İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

23 Kasım 2016 Çarşamba

ALLAH'TAN ÖZÜR VE BAĞIŞLANMA DİLEMEK (TÖVBE)


İNSANIN ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI


1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI SALİH AMELLER)-6


AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. a. İNANANLAR (MÜMINLER) VE ÖZELLİKLERİ


e) Allah'tan Özür ve Bağışlanma Dilemek (Tövbe)


(1) Kavram Olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'tan Özür ve Bağışlanma Dilemek (Tövbe)

Günahlar işlendikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe ve imandan sonra,  Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. 7. sure (A'RAF) 153. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Ama tövbe eden, inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır. 28. sure (KASAS) 67. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

"Ey toplumum! Rabbinizden af dileyin, sonra O'na yönelin ki üzerinize göğü bol bol göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın. Günahkârlar olup da Allah'tan yüz çevirmeyin." 11. sure (HÛD) 52. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

"Rabbinizden af dileyip O'na yönelin. Rabbim Rahîm'dir, rahmeti sınırsızdır; Vedûd'dur, çok sevgilidir." 11. sure (HÛD) 90. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok merhametlidir." 6. sure (EN'ÂM) 54. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım. 20. sure (TÂHÂ) 82. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. 2. sure (BAKARA) 160. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir. İmanlarından sonra küfre sapmış, sonra da küfürde daha da azıtmış olanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Onlar, sapıkların ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 89-90. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kullar ki şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi." Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 16-17. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Şu da bir gerçek ki ikiyüzlüler, ateşin en alt katındadırlar. Onlar için bir yardımcı asla bulamayacaksın. Ancak tövbe edip hallerini düzelterek Allah'a yapışan ve dinlerini samimiyetle Allah'a özgüleyenler müstesnadır. İşte böyleleri, müminlerle beraber olacaktır. Ve Allah, müminlere yakında çok büyük bir ödül verecektir. 4. sure (NİSA) 145-146. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Allah'tan af dile; Allah çok affedici, çok merhametlidir. 4. sure (NİSA) 106. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Kim bir kötülük yapar yahut öz benliğine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse Allah'ı çok affedici, çok merhametli bulur. 4. sure (NİSA) 110. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Allah'ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim" diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 17-18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Biz hiçbir resulü, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan af dileseler, resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah'ı tövbeleri cömertçe kabul eden bir Rahîm olarak bulacaklardı. 4. sure (NİSA) 64. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter." 66. sure (TAHRÎM) 8. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli olduktan sonra müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman edenlere. İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı / tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 113-114. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Tespih et Rabbini O'na Hamd ile! Ve O'ndan af dile! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde 110. sure (NASR) 3. ayet (Resmi: 110/İniş:114/Alfabetik:77)

Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir. 47. sure (MUHAMMED) 19. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 5. sure (MÂİDE) 39. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

(2) Tövbe

Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. 2. sure (BAKARA) 160. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Sana adet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever. 2. sure (BAKARA) 222. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Eğer bunu yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları / ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan. 2. sure (BAKARA) 279. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler müstesna. Hiç şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir. İmanlarından sonra küfre sapmış, sonra da küfürde daha da azıtmış olanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Onlar, sapıkların ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 89-90. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur. 4. sure (NİSA) 16. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Yoksa, kötülükleri yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim" diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Yanlışlık hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure (NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)

Ancak tövbe edip hallerini düzelterek Allah'a yapışan ve dinlerini samimiyetle Allah'a özgüleyenler müstesnadır. İşte böyleleri, müminlerle beraber olacaktır. Ve Allah, müminlere yakında çok büyük bir ödül verecektir. 4. sure (NİSA) 146. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Ancak onları gücünüz altına almadan önce tövbe edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 34. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Kim zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 5. sure (MÂİDE) 39. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)

Hâlâ Allah'a yönelip tövbe ederek ondan af dilemiyorlar mı? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 74. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok merhametlidir." 6. sure (EN'ÂM) 54. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Musa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin ilkiyim ben." 7. sure (A'RAF) 143. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Günahlar işlendikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe ve imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. Öfke, Musa'yı rahat bırakınca, levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir rahmet ve bir kılavuz vardı. 7. sure (A'RAF) 153-154. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
 Küfre sapanlara söyle: "Eğer son verirlerse eskide kalmış olan, kendileri için affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır." 8. sure (ENFÂL) 38. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük bir azap dokunurdu. 8. sure (ENFÂL) 68. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Bununla birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Bilmediler mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O Tevvâb, O Rahîm... 9. sure (TEVBE) 104. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Geride bırakılan üç kişinin de tövbesini kabul etmiştir. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, öz benlikleri kendilerini sıkıştırmıştı; Allah'ın öfkesinden kurtulmak için yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını fark etmişlerdi. Sonra onlara tövbe nasip etti ki, eski hallerine dönsünler. Hiç kuşkusuz, Allah, tövbeleri çok çok kabul eden, rahmeti sınırsız olandır. 9. sure (TEVBE) 118. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Görmüyorlar mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan ediliyorlar. Hâlâ ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar. 9. sure (TEVBE) 126. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

"Ey toplumum! Rabbinizden af dileyin, sonra O'na yönelin ki üzerinize göğü bol bol göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın. Günahkârlar olup da Allah'tan yüz çevirmeyin." 11. sure (HÛD) 52. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Sizi topraktan oluşturan ve size orada ömür geçirten O'dur. Artık O'ndan af dileyin, O'na dönün. Rabbim Karîb'dir, bize çok yakındır; Mucîb'dir, bize cevap verir." 11. sure (HÛD) 61. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

 "Rabbinizden af dileyip O'na yönelin. Rabbim Rahîm'dir, rahmeti sınırsızdır; Vedûd'dur, çok sevgilidir." 11. sure (HÛD) 90. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Tövbe eden, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete girecekler ve hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar. 19. sure (MERYEM) 60. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım. 20. sure (TÂHÂ) 82. ayet (Resmi: 20/İniş:45/ Alfabetik: 96)

Bu suçtan sonra tövbe edip iyi hal sergileyenler müstesna. Şu bir gerçek ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 24. sure (NÛR) 5. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını / ırzlarını korusunlar. Süslerini / ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini / başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! 24. sure (NÛR) 31. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Tövbe ederek inanan ve barışa yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini güzelliğe dönüştürür. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 25. sure (FURKÂN) 70. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Kim tövbe edip hayra ve barışa yönelik iş yaparsa, hiç kuşkusuz tövbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. 25. sure (FURKÂN) 71. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Ama tövbe eden, inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır. 28. sure (KASAS) 67. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)

Davûd dedi ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi. 38. sure (SÂD) 24. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Ğafir'dir, günahı affedendir. Tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütfu bol olandır O. İlah yoktur O'ndan gayrı. Yalnız O'nadır varış ve dönüş. 40. sure (MÜ'MİN) 3. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Arşı yüklenip taşıyanlar ve onun çevresindeki şuurlular Rablerinin hamdi ile tespih ederler ve ona inanırlar. İman sahipleri için de şöyle af dilerler: "Rabbimiz! Sen her şeyi rahmet ve ilim halinde kuşattın. Tövbe edip senin yoluna uymuş olanları bağışla. Ve onları cehennem azabından koru!" 40. sure (MÜ'MİN) 7. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Kullarından tövbeyi kabul eden O'dur. Çirkinlikleri / kötülükleri affeden O, yapıp ettiklerinizi bilen O... 42. sure (ŞÛRÂ) 25. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Biz insana, anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!" 46. sure (AHKAF) 15. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)

Gizli konuşmanızdan önce, sadakalar vermekten ürperdiniz mi? Çünkü yapmadınız. Allah size tövbe nasip etti. Artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 13. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)

Eğer ikiniz, ey hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz kaydı; yok eğer Peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz bizzat Allah, onun destekçisidir. Cebrail'le iman sahiplerinin barışçıları da. Bütün bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. O sizi boşarsa, kim bilir belki de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler nasip eder: Allah'a teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe etmesini seven, ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bâkireler. 66. sure (TAHRÎM) 4-5. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Ey iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz, çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter." 66. sure (TAHRÎM) 8. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

"Umarız, Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz de her şeyimizle Rabbimize yöneliriz." 68. sure (KALEM) 32. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)


Şu bir gerçek ki, inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem azabı vardır. Onlar için yangın azabı da vardır. 85. sure (BÜRÛC) 10. ayet (Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14) 


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder