İNSANIN
ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI SALİH AMELLER)-3
AYRICA
BAKINIZ: III. B. 2. a. İNANANLAR (MÜMINLER) VE ÖZELLİKLERİ
c) Allah'ın Nimetlerine Teşekkür Etmek (Şükür) -1
(1) Kavram Olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'ın Nimetlerine Teşekkür Etmek (Şükür)
“Rabbini, öz benliğinin içinde yalvarıp ürpererek, bağırtılı olmayan bir sesle sabah-akşam zikret. Sakın gafillerden olma.” 7. sure (A'RAF) 205. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
“Rabbinize; boyun
bükerek, gizlice / ürpererek yakarın. O, haddi aşanları / azmışları
sevmez. Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç
kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.” 7. sure (A'RAF) 55-56. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
“Geceleri, Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak
geçirirler.” 25. sure (FURKÂN) 64. ayet
(Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
“Rablerinin
ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kör ve sağırlar gibi onlar üzerine
kapanmazlar.”25. sure (FURKÂN) 73. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
“Hamd olsun âlemlerin Rabbi Allah'a!... “ 37. sure (SÂFFÂT) 182. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)
“Yemin
olsun, biz Lukman'a şu yolda hikmet verdik:
"Allah'a şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük
edense şunu bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.” 31. sure (LOKMAN) 12. ayet (Resmi: 31/İniş:57/ Alfabetik:59)
“Böyle
birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta
durarak ibadet eden, ahiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi
midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve
akıl sahipleri düşünüp ibret alır." 39.
sure (ZÜMER) 9. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
“Allah'ın
sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na kulluk / ibadet ediyorsanız, Allah'ın
nimetlerine şükredin.” 16. sure
(NAHL) 114. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
“Bakıp
görmediler mi, Allah'ın yarattığı şeylerin
gölgeleri bile, sağ ve sollarından boyunları bükük bir halde, Allah için
secdelere kapanarak dönüyor.” 16. sure
(NAHL) 48. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
“Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız
Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar. “16. sure (NAHL) 49. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75) Secde ayeti
“Üstlerinde
egemen olan Rablerinden ürperirler ve
emredildikleri şeyi yaparlar. “16.
sure (NAHL) 50. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
“Allah odur
ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” 23. sure (MÜ'MİNÛN) 78. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
“Bizim ayetlerimize o kimseler inanır ki,
onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere
kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine Hamd ile tespih ederler. Yanları yataklarından uzaklaşır; korku ve ümitle
Rablerine dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da dağıtırlar.
Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını
bilmez.” 32. sure (SECDE) 15-17. ayet
(Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
“O'na yönelmiş kişiler olarak O'ndan sakının! Namazı kılın
ve sakın şirke sapanlardan olmayın; Onlardan ki, dinlerini parçalayıp
hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip
övünür.” 30. sure (RÛM) 31-32. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
“Anın beni
ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük
etmeyin!” 2. sure (BAKARA) 152. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Ey iman
sahipleri! Size verdiğimiz rızkların temizlerinden yiyin ve - eğer kendisine kulluk ediyorsanız - Allah'a şükredin.”
2. sure (BAKARA) 172. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Ey iman sahipleri! Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size
hakla bâtılı / iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter.
Allah, o büyük lütfun sahibidir.” 8. sure
(ENFÂL) 29. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
“Allah'ın hoşnutluğunu izleyen kişi, Allah'ın
gazabına uğrayan ve barınağı cehennem olan kişiyle aynı mıdır? Ne kötü varış
yeridir o! Onlar, Allah katında derece derecedirler. Allah, yapmakta
olduklarını iyice görmektedir. “3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 162-163. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
“İnanır şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür
eder, O her şeyi gereğince bilir.” 4.
sure (NİSA) 147. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
“İnananlar
için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın
zikri / Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap
verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş
kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır.” 57. sure (HADÎD) 16. ayet (Resmi: 57/ İniş:112/Alfabetik:33)
“İşte böyle. Kim Allah'ın kutsallık nişanı yaptığı şeyleri
yüceltirse bu yaptığı, gönüllerin takvasındandır.“ 22. sure (HAC) 32. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
“Biz her ümmet
için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı / kurbanlık hayvan kesme yeri /
kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği
kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız
bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı
kişileri muştula. Onlar öyle insanlardır ki, Allah anıldığında kalpleri titrer;
başlarına gelene sabrederler, namazı gözetirler. Ve kendilerine verdiğimiz
rızıklardan infak ederler.” 22. sure
(HAC) 34-35. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
“Ey insanlar! Biz sizi,
bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye
sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz,
Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok
sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” 49. sure (HUCURÂT) 13. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
“Muhammed bir resulden başkası değildir.
Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse
ökçeleriniz üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri
dönen, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah,
şükredenleri ödüllendirecektir. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi
ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz;
âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri
ödüllendireceğiz biz.” 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 144-145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
“Rabbinizin şunu
duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz,
ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç
kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.” 14. sure (İBRÂHİM) 7. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
“Kendinde
Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp
yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş
görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür
mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur.
Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir, cömerttir." 27. sure (NEML) 40. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
"Allah'ın
berisinden; bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan / iftira üretiyorsunuz. Sizin
Allah dışında kulluk / kölelik ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı
Allah katında arayın; O'na kulluk edin, O'na
şükredin. O'na döndürüleceksiniz." 29. sure (ANKEBÛT) 17. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
"Yavrucuğum;
namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene
özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret. Çünkü
bunu yapabilmek, zorlu / önemli işlerdendir." 31. sure (LOKMAN) 17. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
“Onlar
Süleyman için, mihraplardan / kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi
çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd
ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım
içinden şükredenler o kadar az ki!” 34. sure (SEBE') 13. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
“Allah'ın
Kitabı'nı okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli
ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler. Çünkü Allah
onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır.
Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere
mutlaka karşılık verir.” 35. sure
(FATIR) 29-30. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
“Eğer
nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size
muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için
rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını
yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı
haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir.” 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
“Başkasına
değil, sadece Allah'a
kulluk / ibadet et; şükredenlerden ol! “39. sure (ZÜMER) 66. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
“Ki onların
sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin
nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim
emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık." 43. sure (ZUHRUF) 13. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
“Yaratmış
olan bilmez mi / Allah, yarattığı kimseyi bilmez
mi? Latîf'tir O, Habîr'dir.“ 67. sure
(MÜLK) 14. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
(2) Şükretmek
(a) Genel olarak şükretmek, Allah'ın verdiği nimetlere teşekkür etmek
Belki şükredersiniz diye bunun ardından da sizi affetmiştik. 2. sure (BAKARA) 52. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sonra,
ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki,
şükredebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 56.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman
edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık
hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim
kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek
ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu,
Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve
düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ramazan o
aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar
getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu
geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca
başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk
istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı
için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin
şükretmeniz umulmaktadır. 2. sure
(BAKARA) 185. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yemin olsun
ki, ezik-boynu bükük olduğunuz bir sırada Allah size Bedir'de de yardım
etmişti. O halde Allah'tan korkun ki,
şükredebilesiniz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 123.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Muhammed bir resulden başkası değildir. Ondan
önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse ökçeleriniz
üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri dönen, Allah'a
hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri
ödüllendirecektir. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti
belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret
yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri
ödüllendireceğiz biz. 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 144-145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman
sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi
yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin / yahut
yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde
iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su
bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi
ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor.
Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki,
şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 6. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah sizi
yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak
gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle bir yeminin
keffâreti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu
doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut da özgürlüğünden yoksun kalmış bir
benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar.
Yemin ettiğinizde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Biz
böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu
söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah
şükredenleri daha iyi bilmiyor mu? 6. sure
(EN'ÂM) 53. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şunu sor: "Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden
olacağız' diye boyun büküp ürpererek O'na yakardığınızda, karanın ve
denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?" 6. sure (EN'ÂM) 63. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Andolsun,
sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve
imkanlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz!
7. sure (A'RAF) 10. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Güzel ve
temiz beldenin bitkisi Rabbinin izniyle çıkar. Pis ve çorak beldeden ise
zararlı bitkiden başkası çıkmaz. Şükreden bir
topluluk için ayetleri işte böyle çeşitli şekillerde sergiliyoruz. 7. sure (A'RAF) 58. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Allah
buyurdu: "Ey Musa! Ben, gönderdiğim vahiylerle, konuşmamla seni seçip
yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol."
7. sure (A'RAF) 144. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Düşünün ki,
siz bir zamanlar yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlıktınız. İnsanların sizi
çarpıvereceğinden korkuyordunuz. Bu haldeyken Allah
sizi barındırdı, yardımıyla sizi destekledi ve şükredersiniz ümidiyle sizi
tertemiz nimetlerle rızıklandırdı. 8.
sure (ENFÂL) 26. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
O yürütüyor
sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir
rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç
bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a
özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin
olsun, sana şükredenlerden olacağız." 10. sure (YÛNUS) 22. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Yemin olsun
ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara
Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden
herkes için sayısız ayetler vardır. 14. sure (İBRÂHİM) 5. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Ve O'dur ki,
içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi
emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve
şükredebilesiniz. 16. sure (NAHL) 14. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah sizi
annelerinizin karınlarından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz; şükredebilesiniz diye size işitme gücü, gözler ve
gönüller verdi. 16. sure (NAHL) 78. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah'ın
sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na
kulluk / ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine
şükredin. 16. sure (NAHL) 114. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
O'nun
nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola
kılavuzladı. 16. sure (NAHL) 121. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Ey Nûh ile
beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki,
Nûh çok şükreden bir kuldu. 17. sure
(İSRÂ) 3. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Biz o
büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın kutsallık nişanları arasına koyduk.
Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine
dururken, üzerlerine Allah'ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da
onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki,
şükredebilesiniz. 22. sure (HAC) 36. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Onların
etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete
erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel
davrananlara müjde ver. 22. sure (HAC) 37. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Allah
odur ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az
şükrediyorsunuz! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 78. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Geceyle
gündüzü, öğüt almak isteyenlerle şükretmek
isteyenler için, birbirini izler hale getiren O'dur. 25. sure (FURKÂN) 62. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Bunun
üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine
şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver.
Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok." 27. sure (NEML) 19. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Kendinde
Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp
yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş
görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür
mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden,
kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim
Ganî'dir, cömerttir." 27. sure
(NEML) 40. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Rahmetinin
bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet
bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz
ve şükredebilesiniz. 28. sure
(KASAS) 73. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
"Allah'ın
berisinden; bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan/iftira üretiyorsunuz. Sizin
Allah dışında kulluk / kölelik ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı
Allah katında arayın; O'na kulluk edin, O'na
şükredin. O'na döndürüleceksiniz." 29. sure (ANKEBÛT) 17. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
O'nun
ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp
gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve
şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir. 30. sure (RÛM) 46. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Yemin olsun,
biz Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a
şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük edense şunu
bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir. 31. sure
(LOKMAN) 12. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Biz, insana
anne babasını önerdik. Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. Sütten kesilmesi de
iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana babana
şükret. Dönüş banadır. 31. sure
(LOKMAN) 14. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Size,
ayetlerinden göstermek için, Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp
gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır.
31. sure (LOKMAN) 31. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)
Onlar
Süleyman için, mihraplardan / kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi
çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür
olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar
az ki! 34. sure (SEBE') 13. ayet (Resmi:
34/İniş:58/Alfabetik:91)
Yemin olsun, Sebe' için kendi
meskenlerinde bir ibret vardı. Sağ ve soldan iki bahçe. Rabbinizin rızkından
yiyin de O'na şükredin. Tertemiz bir belde
ve affeden bir Rab... 34. sure (SEBE') 15.
ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Ama onlar,
tutup şöyle dediler: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzaklaştır!"
Böylece kendilerine zulmettiler de biz de onları efsaneler haline getirdik;
hepsini darmadağın ettik. İşte bunda, gereğince sabreden, yeterince şükreden herkes için elbette ibretler vardır. 34. sure (SEBE') 19. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
İki deniz
birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu
tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir
süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız
ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün. 35. sure (FATIR) 12. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Allah,
geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı
buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun
berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. 35. sure (FATIR) 13. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
O
hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. sure (YÂSÎN) 73. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Eğer
nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir
Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz
bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir
başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size,
işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını
çok iyi bilir. 39. sure (ZÜMER) 7. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Başkasına
değil, sadece Allah'a kulluk / ibadet et; şükredenlerden ol! 39. sure (ZÜMER) 66. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah'ın,
iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur.
De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı / Ehlibeytimi sevmeniz
dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun
için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü
Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur,
iyiliğe karşılık verir / teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Ki
onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini
hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize
verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık." 43. sure (ZUHRUF) 13. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Allah size
denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz.
45. sure (CÂSİYE) 12. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Biz insana,
anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı,
zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik
çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim;
beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş
yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!"
46. sure (AHKAF) 15. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Katımızdan
bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz. 54. sure (KAMER) 35. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)
O
göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgârı üzerinize salmayacağından emin
misiniz? O zaman
bileceksiniz nasılmış uyarım! 67. sure
(MÜLK) 17. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
De ki:
"Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü,
gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!" 67. sure (MÜLK) 23. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
Biz
onu yola kılavuzladık. Artık ya şükredici olur ya nankör. 76. sure (İNSÂN) 3. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
(b) Allah Şâkir ve Şekûr'dur, Şükredene teşekkür eden ve Şükrün karşılığını verendir
Safa ile
Merve Allah'ın belliklerindendir. Beytullah'ı hac veya umre ile ziyaret edenin
onları tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim içinden gelerek bir
hayır işlerse Allah Şâkir'dir, teşekkür eder, Alîm'dir,
en iyi biçimde bilir. 2. sure (BAKARA) 158.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnanır
şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür eder, O her şeyi gereğince bilir. 4. sure (NİSA) 147. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Çünkü Allah
onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder;
Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir. 35. sure (FATIR) 30. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Şöyle
derler: "Hamd olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a! Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur. 35. sure (FATIR) 34. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Allah'ın,
iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur.
De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı / Ehlibeytimi sevmeniz
dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik / güzellik üretirse onun
için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü
Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur,
iyiliğe karşılık verir / teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)
Eğer Allah'a
gönül hoşluğuyla bir şey borç verirseniz O, onu sizin için katlayarak artırır
ve sizin hatalarınızı bağışlar. Allah Şekûr'dur,
şükredenlere karşılık verir; Halîm'dir, yumuşak ve merhametli davranır. 64. sure (TEĞÂBÜN) 17. ayet (Resmi: 64/İniş:107/ Alfabetik:101)
İşte bu size
bir ödüldür. Ve
sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır. 76. sure (İNSÂN) 22. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder