(a)
İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda
ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele
edip durur
İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz,
kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.
22. sure (HAC) 8. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
(b)
Kitaplar, inanacaklar var,
inanmayacaklar var
İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var. Bozguncuları
Rabbin daha iyi bilir. 10. sure (YÛNUS) 40. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan
İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o,
Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu. 66.
sure (TAHRÎM) 12. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
(c)
Kitaplar, Kutsal / mübarek,
bereketli ve değerlidir
Bu da bizim, kentlerin / medeniyetlerin anasını uyarman için
indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden öncekini doğrulayıcı.
Âhirete inananlar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler. 6.
sure (EN'ÂM) 92. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Kutsal / bereketli bir Kitap bu; sana indirdik ki onu,
ayetlerini derin derin düşünsünler ve öğüt alabilsin temiz özlüler. 38.
sure (SÂD) 29. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Kutsanan bereketli sayfalardadır o. 80.
sure (ABESE) 13. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
(d)
Hak / Gerçek ve Allah'ın
buyrukları kitaplardadır
O peygamber, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha
yakındır. Onun eşleri de o müminlerin anneleridir. Anne tarafından akraba
olanlar da Allah'ın Kitabı'nda, birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden
daha yakındırlar. Ancak yakın dostlarınız için örfe uygun bir vasiyette
bulunmanız müstesnadır. Bu, Kitap'ta satırlara geçirilmiştir. 33.
sure (AHZÂB) 6. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Gerçeğe ilişkin Kitap'ı ve adalet ölçüsünü indiren o
Allah'tır. Nereden bileceksin, belki de kıyamet saati çok yakındır. 42.
sure (ŞÛRÂ) 17. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
(e)
Kitaplar, içerisindeki
gerçeği gizleyenler
İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu
Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem
Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder. 2.
sure (BAKARA) 159. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan saklamış olduklarınızın
çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor. Şu bir gerçek ki, size
Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir. 5.
sure (MÂİDE) 15. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(f)
Kitaplar, kendinden
öncekileri doğrulayıcı
Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici
bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç
bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
2.
sure (BAKARA) 101. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bu da bizim, kentlerin / medeniyetlerin
anasını uyarman için indirdiğimiz bir Kitap. Kutsal-bereketli, kendinden
öncekini doğrulayıcı. Âhirete inananlar, ona da inanırlar ve onlar namazlarına
devam ederler. 6. sure (EN'ÂM) 92. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
(g)
Kitaplar, inkâr edenler
İçlerinde ümmî olanlar da vardır ki Kitap'ı bilmezler,
sadece hayal ve kuruntu bilirler. Onlar yalnız sanıya saplanırlar. Yazıklar
olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir
karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler.
Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp
durdukları yüzünden! 2. sure (BAKARA) 78-79. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bütün bunlardan sonra siz şu
insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından
çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya
giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde,
esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir
kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası,
dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise
böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan
habersiz değildir. 2. sure (BAKARA) 85. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yanlarındakini doğrulamak üzere kendilerine Allah katından
bir kitap geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları
halde, tanıyıp bildikleri kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Küfre
sapanların üstüne olsun Allah'ın laneti!... 2. sure (BAKARA) 89. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici
bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç
bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. 2.
sure (BAKARA) 101. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yahudiler: "Hıristiyanlar hiç bir şey üzerinde
değil." dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiç bir şey üzerinde
değil." dediler. Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar, ilimden yoksun
olanlar da aynen onların söyledikleri gibi söyledi. Tartışmaya girdikleri şey
hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir. 2.
sure (BAKARA) 113. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah'ın Kitap'tan indirdiği şeyi
gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir
şey yemiş olmazlar, Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacaktır, onları
arındırmayacaktır da... Onlar için korkunç bir azap vardır. 2. sure
(BAKARA) 174. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bu böyledir. Çünkü Allah, Kitap'ı hak olarak indirmiştir.
Kitap'ta çekişmeye girenler, şıkak'a düşmüşlerdir/bütünden uzaklaştırıcı bir
kopuşun tam içindedirler, 2. sure (BAKARA) 176. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah, peygamberleri
müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdi. Onlarla beraber, anlaşmazlığa
düştükleri konularda, insanlar arasında hükmetsinler diye gerçeği taşıyan
Kitap'ı hak olarak indirdi. O Kitap'ta anlaşmazlığa düşenler, o Kitap'ın bizzat
muhataplarından başkası değildi. Bunlar, kendilerine açık kanıtlar geldikten
sonra sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden, çekişmeye girdiler.
Sonra Allah kendi izniyle, inananları, üzerinde tartışmaya girdikleri gerçeğe
tekrar ulaştırdı, Allah, dilediği kişiyi/dileyeni doğru yola iletir. 2.
sure (BAKARA) 213. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah katında din İslam'dır / barış ve esenlik için Allah'a
teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra,
aralarındaki kıskançlık / doymazlık / azgınlık / denge noktasından
sapma / yalancılık / zulüm / kibir / zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın
ayetlerine nankörlük ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 19. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş
olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabı'na çağırılıyorlar
da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 23. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilenlere baksana!
Sapıklığı satın alıyorlar da istiyorlar ki, siz de yolu şaşırasınız. 4.
sure (NİSA) 44. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Görmedin mi şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş
olanları? Puta, tâğuta inanıyorlar; küfre batmışlar için, "Bunlar
inananlardan daha doğru yoldadır!" diyorlar. 4.
sure (NİSA) 51. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl
oluyor da senin hakemliğine baş vuruyorlar? Daha sonra da verilen hükümden yüz
çeviriyorlar. Bunlar inanan kişiler değillerdir. Biz indirdik Tevrat'ı, biz.
İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler,
Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve
hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli
olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık
insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı
satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir. 5.
sure (MÂİDE) 43-44. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
İşte böyle! Cezaları cehennemdir. Çünkü nankörlük ettiler;
ayetlerimi ve resullerini eğlence aracı yaptılar. 18.
sure (KEHF) 106. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir
dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim
ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler. 27. sure (NEML) 82.
ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
De ki: "Allah'ın berisinden yakardığınız şu
ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana topraktan neyi yarattı onlar!"
Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa onlara bir kitap verdik de
kendileri o kitaptan bir kanıt üzerinde midirler? Hayır, zalimler birbirlerine
aldanıştan/aldatıştan başka hiçbir şey vaat etmezler. 35.
sure (FATIR) 40. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Onlar, o zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr
ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır. 41.
sure (FUSSİLET) 41. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı
yapışmaktadırlar? 43. sure (ZUHRUF) 21. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Sizin kâfirleriniz, ötekilerden hayırlı mı? Yoksa
zübürlerinde / kutsallaştırılmış hizip kitaplarında sizin için bir beraat /
dokunulmazlık mı var? 54. sure (KAMER) 43. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)
Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil
geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler. 98. sure (BEYYİNE) 4.
ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)
Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle
yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu,
Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları
yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! 2.
sure (BAKARA) 79. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi
siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah
katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip
durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 78. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilenlere baksana!
Sapıklığı satın alıyorlar da istiyorlar ki, siz de yolu şaşırasınız. 4.
sure (NİSA) 44. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden
kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip bükerek:
"Dinledik, isyan ettik; dinle, dinlenmez olası, davar güder gibi güt
bizi" derler. Eğer onlar, "Dinledik, boyun eğdik, dinle, bak
bize!" demiş olsalardı, kendileri için daha hayırlı ve daha yerinde
olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden onlara lanet etmiştir. Çok az bir kısmı
hariç, iman etmezler. 4. sure (NİSA) 46. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı
kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir
rahmettir o. 7. sure (A'RAF) 52. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Bu Kur'an, Allah'ın berisinden birilerince yalan isnatlarla
oluşturulmuş değildir. O, kendinden öncekinin tasdiki ve Kitap'ın ayrıntılı
kılınmasıdır. Kuşku ve çelişme yoktur onda. Âlemlerin Rabbi'ndendir o. 10.
sure (YÛNUS) 37. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
İyiye ve güzele yol bulursunuz ümidiyle Mûsa'ya Kitap'ı ve
furkanı / hakla batılı ayıran mesajı vermiştik. 2. sure (BAKARA) 53.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhıret
gününe inandık" derler ama onlar inanmış değillerdir. 2.
sure (BAKARA) 8. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar.
Çünkü, "Allah, insana hiçbir şey vahyetmemiştir." dediler. De ki
"Mûsa'nın insanlara bir ışık, bir kılavuz olarak getirdiği Kitap'ı kim
indirdi? Siz o Kitap'ı birtakım parşömenler yapıp ortaya sürüyorsunuz,
birçoğunu da saklıyorsunuz. Size, sizin de atalarınızın da bilmediği şeyler
öğretildi." "Allah" de, sonra bırak onları saplandıkları batakta
oynayadursunlar. 6. sure (EN'ÂM) 91. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)
Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi
ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki
onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler. 6. sure (EN'ÂM) 154.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bu da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli.
Artık ona uyun ve sakının ki size rahmet edebilsin. "Kitap, bizden önce
iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup araştırmaktan gerçekten
habersizdik." demeyesiniz. Şunu da söylemelisiniz: "Eğer bize Kitap
indirilmiş olsaydı, onlardan daha doğru yürüyüşlü olurduk." Artık size
Rabbinizden bir beyyine, bir kılavuz ve bir rahmet gelmiş bulunuyor. Allah'ın
ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim var? Ayetlerimize
sırt dönenleri, yüz çevirmeleri yüzünden azabın en acıklısıyla
cezalandıracağız. 6. sure (EN'ÂM) 155-157. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yemin olsun, Mûsa'ya Kitap'ı verdik de
onda da ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir kelime, önceden gelmiş olmasaydı,
aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onlar bunun hakkında, kafaları karıştıran
bir kuşku içindedirler. 11. sure (HÛD) 110. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Mûsa'ya Kitap'ı verdik ve onu, "benden başka bir vekil
tutmayın" buyruğuyla Beniisrail'e bir kılavuz kıldık. 17.
sure (İSRÂ) 2. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Yemin olsun, Mûsa'ya o Kitap'ı vermiştik ki, hidayete
erebilsinler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 49. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Yemin olsun ki, biz Mûsa'ya Kitap verdik. Kardeşi Hârun'u da
onun yanında vezir yaptık.
25.
sure (FURKÂN) 35. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Yemin olsun biz, ilk nesilleri helak ettikten sonra Mûsa'ya
Kitap'ı; insanlar için basîretler, kılavuz ve rahmet olarak verdik ki, düşünüp
öğüt alabilsinler. 28. sure (KASAS) 43. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Yemin olsun ki, Mûsa'ya Kitap'ı
vermiştik. Böyleyken sen ona kavuşacağından kuşkuda olma! Biz onu
İsrailoğullarına bir kılavuz yapmıştık. 32. sure (SECDE) 23. ayet
(Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Onlara, açık seçik bilgi sunun Kitap'ı
verdik. 37. sure (SÂFFÂT) 117. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Yemin olsun, biz Mûsa'ya Kitap'ı verdik de onda ihtilafa
düşüldü! Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka
bitirilirdi. Hiç kuşkusuz, onlar, Kur'an hakkında, sürekli işkillendiren bir
kuşku içindedirler. 41. sure (FUSSİLET) 45. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Halbuki ondan önce, bir önder ve bir
rahmet olarak Mûsa'nın kitabı var! Bu Kur'an da öncekileri tasdikleyen bir
kitaptır. Zulmedenleri uyarsın, güzel davrananlara müjde olsun diye Arap
dilindedir. 46. sure (AHKAF) 12. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın
sayfalarındakiler? 53. sure (NECM) 36. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Yemin olsun, biz, Mûsa'ya ve Hârun'a hak ile bâtılı ayıran,
korunanlar için bir ışık ve öğüt olan furkanı verdik. 21.
sure (ENBİYÂ) 48. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder