(ALLAH’IN BİZE SÖZÜ/ MESAJI VAR)
“SÜNNETULLAH”
KUR’AN’IN IŞIĞINDA GERÇEK
( KONULARINA GÖRE KUR’AN’IN İÇİNDEKİLER )
HAK / DOĞRU
YOL REHBERİ
İŞİT, GÖR;
OKU, DÜŞÜN;
SEÇME VE
TERCİH SENİN.
ARAPÇA
ANLAMIYORSANIZ ANADİLİNİZDE YAPILMIŞ KUR’AN MEALLERİNE / DOĞRU ÇEVİRİLERİNE
BAKINIZ
‘‘KUR’AN’IN BÜTÜNÜNÜ BİLMEDEN BİR KISMINI, BİR
AYETİNİ İHMAL EDEREK DE DİĞER AYETLERİNİ DOĞRU ANLAYAMAYIZ.’’
VE
‘‘KUR’AN’A NİSPET ETTİĞİMİZ SINIRLI
ANLAYIŞIMIZ VEYA KUR’AN’DAN ANLADIĞIMIZ, KUR’AN’IN MUTLAK MANASI VE HÜKMÜ
OLARAK GÖSTERİLEMEZ.’’
KİM NE DERSE DESİN,
KİME NE DERSEN DE;
ANLADIĞIN NE İSE,
İNANDIĞIN DA ODUR.
M. KEMAL
ADAL
BİRİNCİ BÖLÜM – İNANÇ / İNANIŞ / AKAİD KONULARI
(İSLAMIN / MÜSLÜMANLIĞIN TEMEL BİLGİLERİ VE İMAN):
I. YARATILIŞ
VE VARLIKLAR
II. BİLGİ
III. DİN
IV. İTİKAT
İKİNCİ BÖLÜM – EYLEM / TUTUM VE DAVRANIŞ / AMEL KONULARI
(İSLAMIN / MÜSLÜMANLIĞIN ŞARTLARI VE AMEL RÜKÜNLERİ):
V. İBADET
VI. AHLAK
VII: TOPLUMSAL
DÜZEN VE HUKUK
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - VAHYE DAYALI DİĞER KONULAR:
VIII. HZ.MUHAMMED (SİRET)
IX. TARİH VE
KISSALAR
X. MESELLER
SADECE GERÇEK GERÇEKTİR VE GERÇEK TEKTİR AMA RİVAYET
MUHTELİFTİR
KUR’AN’IN KILAVUZLUĞU:
Kur’an’ın
kimlere kılavuz olduğunu, gene Kur’an şöyle söylüyor:
“Ki onlar, gayba inananlar, namazı kılanlardır. Ve
kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır.
Hem sana
vahyedilene hem de senden önce vahyedilene inananlardır onlar. Âhıreti
gereğince kavrayıp anlayanlar da onlardır.
İşte
bunlardır Rablerinden bir hidayet üzere olanlar, işte bunlardır gerçek anlamda
kurtuluşu bulanlar.” (2/Bakara/3-5)
KUR’AN’DAKİ GERÇEK VE ALGILANAN RİVAYET:
Kur’an – ı Kerim’in kapsamı içindeki ana
konular ile alt konu başlıkları ve bu başlıklar altında bulunan ilgili ayet
gurupları, çoğunlukla Prof. Hüseyin Atay ve Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ün Kuran
Meallerinin fihristlerinden alınmış, bir kısmı da tarafımdan diğer Türkçe
mealler taranarak, tüm konular yeniden özgün derleme yapılarak oluşturulmuştur.
Bütün ayetlerin Türkçeye çevirisi, Prof. Yaşar
Nuri Öztürk’ün Kuran Mealinden alınmıştır. Konuların ve alt konuların
açıklamasından (tefsir / yorum) özellikle kaçınılmış ve konu / alt konu
gurubundaki ayetlerin konu başlığı ile irtibatlandırılarak yorumlanması “nasip sahipleri” ne bırakılmıştır.
TAHKİK İ İMANDA, HER MÜMİN KENDİNE MÜÇTEHİTTİR VE BU
İÇTİHADI DA SADECE KENDİNİ BAĞLAR.
KUR'AN'I OKUDUĞUN ZAMAN,
O KOVULUP TAŞLANMIŞ ŞEYTANDAN ALLAH'A SIĞIN!
(16. sure (NAHL) 98. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Euzü billahi mineş şeytanir racîm. Kovulmuş Şeytandan Allah'a Sığınırız.
GİRİŞ - KUR’AN’IN IŞIĞINDAKİ GERÇEK ODUR Kİ:
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına
düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan
sorumlu tutulacaktır. (17/ İSRA/36.)
Allah, sözün en güzelini, birbirine
benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir.
Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de
kalpleri, Allah'ın Zikri / Kur'an'ı karşısında yumuşar.
Bu, Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dilediğini / dileyeni hidayete erdirir.
Allah'ın saptırdığına gelince, ona kılavuzluk edecek yoktur. (39/ ZÜMER/23.)
Göklerin ve yerin melekûtuna,
Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye bakmadılar
mı; ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceğini düşünmediler mi? Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar? (7/
A'RAF/185.)
Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz
benliklerinin içinde göstereceğiz. Ta ki, onun hak olduğu kendilerine
ayan-beyan belli olsun. Kendisinin her şey üzerinde bir tanık oluşu,
senin Rabbine yetmez mi? ( 41/ FUSSİLET/53.)
Yeryüzünde
ayetler vardır görürcesine bilenler için. Benliklerinizin
içinde de. Hala bakıp görmeyecek misiniz? (51/ ZARİYAT/20-21.)
Gerçek şu ki size Rabbinizden gönül
gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi
zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim. (6/EN'AM/104.)
Onlara bir ayet getirmediğinde, "onu da şuradan buradan
derleseydin ya," diye konuşurlar. De ki: "Ben sadece Rabbimden bana
vahyedilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül
gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir."
(7/A'RAF/203.)
Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini
açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve
bir rahmettir o. (45/CÂSİYE /20.)
De ki: "Eğer
doğru sözlü iseniz, Allah katından, bu ikisinden daha aydınlık bir kitap
getirin, ben ona uyayım." (28/KASAS/49.)
Kuşkusuz,
bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu
seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen
onlar üzerine vekil değilsin. (39/ZÜMER/41.)
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir
delil gelmiştir. Biz size, her şeyi açık-seçik gösteren bir ışık gönderdik.
Allah’a inanıp O’na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine
sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.
(4/NİSA/174-175.)
Gerçek şu ki, insan için çalışıp
didindiğinden başkası yoktur. (53/NECM/39.)
Güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Dahası da var. Onların yüzlerine
kara da bulaşmaz, zillet de... Cennetin dostlarıdır onlar; sürekli kalıcıdırlar
orada. Kötülük kazananlara ise kötülüğün miktarınca karşılık vardır. Ama
yüzlerini bir zillet de kaplar. Onları Allah'tan kurtaracak kimse yoktur.
Yüzleri gece parçalarından karanlıklarla kaplanmış gibidir. Ateşin dostlarıdır
bunlar. Sürekli kalıcıdırlar içinde. (10/YUNUS/26-27.)
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve
mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o
kişinin hakkıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara,
peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa,
yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir,
namazı kılar, zekâtı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar;
bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar.
İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva
sahipleri. (2/BAKARA/177.)
Küfre saplanıp Allah’ın yolundan
alıkoyanların yapıp ettiklerini O, boşa çıkarmıştır. İman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlar ve Muhammed’e indirilene -ki o onların Rablerinden bir
haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve
gönüllerini barışa yöneltmiştir. Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve
tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır.
İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır. (47/MUHAMMED/1-3.)
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve
İncil'de yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği
emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar,
pis şeyleri onlara yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki
zincirleri, bağları söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden,
onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (7/A'RAF/157.)
Allah’a ve resulüne inananlar var ya, özü-sözü doğru kişiler
onlardır. Rableri katında tanık olanlar/şehitlik mertebesine erenler de
onlardır. Onların ödülleri ve ışıkları vardır. Küfre sapıp ayetlerimizi
yalanlayanlara gelince, onlar cehennemin dostu olacaklardır. (57/HADİD/19.)
Ey iman sahipleri! Eğer Allah’tan korkarsanız, Allah size hakla batılı / iyiyle kötüyü ayırma gücü verir, kötülüklerinizi örter. Allah, o büyük lütfun sahibidir. (8/ENFAL/29.)
Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve onun resulüne inanın ki size rahmetinden iki nasip versin: Size, kendisiyle yol alacağınız bir ışık lütfetsin ve sizi affetsin. Allah Gafur’dur, Rahim’dir. (57/HADİD/28.)
Ve cennet, takva sahiplerine
yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir. İşte size vaat edilen budur. Allah'a
sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese... Görmediği halde
Rahman'dan ürperen ve Allah'a yönelik bir kalp getiren herkese… Esenlikle girin
oraya. Sonsuzlaşma günüdür bu. Orada onlar için istedikleri her şey var.
Katımızda ise dahası da var. (50/KAF/31-35.)
İşte sana o Kitap! Kuşku, çelişme,
tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için. (2/BAKARA/2.)
Allah, rızasına uyanları o Kitap’la esenlik ve barış
yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp
şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar. (5/MAİDE/16.)
HAMD ALLAH’A… O’NUN DOSDOĞRU YOLA KILAVUZLADIĞI KULLARINDAN
OLMAYI, DİLEDİĞİNE / DİLEYENLERE DİLEDİĞİNCE, NASİP ETSİN İNŞALLAH.
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder