KOLAYLIK
a) Her Şey Allah’a Kolaydır
Kim düşmanlık ve zulümle intihar günahını işlerse onu ateşe sokacağız. Bu, Allah için çok da kolaydır. 4. sure (NİSA) 30. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Cehennem
yolu hariç! Sonsuza dek kalacaklardır orada. Allah için çok kolaydır bu. 4. sure (NİSA) 169. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah'ın
gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi yok eder,
yepyeni bir halk getirir. Bu, Allah'a hiç de zor gelmez. 14. sure (İBRÂHİM) 19-20.
ayet (Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik: 40)
Bilmedin mi
ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir
Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır. 22.
sure (HAC) 70. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Hiç görmediler mi, Allah, yaratmayı nasıl
başlatıyor, sonra onu tekrarlıyor/yeni baştan yapıyor. Kuşkusuz bu, Allah için
çok kolaydır. 29. sure (ANKEBÛT) 19. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik: 8)
Yaratmaya ilk başlayan/yaratılanları ilk yaratan O'dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O'nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler/en yüce sıfatlar O'nundur. O'dur Azîz, O'dur Hakîm... 30. sure (RÛM) 27. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Size karşı cimrilik/kıskançlık ederler. Korku geldiğinde onları sana bakar halde görürsün. Korku gittiğinde ise hayra karşı kıskançlık yüzünden sizi keskin dillerle yaralarlar. Ölümden üzerine baygınlık çökmüş biri gibidirler. Bunlar iman etmemişlerdir. Bu yüzden de Allah, amellerini boşa çıkarmıştır. Bunu yapmak Allah için çok kolaydır. 33. sure (AHZÂB) 19. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.
Allah sizi
bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi.
O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa
daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir
Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35.
sure (FATIR) 11. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Dilerse sizi
yok eder, yepyeni bir halk getirir. Ve bu, Allah'a hiç de güç gelmez. 35.
sure (FATIR) 16-17. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Yeryüzünde
ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu
yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır. 57.
sure (HADÎD) 22. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Küfre
sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim
ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine
Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah
için çok kolaydır." 64. sure (TEĞÂBÜN) 7. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Âdetten kesilen kadınlarınızın iddet
bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. Hiç âdet
görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe olan kadınların süreleri ise
yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan korkarsa, O ona işinde bir
kolaylık nasip eder. 65. sure (TALÂK) 4. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Küfre batmışlar için hiç de kolay değildir. 74. sure (MÜDDESSİR) 10. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
b) Kolay Yol-Yolda Kolaylık
Sana, en kolay olanı kolaylaştıracağız. 87. sure (A'LÂ) 8. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)
c) Kur'an’da Kolaylık
Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?! 54. sure (KAMER) 17,22,32,40. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)
d) Kitabı Sağdan Verilene Kolaylık
O zaman kitabı sağdan verilen, Kolay bir hesapla hesaba çekilecek, 84. sure (İNŞIKAK) 7-8. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
e) Her Güçlükten Sonra Bir Kolaylık
Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından
harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine
verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında
yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır. 65. sure (TALÂK)
7. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! 94. sure (İNŞİRAH) 5. ayet (Resmi: 94/İniş:12/ Alfabetik:45)
Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak
var! 94. sure (İNŞİRAH) 6. ayet (Resmi: 94/İniş:12/Alfabetik:45)
f) Örf, Tebliğde Yöntemde Kolaylık
Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir. 7. sure (A'RAF) 199. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
g) Davranışta Kolaylık
Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak... 2. sure (BAKARA) 180. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç âdet ve temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanmakta iseler, Allah'ın onların rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde herhangi bir şekilde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok hak sahibidirler. Kadınların, örfe uygun biçimde, sorumluluklarına benzer hakları da vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. Boşama iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak ya da güzelce serbest bırakmak gerekir. Onlara verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle kadının Allah'ın sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Bunları aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta kendileridirler. 2. sure (BAKARA) 228-229. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kadınları
boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladılar mı ya onları örfe uygun olarak
tutun yahut da örfe uygun olarak serbest bırakın. Onları, zulmetmeniz için,
zararlarına bir biçimde, tutmayın. Bunu yapan, öz benliğine zulmetmiş olur.
Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve
kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın.
Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. Kadınları
boşadığınız zaman bekleme sürelerini tamamladıklarında, kendi aralarında örfe
uygun olarak anlaşmışlarsa eski kocalarıyla nikahlanmaları hususunda onlara
engel çıkarmayın. Bu, sizin Allah'a ve âhıret gününe inanmış olanınıza verilen
öğüttür. Bu sizin için daha isabetli ve daha temizdir, Allah bilir ama siz
bilmezsiniz. Anneler çocuklarını - emzirmeyi tamamlamak isteyen kimseler için -
tam iki yıl emzirirler. Annelerin yiyeceklerini ve giyeceklerini örfe uygun
biçimde hazırlamak çocuğun babasına aittir. Hiç bir benlik yaratılış kapasitesi
dışında bir şeyle yükümlü tutulamaz. Anne çocuğu yüzünden, çocuğun babası da
kendi çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçı için de aynı ilke uygulanır.
Eğer anne-baba karşılıklı anlaşma ve danışma sonucu çocuğu sütten kesmek
isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı sütanneye emzirtmek
isterseniz, örfe uygun olarak belirlediğiniz ücreti güzelce teslim etmek
şartıyla, bunu yapmanızda bir günah yoktur. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah,
yapmakta olduklarınızı en iyi biçimde görmektedir. İçinizden ölüp de geriye
zevceler bırakanların bu eşleri, dört ay on gün kendi başlarına beklerler.
Sürelerini tamamladıklarında kendilerince uygun gördüklerini örfe uygun biçimde
yapmalarında sizin için bir sakınca yoktur. Allah, yapmakta olduklarınızdan
gereğince haberdardır. İddet bekleyen kadınlara evlenme isteğinizi dolaylı
yoldan anlatmanızda veya böyle bir şeyi içinizde saklamanızda sizin için hiç
bir günah yoktur. Allah bilmiştir ki, siz onları mutlaka anacaksınız,
unutmayacaksınız. Bu sırada onlarla, örfün normal göreceği sözlerle konuşma
dışında gizli bir buluşma için anlaşmayın. Ve zorunlu olan süre doluncaya kadar
nikahı bağlamaya girişmeyin. Bilin ki Allah, benliklerinizin içindekini bilir.
O'ndan sakının. Ve bilin ki Allah çok affedicidir, çok yumuşak davranışlıdır.
Kendilerine dokunmadan veya onlar için herhangi bir mehr belirlemeden kadınları
boşamanızda sizin için günah yoktur. Ancak onları nimetlendirin. İmkânları
geniş olan kendi gücünce yapar bunu, imkânları sınırlı olan da kendi gücünce
yapar. Örfe uygun bir nimetlendirme... Güzel düşünüp güzel davrananlar üzerine
bir borç... Bir mehr belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız,
kestiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikah bağı
elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz
takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkârlık farkını unutmayın. Allah,
yapmakta olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir. Namazları ve orta namazı
koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. Bir korku ve endişe
duyarsanız yürüyerek veya binit üzerinde kılın. Güvene kavuştuğunuzda
bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin. İçinizden ölüp de
geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar
geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa, onların
kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah yoktur.
Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı
sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur. 2.
sure (BAKARA) 231-241. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Eğer
karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek
tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak
isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı
kılacaktır. Allah Alîm'dir, her şeyi bilir; Habîr'dir, her şeyden haberdardır. 4.
sure (NİSA) 35. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
ALLAH’IN
KOYDUĞU SINIR
a) Dinde, İnançta, Davranışta Sınır
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter. 4. sure (NİSA) 171. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler. Namazlarında huşû sahipleridir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar. Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar. Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar. Kim bundan ötesini isterse, işte onlar, sınırı aşanlardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 1-7. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine
sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah,
günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir." 39. sure (ZÜMER) 53. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Siz, haddi aşanlardan/zulme sapanlardan oluşan bir toplumsunuz diye, o zikri/Kur'an'ı sizden uzak mı tutalım? 43. sure (ZUHRUF) 5. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Namaz kılıp dua edenler müstesna. Bunlar,
namazlarında süreklidirler. Bunların mallarında belirli bir hak vardır: Yoksul
ve yoksun için. Bunlar, din gününü içtenlikle doğrularlar. Bunlar, yalnız
Rablerinin azabından ürperirler. Gerçekten de Rablerinin azabı emin olunmayacak
bir azaptır. Bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle korurlar. Ancak onlar,
eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. Kim bunun
ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir. 70.
sure (MEÂRİC) 22-31. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
b) Ömürde, Rızıkta Sınır
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat
ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevrilir
ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir. 16.
sure (NAHL) 70. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir. 22. sure (HAC) 5. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
İşte bu, bizim verdiğimiz rızıktır
elbette. Bitip tükenmesi yoktur onun. 38. sure (SÂD) 54. ayet
(Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
İnsanlar bir tek ümmet haline gelmeyecek olsalardı, o Rahman'a nankörlük edenlerin evlerine gümüşten tavanlar çatar, sırtlarına binip yükselecekleri merdivenler/asansörler yapardık. Evlerine kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık; Her yanda süsler oluştururduk. İşte bütün bunlar, şu iğreti dünya hayatının nimetidir. Rabbinin katındaki âhiret ise takva sahipleri içindir. 43. sure (ZUHRUF) 33-35. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
c) Kitap Verilenlere, Cin ve İnsan Toplumlarına Sınır
De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın." 5. sure (MÂİDE) 77. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder