İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

20 Kasım 2016 Pazar

ALLAH'IN NİMETLERİNE TEŞEKKÜR ETMEK (ŞÜKÜR)




İNSANIN ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


1.  İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI SALİH AMELLER)-3


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. a. İNANANLAR (MÜMINLER) VE ÖZELLİKLERİ


c) Allah'ın Nimetlerine Teşekkür Etmek (Şükür) -1


(1) Kavram Olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'ın Nimetlerine Teşekkür Etmek (Şükür)

Rabbini, öz benliğinin içinde yalvarıp ürpererek, bağırtılı olmayan bir sesle sabah-akşam zikret. Sakın gafillerden olma.” 7. sure (A'RAF) 205. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)

Rabbinize; boyun bükerek, gizlice / ürpererek yakarın. O, haddi aşanları / azmışları sevmez. Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.” 7. sure (A'RAF) 55-56. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
Geceleri, Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak geçirirler.” 25. sure (FURKÂN) 64. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

“Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kör ve sağırlar gibi onlar üzerine kapanmazlar.”25. sure (FURKÂN) 73. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Hamd olsun âlemlerin Rabbi Allah'a!... 37. sure (SÂFFÂT) 182. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)

“Yemin olsun, biz Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük edense şunu bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.” 31. sure (LOKMAN) 12. ayet (Resmi: 31/İniş:57/ Alfabetik:59)

“Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır." 39. sure (ZÜMER) 9. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

“Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na kulluk / ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine şükredin.” 16. sure (NAHL) 114. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

“Bakıp görmediler mi, Allah'ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile, sağ ve sollarından boyunları bükük bir halde, Allah için secdelere kapanarak dönüyor.” 16. sure (NAHL) 48. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah'a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar. 16. sure (NAHL) 49. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75) Secde ayeti

“Üstlerinde egemen olan Rablerinden ürperirler ve emredildikleri şeyi yaparlar. 16. sure (NAHL) 50. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

“Allah odur ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!” 23. sure (MÜ'MİNÛN) 78. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

“Bizim ayetlerimize o kimseler inanır ki, onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine Hamd ile tespih ederler. Yanları yataklarından uzaklaşır; korku ve ümitle Rablerine dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da dağıtırlar. Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez.” 32. sure (SECDE) 15-17. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
O'na yönelmiş kişiler olarak O'ndan sakının! Namazı kılın ve sakın şirke sapanlardan olmayın; Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.” 30. sure (RÛM) 31-32. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
“Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!” 2. sure (BAKARA) 152. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
“Ey iman sahipleri! Size verdiğimiz rızkların temizlerinden yiyin ve - eğer kendisine kulluk ediyorsanız - Allah'a şükredin.” 2. sure (BAKARA) 172. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

“Ey iman sahipleri! Eğer Allah'tan korkarsanız, Allah size hakla bâtılı / iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter. Allah, o büyük lütfun sahibidir.” 8. sure (ENFÂL) 29. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Allah'ın hoşnutluğunu izleyen kişi, Allah'ın gazabına uğrayan ve barınağı cehennem olan kişiyle aynı mıdır? Ne kötü varış yeridir o! Onlar, Allah katında derece derecedirler. Allah, yapmakta olduklarını iyice görmektedir. “3. sure (ÂLİ IMRÂN) 162-163. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

İnanır şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür eder, O her şeyi gereğince bilir.” 4. sure (NİSA) 147. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

“İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikri / Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır.” 57. sure (HADÎD) 16. ayet (Resmi: 57/ İniş:112/Alfabetik:33)

“İşte böyle. Kim Allah'ın kutsallık nişanı yaptığı şeyleri yüceltirse bu yaptığı, gönüllerin takvasındandır.“ 22. sure (HAC) 32. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Biz her ümmet için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı / kurbanlık hayvan kesme yeri / kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı kişileri muştula. Onlar öyle insanlardır ki, Allah anıldığında kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namazı gözetirler. Ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.” 22. sure (HAC) 34-35. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
“Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” 49. sure (HUCURÂT) 13. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)

“Muhammed bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse ökçeleriniz üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri dönen, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri ödüllendirecektir. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz.” 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 144-145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
“Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.” 14. sure (İBRÂHİM) 7. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

“Kendinde Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir, cömerttir." 27. sure (NEML) 40. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

"Allah'ın berisinden; bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan / iftira üretiyorsunuz. Sizin Allah dışında kulluk / kölelik ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı Allah katında arayın; O'na kulluk edin, O'na şükredin. O'na döndürüleceksiniz." 29. sure (ANKEBÛT) 17. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

"Yavrucuğum; namazı kıl, iyilik ve güzelliği belirlenene özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu / önemli işlerdendir." 31. sure (LOKMAN) 17. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

“Onlar Süleyman için, mihraplardan / kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki! 34. sure (SEBE') 13. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

“Allah'ın Kitabı'nı okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler. Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.35. sure (FATIR) 29-30. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

“Eğer nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir.” 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

“Başkasına değil, sadece Allah'a kulluk / ibadet et; şükredenlerden ol!39. sure (ZÜMER) 66. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

“Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık." 43. sure (ZUHRUF) 13. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

“Yaratmış olan bilmez mi / Allah, yarattığı kimseyi bilmez mi? Latîf'tir O, Habîr'dir.“ 67. sure (MÜLK) 14. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

(2) Şükretmek

(a)  Genel olarak şükretmek, Allah'ın verdiği nimetlere teşekkür etmek

Belki şükredersiniz diye bunun ardından da sizi affetmiştik. 2. sure (BAKARA) 52. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz. 2. sure (BAKARA) 56. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır. 2. sure (BAKARA) 185. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Yemin olsun ki, ezik-boynu bükük olduğunuz bir sırada Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredebilesiniz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 123. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Muhammed bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse ökçeleriniz üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri dönen, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri ödüllendirecektir. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 144-145. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin / yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah sizi yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle bir yeminin keffâreti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut da özgürlüğünden yoksun kalmış bir benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. Yemin ettiğinizde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu? 6. sure (EN'ÂM) 53. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Şunu sor: "Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız' diye boyun büküp ürpererek O'na yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?" 6. sure (EN'ÂM) 63. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz! 7. sure (A'RAF) 10. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Güzel ve temiz beldenin bitkisi Rabbinin izniyle çıkar. Pis ve çorak beldeden ise zararlı bitkiden başkası çıkmaz. Şükreden bir topluluk için ayetleri işte böyle çeşitli şekillerde sergiliyoruz. 7. sure (A'RAF) 58. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Allah buyurdu: "Ey Musa! Ben, gönderdiğim vahiylerle, konuşmamla seni seçip yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol." 7. sure (A'RAF) 144. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Düşünün ki, siz bir zamanlar yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlıktınız. İnsanların sizi çarpıvereceğinden korkuyordunuz. Bu haldeyken Allah sizi barındırdı, yardımıyla sizi destekledi ve şükredersiniz ümidiyle sizi tertemiz nimetlerle rızıklandırdı. 8. sure (ENFÂL) 26. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız." 10. sure (YÛNUS) 22. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetler vardır. 14. sure (İBRÂHİM) 5. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Ve O'dur ki, içinden taze bir et yemeniz ve kuşanacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize vermiştir. Gemileri onda yara yara gider görürsün. Böyle yapmıştır ki, O'nun kereminden nasip arayasınız ve şükredebilesiniz. 16. sure (NAHL) 14. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Allah sizi annelerinizin karınlarından çıkardı, hiçbir şey bilmiyordunuz; şükredebilesiniz diye size işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. 16. sure (NAHL) 78. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na kulluk / ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine şükredin. 16. sure (NAHL) 114. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

O'nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı. 16. sure (NAHL) 121. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu. 17. sure (İSRÂ) 3. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Biz o büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın kutsallık nişanları arasına koyduk. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine dururken, üzerlerine Allah'ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz. 22. sure (HAC) 36. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Onların etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver. 22. sure (HAC) 37. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Allah odur ki; sizin için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturdu. Ne kadar da az şükrediyorsunuz! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 78. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Geceyle gündüzü, öğüt almak isteyenlerle şükretmek isteyenler için, birbirini izler hale getiren O'dur. 25. sure (FURKÂN) 62. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok." 27. sure (NEML) 19. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Kendinde Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir, cömerttir." 27. sure (NEML) 40. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz. 28. sure (KASAS) 73. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

"Allah'ın berisinden; bir takım putlara tapıyorsunuz, yalan/iftira üretiyorsunuz. Sizin Allah dışında kulluk / kölelik ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı Allah katında arayın; O'na kulluk edin, O'na şükredin. O'na döndürüleceksiniz." 29. sure (ANKEBÛT) 17. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

O'nun ayetlerindendir ki, size rahmetinden tattırsın; gemiler, buyruğu ile akıp gitsin. Lütfundan nasip arayasınız ve şükredebilesiniz diye, rüzgârları müjdeciler olarak gönderir. 30. sure (RÛM) 46. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Yemin olsun, biz Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük edense şunu bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir. 31. sure (LOKMAN) 12. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Biz, insana anne babasını önerdik. Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana babana şükret. Dönüş banadır. 31. sure (LOKMAN) 14. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Size, ayetlerinden göstermek için, Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır. 31. sure (LOKMAN) 31. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

Onlar Süleyman için, mihraplardan / kalelerden, heykellerden, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kaldırılamaz kazanlardan ne dilerse yaparlardı. Ey Davûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki! 34. sure (SEBE') 13. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

 Yemin olsun, Sebe' için kendi meskenlerinde bir ibret vardı. Sağ ve soldan iki bahçe. Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve affeden bir Rab... 34. sure (SEBE') 15. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Ama onlar, tutup şöyle dediler: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzaklaştır!" Böylece kendilerine zulmettiler de biz de onları efsaneler haline getirdik; hepsini darmadağın ettik. İşte bunda, gereğince sabreden, yeterince şükreden herkes için elbette ibretler vardır. 34. sure (SEBE') 19. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır; şu tuzludur, acıdır. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün. 35. sure (FATIR) 12. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Her biri belirlenen bir süreye kadar akıp gidiyor. İşte Rabbiniz Allah bu; mülk ve yönetim O'nundur. Onun berisinden yakardıklarınız ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. 35. sure (FATIR) 13. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. sure (YÂSÎN) 73. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Eğer nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir. 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Başkasına değil, sadece Allah'a kulluk / ibadet et; şükredenlerden ol! 39. sure (ZÜMER) 66. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı / Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir / teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık." 43. sure (ZUHRUF) 13. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Allah size denizi boyun eğdirdi ki, içinde gemiler O'nun emriyle akıp gitsin, lütfundan istekte bulunasınız ve şükredebilesiniz. 45. sure (CÂSİYE) 12. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Biz insana, anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!" 46. sure (AHKAF) 15. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz. 54. sure (KAMER) 35. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

O göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgârı üzerinize salmayacağından emin misiniz? O zaman bileceksiniz nasılmış uyarım! 67. sure (MÜLK) 17. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!" 67. sure (MÜLK) 23. ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)

Biz onu yola kılavuzladık. Artık ya şükredici olur ya nankör. 76. sure (İNSÂN) 3. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

(b) Allah Şâkir ve Şekûr'dur, Şükredene teşekkür eden ve Şükrün karşılığını verendir

Safa ile Merve Allah'ın belliklerindendir. Beytullah'ı hac veya umre ile ziyaret edenin onları tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim içinden gelerek bir hayır işlerse Allah Şâkir'dir, teşekkür eder, Alîm'dir, en iyi biçimde bilir. 2. sure (BAKARA) 158. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İnanır şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür eder, O her şeyi gereğince bilir. 4. sure (NİSA) 147. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir. 35. sure (FATIR) 30. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Şöyle derler: "Hamd olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a! Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur. 35. sure (FATIR) 34. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı / Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik / güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir / teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

Eğer Allah'a gönül hoşluğuyla bir şey borç verirseniz O, onu sizin için katlayarak artırır ve sizin hatalarınızı bağışlar. Allah Şekûr'dur, şükredenlere karşılık verir; Halîm'dir, yumuşak ve merhametli davranır. 64. sure (TEĞÂBÜN) 17. ayet (Resmi: 64/İniş:107/ Alfabetik:101)

İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır. 76. sure (İNSÂN) 22. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder