PEYGAMBERLİK -
7(SON)
Ayrıca Bakınız: Bu konu, VIII.C. HZ.
MUHAMMED'İN PEYGAMBERLİĞİ YETKİ VE SORUMLULUKLARI konusu ile doğrudan
ilişkilidir.
1.
GENEL OLARAK PEYGAMBERLİK – 7
e)
Resullerin Durumu, Konumu (İnceleme-Yorum)
(1)
Allah Her Ümmete / Topluma Bir Resul / Elçi-Uyarıcı
Görevlendirmiştir
Andolsun, biz her
ümmette şöyle tebliğ yapan bir resul görevlendirdik: "Allah'a
kulluk / ibadet edin, tağuttan kaçının. Sonra bunlardan kimine Allah kılavuzluk
etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezip dolaşın da
yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün. 16. sure (NAHL) 36. ayet (Resmi:
16/İniş:70/Alfabetik:75)
Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir
müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet
yoktur ki, içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun. 35. sure
(FATIR) 24. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
(2)
Allah Her Resulü/Elçiyi Kendi Toplumunun Diliyle
Göndermiştir
Biz, görevlendirdiğimiz her
resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah
dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir,
Hakîm'dir O! 14. sure (İBRÂHİM) 4. ayet (Resmi:
14/İniş:72/Alfabetik:40)
(3)
İslam Son Dindir
Kim İslam'dan/Allah'a teslim
olmaktan gayrı bir din ararsa artık o, ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o, âhirette hüsrana düşenlerdendir. 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 85. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Şunlar size haram kılınmıştır:
Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan
başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı
üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından
yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal
oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış
olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden
korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim,
üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a
teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze
gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette
Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 3. ayet (Resmi: 5/İniş:110/
Alfabetik:60)
(4)
Hz. Muhammed Allah'ın Resulü ve Nebilerin
Sonuncusudur
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin
babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur.
Allah her şeyi gereğince biliyor. 33. sure (AHZÂB) 40. ayet (Resmi:
33/İniş:97/Alfabetik: 4)
(5)
Kur'an'da Kuşku ve Çelişki Yoktur
İşte sana o Kitap!
Kuşku,çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir
kılavuzdur o, korunup sakınanlar için. 2. sure (BAKARA) 2. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
İşte bu Allah'tır
sizin Hak Rabbiniz. Hak'tan sonra, sapıklıktan başka ne kalır ki? Peki,
nasıl oluyor da yüz geri döndürülüyorsunuz? 10. sure
(YÛNUS) 32. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
(6)
Kur'an Bütün Âlemler İçin Bir Uyarıcı, Bir Öğüt, Bir
Zikirdir
Şanı yücedir o kudretin ki, hakla bâtılı ayıran o Furkan'ı, bütün âlemler için bir
uyarıcı olsun diye kuluna indirdi. 25. sure
(FURKÂN) 1. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler
için bir öğütten başka şey değildir. 68. sure
(KALEM) 52. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
Bu, âlemler için bir Zikir'den
başka şey değildir. 38. sure (SÂD)
87. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
(7)
Hz. Muhammed Bütün İnsanlığa Gönderilmiştir
Sor: "Tanıklık bakımından hangi şey daha
büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kur'an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı
herkesi uyarayım. Siz gerçekten Allah'ın yanında başka ilahların
bulunduğuna tanıklık ediyor musunuz?" De ki: "Ben buna tanıklık
etmiyorum." De ki: "O, sadece tek bir tanrıdır! Ve ben, sizin ortak
tuttuğunuz şeylerden uzağım!" 6. sure (EN'ÂM) 19. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de
yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve
çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara
yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları
söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım
eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
De ki: "Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm.
Göklerin ve yerin mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O
öldürür. O halde Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine
inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele
ulaşabilesiniz." 7. sure (A'RAF) 157-158. ayet (Resmi:
7/İniş:39/Alfabetik:9
Ve biz seni ancak
âlemlere bir rahmet olarak gönderdik. 21. sure
(ENBİYÂ) 107. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Biz seni, bütün insanlara bir
müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar. 34. sure
(SEBE') 28. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
O Allah'tır ki, ümmîlere
içlerinden bir resul göndermiştir de o, onlara Allah'ın ayetlerini okur,
onları arıtıp temizler, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretir. Onlar bundan önce
tam bir sapıklık içine gömülmüşlerdi. O resulü,
ümmîlerden olup da henüz onlara katılmamış bulunan başka kimselere de gönderdi.
O'dur Azîz, O'dur Hakîm. İşte bu, Allah'ın lütfudur ki, onu dilediğine verir.
Allah, büyük lütfun sahibidir. 62. sure (CUMUA) 2-4. ayet (Resmi:
62/İniş:96/Alfabetik:17)
(8)
Ana Dilleri Arapça Olmayan İmanlı Ümmetlerin de
Peygamberleri Hz Muhammed, Kitapları Kur'an'dır. Çünkü Kur'an ve Mealleri,
Bilgi Kaynağı Olarak Bir Vahiy Kitabı ve Bu Niteliğiyle de Aynı Zamanda İmanlı
Toplumlar İçin Hem Kendi Dilleriyle Konuşan Bir Resul / Elçidir ve Hem de Bir
Uyarıcıdır
(a)
Vahiy
kitapları/mealler imanlı toplumlar için kendi dilleriyle konuşan bir
Resul/Elçidir
Allah'ın ayetleri size okunuyor, Resulü de
aranızda; peki, nasıl küfre sapıyorsunuz? Kim Allah'a sarılırsa dosdoğru yola
iletilmiştir o... 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 101. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey Ehlikitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan
saklamış olduklarınızın çoğunu size ayan-beyan açıklıyor; çoğundan da geçiyor.
Şu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir. 5. sure (MÂİDE)
15. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey Ehlikitap! Resullerin arası kesildiği bir
sırada resulümüz size geldi; ayan-beyan açıklamalarda bulunuyor. "Bize ne
müjdeci geldi ne uyarıcı" demeyesiniz. İşte müjdeci de geldi size, uyarıcı
da. Allah her şeye kadirdir. 5. sure (MÂİDE) 19. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Sor: "Tanıklık bakımından hangi şey daha
büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kur'an
bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Siz gerçekten
Allah'ın yanında başka ilahların bulunduğuna tanıklık ediyor musunuz?" De
ki: "Ben buna tanıklık etmiyorum." De ki: "O, sadece tek bir
tanrıdır! Ve ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım!" 6. sure (EN'ÂM)
19. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Elif, Lâm, Râ. Hakîm ve Habîr olandan bir
kitaptır ki bu, ayetleri önce muhkem kılınmış, sonra ayrıntılı hale
getirilmiştir. Ki başkasına değil, yalnız Allah'a ibadet edesiniz! Kuşkusuz,
ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim. Af dileyin Rabbinizden; sonra
da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir
nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin.
Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD)
1-3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Elif, Lâm,
Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin
izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna... 14. sure
(İBRÂHİM) 1. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Müminlere bir kılavuz ve muştudur o. 27. sure (NEML)
2. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Ve elbette o, inananlara bir kılavuz ve
rahmettir. 27. sure (NEML) 77. ayet (Resmi: 27/İniş:48/
Alfabetik:81)
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar?
Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı
gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele
kılavuzlanırlar. 32. sure (SECDE) 3. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Kendilerine ilim verilenler, Rabbinden sana
indirilenin, hakkın ta kendisi olduğunu, Hamîd ve Azîz olan Allah'ın yoluna
kılavuzladığını görürler. 34. sure (SEBE') 6. ayet (Resmi:
34/İniş:58/ Alfabetik:91)
İşte böylece sana da emrimizden bir ruh
vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan
dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen,
dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. 42. sure (ŞÛRÂ) 52. ayet (Resmi: 42/İniş:62
/Alfabetik:95)
Göklerde ve yerdeki her şeyin sahibi olan
Allah'ın yoludur o. Gözünüzü açın, bütün iş ve oluşlar Allah'a varır! 42. sure (ŞÛRÂ)
53. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak
ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir
rahmettir o. 45. sure (CÂSİYE) 20. ayet (Resmi:
45/İniş:65/Alfabetik:15)
O halde Allah'a kaçın/sığının! Ben size
O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım. Allah'ın yanına başka bir ilah
koymayın! Ben size O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım. 51. sure
(ZÂRİYÂT) 50-51. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Bir elçi indirmiştir ki, iman edip hayra ve
barışa yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için Allah'ın
ayetlerini açık seçik okur. Allah'a inanıp hayra ve barışa yönelik işler
yapanları Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere/bahçelere koyacaktır.
Onlar orada sonsuza dek kalıcıdır. Allah böylesi için rızkı gerçekten
güzelleştirmiştir. 65. sure (TALÂK) 11. ayet (Resmi:
65/İniş:100/Alfabetik:98)
Ve o, kesin bilginin tam gerçeğidir. 69. sure
(HÂKKA) 51. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
(b)
Vahiy
kitapları/mealler imanlı toplumlar için kendi dilleriyle konuşan bir
Resul/Elçidir ve bu
kitaplardaki ayetler inananlara rahmet , kılavuz ve uyarıcıdır
Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin
yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı
için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla,
ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında,
rüzgarların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir
hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız
izler-işaretler-ibretler vardır. 2. sure (BAKARA) 164. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ayetleri bu şekilde, çeşitli başlıklarla
veriyoruz ki, "Sen ders aldın!" desinler, biz de ilimden nasiplenen
bir toplum için onu iyice açıklayalım. 6. sure (EN'ÂM) 105. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik: 20)
Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla
uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak... O
halde, bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın. 7. sure
(A'RAF) 2. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde,
aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak
bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi
ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. 12. sure
(YÛSUF) 111. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
İşte bu, onunla uyarılsınlar, Allah'tan başka
ilah olmadığını bilsinler, aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye,
insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir. 14. sure (İBRÂHİM) 52. ayet (Resmi: 14/
İniş:72/Alfabetik:40)
Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer iç
içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir. Rablerinden
korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de kalpleri,
Allah'ın Zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu, Allah'ın kılavuzudur ki, onunla
dilediğini/dileyeni hidayete erdirir. Allah'ın saptırdığına gelince, ona
kılavuzluk edecek yoktur. 39. sure (ZÜMER) 23. ayet (Resmi:
39/İniş:59/ Alfabetik:114)
Yemin olsun ki, Mûsa'ya o hak kılavuzu verdik
ve İsrailoğullarını Kitap'a mirasçı kıldık. Akıl ve gönül sahipleri için bir
yol gösterici, bir hatırlatıcıdır o. 40. sure (MÜ'MİN) 53-54. ayet (Resmi:
40/İniş:60/Alfabetik:69)
Allah onlar
için şiddetli bir azap hazırladı. Artık Allah'tan korkun, ey iman etmiş akıl ve
gönül sahipleri! Allah size bir Zikir/bir uyarıcı/bir düşündürücü indirmiştir. 65. sure
(TALÂK) 10. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
(c)
Vahiy
kitabını okuyup/duyana Allah'ın mesajı ulaşmıştır. İnanıp uyanlar kurtulmuştur.
Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde
tanıyamadılar. Çünkü, "Allah, insana hiçbir şey vahyetmemiştir."
dediler. De ki "Mûsa'nın insanlara bir ışık, bir kılavuz olarak getirdiği
Kitap'ı kim indirdi? Siz o Kitap'ı birtakım parşömenler yapıp ortaya
sürüyorsunuz, birçoğunu da saklıyorsunuz. Size, sizin de atalarınızın da
bilmediği şeyler öğretildi." "Allah" de, sonra bırak onları
saplandıkları batakta oynayadursunlar. 6. sure (EN'ÂM) 91. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Sonra, güzel davrananlara nimetimizi
tamamlamak, her şeyi ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere
Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler. Bu
da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli. Artık ona uyun ve sakının ki size rahmet
edebilsin. "Kitap, bizden önce iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup
araştırmaktan gerçekten habersizdik." demeyesiniz. Şunu da söylemelisiniz:
"Eğer bize Kitap indirilmiş olsaydı, onlardan daha doğru yürüyüşlü olurduk."
Artık size Rabbinizden bir beyyine, bir kılavuz ve bir rahmet gelmiş bulunuyor.
Allah'ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim var?
Ayetlerimize sırt dönenleri, yüz çevirmeleri yüzünden azabın en acıklısıyla
cezalandıracağız. 6. sure (EN'ÂM) 154-157. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah, sözün
en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde
indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem
derileri hem de kalpleri, Allah'ın Zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu,
Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dilediğini/dileyeni hidayete erdirir. Allah'ın
saptırdığına gelince, ona kılavuzluk edecek yoktur. 39. sure
(ZÜMER) 23. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için
hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de
saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin. 39. sure (ZÜMER) 41. ayet (Resmi:
39/İniş:59/Alfabetik:114)
Yemin olsun ki, Mûsa'ya o hak kılavuzu verdik
ve İsrailoğullarını Kitap'a mirasçı kıldık. Akıl ve gönül sahipleri için bir
yol gösterici, bir hatırlatıcıdır o. 40. sure (MÜ'MİN) 53-54. ayet (Resmi: 40/
İniş:60/Alfabetik:69)
Onlar, o
zikiri/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkâr ettiler. Hâlbuki o, eşsiz
yücelikte bir Kitap'tır. Bâtıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından.
Hakîm ve Hamîd Allah'tan bir indirmedir o. Senin için söylenen, senden önceki
resuller için söylenenden başka şey değildir. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin hem
çok affedicidir hem de acıklı bir azabın sahibidir. Eğer biz onu yabancı dilde
bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı
kılınmalı değil miydi?/Arap'a yabancı dil mi?/ister yabancı dilde, ister
Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır.
İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an,
onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan
seslenilmektedir." 41. sure (FUSSİLET) 41-44. ayet (Resmi:
41/İniş:61/Alfabetik:30)
Küfre
saplanıp Allah'ın yolundan alıkoyanların yapıp ettiklerini O, boşa çıkarmıştır.
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene -ki o
onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin
davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir. Bu böyledir; çünkü
küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen
hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde
örnekleyerek anlatır. 47. sure (MUHAMMED) 1-3. ayet (Resmi:
47/İniş:99/Alfabetik:64)
(9)
Vahiy Kanalı Son
Nebi Olan Hz. Muhammed'in Ölümü İle Kapanmıştır Ama Kur'an Mesajını Arapça
ve/veya Kendi Toplumlarının Dilleriyle Kendi Toplumlarına Ulaştıracak Olan
Resul Kur’an ve Resul'ün Resulleri / Kur’an’nın Elçileri, Kıyamete Kadar Her
Çağda Var Olacaktır. Çünkü Allah Resul Göndermedikçe Azap Etmez ve Uyarı
/Hatırlatma Olacaktır
Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş
olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr, bir başka
günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul
göndermedikçe azap edici değiliz. 17. sure (İSRÂ) 15. ayet (Resmi:
17/İniş:50/Alfabetik:46)
Biz, uyarıcıları olmayan hiçbir
kenti/uygarlığı helâk etmemişizdir. Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz. 26. sure (ŞUARA) 208-209. ayet (Resmi:
26/İniş:47/Alfabetik:94)
(10)
Allah Peygamberlerin Misakını Almış, Hz.
Muhammed'in de Misakını Almıştır
Ve unutma ki Allah,
peygamberlerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan
ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini
doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım
edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?".
"Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben
de tanıklardanım." dedi. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 81. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Biz, peygamberlerden
mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların
hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık; 33. sure (AHZÂB) 7. ayet (Resmi:
33/İniş:97/Alfabetik:4)
(11)
Allah Huzurunda Resuller Tanıktır / Şahittir
İşte böyle! Biz
sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye,
orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble
haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım.
Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama
Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir. Şu da bir gerçek ki, Allah
öncelikle insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir. 2. sure
(BAKARA) 143. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ehlikitap'tan her biri ölümünden önce ona
mutlaka inanacaktır. Kıyamet günü de o, onlar
aleyhine bir tanık olacaktır. 4. sure (NİSA) 159. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine
kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu
insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki
her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da
bir müjde olsun. 16. sure (NAHL) 89. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle
didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız
İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da
"Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar
üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a
sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC)
78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz
seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. 33. sure (AHZÂB) 45. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Biz size, üstünüze
tanık olan bir resul gönderdik. Tıpkı Firavun'a bir resul gönderdiğimiz
gibi. 73. sure (MÜZZEMMİL) 15. ayet (Resmi:
73/İniş:3/Alfabetik:74)
Her ümmetten bir tanık getirip
seni de şunlar üzerine bir tanık olarak diktiğimizde iş nice olacak?! Bir gündür ki o, küfre
sapıp resule isyan edenler toprağa karışıp gitmeyi isteyecekler ve
Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler. 4. sure (NİSA) 41-42. ayet (Resmi:
4/İniş:98/Alfabetik:82)
(12)
Allah Huzurunda Resulün Resulleri (Allah’ın
Mesajını Getiren Elçisine / Peygamberine ve Ona indirilen Kitaba Uyan Mümin ve
Müslimler)de Tanıktır/Şahittir
İşte böyle! Biz
sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye,
orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble
haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım.
Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama
Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir. Şu da bir gerçek ki, Allah
öncelikle insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir. 2. sure
(BAKARA) 143. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz
zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır
ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır;
akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne
kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder.
Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar,
zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte
bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva
sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Size bir yara değiyorsa, o topluma da benzeri
bir yara mutlaka değmiştir. Bak işte günler! Biz onları insanlar arasında
dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri
bilecek, sizden tanıklar/şehitler edinecektir. Allah zulme sapanları
sevmez. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 140. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele
kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere
onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e
adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan
korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten
onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden
korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile
hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir. 5. sure (MÂİDE)
44. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de
yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve
çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara
yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları
söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım
eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta
kendileridir. 7. sure (A'RAF) 157. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle
didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız
İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden
de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye
adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine
tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a
sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC)
78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Müminler ancak şu kimselerdir
ki, Allah'a ve resulüne iman ederler; sonra hiçbir kuşkuya düşmezler ve
mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda didinirler. İşte bunlardır, özü sözü
birbirine uyanlar. 49. sure
(HUCURÂT) 15. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Allah'a ve resulüne inananlar
var ya, özü sözü doğru kişiler onlardır. Rableri katında tanık olanlar/şehitlik
mertebesine erenler de onlardır. Onların
ödülleri ve ışıkları vardır. Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince,
onlar cehennemin dostu olacaklardır. 57. sure (HADÎD) 19. ayet (Resmi:
57/İniş:112/Alfabetik:33)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M.
Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder