i) İnanç, Tutum ve Davranışa Göre Amel
Her birinin, yapıp ettiklerinden kaynaklanan dereceleri vardır. Rabbin onların işlediklerinden gafil değildir. 6. sure (EN'ÂM) 132. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Musa,
bizimle buluşma vakti için toplumundan yetmiş adam seçti. Şiddetli sarsıntı
onları yakalayınca Musa şöyle dedi: "Rabbim, dileseydin, onları da beni de
daha önce helak ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin
yaptıkları yüzünden bizi helak mı edeceksin? Bu iş senin imtihanından başka bir
şey değildir. Onunla dilediğini şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin.
Sen bizim Veli'mizsin. O halde affet bizi, acı bize. Sen affedenlerin en
hayırlısısın." 7. sure (A'RAF) 155.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Diğer
bazıları da günahlarını itiraf ettiler. Bunlar, iyi
bir işle kötü olan diğer bir işi birbirine karıştırdılar. Belki Allah
tövbelerini kabul eder. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 9. sure (TEVBE) 102. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
O
affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları, kazandıkları yüzünden hesaba
çekseydi, kendileri için azabı mutlaka çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama
onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı
öngörülmüştür. 18. sure (KEHF) 58. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
O
Allah'tır ki, rüzgârları gönderir de onlar, bulutu savurur. Sonra Allah o
bulutu gökte dilediği gibi yayıp döşer, onu parça parça eder. Nihayet sen onun
arasından yağmurun çıktığını görürsün. Sonra onu kullarından dilediğine
ulaştırdığında onlar, müjde almış gibi sevinirler. 30. sure (RÛM) 48. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
İşte bunun
için sen çağrıda bulun/dua et ve emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Onların boş
arzularına uyma ve şöyle de: "Allah'ın Kitap'tan indirdiğine inandım.
Aranızda adaleti sağlamakla emrolundum. Allah'tır,
bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz. Bizim amellerimiz bize, sizin
amellerinizin size. Bizimle sizin aranızda delil yok. Allah bizi biraraya
toplayacaktır / aramızı bulacaktır. Dönüş O'nadır." 42. sure (ŞÛRÂ) 15. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
j) İnanç, Tutum ve Davranışa Göre Kelime / Söz
(1) Sözü Değiştirme / Tahrif / Çevirme / Döndürme
Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırırlar; din içinde sövgüler üreterek, dillerini eğip bükerek: "Dinledik, isyan ettik; dinle, dinlenmez olası, davar güder gibi güt bizi" derler. Eğer onlar, "Dinledik, boyun eğdik, dinle, bak bize!" demiş olsalardı, kendileri için daha hayırlı ve daha yerinde olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden onlara lanet etmiştir. Çok az bir kısmı hariç, iman etmezler. 4. sure (NİSA) 46. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İşte böyle,
biz peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar.
Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Bırak onları, düzdükleri iftiralarla baş
başa kalsınlar; 6. sure (EN'ÂM) 112. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Onların
ahdine nasıl güvenilebilir! Eğer üzerinizde egemenlik kurarlarsa, sizinle
ilgili ne bir antlaşmaya saygı duyarlar ne de bir yemine. Ağızlarıyla size hoşnutluk sunarlar, fakat kalpleri inat
eder durur. Ve onların çoğu gerçeğe uzak düşmüş sapıklardır. 9. sure (TEVBE) 8. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Eğer siz ona
yardım etmezseniz bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti. Hani küfredenler
onu iki kişinin ikincisi olarak yurdundan çıkardıklarında, mağarada
bulundukları bir sırada arkadaşına şöyle diyordu: "Tasalanma, Allah
bizimle." Bunun üzerine Allah ona sükûnet indirmiş ve kendisini sizin
görmediğiniz ordularla desteklemişti de küfre
sapanların sözünü sefil kılıp alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise yüce olanın
ta kendisidir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 9.
sure (TEVBE) 40. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Söylemediklerine
ilişkin Allah'a yemin ediyorlar. Yemin olsun ki, o küfür sözünü söylediler.
İslam'a girmeleri ardından küfre saptılar. Başaramadıkları bir şeyi tasarladılar.
Oysaki intikam almaları için, Allah'ın ve resulünün, Allah'ın lütfuyla
kendilerini zengin etmiş olmasından başka bir sebep de yoktu. Eğer tövbe
ederlerse kendileri için hayırlı olur. Eğer yan çizerlerse Allah onlara dünyada
da âhirette de acıklı bir azapla azap edecektir. Ve yeryüzünde onların ne bir
dostu olacaktır ne de bir yardımcısı. 9.
sure (TEVBE) 74. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Pis
bir söz de gövdesi toprağın üstünde destek bulmuş bir ağaca benzer, dayanağı
yoktur onun. 14. sure (İBRÂHİM) 26. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
İnkar
edenler bölük bölük
cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem
bekçileri onlara şöyle derler: "Size, içinizden resuller gelmedi mi ki,
Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız
hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet,
derler, geldiler ama inkarcılar hakkında azap hükmü hak oldu." 39. sure (ZÜMER) 71. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
(2) Kelime, Kalpte Başka-Dilde Başka / Münafık Sözü
Sonunda, verdikleri mîsakı bozdukları için onları lanetledik de kalplerini kaskatı yaptık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. İçlerinden çok azı hariç, sen onlardan hep hainlik görürsün. Bununla birlikte onları affet, ellerini tut. Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever. 5. sure (MÂİDE) 13. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla
"inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin.
Yahudilerden
bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna çıkmamış olan başka bir
topluluk için dinlerler. Yerlerine
oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse
alın, eğer o verilmezse çekinin." derler. Allah birini fitneye
çarptırmak isterse sen onun için Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar
o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik
vardır onlar için; âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(3) Kelime, takip edip uygulanacak sözler
(a) Kelime, Allah'ın Sözünü Dinleyip Uygulayanların Sözünü Takip Et
Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah'ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri. 39. sure (ZÜMER) 18. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
(b) Kelime, Güzel - Hoş Olan Sözü / İmanlıların, Müslümanların, İyilerin Doğru Sözünü Takip Et
Güzel, yapıcı bir söz, bir bağışlama, ardından bir eziyet gelen sadakadan daha üstündür. Allah Ganî'dir, cömertliğine sınır yoktur; Halîm'dir, hoşgörüsüne sınır yoktur. 2. sure (BAKARA) 263. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Görmedin mi
Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü
yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer. 14. sure (İBRÂHİM) 24. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Sözün
güzeline ve tatlısına ulaştırılmışlardır; Hamîd olan Allah'ın yoluna
ulaştırılmışlardır. 22. sure (HAC) 24. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
O gün,
konakladıkları yer çok hayırlı, dinlenip eğlendikleri yer çok güzel olanlar,
cennet halkıdır. 25. sure (FURKÂN) 24.
ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Onur ve
yücelik isteyen bilsin ki, onur ve yüceliğin tümü Allah'adır. Temiz ve güzel kelime O'na yükselir; hayra ve
barışa yönelik amel de o kelimeyi yüceltir. Kötülükleri kuranlara / kötülükleri
tuzak yapanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır. Ve böylelerinin
tuzağı tarumar olur. 35. sure (FATIR) 10.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/ Alfabetik:24)
Allah'a
çağırıp / yakarıp hayra ve barışa yönelik iş yapan ve "Ben,
Müslümanlardanım / Allah'a teslim olanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?! 41. sure (FUSSİLET) 33. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
Bunlar,
kendilerindeki emanetlere ve ahitlerine sadık kalırlar. 70. sure (MEÂRİC) 32. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
(c) Kelime, Allah'tan Korkup Kötülükten Sakındıran Sözü Takip Et
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(d) Kelime, Allah'ın Kelamını / Sözünü Takip Et
Bunun üzerine Âdem, Rabb'inden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O da onun tövbesini kabul etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvâb'dır, tövbeleri cömertçe kabul eder; Rahîm'dir, rahmetini cömertçe yayar. 2. sure (BAKARA) 37. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şimdi siz
bunların size inanmalarını mı umuyorsunuz? Bunların
içlerinden bir fırka vardı ki, Allah'ın kelamını
dinliyorlar, sonra onu, kavramalarının ardından, bilip durdukları halde tahrif
ediyorlardı. 2. sure (BAKARA) 75. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Zekeriyya
mihrapta durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle çağırmıştı: "Allah
sana, Allah'tan bir kelimeyi doğrulayıcı bir efendi; nefsine egemen bir benlik,
hayır ve barışı sevenlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeliyor." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 39. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Bir de
melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah
seni, kendisinden bir kelimeyle
muştuluyor. Adı, Meryem oğlu İsa Mesih'tir. Dünya ve âhirette yüz
akıdır. Allah'a yaklaştırılanlardandır." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 45. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Biz
hiçbir resulü, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla
göndermedik. Eğer
onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan
af dileseler, resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah'ı tövbeleri cömertçe kabul eden bir Rahîm olarak
bulacaklardı. 4. sure (NİSA) 64. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa
gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı
bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın
resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e
atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son
verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir,
tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O.
Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter. 4. sure (NİSA) 171. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Gökleri ve
yeri hak olarak yaratan da O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır
O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir,
görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr. 6. sure (EN'ÂM) 73. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Rabbinin
sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir
O. 6. sure (EN'ÂM) 115. ayet (Resmi:
6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki:
"Ey insanlar! Ben sizin üstünüze Allah'ın resulüyüm. Göklerin ve yerin
mülkü o Allah'ındır. İlah yoktur O'ndan başka. O diriltir, O öldürür. O halde
Allah'a ve resulüne iman edin; Allah'a ve onun sözlerine inanan o ümmi peygambere iman edip uyun ki, doğruya ve güzele
ulaşabilesiniz." 7. sure
(A'RAF) 158. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
O sırada
Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz,
güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir
biçimde ortaya koymayı ve küfre
batmışların ardını, arkasını kesmeyi istiyordu. 8. sure (ENFÂL) 7. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Allah,
erkek münafıklara da kadın münafıklara da küfre sapanlara da içinde sürekli
kalacakları cehennem ateşini vaat
etmiştir. O yeter onlara. Allah lanet
etmiştir onlara. Sonu gelmez bir azap var onlar için. 9. sure (TEVBE) 68. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
İnsanlar bir
tek ümmetten başka değilken ihtilafa düştüler. Eğer
Rabbinden bir söz öne geçmemiş
olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir / iş
mutlaka bitirilirdi. 10. sure (YÛNUS) 19.
ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
"Ve
suçlular hoş görmese de Allah, hakkı, kelimeleriyle ortaya çıkarıp
kanıtlayacaktır." 10. sure
(YÛNUS) 82. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Allah,
inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı
sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini
yapar. 14. sure (İBRÂHİM) 27. ayet (Resmi:
14/İniş:72/Alfabetik:40)
Rabbinin
kitabından sana vahyedileni oku. O'nun kelimelerini
değiştirecek hiçbir kudret yoktur. O'nun dışında bir sığınak / bir
dayanak asla bulamazsın. 18. sure (KEHF) 27. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
De ki:
"Rabbimin
kelimeleri için deniz mürekkep olsa,
Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha
getirsek de yetmez." 18. sure
(KEHF) 109. ayet (Resmi: 18/İniş:69/ Alfabetik:54)
Eğer
yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak
yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri
tükenmez. Allah
Azîz'dir, Hakîm'dir. 31. sure (LOKMAN) 27.
ayet (Resmi: 31/İniş:57/ Alfabetik:59)
İşte böyle! Rabbinin, nankörlüğe
sapanlar hakkındaki, "onlar ateş yâranıdır" sözü
tam gerçekleşti. 40. sure (MÜ'MİN) 6.
ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Yoksa,
"yalan düzüp Allah'a iftira etti" mi diyorlar? Allah dilerse senin
kalbini mühürler; bâtılı mahveder ve hakkı kendi sözleriyle gerçekleştirir.
Kuşkusuz O, göğüslerin özündekini çok iyi bilir. 42. sure (ŞÛRÂ) 24. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Geri
bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler:
"İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar
Allah'ın kelamını değiştirmek
istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle
buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi
kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar / onlar, az
bir kısmı hariç, anlamıyorlar. 48. sure
(FETİH) 15. ayet (Resmi: 48/ İniş:109 / Alfabetik:27)
Ve Allah,
ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine
ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi
de içten bağlananlardan oldu. 66. sure
(TAHRÎM) 12. ayet (Resmi: 66/İniş:106/ Alfabetik:97)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder