi var onların ki onlarla tutsunlar; gözleri mi var onların ki, onlarla
görsünler; kulakları mı var onların ki, onlarla işitsinler. De ki:
"Ortaklarınızı çağırıp bana tuzak kurun. Hadi, göz açtırmayın bana!"
"Benim Veli'm, o Kitap'ı indiren Allah'tır. O, hayır ve barış seven
kulları koruyup gözetir." O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım
edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar. Onları, hidayete çağırsanız,
duymazlar. Onların sana baktıklarını sanırsın. Oysaki, onlar görmezler. 7.
sure (A'RAF) 189-198. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Hiç kuşkusuz, mescitler / secdeler Allah
içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın / Allah'ın yanında
bir başkası için çağrıda bulunmayın. 72. sure (CİN) 18. ayet
(Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
Kendilerine
yardım edilir ümidiyle Allah'tan başka ilahlar edindiler. Oysaki, o ilahlar
bunlara yardım edemezler. Tam aksine, bunlar, o ilahlara hizmet eden ordular
durumundadır. 36. sure (YÂSÎN) 74-75. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Böyleyken O'nun dışında bir takım ilahlar
edindiler. Hiçbir şey yaratamaz bunlar. Kendileri yaratılmışlardır zaten...
Kendi benlikleri için bile ne bir zarara güç yetirebilirler ne bir yarara. Ne
bir ölüme güçleri yeter ne bir dirime ne de kabirden çıkarıp hesap sormaya. 25.
sure (FURKÂN) 3. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
İğreti arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın? 25. sure (FURKÂN) 43. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. Onlara çağırsanız, çağrınızı duymazlar. Duysalar da size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin onları ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Hiç kimse sana, Habîr olan Allah'ın verdiği gibi haber veremez. 35. sure (FATIR) 13-14. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
De ki: "Allah'ın berisinden
yakardığınız şu ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana topraktan neyi yarattı
onlar!" Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa onlara bir kitap
verdik de kendileri o kitaptan bir kanıt üzerinde midirler? Hayır, zalimler
birbirlerine aldanıştan/aldatıştan başka hiçbir şey vaat etmezler. 35.
sure (FATIR) 40. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Kendilerine
onur ve destek olsunlar diye Allah dışında ilahlar edindiler. Hayır, hayır!
Onlar, onların ibadetlerini inkâr edecekler ve onların aleyhinde düşman
kesilecekler. 19. sure (MERYEM) 81-82. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Rahman çocuk edindi." dediler.
Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada bulundunuz. Bu söz yüzünden
neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek; Rahman
için çocuk iddia ettiklerinden ötürü. Rahman'a çocuk edinmek yakışmaz. Göklerde
ve yerde bulunan herkes, Rahman'a kul olarak gelecektir. Yemin olsun, O onların
hepsini kuşatmış ve tamamını tek tek saymıştır. 19. sure (MERYEM)
88-94. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
O halde, Allah'ın yanında bir başka ilaha
daha yalvarma/davet etme. Yoksa azaba uğratılanlardan olursun. 26.
sure (ŞUARA) 213. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
De ki:
"Hamd Allah'a, selam O'nun seçip yücelttiği kullarına! Allah mı hayırlı,
yoksa onların ortak tuttukları mı?" Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten
size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler gönüller açan
bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi.
Allah'ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir
topluluktur. Yoksa yeri bir karargâh yapıp şurasına burasına nehirler
serpiştiren, üzerine dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir engel
yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah'ın yanında!? Hayır! Ama onların
çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar. Yoksa zorda kalan yalvardığında,
onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri
kılan mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah daha var mı? Ne kadar da az ibret
alıyorsunuz! Yoksa size karanın ve denizin karanlıkları içinde yol gösteren ve
rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen mi hayırlı? Allah'ın beraberinde
bir ilah daha mı var? Allah, onların ortak tuttuklarından uzaktır, arınmıştır.
Yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden
rızıklandıran mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah mı var? De ki:
"Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz." 27.
sure (NEML) 59-64. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
De ki:
"Söyleyin bakalım, Allah geceyi, kıyamet gününe kadar üzerinizde sürekli
kılsa, Allah'tan başka hangi ilah size ışık getirebilir? Hâlâ dinlemeyecek
misiniz?" De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kıyamet gününe kadar,
gündüzü üzerinizde sürekli tutsa, Allah'tan başka hangi tanrı, içinde sükûnet
bulacağınız bir gece verebilir size? Hâlâ görmeyecek misiniz?" 28.
sure (KASAS) 71-72. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Allah'ın yanına başka bir ilah koyma ki,
yapayalnız ve horlanmış olarak oturup kalmayasın.
17. sure (İSRÂ) 22. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
17. sure (İSRÂ) 22. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Rabbiniz, oğulları seçip size özgüledi de kendisi meleklerden kızlar mı edindi? Gerçekten siz çok dehşet verici bir söz söylüyorsunuz! 17. sure (İSRÂ) 40. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
De ki: "Eğer onların dediği gibi Allah'la beraber ilahlar olsaydı, o zaman onlar arşın sahibine varmak için elbette bir yol ararlardı." 17. sure (İSRÂ) 42. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
De ki:
"O'nun berisinden bel bağladıklarınızı çağırın; onlar, başınızdaki zorluk
ve sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler." O yakarıp
durduklarının kendileri, en çok yakınlık kazanmışları da dahil, Rablerine
varmaya vesîle ararlar; O'nun rahmetini umarlar, O'nun azabından korkarlar.
Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkulasıdır. 17. sure (İSRÂ) 56-57.
ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Allah'ın yanında bir de kendilerine zarar
veremeyen, yarar sağlayamayan şeylere kulluk ediyorlar ve şöyle diyorlar:
"Bunlar bizim Allah katındaki şefaatçılarımızdır." De onlara:
"Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi haber veriyorsunuz?"
Şanı yücedir O'nun, ortak koştuklarından arınmıştır O. 10.
sure (YÛNUS) 18. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
De ki:
"Ortak tuttuklarınız içinde, yaratışa başlayan, sonra, yarattığını çevirip
bir daha yaratan kim var?" De ki: "Allah! Yaratışı başlatır, sonra
onu çevirip yeniden yaratır. O halde nasıl oluyor da başka bir yöne
döndürülüyorsunuz?" Şunu da söyle: "Ortak tuttuklarınızdan kim var
hakka götüren?" De ki: "Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi
izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne
oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz siz?" Onların çoğu sanıdan başka bir
şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki sanı, haktan hiçbir şey ifade etmez.
Allah, onların yaptıklarını iyice bilmektedir. 10. sure (YÛNUS) 34-36.
ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Gözünüzü açın! Göklerde kim var yerde kim
varsa Allah'ındır! Allah'ın yanında başka şeylere yalvaranlar, ortak
koştuklarına uymuyorlar/Allah'ın yanında ortaklara yalvaranlar neyin ardı sıra
gidiyorlar? Onlar sadece sanıya uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar. 10. sure
(YÛNUS) 66. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
"Allah çocuk edindi!" dediler.
Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz!
Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir
kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? 10.
sure (YÛNUS) 68. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Şunların kulluk etmekte oldukları şeyler
yüzünden bir kuşku içine girme. Daha önce atalarının kulluk ettikleri gibi
kulluk ediyorlar, hepsi bu. Biz onların da nasiplerini hiç eksiltmeden elbette
vereceğiz. 11. sure (HÛD) 109. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Ey benim zindan arkadaşlarım!
Parçalara bölünüp fırkalaşmış rabler mi daha hayırlıdır, Vâhid ve Kahhâr olan
Allah mı?" "O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım
isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir
kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine
kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların
çokları bilmiyorlar." 12. sure (YÛSUF) 39-40. ayet (Resmi:
12/İniş:53/Alfabetik:110)
Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar. 6. sure (EN'ÂM) 1. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik: 20)
Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O! 6. sure (EN'ÂM) 100. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki:
"Bir düşünün bakalım! Allah'ın azabı yakanıza yapışsa yahut o saat gelip
çatsa, Allah'tan başkasına mı yakarırsınız? Doğru sözlü iseniz söyleyin!"
Hayır, yalnız O'na yakarırsınız da O dilerse yakındığınız belayı uzaklaştırır.
Ve siz, ortak koştuklarınızı unutuverirsiniz. 6. sure (EN'ÂM) 40-41.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Allah'ın berisinden, bize
yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk
ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar
kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun,
"Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır."
De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a
teslim olmakla emrolunduk biz." 6. sure (EN'ÂM) 71. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şimdi sor şunlara: "Kızlar Rabbinin
de oğlanlar onların mı?" Yoksa biz, melekleri, bunların tanıklık ettikleri
bir sırada, dişiler olarak mı yarattık? Dikkat edin, onlar, iftiralarının bir
eseri olarak mutlaka şöyle diyecekler: "Allah doğurdu!" Vallahi onlar
yalancıdırlar. Allah, kızları oğlanlara tercih mi etmiş? Ne oluyor size, o
nasıl hüküm veriyorsunuz? Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz? Yoksa apaçık bir
kanıtınız mı var? Eğer doğru sözlülerseniz, hadi getirin kitabınızı! Allah'la
cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir
kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir,
bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını. Allah arınmıştır bunların
nitelemelerinden. Allah'ın samimi, seçkin kulları, bunların yaptıklarından
uzaktır. Siz ve kulluk ettiğiniz şeyler, O'na karşı kimseyi fitneye
düşüremezsiniz. Cehenneme salınacak olan müstesna. 37.
sure (SÂFFÂT) 149-163. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Babasına ve
toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"
"Allah'ı bırakıp da birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?"
"Âlemlerin Rabbi hakkında düşünceniz nedir?" Bu arada İbrahim
yıldızlara bir göz attı, Şöyle dedi: "Ben hastayım!" Bunun üzerine
ondan gerisin geri kaçtılar. O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi:
"Bir şey yemez misiniz?" "Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!"
İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi. Bir süre sonra, halkı
koşarak İbrahim'e geldi. İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi
tapıyorsunuz?" "Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah
yaratmıştır." 37. sure (SÂFFÂT) 85-96. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Gökleri
direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp
sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı
yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti
filizlendirdik. İşte Allah'ın yaratışı/yarattıkları! Hadi gösterin bana onun
dışındakiler ne yaratmıştır? Hayır, hayır, zalimler açık bir sapıklık
içindedirler. 31. sure (LOKMAN) 10-11. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Hani, Lukman, oğluna öğüt vererek şöyle
demişti: "Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak,
gerçekten büyük bir zulümdür." 31. sure (LOKMAN) 13. ayet
(Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde
bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini üstünüze
saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve
aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. 31.
sure (LOKMAN) 20. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim
yarattı?" diye sorarsan yemin olsun, "Allah" derler. De ki:
"Hamd Allah'adır!" Ama onların çokları bilmiyorlar. 31.
sure (LOKMAN) 25. ayet (Resmi: 31/İniş:57/ Alfabetik:59)
De ki: "Allah dışındaki o bir şey sandıklarınızı çağırın/onlara yalvarın! Ama onlar, göklerde de yerde de zerre kadar bir şeye sahip olamazlar. O göklerde ve yerde onların ortaklığı da yoktur. Ve O'nun onlardan bir destekçisi de yoktur." 34. sure (SEBE') 22. ayet (Resmi: 34/İniş:58/ Alfabetik:91)
De ki: "Göklerden ve yerden sizi kim
rızıklandırıyor?" De ki: "Allah! O halde biz yahut siz ya tam hidayet
üzerindeyiz yahut açık bir sapıklık içinde." 34.
sure (SEBE') 24. ayet (Resmi: 34/İniş:58/ Alfabetik:91)
De ki: "Ortaklar olarak O'nun yanına koymaya kalktıklarınızı bana gösterin! Hayır, iş sandığınız gibi değil! O, Allah'tır; Azîz'dir, Hakîm'dir." 34. sure (SEBE') 27. ayet (Resmi: 34/ İniş:58/Alfabetik:91)
Gün olur,
onların hepsini bir yere toplar, sonra meleklere sorar: "Şunlar, sadece
size mi kulluk/ibadet ediyorlardı?" Melekler derler ki: "Tespih
ederiz seni! Bizim Velî'miz sendin, onlar değil. Doğrusu şu ki, onlar cinlere
tapıyorlardı. Onların çoğu cinlere iman etmekteydi." Artık o gün,
birinizin diğerine yarar sağlamaya da zarar vermeye de gücü yetmez. Zulme
sapanlara şöyle deriz: "O kendisini yalanlayıp durduğunuz ateş azabını
tadın!" 34. sure (SEBE') 40-42. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Gözünüzü
açıp kendinize gelin! Arı duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan
başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları
dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz
Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu
bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.
Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yaratmakta olduklarından dilediğini
seçerdi. Böyle bir şeyden arınmıştır O. Allah'tır, Vahid'dir, Kahhar'dır O. 39.
sure (ZÜMER) 3-4. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Yoksa
Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye sahip
olmayan/hiçbir şeye gücü yetmeyen, aklını da işletmeyen varlıklar olsalar da
mı?" De ki: "Şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin
mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz." 39.
sure (ZÜMER) 43-44. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Hatırlamıyor mu insan; o daha önce hiçbir
şey değilken, onu biz yarattık. 19. sure (MERYEM) 67. ayet (Resmi:
19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Siz beni, Allah'a nankörlük etmeye
ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyi O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Bense
sizi o Azîz ve Gaffâr olana davet ediyorum." 40.
sure (MÜ'MİN) 42. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sonra onlara
şöyle denecek: "Ortak koştuklarınız nerede?" "Allah'ın
berisinden taptıklarınız nerede?" Diyecekler ki: "Bizden uzaklaşıp
kayboldular. Doğrusu biz, daha önce hiçbir şeye yakarmıyormuşuz." Allah,
inkâr edenleri işte böyle saptırır. 40. sure (MÜ'MİN) 73-74. ayet
(Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kıyamet
saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyveler
kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım
nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir
tanık olmadığını sana arz ederiz." Daha önce yakarıp durdukları, onlardan
uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır. 41.
sure (FUSSİLET) 47-48. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Dikkat edin, onlar Rablerine kavuşma
konusunda bir şüphe içindedirler. Gözünüzü açın! Allah Muhît'tir, her şeyi
çepeçevre kuşatmıştır. 41. sure (FUSSİLET) 54. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
De ki: "Siz, yerküreyi iki günde
yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin
Rabbi'dir O." 41. sure (FUSSİLET) 9. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Kullarından O'na bir pay çıkardılar/bir parça isnat ettiler. Hiç kuşkusuz, insan apaçık bir nankördür. Yoksa Allah, yarattıklarından kızları kendine ayırdı da oğullarla seçkinleşmeyi size mi bıraktı? Onlardan biri, Rahman'a benzer gösterdiği/Rahman'a isnat ettiği kız evlatla müjdelendiğinde, yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur durur. Süs içinde yetiştirilen, fakat çekişme ve savaşta yetersiz kalanı, öyle mi? Rahman'ın kulları olan melekleri, dişiler saydılar. Onların yaratılışına tanık mıydılar? Tanıklıkları yazılacak ve sorguya çekilecekler. 43. sure (ZUHRUF) 15-19. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Allah'ın yanında yakınlık sağlamak için
edindikleri ilahlar, onlara yardım etseydi ya! Tam aksine, onlardan uzaklaşıp
kayboldular. Bu, onların yalanları, uydurup durduklarıydı. 46.
sure (AHKAF) 28. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
De ki: "Allah dışında yakarmakta olduklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, yerden neyi yarattılar onlar? Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Eğer doğru sözlü kişiler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı getirin bana!" Kıyamet gününe kadar kendisine cevap vermeyecek birilerine, Allah'ın berisinden yalvarıp durandan daha sapık kim vardır? Ve o yalvardıkları, onların yakarışından habersizdirler. 46. sure (AHKAF) 4-5. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Kalpleriyle aramızda bir bağ
kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz,
göklerin ve yerin rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilaha yakarmayız. Aksini
yaparsak saçma söz söylemiş oluruz." 18. sure (KEHF) 14. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz? 16. sure (NAHL) 17. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Hayır, biz hakkı, bâtılın üzerine fırlatırız da o, onun beynini parçalar. Bir de bakarsın o yok olup gitmiştir. Yakıştırdığınız niteliklerden ötürü yazıklar olsun size! 21. sure (ENBİYÂ) 18. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Yoksa yerden
bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme işini onlar mı yapacak?
Eğer, yerde gökte Allah'tan başka tanrılar olsaydı, o ikisi de mutlaka fesada uğrardı.
Arşın Rabbi o Allah, onların nitelendirmelerinden yücedir, uzaktır. O,
yaptığından hesaba çekilmez ama onlar hesaba çekilirler. Yoksa O'nun dışında
bazı ilahlar mı edindiler? De ki: "Susturucu delilinizi getirin! Benimle
beraber olanların da benden öncekilerin de Zikir'i budur. Ne yazık ki onların
çokları hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler." 21.
sure (ENBİYÂ) 21-24. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İçlerinden her kim, "Ben O'nun
dışında bir ilahım" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. Zalimleri
işte böyle cezalandırırız biz. 21. sure (ENBİYÂ) 29. ayet (Resmi:
21/İniş:73/Alfabetik:21)
Siz ve Allah'ın berisinden, kulluk/kölelik ettikleriniz, cehennem odunusunuz. Hepiniz oraya gireceksiniz. Eğer onlar ilah olsalardı, oraya girmezlerdi. Oysaki, hepsi orada sürekli kalacaklardır. 21. sure (ENBİYÂ) 98-99. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Kim Allah'ın yanında, hakkında hiçbir
kanıt olmayan bir başka ilaha yakarır/davet ederse, onun hesabı rabbi
katındadır. Hiç kuşkusuz, küfre sapanlar iflah etmezler. 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 117. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
De ki:
"Eğer biliyorsanız, yeryüzü ve içindekiler kimindir?"
"Allah'ındır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ düşünüp ibret almıyor
musunuz?" Sor: "Yedi göklerin Rabbi ve o büyük arşın Rabbi
kimdir?" "Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ benden
sakınmıyor musunuz?" Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir
o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup
gözetilmeyen?" "Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Nasıl
oluyor da büyüleniyorsunuz?" Hayır, hayır! Biz onlara hakkı getirdik ama
onlar tam anlamıyla yalancıdırlar. Allah, çocuk filan edinmemiştir. O'nunla
beraber herhangi bir ilah da yoktur. Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını
yok ederdi ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı. Allah'ın şanı
onların nitelendirmelerinden yücedir, arınmıştır. 23.
sure (MÜ'MİNÛN) 84-91. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Yoksa kızlar O'na, oğullar size mi? 52.
sure (TÛR) 39. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Yoksa Allah'tan başka bir ilahları mı
var? Uzaktır Allah, onların ortak koştuklarından. 52.
sure (TÛR) 43. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
İnsanlara bir zorluk dokunduğunda, Rablerine yönelerek O'na yakarırlar. Sonra onlara bir rahmet tattırınca bakarsın ki, içlerinden bir grup Rablerine ortak koşuyor. Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler diye. Haydi, yararlanın/zevklenin! Yakında bileceksiniz... Yoksa onlara kesin bir kanıt mı indirdik de onlara Allah'a ortak koşmalarını söylüyor! İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler. 30. sure (RÛM) 33-36. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah'tır ki sizi yaratmış, sonra
rızıklandırmıştır. Sonra sizi öldürüyor, sonra diriltiyor. Peki, ortak
koştuklarınızdan biri var mı, bunlardan bir şeyi yapabilecek? Yücedir,
arınmıştır onların ortak koştuklarından O. 30. sure (RÛM) 40. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Onların o evdeki namazı; ıslık çalmak, el çırpmak/engel olmaktan başka bir şey değildir. O halde, inkâr etmekte olduğunuz için tadın azabı. 8. sure (ENFÂL) 35. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Allah, kendisine ortak koşulmasını
affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder.
Allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir.
4. sure (NİSA) 116. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
4. sure (NİSA) 116. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Şu bir gerçek ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. Allah'a şirk koşan, gerçekten büyük bir günah işlemiştir. 4. sure (NİSA) 48. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi
kim?" De ki: "Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya
mı/destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme
gücünde değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir
olur mu? Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da
yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki:
"Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan." 13.
sure (RA'D) 16. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Allah'a ortaklar tanıdılar. Peki, her
benliğin yaptığı işin başında duranla bunlar bir mi? De ki: "Onları
isimlendirin. Yoksa siz Allah'a, yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber
veriyorsunuz? Yoksa, anlamsız bir laf mı ediyorsunuz?" Hayır, küfre
sapanlara, tuzakları süslü gösterildi de yoldan döndürüldüler. Allah'ın
şaşırttığına kılavuzluk edecek yok. 13. sure (RA'D) 33. ayet
(Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Evet böyledir! Çünkü Allah Hakk'ın ta
kendisidir. O'nun berisinden yalvarıp çağırdıkları ise bâtılın ta kendisidir.
Hiç kuşkusuz, Allah Aliyy'dir, Kebîr'dir. 22. sure (HAC) 62. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Allah'tan ayrı olarak, hakkında O'nun
hiçbir kanıt indirmediği şeye kulluk ediyorlar. Kendilerinin de onunla ilgili
bir ilmi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmayacaktır. 22.
sure (HAC) 71. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir
de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk
ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir." 5.
sure (MÂİDE) 76. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yahudiler:
"Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih,
Allah'ın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden
önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin!
Nasıl da yüz geri çevriliyorlar! Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını
da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan
Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek
Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O. 9.
sure (TEVBE) 30-31. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Allah dışında yakardıklarınız hiçbir şey
yaratamazlar; onların kendileri yaratılmaktadır.
16. sure (NAHL) 20. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
16. sure (NAHL) 20. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Ey insanlar, Allah'ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah'tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O'ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz? 35. sure (FATIR) 3. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder