KUR'AN’IN
IŞIĞINDA AHİRET HAYATI – 21
5.
CEZALANDIRMA VE ÖDÜLLENDİRME – 12
c)
Cehennem ve Cehennemlikler – 6
(7)
Azap
(a)
Azap, inanç ve
amellerinde Batılı/eğriyi/kötüyü /çirkini seçip uygulayana azap (ateşle
arındırma, çevrilip-değiştirilme) vardır
Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır.
Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar
için korkunç bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 7. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Sen onları, insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun.
Şirke batanlardan bile... Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak
değildir. Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir. 2. sure (BAKARA) 96. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah'ın
mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı
için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere
girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik
vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap
öngörülmüştür. 2.
sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabb'im! Şu kenti güvenli
bir kent yap, halkının Allah'a ve âhıret gününe inananlarını çeşitli ürünlerle
rızıklandır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile rızıklandırırım. Ama
az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına
itiveririm. Ne kötü bir dönüş yeridir o..." 2. sure (BAKARA) 126. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını
Allah'a eş tutarlar da onları Allah'ı sevmiş gibi severler. İman sahipleri ise
Allah'a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar. Zulme saplananlar, azabı gördüklerinde tüm kuvvetin Allah'ta
bulunduğunu, Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu fark edeceklerini
anlayabilseler! 2.
sure (BAKARA) 165. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
O
zaman, izlenenler, kendilerini izleyenlerden uzaklaşıp gitmişlerdir. Azabı gördüler artık, aralarındaki bağlar parçalanıp
koptu. 2.
sure (BAKARA) 166. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İşte
bunlar hidayeti satıp şaşkınlığı, affedilmeyi satıp azabı
almışlardır. Ne kadar da dayanıklıdırlar ateşe!... 2. sure (BAKARA) 175. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onlardan kimi de şöyle yakarır: "Ey Rabb'imiz, bize
dünyada da güzellik ver, âhırette de güzellik ver. Ve
bizi ateş azabından koru." 2. sure (BAKARA) 201. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Küfre sapanlar var ya, işte
onlara dünyada ve âhirette şiddetle azap edeceğim. Hiçbir yardımcıları
olmayacaktır onların." 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 56. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ındır.
Dilediğini/dileyeni affeder; dilediğine/dileyene
azap eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 129. ayet (Resmi:
3/İniş:94/ Alfabetik:7)
Ayetlerimizi
inkâr edenleri yakında bir ateşe yaslayacağız.
Derileri piştikçe, azabı tatsınlar diye, derilerini öncekinden başka derilerle
değiştireceğiz. Allah Azîz ve Hakîm'dir. 4. sure (NİSA) 56. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları
ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size
günahlarınız yüzünden azap ediyor?" Hayır, siz de O'nun
yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder.
Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi
Allah'ındır. Dönüş de O'nadır. 5.
sure (MÂİDE) 18. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin hepsi ve yanında
bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için
hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç bir azap vardır onlar için. 5. sure (MÂİDE) 36. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
(b)
Küfrün / batılın her çeşidine düzelmedikçe, sapana saptırana,
açığına gizlisine, dengince mutlaka azap vardır
Öncekiler de sonrakiler için şöyle konuşurlar: "Artık
sizin, bizim üzerimizde bir üstünlüğünüz yok. O
halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın." 7. sure (A'RAF) 39. ayet (Resmi:
7/İniş:39/Alfabetik:9)
Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten
alıkoyanları kurtarıp zulme sapanları, yoldan
çıkmalarından ötürü, acı bir azapla yakalayıverdik. 7. sure (A'RAF) 165. ayet (Resmi:
7/İniş:39/Alfabetik:9)
Oysaki,
sen onların içinde iken Allah onlara azap etmeyecekti. Onlar,
af dileyip dururken de Allah onlara azap etmezdi. 8. sure (ENFÂL) 33. ayet (Resmi:
8/İniş:93/Alfabetik:22)
Ey
iman sahipleri! Şu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu halkın
mallarını uydurma yollarla tıka basa yerler ve Allah'ın yolundan geri
çevirirler. Altını ve gümüşü depolayıp da onları
Allah yolunda harcamayanlara korkunç bir azap muştula. 9. sure (TEVBE) 34. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
İçlerinden
bazıları da o Peygamber'i incitirler ve şöyle derler: "O, her şeye kulak
kesilir." De ki: "Hayır kulağıdır sizin için o; Allah'a iman eder,
müminlere güvenir. İnananlarınız için de bir rahmettir o." Allah'ın resulüne eza edenler için korkunç bir azap
öngörülmüştür. 9.
sure (TEVBE) 61. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Sonra,
zulmedenlere şöyle denecek: "Sonsuzluğun
azabını/sonsuz azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle
cezalandırılmayacaksınız!" 10. sure (YÛNUS) 52. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler kendinin olsa,
kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı
gördüklerinde pişmanlığı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle
hükmedilmiştir. Asla zulme uğratılmazlar! 10. sure (YÛNUS) 54. ayet (Resmi:
10/İniş:51/Alfabetik:109)
Hepsi toplu halde, Allah'ın huzuruna çıkmış olacaklar. Ezilip horlananlar, büyüklük taslayanlara diyecekler ki:
"Biz sizin birer uydunuzduk. Şimdi siz Allah'ın azabından bir kısmını
bizden uzaklaştırabilir misiniz?" Cevap verecekler: "Allah
bize kılavuzluk etseydi elbette biz de size kılavuzluk ederdik. Şimdi inleyip
feryat etsek de sabretsek de bir. Sığınacak hiçbir yerimiz yok." 14. sure (İBRÂHİM) 21. ayet (Resmi:
14/İniş:72/Alfabetik:40)
İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size
hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim
sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi
bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi
kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha
önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler
için acıklı bir azap öngörülmüştür." 14. sure (İBRÂHİM) 22. ayet (Resmi:
14/İniş:72/Alfabetik:40)
Zulme sapanlar azapla yüz yüze geldiklerinde, ne azapları
hafifletilir ne de yüzlerine bakılır. 16. sure (NAHL) 85. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi
halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah yolundan alıkoyduğunuz için
acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da
uğrarsınız. 16.
sure (NAHL) 94. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
İnkâra sapıp Allah yolundan geri çevirenler var ya, bozgunculuk edip durmalarından ötürü onların azaplarına
azap katmışızdır. 16.
sure (NAHL) 88. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Kim
yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış
olur. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz.
17. sure (İSRÂ) 15. ayet
(Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da
şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır
yazılmış bulunuyor. 17.
sure (İSRÂ) 58. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Yanını
eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir
yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona,
o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız. 22. sure (HAC) 9. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş,
Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a
secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur.
Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz.
Allah, dilediğini yapar. 22.
sure (HAC) 18. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli
içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i
Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız. 22. sure (HAC) 25. ayet (Resmi:
22/İniş:88/Alfabetik:32)
Senden aceleyle azabı istiyorlar: Allah, vaadine
asla ters düşmez. Şu da bir gerçek ki Rabbinin katındaki bir gün, sizin
saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir. 22. sure (HAC) 47. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
İnkâr edenler ise kıyamet ansızın başlarına patlayıncaya
kadar, yahut kısır bir günün azabı kendilerine
gelip çatıncaya kadar, o Kur'an'dan yana kuşku içinde olmaya devam
edecekler. 22. sure (HAC) 55. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Sonunda,
servet ve refahla şımarmışlarını azapla
yakaladığımızda, hemen bağırıp dövünmeye başlarlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 64. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Yemin
olsun, biz onları azapla yakaladık. Ama yine
de Rablerine boyun eğmediler. Sığınıp yakarmıyorlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 76. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Nihayet,
üzerlerine şiddetli bir azabın kapısını açtığımızda
hemencecik ümitsizliğe düşüverecekler. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 77. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Allah iman edenleri elbette
bilecektir. Ve münafık olanları da elbette bilecektir. 29. sure (ANKEBÛT) 11. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Hiç görmediler mi, Allah, yaratmayı nasıl başlatıyor,
sonra onu tekrarlıyor/yeni baştan yapıyor. Kuşkusuz bu, Allah için çok
kolaydır. 29.
sure (ANKEBÛT) 19. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
(c)
Azap, küfre
sapanları çepeçevre kuşatmış durumdadır, Allah'tan başka azabı kaldıracak
yoktur
İşte
haklarında söz söyledikleriniz de sizi yalanladılar. Artık
ne azabı savabilirsiniz ne de yardımcı olabilirsiniz. Zulmedenlerinize zorlu
bir azap tattıracağız. 25.
sure (FURKÂN) 19. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Ve Nûh kavmi... Resulleri yalanladıklarında hepsini boğup, insanlara bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık. 25. sure (FURKÂN) 37. ayet (Resmi:
25/İniş:42/Alfabetik:29)
Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer
belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o,
hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir.
Bunda kuşku yok. 29.
sure (ANKEBÛT) 53. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Azabı senden acele istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre
sapanları çepeçevre kuşatmış bulunuyor. 29. sure (ANKEBÛT) 54. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı
verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa
da mı? 31.
sure (LOKMAN) 21. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Onları birazcık nimetlendiriyoruz. Sonunda hepsini
şiddetli bir azaba süreceğiz. 31. sure (LOKMAN) 24. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Yoksa
onların, dinden, Allah'ın izin vermediği şeyi kendileri için yasalaştıran
ortakları mı var? Kesin ayrıma ilişkin söz
olmasaydı, aralarında hüküm mutlaka verilirdi. O zalimler var ya, onlar için
acıklı bir azap öngörülmüştür. 42. sure (ŞÛRÂ) 21. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Aleyhlerine yol aranacak olan şu kişilerdir ki, insanlara
zulmederler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlıklar sergilerler/saldırılarda
bulunurlar. İşte böyleleri için acıklı bir azap
vardır. 42. sure (ŞÛRÂ) 42. ayet
(Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Allah'ın saptırdığına, O'ndan
başka dost yoktur. Zalimlerin, azapla yüz yüze geldiklerinde, "Geri dönüşe
bir yol yok mu?" diye söylendiklerini göreceksin. 42. sure (ŞÛRÂ) 44. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik:95)
Ve göreceksin onları, zilletten ezilip büzülmüş halde ürkek
bakışlarla bakarken, ateşe salınırlar. İnananlar şöyle derler: "Gerçek
hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini perişan
edenlerdir. Dikkat edin, zalimler, sürüp gidecek
bir azabın içindedir." 42. sure (ŞÛRÂ) 45. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Korkunç bir günün azabından vay haline o zulmedenlerin!
43. sure (ZUHRUF) 65. ayet
(Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Ki Allah'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra
böbürlenmiş olarak inadında devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini! 45. sure (CÂSİYE) 8. ayet (Resmi:
45/İniş:65/Alfabetik:15)
Ayetlerimizden
bir şeyin bilgisine ulaşınca, alaya aldı onu. İşte
onlar içindir horlayıp yere batıran bir azap. Arkalarından cehennem!
Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar
sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar
için. 45.
sure (CÂSİYE) 9-10. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Gün
olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki:
"İyiliklerinizi/nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip
süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse
alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere
büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz." 46. sure (AHKAF) 20. ayet (Resmi:
46/İniş:66/Alfabetik:3)
(8)
Zakkum
Ağacı
Şu bir gerçek ki zakkum ağacı, 44. sure (DUHÂN) 43. ayet (Resmi:
44/İniş:64/Alfabetik:19)
Zakkumdan bir ağaçtan mutlaka yiyeceksiniz/yiyecekler. 56. sure (VÂKIA) 52. ayet (Resmi:
56/İniş:46/Alfabetik:107)
d)
A'raf
(1)
Kavram
Olarak, İtikat, Ahiret, Cezalandırma ve Ödüllendirme, A'raf
İki taraf arasında bir perde, A'raf üzerinde de herkesi
yüzlerinden tanıyan erler vardır. Cennet halkı, özleyip durdukları halde henüz
ona girmemiş olanlara şöyle seslenirler: "Selam size!" Gözleri ateş
halkı tarafına çevrildiğinde de şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, bizleri,
zalimler topluluğuyla birleştirme." A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları
bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük
taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı." "Şunlar mıydı o, 'Allah
kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyecek' diye yemin ettikleriniz?" Ey
cennetlikler! Siz de girin cennete. Ne bir korku var size ne de
kederleneceksiniz. 7.
sure (A'RAF) 46-49. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
(2)
Berzah
Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der:
"Rabbim, beni geri döndürün; Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi
bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o
söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 99-100. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek
ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında
bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur. 25. sure (FURKÂN) 53. ayet (Resmi:
25/İniş:42/Alfabetik:29)
Yoksa
yeri bir karargâh yapıp şurasına burasına nehirler serpiştiren, üzerine
dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir
engel yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah'ın yanında!? Hayır! Ama
onların çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar. 27. sure (NEML) 61. ayet (Resmi:
27/İniş:48/Alfabetik:81)
RESUL
KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C.
/ M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder