İNSANIN
ALLAH'A KARŞI AHLAKİ SORUMLULUKLARI
1. İYİ VE ÖVÜLEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR (ALLAH'A KARŞI SALİH AMELLER)-6
AYRICA BAKINIZ: III. B. 2. a. İNANANLAR (MÜMINLER) VE ÖZELLİKLERİ
e) Allah'tan Özür ve Bağışlanma Dilemek (Tövbe)
(1) Kavram Olarak, Ahlak, İnsanın Allah'a Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Allah'tan Özür ve Bağışlanma Dilemek (Tövbe)
Günahlar
işlendikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe ve imandan sonra, Allah çok
affedici, çok merhametli olacaktır. 7. sure (A'RAF) 153. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Ama tövbe eden,
inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır. 28. sure (KASAS) 67. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
"Ey toplumum!
Rabbinizden
af dileyin, sonra O'na yönelin ki üzerinize göğü bol bol göndersin,
kuvvetinize kuvvet katsın. Günahkârlar olup da Allah'tan yüz çevirmeyin." 11. sure (HÛD) 52. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Af dileyin Rabbinizden; sonra
da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir
nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin.
Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Rabbinizden af
dileyip O'na yönelin. Rabbim Rahîm'dir, rahmeti sınırsızdır;
Vedûd'dur, çok sevgilidir." 11. sure (HÛD) 90. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Ayetlerimize
iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği
üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de
ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici,
çok merhametlidir." 6. sure
(EN'ÂM) 54. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Şu da var: Rabbin,
bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini
düzeltenler lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve
Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Ve
ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa
yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı,
gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım. 20. sure
(TÂHÂ) 82. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Tövbe edip hallerini
düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok
kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. 2.
sure (BAKARA) 160. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ondan
sonra tövbe edip hallerini düzeltenler
müstesna. Hiç
şüphesiz, Allah, çok affedici, çok merhametlidir. İmanlarından sonra küfre sapmış, sonra
da küfürde daha da azıtmış olanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir.
Onlar, sapıkların ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ
IMRÂN) 89-90. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kullar ki
şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi."
Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır,
ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır;
seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 16-17. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Şu
da bir gerçek ki ikiyüzlüler, ateşin en alt katındadırlar. Onlar için bir
yardımcı asla bulamayacaksın. Ancak tövbe
edip hallerini düzelterek Allah'a yapışan ve dinlerini samimiyetle Allah'a
özgüleyenler müstesnadır. İşte böyleleri, müminlerle beraber
olacaktır. Ve Allah, müminlere yakında çok büyük bir ödül verecektir. 4. sure (NİSA) 145-146. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah'tan
af dile; Allah çok affedici, çok
merhametlidir. 4. sure (NİSA) 106. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Kim
bir kötülük yapar yahut öz benliğine
zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse Allah'ı çok affedici, çok merhametli
bulur. 4. sure (NİSA) 110. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah'ın,
kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle
kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte
böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Yoksa, kötülükleri
yapıp yapıp da her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim"
diyenler için tövbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere de tövbe yoktur.
Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık. 4. sure (NİSA) 17-18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Biz hiçbir
resulü, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla
göndermedik. Eğer onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan af dileseler,
resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah'ı tövbeleri cömertçe
kabul eden bir Rahîm olarak bulacaklardı. 4. sure (NİSA) 64. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey iman
edenler! Etkili
öğüt veren bir tövbe ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz,
çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere
yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları
utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir.
Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her
şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter." 66. sure (TAHRÎM) 8. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli
olduktan sonra müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman
edenlere. İbrahim'in,
babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah
düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek
ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı /
tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 113-114. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Tespih
et Rabbini O'na Hamd ile! Ve O'ndan af
dile! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde
110. sure (NASR) 3. ayet (Resmi: 110/İniş:114/Alfabetik:77)
Allah'tan
başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle
mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri
de varıp ulaşacağınız yeri de bilir. 47. sure (MUHAMMED) 19. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
Kim
zulmünden sonra tövbe eder, halini
düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok
merhametlidir. 5. sure (MÂİDE) 39. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
(2) Tövbe
Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. 2. sure (BAKARA) 160. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sana adet
halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir.
Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar
kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden
onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok
tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever. 2. sure (BAKARA) 222. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Eğer bunu
yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları / ana paralarınız
sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan. 2. sure (BAKARA) 279. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ondan sonra tövbe edip hallerini düzeltenler
müstesna. Hiç şüphesiz,
Allah, çok affedici, çok merhametlidir. İmanlarından sonra küfre
sapmış, sonra da küfürde daha da azıtmış olanların tövbeleri asla kabul
edilmeyecektir. Onlar, sapıkların ta kendileridir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 89-90. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Eşcinselliği
içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu
ikisi tövbe eder, durumlarını
düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri
çok kabul eder; Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur. 4. sure (NİSA) 16. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Yoksa,
kötülükleri yapıp yapıp da
her birine ölüm geldiğinde, "işte şimdi tövbe ettim" diyenler için
tövbe yoktur. Küfre batmış olarak
ölenlere de tövbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azap hazırladık.
4. sure (NİSA) 18. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Yanlışlık
hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir.
Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini
özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak
tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali
müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan
ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması
gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o
durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında,
hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay
kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure (NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Ancak
tövbe edip hallerini düzelterek
Allah'a yapışan ve dinlerini samimiyetle Allah'a özgüleyenler
müstesnadır. İşte
böyleleri, müminlerle beraber olacaktır. Ve Allah, müminlere yakında çok büyük
bir ödül verecektir. 4. sure (NİSA) 146. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ancak
onları gücünüz altına almadan önce tövbe
edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 34. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Kim
zulmünden sonra tövbe eder, halini
düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
5. sure (MÂİDE) 39. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Hâlâ Allah'a yönelip tövbe
ederek ondan af dilemiyorlar mı? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 74. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ayetlerimize
iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği
üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de ardından
tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici,
çok merhametlidir." 6. sure
(EN'ÂM) 54. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Musa,
bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu:
"Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla
göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni
görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa
baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih
ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin
ilkiyim ben." 7. sure (A'RAF) 143. ayet
(Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Günahlar işlendikten sonra
tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe
ve imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. Öfke, Musa'yı rahat bırakınca,
levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir
rahmet ve bir kılavuz vardı. 7. sure
(A'RAF) 153-154. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
Küfre sapanlara söyle: "Eğer son
verirlerse eskide kalmış olan, kendileri
için affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol
ve yöntem, eskisi gibi devam etmiş olacaktır." 8. sure (ENFÂL) 38. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Eğer
Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size büyük
bir azap dokunurdu. 8. sure (ENFÂL) 68. ayet
(Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Bununla
birlikte tövbe
eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse,
artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir
topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Bilmediler
mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O
Tevvâb, O Rahîm... 9. sure (TEVBE) 104. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Geride
bırakılan üç kişinin de tövbesini kabul etmiştir. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü
onlara dar gelmiş, öz benlikleri kendilerini sıkıştırmıştı; Allah'ın öfkesinden
kurtulmak için yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını fark etmişlerdi. Sonra onlara
tövbe nasip etti ki, eski hallerine dönsünler. Hiç kuşkusuz, Allah,
tövbeleri çok çok kabul eden, rahmeti sınırsız olandır. 9. sure (TEVBE) 118. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Görmüyorlar
mı ki, her yıl bir veya iki kez imtihan
ediliyorlar. Hâlâ ne tövbeye yelteniyorlar ne de öğüt alıyorlar. 9. sure (TEVBE) 126. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Af
dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile
O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle
nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz
çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. 11. sure (HÛD) 3. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Ey
toplumum! Rabbinizden af dileyin, sonra O'na
yönelin ki üzerinize göğü bol bol göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın.
Günahkârlar olup da Allah'tan yüz çevirmeyin." 11. sure (HÛD) 52. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Semûd'a da
kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin.
Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Sizi topraktan oluşturan ve size orada ömür
geçirten O'dur. Artık O'ndan af dileyin, O'na dönün.
Rabbim Karîb'dir, bize çok yakındır; Mucîb'dir, bize cevap verir." 11. sure (HÛD) 61. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Rabbinizden
af dileyip O'na yönelin. Rabbim Rahîm'dir, rahmeti sınırsızdır;
Vedûd'dur, çok sevgilidir." 11. sure
(HÛD) 90. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Şu da var: Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işleyip de bunun ardından tövbe edip hallerini düzeltenler
lehindedir. Sonra senin Rabbin gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. 16. sure (NAHL) 119. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Tövbe eden, iman edip hayra ve
barışa yönelik iyi iş yapan müstesna. Böyleleri cennete girecekler ve
hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaklar. 19. sure (MERYEM) 60. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Ve ben, tövbe eden,
inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan
kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım. 20. sure (TÂHÂ) 82. ayet (Resmi: 20/İniş:45/ Alfabetik: 96)
Bu suçtan
sonra tövbe
edip iyi hal sergileyenler müstesna. Şu bir gerçek ki, Allah
Gafûr'dur, Rahîm'dir. 24. sure (NÛR) 5. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Mümin
kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını /
ırzlarını korusunlar. Süslerini / ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna,
açmasınlar. Örtülerini / başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar.
Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut
kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri
yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında
bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde
bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa
gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını
yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!
24. sure (NÛR) 31. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Tövbe ederek inanan ve barışa
yönelik iyi bir iş yapan müstesna. Allah, böylelerinin kötülüklerini
güzelliğe dönüştürür. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 25. sure (FURKÂN) 70. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Kim
tövbe edip hayra ve barışa yönelik iş
yaparsa, hiç kuşkusuz tövbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. 25. sure (FURKÂN) 71. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Ama
tövbe eden, inanıp hayra ve barışa
yönelik iş yapan kişinin, kurtuluşa erenlerden olması ümidi vardır. 28. sure (KASAS) 67. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Davûd dedi
ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle
sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme
sapar. İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama
onlar da pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve
Allah'a yöneldi. 38. sure (SÂD) 24. ayet
(Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Ğafir'dir,
günahı affedendir. Tövbeyi kabul eden, azabı
çetin, lütfu bol olandır O. İlah yoktur O'ndan gayrı. Yalnız O'nadır varış ve
dönüş. 40. sure (MÜ'MİN) 3. ayet (Resmi:
40/İniş:60/Alfabetik:69)
Arşı
yüklenip taşıyanlar ve onun çevresindeki şuurlular Rablerinin hamdi ile tespih
ederler ve ona inanırlar. İman sahipleri için de şöyle af dilerler:
"Rabbimiz! Sen her şeyi rahmet ve ilim halinde kuşattın. Tövbe edip senin
yoluna uymuş olanları bağışla. Ve
onları cehennem azabından koru!" 40. sure (MÜ'MİN) 7. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kullarından tövbeyi kabul eden
O'dur.
Çirkinlikleri / kötülükleri affeden O, yapıp ettiklerinizi bilen O... 42. sure (ŞÛRÂ) 25. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Biz insana,
anne babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı,
zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik
çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve
ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya
yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana
yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!" 46. sure (AHKAF) 15. ayet (Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
Gizli
konuşmanızdan önce, sadakalar vermekten ürperdiniz mi? Çünkü yapmadınız. Allah size
tövbe nasip etti. Artık namazı kılın,
zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan
haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 13. ayet
(Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Eğer ikiniz, ey hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz
kaydı; yok eğer Peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz bizzat
Allah, onun destekçisidir. Cebrail'le iman sahiplerinin barışçıları da. Bütün
bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. O sizi boşarsa, kim bilir belki
de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler nasip eder: Allah'a
teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe
etmesini seven, ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bâkireler. 66. sure (TAHRÎM) 4-5. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Ey
iman edenler! Etkili öğüt veren bir tövbe
ile Allah'a yönelin. Umulur ki Rabbiniz,
çirkinliklerinizi ve günahlarınızı örter ve sizi altlarından ırmaklar akan
cennetlere yerleştirir. O gün Allah, peygamberi ve onunla birlikte inananları
utandırmayacaktır. Onların ışığı önlerinden ve sağ yanlarından koşup gelir.
Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Işığımızı tamamla ve bizi bağışla! Sen her
şeye Kadîr'sin, her şeye gücün yeter." 66. sure (TAHRÎM) 8. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
"Umarız,
Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz de her şeyimizle Rabbimize yöneliriz." 68. sure
(KALEM) 32. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
Şu bir
gerçek ki, inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem
azabı vardır. Onlar için
yangın azabı da vardır. 85. sure (BÜRÛC) 10. ayet
(Resmi: 85/İniş:27/Alfabetik:14)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder