TABİAT
(GÖKLER VE YER)
1. TABİATIN YARATILIŞI -3
f) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat
(1) Dünya
(Yer) Geçici-İğreti Hayat,Geçici Sınav-İmtihan Âlemidir
Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi / nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
(2) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Ne Varsa Hepsi Allah’ındır
"Allah çocuk edindi." dediler. Haşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de O'na aittir. Bunların tümü O'nun önünde boyun bükmektedir.2. sure (BAKARA) 116. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak
kalırsanız, diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir
varış yerine ulaştırırız. Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak
lütfettiği şeyleri isteyip durmayın. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay
var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu
isteyin! Allah, her şeyi iyice bilmektedir. 4. sure (NİSA) 31-32. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Sor: "Kimindir gökler ve yer?"
Cevap ver: "Allah'ındır." O Allah ki, rahmeti öz benliği üzerine
yazmıştır. O sizi, varlığında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde bir araya
mutlaka toplayacaktır. Benliklerini hüsrana yuvarlamış kişiler var ya, onlar
iman etmezler. 6. sure (EN'ÂM) 12. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Gözünüzü açın, göklerde ve yerde ne varsa
Allah'ındır! Gözünüzü açın, Allah'ın vaadi haktır! Ama onların çokları
bilmiyorlar. 10. sure (YÛNUS) 55. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Gözünüzü açın! Göklerde kim var yerde kim varsa Allah'ındır! Allah'ın yanında başka şeylere yalvaranlar, ortak koştuklarına uymuyorlar/Allah'ın yanında ortaklara yalvaranlar neyin ardı sıra gidiyorlar? Onlar sadece sanıya uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar. 10. sure (YÛNUS) 66. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
"Allah çocuk edindi!" dediler.
Hâşâ! Allah bundan arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz!
Göklerdekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir
kanıt yok. Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? 10.
sure (YÛNUS) 68. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Göklerde, yerde, onların arasında,
toprağın bağrında ne varsa O'nundur. 20. sure (TÂHÂ) 6. ayet
(Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
(3) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Dağların Parçalanması
Musa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin ilkiyim ben." 7. sure (A'RAF) 143. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
O gün, yer çatır çatır yarılıp onlardan
çabucak uzaklaşır. Bu yalnız bizim için kolay olan bir haşretmedir. 50.
sure (KAF) 44. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
(4) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatı Allah Yaratmıştır
O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızk çıkardı. Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın. 2. sure (BAKARA) 22. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü
sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde
düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir. 2. sure (BAKARA) 29.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Gökleri ve yeri, güzelliklerle donatarak yaratan Bedî, O'dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece "Ol'" der. Artık o, oluverir. 2. sure (BAKARA) 117. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgarların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır. 2. sure (BAKARA) 164. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar. 6. sure (EN'ÂM) 1. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)
Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da
O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra
üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni
de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr. 6. sure (EN'ÂM) 73. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben." 6. sure (EN'ÂM) 79. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Rabbiniz o
Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik
kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz
bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş.
Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir,
emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir. 7.
sure (A'RAF) 54. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Şu bir
gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine
egemenik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir
şefaatçı devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz. Artık O'na
kulluk/ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz? 10. sure (YÛNUS) 3.
ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
O, odur ki,
gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle
yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için
sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra
diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle
derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." 11.
sure (HÛD) 7. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Yeri uzatıp
döşeyen ve onda oturaklı dağlar ve nehirler vücuda getiren O'dur. Bütün
meyvalardan kendi içlerinde ikişer çift yaratmıştır O. Geceyi gündüze sarıp
bürümektedir O. Bütün bunlarda derin derin düşünecek bir topluluk için elbette
ayetler vardır. 13. sure (RA'D) 3. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar
diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik. 15. sure (HİCR) 19. ayet (Resmi: 15/ İniş:54/Alfabetik:36)
O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi? 21. sure (ENBİYÂ) 30. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)
Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri
altı günde yaratıp sonra arş üzerinde egemenlik kuran O'dur. 25.
sure (FURKÂN) 59. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. 30. sure (RÛM) 8. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah'tır ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerinde egemenlik kurmuştur. O'nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şefaatçı. Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız? 32. sure (SECDE) 4. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Biz şu göğü ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden! 38. sure (SÂD) 27. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir! 40. sure (MÜ'MİN) 64. ayet (Resmi: 40/ İniş:60/Alfabetik:69)
De ki:
"Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar
mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O." 41. sure (FUSSİLET) 9.
ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi
de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek
gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" 41.
sure (FUSSİLET) 11. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. 50. sure (KAF) 38. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz! 51. sure (ZÂRİYÂT) 48. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik: 111)
Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak yaratıklar için. 55. sure (RAHMÂN) 10. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de
onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki,
Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi
kuşattığını bilesiniz. 65. sure (TALÂK) 12. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
"Allah size yeryüzünü bir yaygı
yaptı, 71. sure (NÛH) 19. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
(5) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat, Yok Edilecektir
Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpılışla parça
parça edildiğinde, 69. sure (HÂKKA) 14. ayet
(Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Ve yer uzatıldığı, 84. sure (İNŞIKAK) 3. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde, 89. sure (FECR) 21. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)
(6) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatı, Allah Döşemiştir
Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı. 79. sure (NÂZİÂT) 30. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
(7) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat İnsanlara verildi
O, yeri sizin için boyun eğer yaptı.
Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızıklarından yiyin. Dönüş O'nadır.
67. sure (MÜLK) 15. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Göklerin de yerin de mülk ve yönetimi
Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost
vardır ne de bir yardımcı. 9. sure (TEVBE) 116. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
Yere ve onu döşeyene. 91.
sure (ŞEMS) 6. ayet (Resmi: 91/İniş:26/Alfabetik:93)
(9) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatın Mülk ve Yönetimi O'nundur
Bilmedin mi ki göklerin de yerin de mülk ve saltanatı yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir Velî vardır ne de bir Nasîr/yardımcı. 2. sure (BAKARA) 107. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır. 5. sure (MÂİDE) 18. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Göklerin de yerin de mülk ve saltanatının
Allah'ın olduğunu bilmedin mi? Dilediğine azap eder O, dilediğini affeder.
Allah'ın gücü her şeye yeter. 5. sure (MÂİDE) 40. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
Göklerin, yerin ve bunlarda bulunanların
mülkü/yönetimi Allah'ındır. O'nun her şeye gücü yeter. 5. sure
(MÂİDE) 120. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub
hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle,
Rabbim." 19. sure (MERYEM) 6. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Allah, gökleri ve yeri, yok olup
gitmesinler diye tutuyor. Yemin olsun, eğer çöküp giderlerse, O'ndan başka hiç
kimse onları tutamaz. Halîm'dir O, Gafûr'dur. 35. sure (FATIR) 41.
ayet (Resmi: 35/ İniş:43/Alfabetik:24)
(10) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat Dönüştürülecektir
O gün yerküre başka bir yerküreye dönüştürülür. Gökler de öyle. Hepsi o Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın huzurunda dikilir. 14. sure (İBRÂHİM) 48. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Gökleri ve yeri yaratan, onların
benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm,
sürekli yaratan Hallâk O'dur. 36. sure (YÂSÎN) 81. ayet (Resmi:
36/İniş:41/ Alfabetik:108)
(11) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Emaneti Yüklenenler
Biz emâneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi. 33. sure (AHZÂB) 72. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
De ki:
"Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar
mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O." O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık
sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda,
azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit
miktarda olmak üzere... 41. sure (FUSSİLET) 9-10. ayet (Resmi: 41 /İniş:61/Alfabetik:30)
(12) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatın Varisleri
Yeryüzüne ve üzerindekilere biz mirasçı olacağız, biz. Ve bize döndürülecekler. 19. sure (MERYEM) 40. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Yemin olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu
yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. 21.
sure (ENBİYÂ) 105. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip
horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar
haline getirelim. 28. sure (KASAS) 5. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Sizi yeryüzünde halefler yapan O'dur. Nankörlük edenin nankörlüğü kendi aleyhinedir. Kâfirlerin küfrü, Rableri katında öfkeden başka bir şey artırmaz. Kâfirlerin küfrü hüsran ve yıkımdan başka bir şey artırmaz. 35. sure (FATIR) 39. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Onlar da şöyle derler: "Hamd olsun o Allah'a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!" 39. sure (ZÜMER) 74. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de
onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki,
Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi
kuşattığını bilesiniz. 65. sure (TALÂK) 12. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
(13) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Allah sizinle beraberdir
O, odur ki, göklerle yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerinde egemenlik kurdu. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve onda yükseleni bilir. O, nerede olursanız olun sizinle beraberdir. Allah, işleyip üretmekte olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir. 57. sure (HADÎD) 4. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
(14) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Mütekabiliyet
Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Allah'ın toprağı/yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir." 39. sure (ZÜMER) 10. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik: 114)
De ki: "Siz, yerküreyi iki günde
yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin
Rabbi'dir O." 41. sure (FUSSİLET) 9. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
(15) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat O’nun Avucudur
Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından. 39. sure (ZÜMER) 67. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)
(16) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatın Gaybı Allah’a Aittir
Göklerin ve yerin gaybı Allah'ındır. O saate/dünyanın sonuna ilişkin emirse bir göz açıp yummak gibi, hatta ondan da yakındır. Allah her şeye kadirdir. 16. sure (NAHL) 77. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir
bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru
yol budur. 43. sure (ZUHRUF) 61. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin
mülkü/yönetimi kendine ait olan o Allah'ın şanı yücedir. Kıyamet saatine
ilişkin bilgi O'nun katındadır. Siz de O'na döndürüleceksiniz. 43.
sure (ZUHRUF) 85. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
(17) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat İçin Din Gönderildi
Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhırette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette... 2. sure (BAKARA) 130. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ve o, cinsiyet organını/ırzını titizlikle
koruyan kadın. Onun bağrına ruhumuzdan üfledik de kendisini ve oğlunu âlemler
için bir mucize yaptık. 21. sure (ENBİYÂ) 91. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)
Ve biz seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik. 21. sure (ENBİYÂ) 107. ayet (Resmi: 21/ İniş:73/Alfabetik:21)
Biz, Nûh'u ve gemi halkını kurtardık ve o gemiyi âlemlere ibret yaptık. 29. sure (ANKEBÛT) 15. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: "İyiliklerinizi / nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
(18) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatın Nimetleri
Gerekli ibadetlerinizi bitirdiğinizde yine Allah'ı anın. Tıpkı atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla. İnsanlardan bazısı şöyle der: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada ver." Böylesi için âhırette bir nasip yoktur. 2. sure (BAKARA) 200. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten
oluşturulmuş yığınlara, salma atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların
sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın
nimetidir. Allah'a gelince, varılacak yerin en güzeli onun yanındadır. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 14. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi
ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz;
âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Andolsun ki, siz onları Allah'ın izniyle
öldürmekteyken, Allah size vaadini doğrulamıştı. Nihayet siz korkuya
kapıldınız, yapılacak iş hususunda çekiştiniz. Ve Allah, sevdiğiniz şeyi size
gösterdikten sonra isyan ettiniz. İçinizden bir kısmı dünyayı istiyordu, bir
kısmınız ise âhireti istiyordu. Sonra sizi imtihan etmek için onlardan
uzaklaştırdı. Yemin olsun, sizi affetmişti. Allah, müminlere karşı lütuf
sahibidir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 152. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
Kendilerine, "Ellerinizi çekin,
namazı kılın, zekâtı verin!" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş
yazılınca, içlerinden bir grup, insanlardan Allah'tan korkmuş gibi, hatta daha
şiddetli bir korkuyla korkar oldu. Ve şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Ne diye
yazdın üzerimize savaşı; yakın bir süreye kadar bizi erteleseydin ya!" De
ki: "Dünya nimeti çok azdır. Kötülükten sakınan için âhiret daha
hayırlıdır. Bir kıl kadar bile zulme uğratılmazsınız." 4. sure
(NİSA) 77. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey iman edenler! Allah yolunda gaza için
dolaştığınızda, iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış teklifi
sunana "Sen mümin değilsin!" demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz
dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle
idiniz ama Allah size lütufta bulundu. O halde, iyice araştırın, anlayın
dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 4.
sure (NİSA) 94. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Dünya nimeti ve bereketini isteyen bilsin ki, dünya nimeti de âhiret mutluluğu da Allah katındadır. Allah, çok iyi işitir, çok iyi görür. 4. sure (NİSA) 134. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Arkalarından, yerlerini alan halefler geldi. Bunlar, Kitap'a varis olmuşlardı. Şu basit dünyanın geçici menfaatini esas alıyorlar ve şöyle diyorlardı: "Biz zaten bağışlanacağız!" Kendilerine, bir menfaat daha gelse onu da alıyorlardı. Bunlardan, Allah hakkında, gerçek dışında birşey söylememelerine ilişkin Kitap misakı alınmamış mıydı? O Kitap'ın içindekileri okuyup incelemediler mi? Ahiret yurdu, takvaya sarılanlar için daha hayırlıdır. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz? 7. sure (A'RAF) 169. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise âhireti istiyor. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 8. sure (ENFÂL) 67. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Ey iman sahipleri! Size ne oldu ki, "Allah yolunda seferber olun" denilince yere çakılıp kaldınız. Âhiretten vazgeçip iğreti hayata mı razı oldunuz? O iğeti hayatın nimeti âhiret yanında pek azdır. 9. sure (TEVBE) 38. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Her kim iğreti hayatı ve onun süsünü isterse böylelerinin yapıp ettiklerinin karşılığını kendilerine bu hayatta tam olarak veririz. Onlar dünyada hiçbir eksiltmeye uğratılmazlar. 11. sure (HÛD) 15. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir. 24. sure (NÛR) 33. ayet (Resmi: 24/İniş:102/ Alfabetik:84)
Karun, süsü püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!" 28. sure (KASAS) 79. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Âhiret ekini isteyenin o ekinini artırırız; dünya ekini isteyene de ondan veririz. Ama böylesi için âhirette bir nasip yoktur. 42. sure (ŞÛRÂ) 20. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Her yanda süsler oluştururduk. İşte bütün bunlar, şu iğreti dünya hayatının nimetidir. Rabbinin katındaki âhiret ise takva sahipleri içindir. 43. sure (ZUHRUF) 35. ayet (Resmi: 43/ İniş:63/Alfabetik:113)
Bizim zikrimizden/Kur'an'ımızdan yüz çeviren ve iğreti dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden, sen de yüz çevir. 53. sure (NECM) 29. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)
Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler için bir öğütten başka şey değildir. 68. sure (KALEM) 52. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
(19) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayata Kapılıp Ahireti Unutma
Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun
haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını
unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları
unutuyoruz. 7. sure (A'RAF) 51. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ama Allah onları kurtarınca, hiç vakit geçirmeden yeryüzünde haksızlığa sapıp azgınlaşırlar. Ey insanlar! Şu iğreti hayatın menfaati için yaptığınız azgınlık ve taşkınlık yalnız sizin aleyhinizedir. Bir süre sonra bize döndürüleceksiniz ve yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz. 10. sure (YÛNUS) 23. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
(20) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Küfre Sapanların Hakkı
Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla "inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin. Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler. Yerlerine oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse çekinin." derler. Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik vardır onlar için; âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Belki dönerler diye, onlara o büyük azaptan ayrı olarak, o küçük azaptan da mutlaka tattıracağız. 32. sure (SECDE) 21. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
(21) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatta Güzel Davrananların Hakkı
Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de âhiret sevabının en güzelini. Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 148. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Dünya hayatında da âhirette de müjde vardır onlara. Allah'ın kelimelerinde değişme / değiştirme olmaz. İşte budur o büyük kurtuluş. 10. sure (YÛNUS) 64. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Korunup sakınanlara, "Rabbiniz ne
indirdi" dendiğinde şöyle dediler: "Hayır indirdi." Bu dünyada
güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Sonsuzluk yurdu elbette ki
daha hayırlıdır. Gerçekten ne güzelmiş takva sahiplerinin yurdu! 16.
sure (NAHL) 30. ayet (Resmi: 16/ İniş:70/Alfabetik:75)
Zulme uğratıldıktan sonra Allah uğrunda hicret edenlere biz, dünyada elbette güzelce mekân tutturacağız. Âhiretin ödülü mutlaka daha büyüktür. Bir bilselerdi! 16. sure (NAHL) 41. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Allah'ın toprağı / yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir." 39. sure (ZÜMER) 10. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik: 114)
Dünyada biraz nimetlenme, ardından dönüşleri bize! Sonra biz, inkâr ettiklerinden ötürü şiddetli azabı onlara tattıracağız. 10. sure (YÛNUS) 70. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
(23) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayatın Sonrası da Öncesi de Allah’ındır
Onlar basit ve iğreti hayattan, bir dış görünüşü bilirler. Ama âhiretten tam bir gaflet içindedirler onlar! 30. sure (RÛM) 7. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah'ın ayetleri hakkında, küfre sapmış olanlardan başkası çekişip didişmez. Onların beldelerde dolaşıp durmaları seni aldatmasın. 40. sure (MÜ'MİN) 4. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sonrası da öncesi de / âhiret de dünya da
Allah'ındır. 53. sure (NECM) 25. ayet (Resmi: 53/İniş:23/ Alfabetik:80)
(24) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat Çok Kısadır
Onları huzuruna toplayacağı gün, gündüzün bir saatinden başka, dünyada durmamış gibidirler; aralarında tanışırlar. Allah'a kavuşmayı yalanlayıp da doğru yolu tutmamış bulunanlar, hüsrana uğramışlardır. 10. sure (YÛNUS) 45. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı. 30. sure (RÛM) 55. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
(25) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat Mutlaka Bitecek
Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar." 7. sure (A'RAF) 187. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan elleri tut, güzel davran. 15. sure (HİCR) 85. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Yemin olsun ki, biz sana
ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi
taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik. 15. sure (HİCR) 87. ayet
(Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Ve şu da bir gerçek ki biz, yeryüzündeki
her şeyi, bitki bitirmeyen/kıtlık ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline
elbette getireceğiz. Yoksa sen o Ashab-ı Kehf'i, mağara ve kitabe yâranını, bizim
ayetlerimizden, hayrete düşüren bir tanesi mi sandın? 18.
sure (KEHF) 8-9. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Böylece insanları onlar hakkında
bilgilendirdik ki, Allah'ın vaadinin hak, kıyamet saatinin de kuşkusuz olduğunu
bilsinler. Çünkü onlar, aralarında mağara yaranının durumunu tartışıyorlardı.
"Onların üstüne bir bina kurun." dediler. Rableri onları daha iyi
bilir. Onlar hakkında görüşleri galip gelenlerse şöyle dediler:
"Üzerlerine mutlaka bir mescit edineceğiz." 18.
sure (KEHF) 21. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
"Kuşku duyma ki o saat gelecektir.
Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde
etsin." 20. sure (TÂHÂ) 15. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah
katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik
yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez.
Allah Alîm'dir, Habîr'dir. 31. sure (LOKMAN) 34. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
İnsanlar sana kıyametin saatinden
soruyorlar. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır." Ne bilirsin,
belki de o saat yakındır! 33. sure (AHZÂB) 63. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur. 43. sure (ZUHRUF) 61. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Kıyametin ansızın tepelerine inmesinden
başka neyi bekliyorlar? Onun belirtileri zaten gelmiştir. O onlara gelip
çatınca, ibret almaları neye yarar?! 47. sure (MUHAMMED) 18. ayet
(Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
(26) Dünya (Yer) Geçici-İğreti Hayat Hakkında Uyarıldınız
Şanı yücedir o kudretin ki, hakla bâtılı ayıran o Furkan'ı, bütün âlemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi. 25. sure (FURKÂN) 1. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı. 79. sure (NÂZİÂT) 30. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder