İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

7 Kasım 2016 Pazartesi

İNANÇ, TUTUM VE DAVRANIŞA GÖRE İTAAT ETME, GAYRET VE YARDIM

 

(1) İtaat Etme

Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin. 2. sure (BAKARA) 238. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır." 2. sure (BAKARA) 285. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 17. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Şunu da söyle: "Allah'a ve resule itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 32. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

İbrahim, gerçekten yufka yürekli bir insandı; herkes için ah eder, içini çekerdi, yalvarıp yakarırdı. 11. sure (HÛD) 75. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Biz her ümmet için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı / kurbanlık hayvan kesme yeri / kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı kişileri muştula. 22. sure (HAC) 34. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Allah'a ve aralarında hüküm versin diye elçiye çağrıldıklarında, içlerinden bir fırka hemen yüz çevirenler oluveriyor. Eğer gerçek, kendi lehlerine olursa boyun bükerek ona gelirler. Kalplerinde maraz mı var bunların, yoksa kuşkuya mı düştüler, yoksa Allah'ın ve resulünün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, hayır! Bunlar zalimlerin ta kendileri... Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler. Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, Allah'a saygı duyan ve O'ndan korkan kişiler, zafere ulaşanların ta kendileridir. Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a ant içtiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır." De ki: "Allah'a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz / yüz çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir. Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden başkası değildir." 24. sure (NÛR) 48-54. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır. 33. sure (AHZÂB) 31. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar. 33. sure (AHZÂB) 35. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Gün olur, yüzleri ateşin içinde evrilip çevrilir de şöyle derler: "Vay başımıza! Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke resule itaat etseydik." 33. sure (AHZÂB) 66. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Ki Allah amellerinizi hayra ve barışa yarayışlı kılsın, günahlarınızı affetsin. Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, büyük bir başarıyı elde etmiştir. 33. sure (AHZÂB) 71. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Onların dediklerine sabret! O kuvvet sahibi kulumuz Davûd'u an! O, tespih nağmeleri döktüren bir kul idi. 38. sure (SÂD) 17. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Azap yakanıza yapışmadan Rabbinize dönüp O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez. 39. sure (ZÜMER) 54. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

İsa, açık seçik kanıtlarla geldiğinde şöyle demişti: "Ben size hikmet getirdim ve tartışıp durduğunuz şeylerin bir kısmını size açıklayayım diye geldim. O halde, Allah'tan korkun ve bana itaat edin!" 43. sure (ZUHRUF) 63. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah'a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu. 47. sure (MUHAMMED) 21. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; resule de itaat edin! Amellerinizi işe yaramaz hale getirmeyin. 47. sure (MUHAMMED) 33. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak. 50. sure (KAF) 8. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Allah'a itaat edin, resule de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz resulümüze düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir. 64. sure (TEĞÂBÜN) 12. ayet (Resmi: 64/İniş:107/ Alfabetik:101)

O halde, gücünüz ölçüsünde Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin. Ve benlikleriniz için bir hayır olarak infakta bulunun. Nefsinin cimrilik ve doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 64. sure (TEĞÂBÜN) 16. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

O halde, yalanlayanlara itaat etme! 68. sure (KALEM) 8. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak, 68. sure (KALEM) 10. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

"O halde, Allah'a ibadet edin! O'ndan korkun! Ve bana itaat edin ki, 71. sure (NÛH) 3. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

"Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz; 76. sure (İNSÂN) 9. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

O halde, Rabbinin hükmü karşısında sabret ve onların günahkârlarına da nankörlerine de boyun eğme. 76. sure (İNSÂN) 24. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

İtaat edilir orada kendisine, emindir. 81. sure (TEKVÎR) 21. ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)

Sakın, sakın! Ona boyun eğme; secde et ve yaklaş! 96. sure (ALAK) 19. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

(2) Gayret

(a) Gayret, Karşılığını Dünya'da ve Ahirette Allah verir

İnanıp hicret eden ve Allah yolunda uğraşıp didinenlere gelince, onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 2. sure (BAKARA) 218. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

İnananların; özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama cihat edenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. 4. sure (NİSA) 95. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey iman edenler! Allah'ın buyruğuna ters düşmekten sakının; O'na varmaya vesîle arayın. O'nun yolunda gayret gösterin ki, kurtuluşa erebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 35. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ey inananlar! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. 5. sure (MÂİDE) 54. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

O inanıp hicret edenler, Allah yolunda didinenler, o barındırıp yardımcı olanlar var ya, gerçek müminler işte onlardır! Bir bağışlanma var onlar için, bol bir rızık var. Sonradan inanarak hicret edip de sizinle birlikte cihada katılanlar da sizdendir. Kan akrabaları ise, Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine daha yakın dostturlar. Allah her şeyi bilir. 8. sure (ENFÂL) 74-75. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

İman edip hicret eden, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla didinenler derece bakımından Allah katında daha yücedirler. Kurtuluşa erenler de işte bunlardır. 9. sure (TEVBE) 20. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz / menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz." 9. sure (TEVBE) 24. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak mutlaka seferber olun ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 9. sure (TEVBE) 41. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Ey Peygamber! Küfre sapanlarla, ikiyüzlülerle cihat et! Onlara sert davran! Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o! 9. sure (TEVBE) 73. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Fakat resul ve onunla birlikte iman edenler, mallarıyla, canlarıyla didindiler. İşte bunlarındır tüm hayırlar. İşte bunlardır tam kurtulanlar. 9. sure (TEVBE) 88. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Kuşkusuz, Rabbin; işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, ardından da cihat edip sabreden kişiler yanındadır. Bütün bunlardan sonra senin Rabbin elbette cömertçe affedecek, cömertçe merhamet edecektir! 16. sure (NAHL) 110. ayet (Resmi: 16/İniş:70 /Alfabetik:75)

Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona yaraşır bir gayretle çalışırsa, böylelerinin gayretleri teşekkürle karşılanır. 17. sure (İSRÂ) 19. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)

Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar / Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC) 78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç. 25. sure (FURKÂN) 52. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Ve kim didinir, gayret sarfederse hiç kuşkusuz kendi benliği lehine gayret sarfetmiş olur. Gerçek olan şu ki, Allah, âlemlere muhtaç olmaktan uzak, mutlak bir Ganî'dir. 29. sure (ANKEBÛT) 6. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Bizim uğrumuzda didinenleri biz, yollarımıza elbette ulaştıracağız. Allah, güzel düşünüp güzel davrananlarla mutlaka beraberdir. 29. sure (ANKEBÛT) 69. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf etmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi ben bilirim. Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur. 60. sure (MÜMTEHİNE) 1. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)

Ey Peygamber! Küfre sapanlarla ve münafıklarla mücadele et ve onlara karşı sert davran! Varacakları yer cehennemdir onların. Ne kötü dönüş yeridir o! 66. sure (TAHRÎM) 9. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik: 97)
"Ne oluyor size de Allah için bir vakar ümidinde olmuyorsunuz?" 71. sure (NÛH) 13. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

O halde, boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul! 94. sure (İNŞİRAH) 7. ayet (Resmi: 94/İniş:12/Alfabetik:45)

(b) Allah herkesi Bu dünyada sınayacak ve gayret gösterenle göstermeyeni belirleyip birbirinden ayıracaktır

Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 142. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Allah; içinizden cihat edenleri, Allah'tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 9. sure (TEVBE) 16. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah'a ve âhiret gününe iman edenler; mallarıyla, canlarıyla cihat edecekleri için senden izin istemezler. Allah, takva sahiplerini iyice bilmektedir. 9. sure (TEVBE) 44. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Allah'ın resulüne ters düşmek için arkada kalanlar, çöküp oturdukları için sevindiler; Allah yolunda, mallarıyla canlarıyla didinmeyi tiksindirici bulup şöyle dediler: "Bu sıcakta seferber olmayın." De ki: "Hararet bakımından cehennem daha zorludur." Bir anlayabilselerdi! 9. sure (TEVBE) 81. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

"Allah'a inanın, O'nun resulüyle beraber savaşa çıkın" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım." 9. sure (TEVBE) 86. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız. 47. sure (MUHAMMED) 31. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)


(3) Yardım

(a ) Genel olarak yardım / etki-katkı

Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir. 2. sure (BAKARA) 45. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ve korkun o günden ki, hiç bir benlik bir başka benliğin herhangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiç bir benlikten şefaat kabul edilmez, hiç bir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. 2. sure (BAKARA) 48. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiç bir yardım göremeyecekleri o günden korkun. 2. sure (BAKARA) 123. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir. 2. sure (BAKARA) 153. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)

O zaman, izlenenler, kendilerini izleyenlerden uzaklaşıp gitmişlerdir. Azabı gördüler artık, aralarındaki bağlar parçalanıp koptu. 2. sure (BAKARA) 166. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 91. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 116. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet ettiği. Allah'ın lanetlediği kişi için bir yardımcı asla bulamazsın. 4. sure (NİSA) 52. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla "inandık" diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin. Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler; huzuruna çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler. Yerlerine oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler. "Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse çekinin." derler. Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için Allah karşısında hiçbir şey yapamazsın. Bunlar o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor. Dünyada bir rezillik vardır onlar için; âhirette de büyük bir azap var onlara. 5. sure (MÂİDE) 41. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı." 7. sure (A'RAF) 48. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onun yalnız tevilini gözetirler. Onun tevili geldiği gün, daha önce onu unutanlar şöyle derler: "İnan olsun, Rabbimizin resulleri gerçeği getirmişler. Acaba bizim için şefaatçılar var mı ki, bize şefaat etsinler; yahut daha önce yaptıklarımızdan başkasını yapalım diye geri gönderilebilir miyiz?" Öz benliklerini hüsrana ittiler. İftiralarına alet ettikleri, onlardan uzaklaşıp kayboldu. 7. sure (A'RAF) 53. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Musa kendi toplumuna şöyle dedi: "Allah'tan yardım dileyin, sabırlı olun. Yeryüzü Allah'ındır, Allah ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç, takvaya sarılanlarındır." 7. sure (A'RAF) 128. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Onlar, ne bunlara bir yardım sağlayabilirler ne de kendi benliklerine yardımcı olabilirler. 7. sure (A'RAF) 192. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar. 7. sure (A'RAF) 197. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Bunlar yeryüzünde kimseyi âciz bırakamazlar. Allah'tan başka hiçbir dostları da yoktur. Onlara azap kat kat verilecektir. Hem işitmeye güçleri yetmiyordu hem de göremiyorlardı. 11. sure (HÛD) 20. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür." 14. sure (İBRÂHİM) 22. ayet (Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)

O inkâr edenler, ne yüzlerinden ne sırtlarından azabı uzak tutamayacakları ve hiçbir yardım da göremeyecekleri zamanı bir bilselerdi! 21. sure (ENBİYÂ) 39. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Yoksa onların; kendilerini bize karşı siperleyecek tanrıları mı var? Ne kendilerine yardıma güç yetirebilirler ne de bizden bir dostluğa muhatap olurlar. 21. sure (ENBİYÂ) 43. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)

Allah'tan ayrı olarak, hakkında O'nun hiçbir kanıt indirmediği şeye kulluk ediyorlar. Kendilerinin de onunla ilgili bir ilmi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmayacaktır. 22. sure (HAC) 71. ayet (Resmi: 22/İniş:88 /Alfabetik:32)

Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?" 23. sure (MÜ'MİNÛN) 88. ayet (Resmi: 23/İniş:74/ Alfabetik: 70)

Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur. 30. sure (RÛM) 29. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın! 31. sure (LOKMAN) 33. ayet (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)

O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye size acıyor / destek veriyor. Melekleri de öyle yapıyor. Zaten O, inananlara karşı çok merhametlidir. 33. sure (AHZÂB) 43. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)

Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır gelen, onu taşımaya çağırsa bile, kendisinden hiçbir şey yüklenilmez. Akraba bile olsa... Sen ancak Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Arınıp temizlenen, kendi benliği için arınıp temizlenir. Dönüş Allah'adır. 35. sure (FATIR) 18. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

"Ey toplumum, bugün bu toprakta, birbirine destek veren insanlar olarak mülk ve yönetim sizin. Peki, karşımıza dikildiği zaman Allah'ın azabından bizi kim kurtaracak?" Firavun şöyle dedi: "Ben size kendi fikrimden başkasını göstermem. Ve ben, aydınlık / doğruluk yolundan başkasına da kılavuzlamam." 40. sure (MÜ'MİN) 29. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Bir gündür ki o, dostun dosta yararı olmaz. Onlara yardım da edilmez. 44. sure (DUHÂN) 41. ayet (Resmi: 44/İniş:64/Alfabetik:19)

Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar / Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî'sidir. 45. sure (CÂSİYE) 19. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Şöyle denilir: "Unutuyoruz sizi bugün! Tıpkı sizin, bugününüze kavuşmayı unuttuğunuz gibi. İşte böyle! Sığınağınız ateştir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır." 45. sure (CÂSİYE) 34. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)

Yemin olsun, onlara, size vermediğimiz imkân ve kudreti vermiştik. Onlar için işitme gücü, gözler ve gönüller oluşturmuştuk. Fakat, işitme güçleri de gözleri de gönülleri de kendilerine hiçbir yarar sağlamadı / kendilerinden hiçbir şeyi uzaklaştıramadı; çünkü ayetlerimize karşı direniyorlardı. Ve alaya aldıkları şey, onları kuşatıp sardı. 46. sure (AHKAF) 26. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Allah'ın davetçisine uymayan, yeryüzünde hiç kimseyle yarışamaz / hiç kimseyi âciz bırakamaz. Böylesinin, Allah dışında / Allah'ın davetçisi dışında evliyası da olmaz. Böyleleri apaçık bir sapıklık içindedir. 46. sure (AHKAF) 32. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Eğer küfredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını dönüp kaçacaklardı. Sonra, bir dost da bir yardımcı da bulamazlardı. 48. sure (FETİH) 22. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

O gün, tuzakları kendilerine bir yarar sağlamayacak; onlara yardım da edilmeyecek! 52. sure (TÛR) 46. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada. 58. sure (MÜCÂDİLE) 17. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)

Onlardan önce yurda konmuş ve imana sarılmış olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile, ötekileri kendi nefislerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden / doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 59. sure (HAŞR) 9. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)

Kıyamet gününde ne hısımlarınızın ne de çocuklarınızın size hiçbir yararı olmaz. O, sizi birbirinizden ayıracaktır. Allah, işleyip ürettiklerinizi açık açık görmektedir. 60. sure (MÜMTEHİNE) 3. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)

Ey Peygamber! Küfre sapanlarla ve münafıklarla mücadele et ve onlara karşı sert davran! Varacakları yer cehennemdir onların. Ne kötü dönüş yeridir o! 66. sure (TAHRÎM) 9. ayet (Resmi: 66/İniş:106/ Alfabetik: 97)

"Hiçbir işime yaramadı malım." 69. sure (HÂKKA) 28. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

Bir gündür ki o, bir benlik bir başka benlik için hiçbir şeye güç yetiremez. O gün, buyruk yalnız Allah'ındır! 82. sure (İNFİTÂR) 19. ayet (Resmi: 82/İniş:82/Alfabetik:42)

Artık onun için ne bir kuvvet vardır ne de bir yardımcı. 86. sure (TÂRIK) 10. ayet (Resmi: 86/İniş:36/ Alfabetik:99)

 Aşağı yuvarlandığında malı onu kurtarmayacaktır. 92. sure (LEYL) 11. ayet (Resmi: 92/İniş:9/Alfabetik:58)

Hadi çağırsın derneğini / kurultayını! 96. sure (ALAK) 17. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı. 111. sure (TEBBET) 2. ayet (Resmi: 111/İniş:6/ Alfabetik:100)

(b) Yardım, İnananlar ve Peygamberler Yardımı Yalnız ve Ancak Allah'tan isterler

Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. 1. sure (FÂTİHA) 5. ayet (Resmi: 1/İniş:5/Alfabetik:23)

Musa kendi toplumuna şöyle dedi: "Allah'tan yardım dileyin, sabırlı olun. Yeryüzü Allah'ındır, Allah ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç, takvaya sarılanlarındır." 7. sure (A'RAF) 128. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır." 21. sure (ENBİYÂ) 112. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

(c) Yalnız ve ancak Allah'a kulluk edilir ve yalnız ondan istenir
 
Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. 1. sure (FÂTİHA) 5. ayet (Resmi: 1/İniş:5/Alfabetik:23)

Allah bunu size bir müjde olması ve onunla kalplerinizi yatıştırması dışında hiçbir şey yapmamıştır. Yardım, Azîz ve Hakîm olan Allah katından başka hiçbir yerden gelmez. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 126. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun. Dini yalnız O'na özgüleyerek O'na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz." 7. sure (A'RAF) 29. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

İnanmış olanlar ancak o kişilerdir ki, Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allah'ın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. 8. sure (ENFÂL) 2. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Allah bunu, sadece bir müjde olsun ve o sayede kalpleriniz huzur ve rahatlık bulsun diye yaptı. Yardım yalnız ve yalnız Allah katındandır. Hiç şüphesiz Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 8. sure (ENFÂL) 10. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız Allah'a özgüleyerek O'na kulluk/ibadet et! 39. sure (ZÜMER) 2. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet/kulluk etmem emredildi." 39. sure (ZÜMER) 11. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

 De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum." 39. sure (ZÜMER) 14. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Yoksa Allah'tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye sahip olmayan/hiçbir şeye gücü yetmeyen, aklını da işletmeyen varlıklar olsalar da mı?" 39. sure (ZÜMER) 43. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

 Kâfirler hoşlanmasa da siz, dini yalnız O'na özgüleyerek, Allah'a dua edin! 40. sure (MÜ'MİN) 14. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamd olsun âlemlerin Rabbi'ne! 40. sure (MÜ'MİN) 65. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

 Hiç kuşkusuz, mescitler / secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın/Allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın. 72. sure (CİN) 18. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)


Oysa ki onlara, dini yalnız O'na özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din. 98. sure (BEYYİNE) 5. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)



RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder