TABİAT (GÖKLER VE YER)
2. TABİATIN DÜZENİ - 1
a) Kavram Olarak, Tabiatın Düzeni
Benimle, yarattığım
kişiyi baş başa bırak! Hesapsız bir mal verdim ona. Göz doyurucu oğullar
verdim. Alabildiğine imkânlar döşedim onun için. 74. sure (MÜDDESSİR)
11-14. ayet (Resmi: 74/İniş:4/ Alfabetik:67)
O ki
yarattı, düzene koydu, O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip
aydınlattı. 87. sure (A'LÂ) 2-3. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)
Hayır,
hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi. Hadi, bakıversin
insan, kendi yiyeceğine! Biz suyu döktük de döktük. Sonra yeryüzünü yardık da
yardık. Ardından orada dâneler bitirdik. Üzümler, yoncalar, Zeytinlikler,
hurmalıklar, Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler, Meyve, otlak/sebze. Sizin ve
hayvanlarınızın yararına. 80. sure (ABESE) 23-32. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
Yeri, bir
toplanma zemini yapmadık mı? Diriler bakımından da ölüler bakımından da. Orada
oturaklı, başını yücelere kaldırmış dağlar oluşturduk. Ve size tatlı bir su
içirdik. 77. sure (MÜRSELÂT) 25-27. ayet (Resmi:
77/İniş:33/Alfabetik:73)
Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk
onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun. 50.
sure (KAF) 6. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Şu bir gerçek ki, biz her şeyi bir ölçüye
göre/bir kaderle yarattık. Emrimiz bir tektir, bir göz kırpma gibidir. 54.
sure (KAMER) 49-50. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)
Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve
sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik. Ne de
az şükrediyorsunuz! 7. sure (A'RAF) 10. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik: 9)
Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. 7. sure (A'RAF) 26. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Görmediler mi, ellerimizin yapıp
ettiklerinden, kendileri için nice hayvanlar yarattık da onlar, bu hayvanlara
sahip oluyorlar. O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır
ve onlardan bir kısmını da yiyorlar. O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var,
içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. sure (YÂSÎN) 71-73. ayet
(Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır
gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i
ona delil yapmışız! Sonra nasıl tutup onu ağır ağır kendimize çekmişiz! O'dur
sizin için geceyi elbise, uykuyu dinlence yapan. Gündüzü, dağılıp yayılma
zamanı yapan da O'dur. O gönderdi rüzgârı bir müjde olarak rahmetinin önünden.
Biz indirdik gökten tertemiz bir su. Ki onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve
onunla, yarattıklarımızdan bir takım hayvanları ve birçok insanları suvaralım.
Yemin olsun, onu aralarında çeşitli biçimlerde ifade ettik ki öğüt
alabilsinler. Ama insanların çoğu sadece nankörlükte ısrar etmektedir. 25.
sure (FURKÂN) 45-50. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Şanı yücedir o kudretin ki, hakla bâtılı
ayıran o Furkan'ı, bütün âlemler için bir uyarıcı olsun diye kuluna indirdi.
Göklerin ve yerin mülk ve saltanatı yalnız O'nundur. Çocuk edinmemiştir O. Mülk
ve saltanatında ortak yoktur O'na. Her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü ve
oluş tarzı takdir etmiştir. 25. sure (FURKÂN) 1-2. ayet (Resmi:
25/İniş:42/Alfabetik:29)
İki denizi birbiri üstüne salan O'dur.
Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir
berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur. 25. sure (FURKÂN) 53.
ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar
yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu. 25.
sure (FURKÂN) 61. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu
tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama
hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız.
Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi
yara yara gittiğini görürsün. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de
gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri
belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve
yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile
hükmedemezler. 35. sure (FATIR) 12-13. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Mûsa dedi: "Rabbimiz,her şeye
yaratılışını lütfeden, sonra da yol yordam gösteren kudrettir." 20.
sure (TÂHÂ) 50. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
"Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur." Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. Yiyin, hayvanlarınızı yayıp otlatın. Kuşkusuz bunda, aklı başında insanlar için ibretler vardır. Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız. 20. sure (TÂHÂ) 52-55. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Görmedin mi; biz geceyi, içinde
dinlensinler diye, gündüzü de gösterici bir ışık olsun diye oluşturduk. İşte
bunda, inanan bir topluluk için elbette ibretler vardır. 27.
sure (NEML) 86. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Sen dağlara bakar da onları donuk, durgun
görürsün. Oysaki onlar, bulutların dolaştığı gibi dolaşmaktadır. Her şeyi güzel
ve mükemmel yapan Allah'ın sanatıdır bu. Yaptıklarınızdan gereğince haberdardır
O. 27. sure (NEML) 88. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve
gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir
şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz. 28. sure (KASAS) 73. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık;
sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden
bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi
ayrıntılı bir biçimde açıkladık. 17. sure (İSRÂ) 12. ayet
(Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Rabbiniz odur ki, lütfundan nasip
arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütüyor. O, size karşı gerçekten
çok merhametlidir. 17. sure (İSRÂ) 66. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve
üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları,
güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan
üstün kıldık. 17. sure (İSRÂ) 70. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Güneş'i ısı ve ışık kaynağı; Ay'ı, hesabı ve yılların sayısını bilesiniz diye bir nur yapıp ona evreler takdir eden O'dur. Allah bütün bunları rastgele değil, şaşmaz ölçülere bağlı olarak yaratmıştır. Bilgiyle donanmış bir topluluk için ayetleri ayrıntılı kılıyor. 10. sure (YÛNUS) 5. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
O, odur ki, içinde durup dinlenesiniz diye sizin için geceye vücut verdi, gündüzü de aydınlık kıldı. Hiç kuşkusuz, bunda, dinleyecek bir topluluk için ibretler vardır. 10. sure (YÛNUS) 67. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu/onları, seyredenler için süsledik. Ve onu / onları, her kovulup taşlanmış şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden olur; onun peşine de parlak bir ateş alevi düşer. Yeri yayıp döşedik, ona kuvvetli dağlar diktik ve içinde ölçülü/ahenkli her şeyden bitirdik. Orada sizin için ve rızıklandırıcısı siz olmadığınız kimse için geçimlikler yarattık. Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızda olmasın. Ama biz onu ancak belirli bir ölçüde/bir kaderle indiririz. Rüzgârları dölleyiciler olarak gönderdik; gökten bir su indirdik de onunla sizi suvardık. Onun depolayıcıları siz değilsiniz. Biziz, elbette biziz o hayat vermekte olan, o öldürmekte olan. Ve biziz sonunda mirasçı kalan. 15. sure (HİCR) 16-23. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Size gökten su indiren de O'dur! Biz o
suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O
yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da
tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık.
Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler
olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir
topluluk için, çok ibret vardır! 6. sure (EN'ÂM) 99. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şafağı yarıp sabahı ortaya çıkaran/Fâlık
O'dur! Geceyi dinlenme zamanı yaptı; Güneş'i ve Ay'ı hesap aracı. İşte budur
ölçülendirmesi o Azîz'in, o Alîm'in! 6. sure (EN'ÂM) 96. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik. 31. sure (LOKMAN) 10. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde
bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini üstünüze
saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve
aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. 31. sure
(LOKMAN) 20. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine
sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun
eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah,
yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 31. sure (LOKMAN) 29. ayet
(Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. Gözünüzü açın; Aziz'dir O, Gaffar'dır. 39. sure (ZÜMER) 5. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah,
içinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi yarattı. Gündüzü de aydınlık kıldı.
Şu bir gerçek ki, Allah, insanlara her halde lütufkâr davranıyor fakat
insanların çokları şükretmezler. 40.
sure (MÜ'MİN) 61. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir! 40. sure (MÜ'MİN) 64. ayet (Resmi: 40/ İniş:60/Alfabetik:69)
Bir kısmından binek edinesiniz, bir kısmından yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratan, O Allah'tır. O hayvanlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Onları binek yaparak, gönüllerinizdeki arzuya ulaşırsınız. Hem onlar üzerinde hem gemiler üzerinde taşınırsınız. 40. sure (MÜ'MİN) 79-80. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
O,
yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda
bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi.
İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere... Sonra buhar/duman halindeki
göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya
istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve
oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla
donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir. 41.
sure (FUSSİLET) 10-12. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır,
Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu
tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten,
gereğince görendir O. 42. sure (ŞÛRÂ) 11. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
O, yerküreyi size bir beşik yaptı. Ve
onda sizler için yollar oluşturdu ki, varacağınız yere varabilesiniz. Gökten
bir ölçüye bağlı olarak/bir kaderle su indirmiştir O. O suyla biz ölü bir
beldeyi hayata kavuşturduk. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. Tüm çiftleri de
yaratan O'dur. Ve O, sizin için gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduğunuz şeylere
de vücut verdi; Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda,
Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir
bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık."
"Ve gerçekten biz, halden hale geçerek Rabbimize mutlaka döneceğiz." 43.
sure (ZUHRUF) 10-14. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Allah size denizi boyun eğdirdi ki,
içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve
şükredebilesiniz. Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf
olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için
elbette ibretler vardır. 45. sure (CÂSİYE) 12-13. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler. 46. sure (AHKAF) 3. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için. Benliklerimizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz? Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de. Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki, o tıpkı sizin konuşabildiğiniz gibi kesin bir gerçektir. 51. sure (ZÂRİYÂT) 20-23. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Göğe gelince,
onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz. Yeri de biz
döşedik. Ne güzel döşeyicileriz! Her şeyden iki çift yarattık ki düşünüp
anlayabilesiniz. 51.
sure (ZÂRİYÂT) 47-49. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Yemin olsun
o ahenkli yollar taşıyan göğe, Ki siz gerçekten tartışmalarla dolu bir söz
içindesiniz. 51. sure (ZÂRİYÂT) 7-8. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Davarları da
O yaratmıştır. Onlarda sizin için bir ısıtıcı, koruyucu ve nice nice yararlar
vardır. Onlardan bazı şeyleri/onlardan bazılarını yersiniz. Bir güzellik de
vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada.
Ve ağırlıklarınızı yüklenir, canlarınızın yarısını tüketmeden varamayacağınız
beldelere kadar taşırlar. Hiç kuşkusuz, Rabbiniz gerçekten Raûf'tur, çok acıyıp
esirger; Rahîm'dir, sınırsızca merhamet eder. Hem binesiniz diye hem de bir süs
olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler
yaratır O... Yolu doğrultup denge noktasını bulmak Allah'ın işidir. Ondan sapan
da var. Allah dileseydi, sizi toptan hidayete erdirirdi. O sizin için gökten
bir su indirdi; ondan bir içecek var. Kendisinden hayvanlarınıza yedirdiğiniz
ağaç da ondan oluşmaktadır. O suyla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler
ve her çeşitten meyvalar bitirir. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir
toplum için gerçek bir mucize vardır. Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin
emrinize vermiştir. Yıldızlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir.
Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır. Ve
sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir.
Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır.
Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız
için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle
yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. Sizi
çalkayıp sarsar diye yerküreye ağır dağlar, ırmaklar, yollar koydu. İyiye ve
doğruya ulaşmanız umulmaktadır. Ve nice işaretler! Yıldızla da onlar, yol ve
yön doğrulturlar. Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz?
Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah,
gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 5-18. ayet (Resmi:
16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah size,
evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek göç
gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca,
hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar
kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi. Allah,
yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu. Dağlardan sizin için sığınak
evler yaptı. Sizin için, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak
elbiseler de yaptı. İşte nimetini üzerinizde böyle tamamlıyor ki, O'na teslim
olup esenliğe ulaşabilesiniz. 16. sure (NAHL) 80-81. ayet (Resmi:
16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah odur
ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten bir su indirdi de onunla size rızık olarak
türlü meyveler çıkardı. Emriyle denizde akıp gitmeleri için gemileri
hizmetinize verdi. Irmakları da emrinize verdi. Görevlerini şaşmadan yapmak
üzere Güneş'i ve Ay'ı da size boyun eğdirdi. Geceyi ve gündüzü de hizmetinize
verdi. Kendisinden istediğiniz her şeyden size bir parça verdi. Allah'ın
nimetini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz. Doğrusu şu ki insan,
gerçekten çok zalim, çok nankördür. 14. sure (İBRÂHİM) 32-34.
ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
O odur ki, geceyi, gündüzü, Güneş'i ve
Ay'ı yarattı. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. 21. sure (ENBİYÂ) 33. ayet (Resmi:
21/İniş:73/Alfabetik:21)
Yerküreye, onları çalkalamasın diye bir
takım dağlar diktik. Ve orada geniş geniş yollar açtık ki, doğru gidebilsinler. 21.
sure (ENBİYÂ) 31. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Gökten bir
kaderle/belli ölçüde bir su indirdik de onu yeryüzünde durdurduk. Elbette ki
biz, onu gidermeye de gücü yetenleriz! Onunla size hurmalardan ve üzümlerden
bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan
yiyorsunuz. Ve bir ağaç da yetiştirdik ki, Tûr-i Sina'dan çıkar, yağlı olarak
biter; yiyenlere katıktır. Davarlarda da sizin için elbette bir ibret vardır!
Onların karınlarındakilerden size içiriyoruz. Onlarda sizin için birçok yarar
var. Onlardan yiyorsunuz da. Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde
taşınıyorsunuz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 18-22. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İş ve oluşu
gökten yere doğru çekip çevirir; sonra o O'na yükselip çıkar: Bir günde ki,
süresi, sizin saymakta olduğunuz günlerden bin yıla denktir. İşte budur Allah!
Gaybı da görüneni de bilen O'dur. Azîz'dir o, Rahîm'dir. 32. sure (SECDE) 5-6. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
Görmediler mi ki biz, çorak toprağa suyu
salıyoruz da onunla ekinler çıkarıyoruz; hem hayvanları yiyor ondan hem
kendileri. Hâlâ görmüyorlar mı? 32. sure (SECDE) 27. ayet (Resmi:
32/İniş:75/Alfabetik:92)
O, yeri sizin için boyun eğer yaptı.
Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızıklarından yiyin. Dönüş O'nadır.
67. sure (MÜLK) 15. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi
gökleri yaratan da O'dur. O Rahman'ın yaratışında/yarattıklarında herhangi bir
uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir
uyuşmazlık görüyor musun? Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş
olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o. Yemin olsun ki, biz en
yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlara ateş taneleri yaptık. O
şeytanlar için çılgın ateş azabını da hazırladık. 67. sure (MÜLK) 3-5.
ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Biz bu yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?
Dağları birer kazık yapmadık mı? Sizleri çiftler olarak yarattık. Sizin
uykunuzu bir dinlenme/bir rahatlama/bir tür ölüm yaptık. Geceyi bir giysi
yaptık. Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık. Üstünüzde yedi
sağlam/aşınmaz kurduk. Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik. Sıkarak
su çıkaranlardan şarıl şarıl bir su indirdik, Ki çıkaralım onlardan dâneler ve
otlar; Ve içiçe girmiş bağlar/bahçeler. 78. sure (NEBE) 6-16. ayet
(Resmi: 78/İniş:80/Alfabetik:79)
Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.
Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı. Bundan sonra da yeri yayıp deve
kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı. Ondan suyunu, otlağını çıkardı. Dağları,
demir atmış gibi oturttu; Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı
olarak. 79. sure (NÂZİÂT) 27-33. ayet (Resmi: 79/İniş:81/ Alfabetik:78)
O Allah'tır
ki, rüzgârları gönderir de onlar, bulutu savurur. Sonra Allah o bulutu gökte
dilediği gibi yayıp döşer, onu parça parça eder. Nihayet sen onun arasından
yağmurun çıktığını görürsün. Sonra onu kullarından dilediğine ulaştırdığında
onlar, müjde almış gibi sevinirler. Oysaki onlar, yağmur kendilerine
indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler. 30.
sure (RÛM) 48-49. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Allah odur ki, gökleri direksiz
yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur.
Güneş'i ve Ay'ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar
akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer
gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık seçik inanasınız. 13.
sure (RA'D) 2. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve
denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni
olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara
karşı elbette Raûf, Rahîm'dir, 22. sure (HAC) 65. ayet (Resmi:
22/İniş:88/Alfabetik:32)
Görmedin mi, Allah gökten bir su indirdi
de, onun sayesinde yer, yemyeşil hale geliyor. Allah Latîf'tir, Habîr'dir. 22.
sure (HAC) 63. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Salmıştır iki denizi; buluşup
kucaklaşıyorlar. Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar.
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 55.
sure (RAHMÂN) 19-21. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak
yaratıklar için. Bir meyve var onda. Ve salkımlarla donatılmış hurma ağaçları.
Çimli ve samanlı dâne ve hoş kokulu otlar vardır. Bu böyle iken, Rabbinizin
nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 55. sure (RAHMÂN) 10-13. ayet
(Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır her birinin
her şeyi. Çimen/yıldız ve ağaç secde ediyorlar. Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu
şaşmaz ölçüyü, mizanı. 55. sure (RAHMÂN) 5-7. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)
Sana, doğan aylardan sorarlar. De ki:
"Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit
ölçüleridir." Hayra ulaşmak evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayra
ulaşan o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin.
Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 189. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızk çıkardı. Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın. 2. sure (BAKARA) 22. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir. 2. sure (BAKARA) 29. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Görmedin mi,
Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları
birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını
görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini
çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı,
neredeyse gözleri alıp götürecek. Allah, gece ile gündüzü evirip çeviriyor.
Gözleri olanlar için bunda elbette bir ibret vardır. Allah, tüm canlıları sudan
yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde
yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her
şeye kadirdir. 24. sure (NÛR) 43-45. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder