
KARANLIK
a)
Karanlıktan Aydınlığa Çıkaran Allah’tır
O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye size
acıyor/destek veriyor. Melekleri de öyle yapıyor. Zaten O, inananlara karşı çok
merhametlidir. 33. sure (AHZÂB) 43. ayet (Resmi: 33/ İniş:97/Alfabetik:4)
b)
İnanmayanlar Tağut’a / Şeytana Uyup
Karanlığa girer, İnananları Allah
Kılavuzlayıp Aydınlığa Çıkarır
Onların durumu şu kişinin durumuna benzer: Bir ateş
tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların
ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık görmezler.
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler. Yahut gökten
boşalan bir yağmur haline benzer ki onda karanlıklar var, bir gök gürlemesi
var, bir şimşek var. Yıldırımlar yüzünden ölüm korkusuyla parmaklarını
kulaklarına tıkarlar. Allah Muhît'dir, küfre sapanları çepeçevre kuşatmıştır.
Şimşek, neredeyse gözlerini çarpıp götürüverecek. Kendilerine her aydınlık
sunduğunda, orada yürürler. Üzerlerine karanlık binince çakılıp kalırlar. Eğer
Allah dileseydi, işitme güçlerini de gözlerini de elbette alıp götürürdü. Çünkü
Allah her şeye Kadîr'dir. 2. sure (BAKARA) 17-20. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah, iman sahiplerinin Velî'sidir;
onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların
dostları tağuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar
cehennemin dostlarıdır. Orada sürekli kalacaklardır onlar. 2.
sure (BAKARA) 257. ayet (Resmi: 2/ İniş:92/Alfabetik:11)
Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri
kararanlara şöyle denir: "İmanınızdan sonra küfre mi düştünüz? Hadi,
saptığınız küfür yüzünden tadın azabı!" 3. sure (ÂLİ IMRÂN)
106. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah, rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış
yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp
şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar. 5. sure (MÂİDE) 16.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde
yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde
kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre
sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir. 6. sure (EN'ÂM) 122. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki:
"Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi
edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde
değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu?
Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da
yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki:
"Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan." 13.
sure (RA'D) 16. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın
diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın
yoluna... 14. sure (İBRÂHİM) 1. ayet (Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)
Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan
aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye
ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden
herkes için sayısız ayetler vardır. 14. sure (İBRÂHİM) 5. ayet
(Resmi: 14/ İniş:72/Alfabetik:40)
Onlardan birine kız çocuk müjdelendiğinde yüzü simsiyah
kesilir. Öfkeden kuduracak gibidir o. 16. sure (NAHL) 58. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Onların amelleri, engin denizdeki karanlıklara da benzer.
Üst üste dalgaların kapladığı bir deniz. Daha üstünde de bulutlar var. Birbiri
üstüne karanlıklar... Elini çıkarsa göremeyecek halde. Allah'ın ışık vermediği
kişiye hiçbir ışık bulunamaz. 24. sure (NÛR) 40. ayet (Resmi: 24/
İniş:102/Alfabetik:84)
Karanlıklarla ışık da bir olmaz! 35.
sure (FATIR) 20. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Onlardan biri, Rahman'a benzer gösterdiği/Rahman'a isnat
ettiği kız evlatla müjdelendiğinde, yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur
durur. 43. sure (ZUHRUF) 17. ayet (Resmi: 43/İniş:63/ Alfabetik:113)
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu
üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten
çok şefkatli, çok merhametlidir. 57. sure (HADÎD) 9. ayet
(Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Bir elçi indirmiştir ki, iman edip hayra
ve barışa yönelik işler sergileyenleri, karanlıklardan nura çıkarmak için
Allah'ın ayetlerini açık seçik okur. Allah'a inanıp hayra ve barışa yönelik
işler yapanları Allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere/bahçelere
koyacaktır. Onlar orada sonsuza dek kalıcıdır. Allah böylesi için rızkı
gerçekten güzelleştirmiştir. 65. sure (TALÂK) 11. ayet (Resmi:
65/İniş:100/Alfabetik:98)
c)
Göklerin, Gecenin, İnanmayan İnsanların, Tüm Kötü Varlıkların
Karanlığı
Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır.
Onlar sizin için giysidir, siz de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz
benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi
affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi
arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin
için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta
bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın
yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle
açıklar ki korunabilsinler. 2. sure (BAKARA) 187. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri
yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları
Rablerine denk tutuyorlar. 6. sure (EN'ÂM) 1. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik: 20)
Şunu sor: "Bizi bu durumdan
kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız' diye boyun büküp ürpererek O'na
yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?" 6. sure (EN'ÂM) 63. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Karanın ve denizin karanlıklarında,
kendileriyle yol bulmanız için yıldızları hizmetinize veren O'dur! Bilgiden
nasipli bir topluluk için ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır. 6.
sure (EN'ÂM) 97. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Sizden, sözü saklayan da açıklayan da
geceye sığınıp gizlenen de gündüz yol alan da onun için birdir. 13.
sure (RA'D) 10. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık;
sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden
bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi
ayrıntılı bir biçimde açıkladık. 17. sure (İSRÂ) 12. ayet
(Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Ve Zünnûn. Hani kızarak gitmişti de ona asla güç
yetiremeyeceğimizi/ölçüyü kendisine uygulamayacağımızı sanmıştı. Sonra,
karanlıkların bağrında şöyle yakardı: "Senden başka ilah yok, tespih
ederim seni. Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum." 21.
sure (ENBİYÂ) 87. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Onların amelleri, engin denizdeki karanlıklara da benzer.
Üst üste dalgaların kapladığı bir deniz. Daha üstünde de bulutlar var. Birbiri
üstüne karanlıklar... Elini çıkarsa göremeyecek halde. Allah'ın ışık vermediği
kişiye hiçbir ışık bulunamaz. 24. sure (NÛR) 40. ayet (Resmi: 24/
İniş:102/Alfabetik:84)
Yoksa size karanın ve denizin
karanlıkları içinde yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci
gönderen mi hayırlı? Allah'ın beraberinde bir ilah daha mı var? Allah, onların
ortak tuttuklarından uzaktır, arınmıştır. 27. sure (NEML) 63. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye size
acıyor/destek veriyor. Melekleri de öyle yapıyor. Zaten O, inananlara karşı çok
merhametlidir. 33. sure (AHZÂB) 43. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Gece de onlar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup alırız
da onlar karanlığa gömülüverirler. 36. sure (YÂSÎN) 37. ayet
(Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini
vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi
annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek
oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve
saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin
tersine döndürülüyorsunuz?! 39. sure (ZÜMER) 6. ayet (Resmi:
39/İniş:59/Alfabetik:114)
Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı. 79.
sure (NÂZİÂT) 29. ayet (Resmi: 79/İniş:81/Alfabetik:78)
Ve onu sarıp sarmaladığı zaman geceye. 91.
sure (ŞEMS) 4. ayet (Resmi: 91/İniş:26/Alfabetik:93)
Yemin olsun bürüyüp örttüğü zaman geceye,
92. sure (LEYL) 1. ayet (Resmi: 92/İniş:9 /Alfabetik:58)
Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz
perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman
şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden! 113.
sure (FELAK) 3. ayet (Resmi: 113/İniş:20/ Alfabetik:26)
GÜÇ (KUDRET)
a)
Meleklerin Gücü
Ey iman sahipleri! Kendilerinizi ve ailelerinizi öyle bir
ateşten koruyun ki, yakıtı insanlarla taşlardır. O ateşin başında çok katı, çok
sert melekler vardır. Onlar, kendilerine emir verdiği konuda Allah'a isyan
etmezler ve emredildikleri şeyi yaparlar. 66. sure (TAHRÎM) 6. ayet
(Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
b)
Allah’ın Gücü
İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah dışında bazılarını
Allah'a eş tutarlar da onları Allah'ı sevmiş gibi severler. İman sahipleri ise
Allah'a sevgide çok kararlı ve taşkındırlar. Zulme saplananlar, azabı
gördüklerinde tüm kuvvetin Allah'ta bulunduğunu, Allah'ın azabının çok şiddetli
olduğunu fark edeceklerini anlayabilseler! 2. sure (BAKARA) 165. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Allah yolunda savaş. Kendinden
başkasından sorumlu değilsin. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre
sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha
güçlüdür. 4. sure (NİSA) 84. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Onların sözü seni üzmesin. Tüm onur ve kudret Allah'ındır. O
her şeyi işitir, her şeyi bilir. 10. sure (YÛNUS) 65. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Allah sana bir zarar dokundurursa, onu kaldıracak olan
başkası değil, yine O'dur. O sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu reddedecek
yoktur. Kullarından dilediğini lütfuyla nasiplendirir. Gafûr'dur O, Rahîm'dir. 10.
sure (YÛNUS) 107. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Gök gürültüsü O'nu hamd ile tespih eder; melekler de O'ndan
ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak
kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O'na
karşı mücadele edip duruyorlar. 13. sure (RA'D) 13. ayet (Resmi:
13/İniş:87/ Alfabetik:85)
Senin Rabbinin, o ululuk ve kudretin
Rabbinin şanı yücedir onların verdiği sıfatlardan...37. sure (SÂFFÂT) 180. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Ğafir'dir, günahı affedendir. Tövbeyi kabul eden, azabı
çetin, lütfu bol olandır O. İlah yoktur O'ndan gayrı. Yalnız O'nadır varış ve
dönüş. 40. sure (MÜ'MİN) 3. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Âd toplumu yeryüzünde haksız bir biçimde büyüklük tasladı da
şöyle dediler: "Bizden daha güçlü kim var?" Onlar, kendilerini
yaratan Allah'ın, evet O'nun, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi?
Bunlar, bizim ayetlerimize de karşı çıkıyorlardı. 41. sure (FUSSİLET)
15. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Hiç kuşkusuz, Allah Rezzâk'tır, bol bol rızık verir. Kuvvet
sahibidir, Metîn'dir, güçlü ve dayanıklıdır. 51. sure (ZÂRİYÂT) 58.
ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Şöyle derler: "Eğer Medine'ye dönersek, yemin olsun ki,
itibarlı ve baskın olan, ezik ve zayıf olanı oradan çıkaracaktır!" Güç ve
itibar Allah'a, onun resulüne ve iman sahiplerine özgüdür. Ama münafıklar bunu
bilmezler. 63. sure (MÜNÂFİKÛN) 8. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
c)
İnsanların Gücü
(1)
Güç (kudret), insanların, (Peygamberin)
De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim.
Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm
yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en
hayırlısı O'dur." 6. sure (EN'ÂM) 57. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik: 20)
Şunu da söyle: "Acele istediğiniz şey benim yanımda
olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan bitirilmiş olurdu. Zalimleri, Allah
daha iyi bilir." 6. sure (EN'ÂM) 58. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)
De ki: "Ben kendi nefsime, Allah'ın dilediğinden başka
ne bir yarar sağlayabilirim ne de bir zarar verebilirim. Eğer gaybı bilseydim
elbette daha çok hayır yapardım. Ama bana kötülük dokunmamıştır bile. Ben,
inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim." 7.
sure (A'RAF) 188. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir
zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var.
Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler." 10.
sure (YÛNUS) 49. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Onlardan önce nice kuşaklar helak ettik ki, malca ve
manzaraca daha alımlıydılar. De ki: "Her kim sapıklıkta ise Rahman ona
iyice süre versin. Nihayet, kendilerine vaat edileni, azabı veya kıyametin
kopuşunu gördüklerinde mekânca daha kötü, taraflarca daha zayıf olanın kim
olduğunu bilecekler." 19. sure (MERYEM) 74-75. ayet (Resmi:
19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Bizim
size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."
37. sure (SÂFFÂT) 30. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden
öncekilerin sonu nice olmuş diye bakmıyorlar mı? Öncekiler bunlardan sayıca
daha çok, kuvvetçe daha zorlu ve yeryüzündeki eserler bakımından daha üstün idiler.
Ama kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. 40.
sure (MÜ'MİN) 82. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Madem ceza
görmeyecek kişilersiniz, Eğer doğru sözlülerseniz, onu geri çevirsenize. 56.
sure (VÂKIA) 86-87. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin
için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi:
"Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi
tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya
kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına
şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek
şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana
yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!" 60. sure (MÜMTEHİNE) 4. ayet
(Resmi: 60/İniş:111/ Alfabetik:71)
De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık
verme gücüne de sahip değilim." 72. sure (CİN) 21. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
Eğer bir hileniz/bir tuzağınız varsa, hadi hile yapıp tuzak
kurun bana! 77. sure (MÜRSELÂT) 39. ayet (Resmi: 77/İniş:33/Alfabetik:73)
Artık onun için ne bir kuvvet vardır ne
de bir yardımcı. 86. sure (TÂRIK) 10. ayet (Resmi: 86/İniş:36/Alfabetik:99)
(2)
Güç (kudret), insanların, sabır ve dua ile artar,
Tâlût, askerleriyle yola çıkınca dedi ki: "Allah sizi
bir ırmakla imtihan edecektir. O halde, ondan içen benden değildir. Ama onu
tatmayan bendendir. Eliyle bir avuç alan kişi başka." Bunun ardından, pek
azı müstesna olmak üzere ondan içtiler. Nihayet o ve onunla beraber iman
edenler ırmağı geçtiklerinde şöyle dediler: "Bugün bizim Câlût'a ve
ordusuna karşı hiç bir gücümüz yoktur." Allah'a kavuşacaklarını düşünenler
ise şöyle konuştular: "Sayıca az nice topluluk vardır ki, sayıca çok nice
topluluğa Allah'ın izniyle galip gelmiştir. Allah sabredenlerle
beraberdir." Câlût ve ordusuyla karşılaştıklarında şöyle yakardılar:
"Ey Rabb'imiz, üzerimize sabır yağdır. Ayaklarımızı yere sağlam bastır. Ve
küfre sapanlara karşı bize yardım et." 2. sure (BAKARA) 249-250.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim
günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı
ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!" 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 147. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Yemin olsun ki, mallarınızda da
canlarınızda da imtihan edileceksiniz. Ve yemin olsun ki, sizden önce
kendilerine kitap verilenlerden de şirke batanlardan da incitici çok şey dinleyeceksiniz.
Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 186. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kadınlardan, erkeklerden, yavrulardan hiçbiri beceri
gösteremeyen, hiçbir yol bulamayanların durumu farklıdır. 4.
sure (NİSA) 98. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
"Sen bizden, sırf Rabbimizin ayetleri bize gelince,
onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır
yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al." 7. sure (A'RAF) 126.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
"Ey toplumum! Rabbinizden af
dileyin, sonra O'na yönelin ki üzerinize göğü bol bol göndersin, kuvvetinize
kuvvet katsın. Günahkârlar olup da Allah'tan yüz çevirmeyin." 11. sure (HÛD) 52. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı
sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini yapar. 14.
sure (İBRÂHİM) 27. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Kalpleriyle aramızda bir bağ
kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz,
göklerin ve yerin rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilaha yakarmayız. Aksini
yaparsak saçma söz söylemiş oluruz." 18. sure (KEHF) 14. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
"Yavrucuğum; namazı kıl, iyilik ve
güzelliği belirlenene özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır,
başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu/önemli işlerdendir." 31.
sure (LOKMAN) 17. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
(3)
Güç (kudret), insanların, Allah dilerse güçlendirir,
"Kardeşim Hârun var ya, o benden lisanca daha
etkilidir/benden daha güzel konuşur. Onu da benimle yardımcı olarak gönder ki
beni tasdiklesin; beni yalanlamalarından korkuyorum." Allah buyurdu:
"Pazunu kardeşinle kuvvetlendireceğiz; size öyle bir güç/kanıt vereceğiz
ki size ulaşamayacaklar. Ayetlerimize yemin olsun ki, siz ve size uyanlar,
galip gelenler olacaksınız." 28. sure (KASAS) 34-35. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı. Sonra o
güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu. Sonra o kuvvetin arkasından bir
güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi. Dilediğini yaratır. Alîm'dir O,
Kadîr'dir. 30. sure (RÛM) 54. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Mülk ve yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve
hakla bâtılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik. 38. sure (SÂD) 20. ayet
(Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden
öncekilerin sonları nice olmuş görsünler? Onlar, hem kuvvetçe hem de
yeryüzündeki eserler bakımından bunlardan daha zorlu idiler. Ama Allah onları
günahları yüzünden yakaladı. Ve Allah'a karşı bir koruyanları da olmadı. 40. sure (MÜ'MİN) 21. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)
O, O'dur ki; sizi önce topraktan, sonra
bir spermden, sonra bir embriyodan yarattı. Sonra sizi bebek olarak
annelerinizin karnından çıkarıyor, sonra güçlü çağınıza ulaşasınız ve nihayet
ihtiyarlar olasınız diye sizi yaşatıyor. İçinizden bir kısmı daha önce vefat
ettiriliyor. Tüm bunlar, belirlenen bir süreye ulaşasınız ve aklınızı
işletesiniz diyedir. 40. sure (MÜ'MİN) 67. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin
en zorlularındandır. 42. sure (ŞÛRÂ) 43. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Artık, resullerin azim sahibi olanlarının sabrettiği gibi
sabret! O inkârcılar için acele etme! Tehdit edildikleri azabı gördükleri gün,
gündüzün sadece bir saati kadar yaşamış gibi olurlar. Bir duyurudur bu.
Sapmışlar topluluğundan başka kim helâk edilir! 46. sure (AHKAF) 35.
ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
(4)
Güç (kudret), insanların, Veren Allah’tır
Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı. Sonra o
güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu. Sonra o kuvvetin arkasından bir
güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi. Dilediğini yaratır. Alîm'dir O,
Kadîr'dir. 30. sure (RÛM) 54. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Mülk ve yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve
hakla bâtılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik. 38. sure (SÂD) 20.
ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki
kendilerinden öncekilerin sonları nice olmuş görsünler? Onlar, hem kuvvetçe hem
de yeryüzündeki eserler bakımından bunlardan daha zorlu idiler. Ama Allah
onları günahları yüzünden yakaladı. Ve Allah'a karşı bir koruyanları da olmadı. 40. sure (MÜ'MİN) 21. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
O, O'dur ki; sizi önce topraktan, sonra bir spermden, sonra
bir embriyodan yarattı. Sonra sizi bebek olarak annelerinizin karnından
çıkarıyor, sonra güçlü çağınıza ulaşasınız ve nihayet ihtiyarlar olasınız diye
sizi yaşatıyor. İçinizden bir kısmı daha önce vefat ettiriliyor. Tüm bunlar,
belirlenen bir süreye ulaşasınız ve aklınızı işletesiniz diyedir. 40.
sure (MÜ'MİN) 67. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Sabredip bağışlayan bilsin ki bu, işlerin en
zorlularındandır. 42. sure (ŞÛRÂ) 43. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Artık, resullerin azim sahibi olanlarının sabrettiği gibi
sabret! O inkârcılar için acele etme! Tehdit edildikleri azabı gördükleri gün,
gündüzün sadece bir saati kadar yaşamış gibi olurlar. Bir duyurudur bu.
Sapmışlar topluluğundan başka kim helâk edilir! 46. sure (AHKAF) 35.
ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Ey iman sahipleri! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah
da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır. 47.
sure (MUHAMMED) 7. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
O odur ki, müminlerin gönüllerine,
imanları beraberinde iman geliştirsinler diye, mutluluk ve huzur indirdi.
Yalnız Allah'ındır göklerin ve yerin orduları. Alîm'dir Allah, Hakîm'dir. 48.
sure (FETİH) 4. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Yemin olsun, biz, resullerimizi açık seçik delillerle
gönderdik ve onlarla birlikte Kitap'ı ve ölçüyü de indirdik ki, insanlar
adaleti ayakta tutsunlar/adaletle doğrulsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda
zorlu bir kuvvet ve insanlar için birçok yarar vardır. Allah bu sayede,
kendisine ve resullerine, gayba inanarak kimin yardım edeceğini bilecektir.
Allah Kavî'dir, Azîz'dir. 57. sure (HADÎD) 25. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Biz yarattık onları ve kuvvetli yaptık
bağlarını/eklemlerini. Dilediğimizde benzerleri ile değiştiririz onları. 76.
sure (İNSÂN) 28. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
d)
PutlarınOrtakların Gücü
Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir
de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk
ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir." 5.
sure (MÂİDE) 76. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da
veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra
ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp
yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize
gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki:
"Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a teslim
olmakla emrolunduk biz." 6. sure (EN'ÂM) 71. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
"Hem siz, hakkında size hiçbir kanıt indirmediği
şeyleri Allah'a ortak koştuğunuz halde korkmuyorsunuz da ben, ortak tuttuğunuz
şeylerden nasıl korkarım!" Şimdi, eğer biliyorsanız, iki gruptan hangisi
güvende olmaya/güvenilmeye daha layıktır? 6. sure (EN'ÂM) 81. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir
takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah,
hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız
kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama
insanların çokları bilmiyorlar." 12. sure (YÛSUF) 40. ayet
(Resmi: 12/İniş:53/ Alfabetik: 110)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki:
"Allah." De ki: "O'nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi
edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde
değiller." De ki: "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu?
Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da
yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki:
"Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan." 13.
sure (RA'D) 16. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
De ki: "O'nun berisinden bel bağladıklarınızı çağırın;
onlar, başınızdaki zorluk ve sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de
değiştirebilirler." 17. sure (İSRÂ) 56. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)
"Şunlar,
şu kavmimiz O'ndan başka ilahlar edindiler. Onlar hakkında açık bir kanıt getirselerdi
ya! Yalan düzerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim olabilir?!" 18.
sure (KEHF) 15. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Allah'tan ayrı olarak, hakkında O'nun
hiçbir kanıt indirmediği şeye kulluk ediyorlar. Kendilerinin de onunla ilgili
bir ilmi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmayacaktır. 22.
sure (HAC) 71. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Böyleyken O'nun dışında bir takım ilahlar edindiler. Hiçbir
şey yaratamaz bunlar. Kendileri yaratılmışlardır zaten... Kendi benlikleri için
bile ne bir zarara güç yetirebilirler ne bir yarara. Ne bir ölüme güçleri yeter
ne bir dirime ne de kabirden çıkarıp hesap sormaya. 25.
sure (FURKÂN) 3. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Allah'ın berisinden, kendisine yarar sağlamayacak, zarar da
veremeyecek şeylere ibadet/kulluk ediyorlar. İnkârcı, Rabbi aleyhine
başkalarına arka çıkar. 25. sure (FURKÂN) 55. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki:
"Onlar hiçbir şeye sahip olmayan/hiçbir şeye gücü yetmeyen, aklını da
işletmeyen varlıklar olsalar da mı?" 39. sure (ZÜMER) 43. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah, hak ile hükmeder! O'nun dışında yakardıkları ise
hiçbir şeyle hükmedemezler. Allah'tır mutlak Semî', mutlak Basîr... 40.
sure (MÜ'MİN) 20. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
O'nun berisinden yakardıkları, şefaate
sahip olamaz! Hakka tanık olanlar müstesna. Onlar, ilimden nasiplenmekteler. 43.
sure (ZUHRUF) 86. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Sonunda, onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde,
yardımcı bakımından daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.
72. sure (CİN) 24. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
e)
Şeytanın Gücü
İman edenler Allah yolunda savaşırlar; küfre sapanlarsa
tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz,
şeytanın tuzağı çok zayıftır. 4. sure (NİSA) 76. ayet (Resmi:
4/İniş:98/Alfabetik:82)
İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size
hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim
sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi
bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi
kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha
önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir
azap öngörülmüştür." 14. sure (İBRÂHİM) 22. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
"Benim kullarım aleyhine senin elinde hiçbir güç/kanıt
olmayacak. Azgınların seni izleyenleri müstesna." 15.
sure (HİCR) 42. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Şu bir gerçek ki şeytanın elinde, iman
edip yalnız Rablerine dayananlar aleyhine hiçbir sulta/hiçbir kanıt yoktur. Onun sultası, sadece onu dost edinenlerle Allah'a ortak koşanlar
üstündedir. 16. sure (NAHL) 99-100. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
"Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan
olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter. 17. sure (İSRÂ) 65.
ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Oysaki onun, onlar üzerinde hiçbir
sultası yoktu. Sadece biz; âhirete inananı, onun hakkında kuşkuya düşenden
ayırmak için böyle yapıyorduk. Rabbin her şey üzerinde Hafiz'dir, kollar,
korur, gözetir. 34. sure (SEBE') 21. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder