(1) Keder, İnsanın Seçim ve Tercihine Göre Allah'tandır
Size bir iyilik dokunsa bu onları rahatsız eder. Size bir kötülük dokunsa bununla sevinir, ferahlarlar. Eğer sabreder, sakınır / korunursanız onların tuzakları size hiçbir şekilde zarar veremez. Allah Muhît'tir, yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 120. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Siz
şaşkınlıkla sağa-sola kaçıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Resul ise
arkanızdan sizi çağırıyordu. Böylece Allah size
keder üstüne keder verdi ki, elinizden uçup gidene de size isabet edene de
üzülmeyesiniz. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN)
153. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey iman sahipleri! Yeryüzünde
dolaşan yahut gazaya çıkan kardeşleri için şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın:
"Yanımızda olsaydılar ölmezlerdi, öldürülmezlerdi." Allah bunu
onların kalplerinde bir özlem yapacaktır. Allah diriltir de öldürür de.
Allah, yapıp ettiklerinizi en iyi şekilde görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN)
156. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah dedi ki: "Orası
onlara kırk yıl haram kılınmıştır. Yeryüzünde sersem sersem dolaşacaklar. Sen o
sapıklar topluluğu için kederlenme." 5. sure (MÂİDE) 26.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şuayb onlardan yüzünü döndürdü de şöyle dedi:
"Yemin olsun, ben size Rabbimin mesajlarını ilettim. Size öğüt verdim. Artık küfre batmış bir topluluğa nasıl acırım?"
7. sure (A'RAF) 93.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ve yüzünü onlardan öteye döndürdü de şöyle
inledi: "Ey Yûsuf'a duyduğum gam,
neredesin!" Ve kederden gözlerine ak düştü. Durmadan yutkunuyordu. 12. sure (YÛSUF) 84.
ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Dedi ki: "Ben,
içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a arz ederim. Ve Allah'ın
yardımıyla sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." 12. sure (YÛSUF) 86.
ayet (Resmi: 12/İniş:53/ Alfabetik:110)
Hepsi toplu halde, Allah'ın huzuruna çıkmış
olacaklar. Ezilip horlananlar, büyüklük taslayanlara diyecekler ki: "Biz
sizin birer uydunuzduk. Şimdi siz Allah'ın azabından bir kısmını bizden
uzaklaştırabilir misiniz?" Cevap verecekler: "Allah bize kılavuzluk
etseydi elbette biz de size kılavuzluk ederdik. Şimdi
inleyip feryat etsek de sabretsek de bir. Sığınacak hiçbir yerimiz yok."
14. sure (İBRÂHİM) 21.
ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Onlardan birine kız çocuk
müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir. Öfkeden kuduracak gibidir o. 16. sure (NAHL) 58. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Sabret! Senin
sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta
oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! 16. sure (NAHL) 127.
ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Onlar yüzünden tasalanma.
Kurmakta oldukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme. 27. sure (NEML) 70. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Nihayet,
Firavun ailesi onu kayıp bir şey olarak bulup aldı. O,
kendileri için bir düşman ve tasa olacaktı. Gerçek olan şu ki Firavun, Hâman ve
bunların orduları yanlış yoldaydılar. 28. sure (KASAS) 8.
ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Nihayet Mûsa'yı
öz anasına geri çevirdik ki, o ananın gözü aydın olsun, kederlenmesin ve
Allah'ın vaadinin hak olduğunu bilsin. Fakat çokları bunu bilmezler. 28. sure (KASAS) 13.
ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük
taslayanlara şöyle derler: "Hayır, öyle değil!" İşiniz gece gündüz
düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler, ortaklar
tutmamızı emrediyordunuz." Nihayet, azabı
gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına
bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar
ki!... 34. sure (SEBE') 33. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)
Böyle yapılmıştır ki, elinizden
çıkana üzülüp ümitsizliğe düşmeyesiniz ve Allah'ın size verdiğiyle sevinip
şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenlerin
hiçbirini sevmez. 57. sure (HADÎD) 23. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
(2) Keder, Geçici Sınavdır / Denemedir
Ya
o kişi? Yaptıklarının kötülüğü kendisine allanıp pullanmış da onu güzel
görüvermiş. Doğrusu şu: Allah dilediğini / dileyeni
saptırır, dilediğini / dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. O halde canın onlar için üzüntülere dalmasın. Hiç
kuşkusuz, Allah onların ürettiklerini / ortaya koydukları oyunları çok iyi bilmektedir.
35. sure (FATIR) 8.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Böyle yapılmıştır ki, elinizden çıkana üzülüp ümitsizliğe
düşmeyesiniz ve Allah'ın size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenlerin hiçbirini sevmez. 57. sure (HADÎD) 23.
ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
(3) İmanlı Salih Amel Sahiplerine Sonuçta Korku / Keder / Tasa Yoktur. Korku, yok, tasalanmayacak onlar
"Hepiniz oradan aşağı
inin." dedik. Benden size bir yol gösteriş
ulaşır da kim bu yol gösterişime uyarsa artık böylelerine hiç bir korku yoktur.
Onlar kederle de yüz yüze gelmeyeceklerdir. 2. sure (BAKARA) 38.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hıristiyanlardan,
Sabîlerden Allah'a ve âhıret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş
yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur
onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. 2. sure (BAKARA) 62.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İş onların sandığı gibi
değil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünü
Allah'a teslim ederse, Rabb'i katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri
için; tasalanmayacaklardır onlar... 2. sure (BAKARA) 112.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Mallarını
Allah yolunda harcayıp sonra bu harcadıklarına bir eziyet ve başa kakma
eklemeyenlerin, Rableri katında kendilerine has ödülleri vardır. Korku yoktur
onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. 2. sure (BAKARA) 262. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Mallarını;
gece ve gündüz, gizli ve açık infak edenler var ya, işte onlar için Rableri
katında kendilerine özgü ödüller vardır. Korku yoktur onlar için;
tasalanmayacaklardır onlar. 2. sure (BAKARA) 274.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üreten,
namazı kılan, zekatı verenler için Rableri katında kendilerine özgü ödülleri
vardır. Korku yoktur onlar için. Tasalanmayacaklardır onlar... 2. sure (BAKARA) 277.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah yolunda
öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır!
Onlar diridirler. Rablerinin katında
rızıklandırılıyorlar. Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle
sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu
müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur;
tasalanmayacaklardır onlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN)
169-170. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ama onların ilimde derinleşmiş olanları ve müminler, sana indirilene de
senden önce indirilene de inanırlar. Namazı kılıcıdırlar, zekâtı vericidirler, Allah'a
ve âhiret gününe inanırlar. İşte bunlara yakında büyük bir ödül vereceğiz.
4. sure (NİSA) 162. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey inananlar! İçinizden kim
dininden dönerse şunu bilsin: Allah, yakında,
kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere
karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar,
hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine
yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her
şeyi bilir. 5. sure (MÂİDE) 54. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu bir gerçek ki, iman
edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan
Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku
yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. 5. sure (MÂİDE) 69.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Biz o gönderilen elçileri,
müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı yerleştirenlere korku yoktur.
Tasalanmayacaklardır onlar. 6. sure (EN'ÂM) 48.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Toplumu ona karşı çıkıp
kanıt getirmeye kalkıştı. O dedi ki: "Allah hakkında benimle çekişiyor
musunuz? Beni doğru yola O iletti. O'na ortak
koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbimin dilediği dışında hiçbir şey olmaz. Rabbim
bilgice her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almayacak
mısınız?" "Hem siz, hakkında size hiçbir
kanıt indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştuğunuz halde korkmuyorsunuz da ben,
ortak tuttuğunuz şeylerden nasıl korkarım!" Şimdi, eğer biliyorsanız, iki gruptan hangisi güvende olmaya /
güvenilmeye daha layıktır? 6. sure (EN'ÂM) 80.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Ey ademoğulları! İçinizden
size ayetlerimi yüzünüze karşı anlatan resuller geldiğinde, korunup hallerini düzeltenlere hiçbir korku dokunmayacaktır.
Onlar tasalanmayacaklardır da. 7. sure (A'RAF) 35.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
"Şunlar mıydı o,
'Allah kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyecek' diye yemin ettikleriniz?" Ey cennetlikler! Siz de girin cennete. Ne bir korku var
size ne de kederleneceksiniz. 7. sure (A'RAF) 49.
ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Güçsüzlere, hastalara,
infak edecek bir şey bulamayanlara, Allah ve resulü için öğüt verdikleri
takdirde bir günah yoktur. Güzel davrananlar
aleyhine bir yol yok. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 9. sure (TEVBE) 91.
ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Gözünüzü açın! Allah'ın velîleri için hiçbir korku yoktur. Tasaya da
düşmezler onlar. Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır. Dünya hayatında
da âhirette de müjde vardır onlara. Allah'ın kelimelerinde değişme / değiştirme
olmaz. İşte budur o büyük kurtuluş. 10. sure (YÛNUS)
62-64. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Şöyle dedik:
"Korkma, üstün gelecek olan sensin!" 20. sure (TÂHÂ) 68. ayet (Resmi: 20/İniş:45/ Alfabetik:96
Mümin olarak
hayra ve barışa yönelik iyilikler yapan ise ne haksızlığa uğratılmaktan korkar
ne de ezilip horlanmaktan. 20. sure (TÂHÂ) 112.
ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Allah; sizin,
iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde
mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç
kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından
mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk / ibadet edecekler, hiçbir şeyi
bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların
ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 55. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
"Asanı bırak!"
Bunun üzerine Mûsa, asayı çevik bir yılan gibi titreyip kıvrılır görünce
gerisin geri kaçtı ve arkasına bakmadı. "Korkma
ey Mûsa, benim. Benim huzurumda, elçi olarak gönderilenler korkmaz."
27. sure (NEML) 10. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Mûsa'nın annesine şunu
vahyettik: "Emzir onu! Onun aleyhinde bir
korku hissedince de nehire bırakıver onu. Korkma, üzülme! Kuşkun olmasın ki,
biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu resullerden biri yapacağız." 28. sure (KASAS) 7.
ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
"Asanı at!"
Asanın çevik bir yılan gibi titreyip kıvrıldığını görünce gerisin geri döndü;
arkaya bile bakmadı. "Geri dön ey Mûsa,
korkma! Güven içinde olanlardansın." 28. sure (KASAS) 31.
ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Elçilerimiz Lût'a gelince, onlar yüzünden
fenalaştı, eli kolu birbirine dolandı. "Korkma,
tasalanma dediler, biz seni de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk
edilenlerden olacaktır." 29. sure (ANKEBÛT) 33.
ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Korunup sakınanları Allah, kendi başarıları yüzünden
kurtarır. Ne kötülük
dokunur onlara ne de kederlenirler. 39. sure (ZÜMER) 61. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan
yol alanlar üzerine, melekler ha bire iner de şöyle derler: "Korkmayın,
üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin." 41. sure (FUSSİLET)
30. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)
"Ey kullarım! Bugün size korku yok; sizler tasalanmayacaksınız da!
43. sure (ZUHRUF) 68. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
"Rabbimiz Allah'tır" deyip, sonra da dosdoğru yol
alanlar var ya, onlar için hiçbir korku yoktur; onlar tasalanmayacaklardır
da... Cennet halkıdır onlar. Yapıp ettiklerine karşılık olarak sürekli
kalacaklardır orada. 46. sure (AHKAF) 13-14. ayet (Resmi:
46/İniş:66/Alfabetik:3)
Yemin olsun ki Allah,
resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse, başlarınızı
tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven
içinde, korku duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah,
sizin bilmediğinizi bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti. 48. sure (FETİH) 27.
ayet (Resmi: 48/İniş:109/ Alfabetik:27)
"Biz, doğruya ve
güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine
inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp
kuşatılmaktan." 72. sure (CİN) 13. ayet (Resmi:
72/İniş:40/Alfabetik:16)
(4) Keder, Allah'ın Rahmetinden Ümit Kesilmez. Kederi Veren Allah, İnsan Seçim ve Tercihini Düzelttiğinde Kederi Giderir Güzellik ve Mutluluk Verir
Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı / Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 3. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
İnsana bizden bir
rahmet tattırıp sonra onu ondan çekip alsak, insan elbette çok ümitsiz, çok
nankör bir hale düşer. 11. sure (HÛD) 9. ayet (Resmi:
11/İniş:52/Alfabetik:38)
Yûsuf'tan ümidi kesince bir
kenara çekilip tartışmaya başladılar.
Büyükleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına garanti aldığını, daha
önce Yûsuf'a yaptığınız haksızlığı bilmez misiniz? Babam bana izin verinceye,
yahut da Allah hakkımda hükmedinceye kadar bu ülkeden ayrılmayacağım.
Yargıçların en hayırlısıdır O." 12. sure (YÛSUF) 80. ayet (Resmi:
12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Ey
oğullarım! Gidin, artık Yûsuf'u ve kardeşini bulmak için dikkat kesilin. Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin; çünkü, Allah'ın
rahmetinden de, küfre sapanlar topluluğundan başkası ümit kesmez." 12. sure (YÛSUF) 87.
ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Ne zaman ki resuller
ümitsizliğe düşüp yalanlandıkları kanısına vardılar, işte o zaman yardımımız
kendilerine ulaştı da dilediklerimiz kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez. 12. sure (YÛSUF) 110.
ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Hepsi toplu halde, Allah'ın huzuruna çıkmış
olacaklar. Ezilip horlananlar, büyüklük taslayanlara diyecekler ki: "Biz
sizin birer uydunuzduk. Şimdi siz Allah'ın azabından bir kısmını bizden
uzaklaştırabilir misiniz?" Cevap verecekler:
"Allah bize kılavuzluk etseydi elbette biz de size kılavuzluk ederdik.
Şimdi inleyip feryat etsek de sabretsek de bir. Sığınacak hiçbir yerimiz
yok." 14. sure (İBRÂHİM) 21. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Dediler:
"Hakk'a dayanarak müjdeledik sana, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma." 15. sure (HİCR) 55.
ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Dedi: "Sapıtmışlardan
başka kim ümit keser Rabbin rahmetinden!" 15. sure (HİCR) 56.
ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
İnsana
nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer. Kendisine
şer dokununca da hemen ümitsiz oluverir. 17. sure (İSRÂ) 83.
ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Şöyle demişti: "Rabbim, işte karşındayım.
Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht olmadım."
19. sure (MERYEM) 4.
ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Allah'ın ayetlerini ve Allah'a
varmayı inkâr edenler, işte onlar, rahmetimden ümidi kesmişlerdir. Ve bunlar için acıklı bir azap öngörülmüştür. 29. sure (ANKEBÛT) 23.
ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla
ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin
hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik
ümitsizliğe düşerler. 30. sure (RÛM) 36. ayet (Resmi:
30/İniş:84/Alfabetik:87)
Oysaki
onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice
suskun ve ümitsiz idiler. 30.
sure (RÛM) 49. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
De ki: "Ey
öz benlikleri aleyhine sınırı aşan / aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden
ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur,
mutlak Rahim'dir." 39. sure (ZÜMER) 53. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
İnsan,
hayır istemekten / hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şey dokunmaya görsün; hemen ümidini keser,
yıkılır. 41. sure (FUSSİLET) 49. ayet (Resmi: 41/İniş:61/ Alfabetik:30)
O odur ki, kulları umutlarını
kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Velî'dir O, Hamîd'dir. 42. sure (ŞÛRÂ) 28. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik:95)
Ey
iman edenler! Allah'ın kendilerine gazap
ettiği bir toplulukla dostluk kurmayın! Çünkü
bunlar âhiretten ümitlerini kesmişlerdir. Tıpkı, kabir halkından olan
inkârcıların, ümitlerini kestikleri gibi... 60. sure (MÜMTEHİNE)
13. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder