İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

12 Kasım 2016 Cumartesi

KAVRAM OLARAK, AHLAK, İNSAN DAVRANIŞININ OLUŞMASI, ÇEVRENİN ROLÜ


VI. AHLAK


A. İNSAN DAVRANIŞLARININ OLUŞMASI


3.  AHLAKİ DAVRANIŞIN OLUŞMASINDA ÇEVRENİN ROLÜ -1


a) Kavram Olarak, Ahlak, İnsan Davranışının Oluşması, Çevrenin Rolü


De ki: "İnsanların Rabbine sığınırım! İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine, İnsanların ilahına; Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden, İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de insanlardan da olur o!" 114. sure (NÂS) 1-6. ayet (Resmi: 114/İniş:21/Alfabetik:76)
Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir. Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah'ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler. Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar. 7. sure (A'RAF) 200-202. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ey ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık. 7. sure (A'RAF) 27. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Şu bir gerçek ki, şeytan sizin için bir düşmandır. O halde siz de onu düşman tutun. Hiç kuşkusuz, o kendi hizbini cehennem yâranından olmaları için çağırır durur. 35. sure (FATIR) 6. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Ayetlerimiz hakkında lakırdıya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma. 6. sure (EN'ÂM) 68. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Biz onları birtakım yakınlarla / dostlarla çevreleyip sardık da onlar, önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz, bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardı. 41. sure (FUSSİLET) 25. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

Şeytan sizi fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler. Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve lütuf vaat eder. Allah, Vâsi'dir, Alîm'dir. 2. sure (BAKARA) 268. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İşte size şeytan. O yalnız kendi dostlarını korkutur. Eğer inananlarsanız onlardan korkmayın, benden korkun. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 175. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Ve derler ki: "Rabbimiz biz, efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar." "Rabbimiz, onlara iki kat azap ver; onları büyük bir lanetle lanetle!" 33. sure (AHZÂB) 67-68. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Allah, Kitap'ta size şunu da indirmiştir: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız. Hiç kuşkusuz Allah, münafıklarla kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir. 4. sure (NİSA) 140. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

 Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını alırken, onlara şöyle dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap verdiler: "Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz." Melekler dediler ki: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere göçesiniz?" İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o! Kadınlardan, erkeklerden, yavrulardan hiçbiri beceri gösteremeyen, hiçbir yol bulamayanların durumu farklıdır. Bunların, Allah tarafından affedilmeleri umulur. Allah affedicidir, günahları bağışlayıcıdır. 4. sure (NİSA) 97-99. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder. Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile sonsuza dek temize çıkamazdı. Ama Allah dilediğini arındırıp temizliyor. Allah herşeyi işitiyor, her şeyi biliyor. 24. sure (NÛR) 21. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Ayrıca Bakınız: Bu Konu, III. B. 1. c. İman ve Küfrün Doğmasında Çevrenin Etkisi Konusu İle Doğrudan İlişkilidir:


Şeytandan bir dürtük seni dürtüklediğinde, Allah'a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir. Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü / dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah'ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler. Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar. 7. sure (A'RAF) 200-202. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar. 7. sure (A'RAF) 30. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ey günahkârlar! Bugün şöyle ayrılın! Ey âdemoğulları! Ben size, "Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi? "Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!" demedim mi? Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz? 36. sure (YÂSÎN) 59-62. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar. 19. sure (MERYEM) 83. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63) 

Dedi: "Yalvarıp yakardığınızda sizi duyuyorlar mı?" "Size yarar sağlıyor yahut zarar veriyorlar mı?" Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde bulduk." 26. sure (ŞUARA) 72-74. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Dilediğim zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost / yardımcı / yönetici / önder yaparız. 6. sure (EN'ÂM) 128-129. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında bir sığınabilselerdi! Ne yazık ki kalpleri katılaştı; şeytan, yapmakta olduklarını onlara süslü-püslü gösterdi. 6. sure (EN'ÂM) 43. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

O, hak olduğu halde senin toplumun onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil değilim." Her haberin gerçekleşeceği bir zaman / mekân vardır. Yakında bileceksiniz. Ayetlerimiz hakkında lakırdıya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma. Allah'tan korkanlara onların hesabından bir şey yoktur ama yine de bir hatırlatma olmalı. Belki sakınırlar. 6. sure (EN'ÂM) 66-69. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk biz." 6. sure (EN'ÂM) 71. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Küfre sapanlar dedi ki: "Biz, bu Kur'an'a da bundan öncekine de asla inanmayacağız!" Ah, bir görsen o zalimleri Rableri huzurunda, tutuklanmış halde! Bir kısmı da bir kısmına söz atar durur. Basit görülüp horlananları, büyüklük taslayanlara şöyle derler: "Siz olmasaydınız, vallahi biz inanacaktık!" Büyüklük taslayanları ise basit görülüp horlananlara şöyle derler: "Hidayet size geldikten sonra, sizi ondan biz mi geri çevirdik? Hayır, siz kendiniz günahkârlardınız!" Bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: "Hayır, öyle değil!" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler, ortaklar tutmamızı emrediyordunuz." Nihayet, azabı gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar ki!... 34. sure (SEBE') 31-33. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Eğer şeytandan gelen kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O... 41. sure (FUSSİLET) 36. ayet (Resmi: 41/İniş:61/ Alfabetik:30)

Kim Rahman'ın Zikri'ni görmezlikten gelip ondan uzaklaşırsa biz ona bir şeytanı musallat ederiz de o ona can yoldaşı olur. Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar. 43. sure (ZUHRUF) 36-37. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Sakın şeytan sizi geri çevirmesin. O, sizin için açık bir düşmandır. 43. sure (ZUHRUF) 62. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Kur'an'ı okuduğun zaman, o kovulup taşlanmış şeytandan Allah'a sığın! Şu bir gerçek ki şeytanın elinde, iman edip yalnız Rablerine dayananlar aleyhine hiçbir sulta/hiçbir kanıt yoktur. Onun sultası, sadece onu dost edinenlerle Allah'a ortak koşanlar üstündedir. 16. sure (NAHL) 98-100. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür." 14. sure (İBRÂHİM) 22. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır. Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. 2. sure (BAKARA) 168-169. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir zümreye boyun eğerseniz sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline getirirler. Allah'ın ayetleri size okunuyor, Resulü de aranızda; peki, nasıl küfre sapıyorsunuz? Kim Allah'a sarılırsa dosdoğru yola iletilmiştir o... 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 100-101. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman edenler! Eğer küfre sapanlara boyun eğerseniz sizi ökçeleriniz üstüne geri çevirirler de hüsrana uğrayanlar haline gelirsiniz. Hayır, hayır! Sizin Mevlâ'nız Allah'tır. Ve O, yardımcıların en hayırlısıdır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 149-150. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez. Bunların varacakları yer cehennemdir. Ve cehennemden kaçıp kurtulacak bir yer bulamazlar. 4. sure (NİSA) 120-121. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah, Kitap'ta size şunu da indirmiştir: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız. Hiç kuşkusuz Allah, münafıklarla kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir. 4. sure (NİSA) 140. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Onlarla eşitlenesiniz diye kendilerinin küfre saptığı gibi küfre sapmanızı istediler. O halde, Allah yolunda göç edecekleri vakte kadar onlardan dostlar edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Bir daha da onlardan ne dost edinin ne de yardımcı. 4. sure (NİSA) 89. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız. 22. sure (HAC) 25. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

İnsanlardan bazıları vardır, hiçbir ilme sahip olmadan Allah konusunda mücadele eder ve her inatçı kaypak şeytanın ardı sıra gider. O şeytan üzerine şöyle yazılmıştır: Kim buna dost olursa muhakkak o onu saptırır ve onu, alevi zorlu ateşin azabına götürür. 22. sure (HAC) 3-4. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Şeytan onları kuşattı da Allah'ın zikrini / Kur'an'ını onlara unutturdu. İşte bunlar şeytanın hizbidir. Dikkat edin! Şeytanın hizbi hüsrana uğrayanların ta kendileridir. 58. sure (MÜCÂDİLE) 19. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)


Çünkü onlar, babalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen, Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar. 37. sure (SÂFFÂT) 69-70. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90) 

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder