A. MABETLER
1. KAVRAM OLARAK, İBADET, MABETLER
Ey ademoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez. 7. sure (A'RAF) 31. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
Hiç
kuşkusuz, mescitler/secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir
başkasına yakarmayın / Allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın. 72. sure (CİN) 18. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
Allah'ın
mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı
için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere
girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik
vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kandil,
Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir.
Orada sabah akşam O'nu tespih eder. 24. sure
(NÛR) 36. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Onlar sırf,
"Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer
Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde
Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her
halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder.
Allah elbette Kavî, Azîz'dir. 22. sure
(HAC) 40. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Bir de
şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük için,
inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış
kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey
istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir
ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar. Böyle bir mescitte sakın namaza durma! Daha
ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha
uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescitte. Allah,
temizlenenleri sever. Peki, binasını Allah'tan gelen bir sakınma duygusu ve
hoşnutluk üzerine kuran mı hayırlıdır yoksa binasını sel artıklarının ucundaki
yarın kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı? Allah,
zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez. Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya
kadar yüreklerinde bir kuşku olmaya devam edecektir. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
9. sure (TEVBE) 107-110. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Müşrikler,
öz benliklerinin küfre sapışına tanık olup dururlarken, Allah'ın mescitlerini
onarmaya girişemezler. Tüm amelleri boşa çıkmıştır onların. Ateşte sürekli
kalacaklardır onlar. Allah'ın mescitlerini; ancak Allah'a, âhiret gününe
inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayan
kişiler onarır. İşte bunların, hidayete erenlerden olmaları beklenir. Siz; hacı
sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah
yolunda didinen kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar
bunlar. Allah, zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 17-19. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Ey
inananlar! Müşrikler bir pisliktir. Artık bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a
yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız bilin ki, Allah dilediği taktirde
sizi yakında lütfundan zengin edecektir. Allah herşeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. 9. sure (TEVBE) 28. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
2. MESCİT
Allah'ın mescitlerini, içlerinde O'nun adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişiden daha zalim kim olabilir!.. Böylelerinin, o mescitlere girmeleri ancak korka korka olacaktır. Böyleleri için dünyada bir rezillik vardır. Âhırette ise bunlara çok büyük bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA) 114. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Oruç gecesi
kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz
de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte
olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi
onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz
ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece
oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada
zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır,
bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki
korunabilsinler. 2. sure (BAKARA) 187. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey
ademoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için
fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez. 7. sure (A'RAF) 31. ayet (Resmi: 7/İniş:39/ Alfabetik:9)
Onlar
Mescid-i Haram'dan geri çevirip dururken, Allah onlara neden azap etmeyecekmiş?
Onlar onun dostları/koruyucuları da değillerdir. Onun dostları / koruyucuları
takva sahiplerinden başkası değildir. Ama onların çokları bunu bilmezler. 8. sure (ENFÂL) 34. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Müşriklerin
Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram
yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar
size doğru dürüst davrandıkça, siz de doğru dürüst davranın. Allah, sakınanları
sever. 9. sure (TEVBE) 7. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik: 104)
Müşrikler,
öz benliklerinin küfre sapışına tanık olup dururlarken, Allah'ın mescitlerini
onarmaya girişemezler. Tüm amelleri boşa çıkmıştır onların. Ateşte sürekli
kalacaklardır onlar. Allah'ın mescitlerini; ancak Allah'a, âhiret gününe
inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayan kişiler
onarır. İşte bunların, hidayete erenlerden olmaları beklenir. Siz; hacı
sakalığını, Mescid-i Haram tamirciliğini, Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah
yolunda didinen kişinin yaptığıyla bir mi tuttunuz? Allah katında bir olmazlar
bunlar. Allah, zulüm sergileyenler topluluğuna kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 17-19. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Ey
inananlar! Müşrikler bir pisliktir. Artık bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a
yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız bilin ki, Allah dilediği taktirde
sizi yakında lütfundan zengin edecektir. Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. 9. sure (TEVBE) 28. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Bir de
şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük için,
inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış
kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey
istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir
ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar. Böyle bir mescitte sakın namaza durma! Daha
ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha
uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescitte. Allah,
temizlenenleri sever. 9. sure (TEVBE) 107-108.
ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Küfre
sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan
gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar.
Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız.
22. sure (HAC) 25. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Onlar sırf,
"Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer
Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde
Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her
halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder.
Allah elbette Kavî, Azîz'dir. 22. sure
(HAC) 40. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Onlar o
kişilerdir ki, küfre sapıp sizi Mescid-i Haram'dan geri çevirdiler, bekletilen
kurbanlık hediyelerin, yerlerine ulaşmasına engel oldular. Eğer kendilerini
tanımadığınız için çiğneyeceğiniz ve bu bilgisizlik yüzünden üzüntü ve
kınayışla karşılaşacağınız inanmış erkeklerle inanmış kadınlar olmasaydı, iş
başka türlü olurdu. Böyle olması, Allah'ın, dilediğini rahmetine sokması
içindir. Onlar birbirlerinden ayrılmış olsalardı, inkâra sapanları acıklı bir
azapla cezalandırırdık. 48. sure (FETİH) 25.
ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Yemin olsun
ki Allah, resulüne o rüyayı hak olarak doğru çıkarmıştır. Allah dilerse,
başlarınızı tıraş etmiş, saçlarınızı kısaltmış olarak güven içinde, korku
duymadan Mescid-i Haram'a mutlaka gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi
bildi de bundan önce size yakın bir fetih nasip etti. 48. sure (FETİH) 27. ayet (Resmi: 48/İniş:109/ Alfabetik:27)
Bütün
varlıkların tespihi o kudretdir ki, ayetlerimizden bazılarını kendisine
gösterelim/kendisini ayetlerimizden bir parça olarak gösterelim diye kulunu,
gecenin birinde Mescit-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i
Aksa'ya yürütmüştür. Hiç kuşkusuz, O'dur Semî' ve Basîr. 17. sure (İSRÂ) 1. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)
Eğer güzel
davranırsanız, kendi benlikleriniz için güzellik sergilemiş olursunuz. Ve eğer
kötülük yaparsanız o da benlikleriniz aleyhine olur. Bu sırada, yüzlerinizi
çirkinleştirsinler, ilk kez girdikleri gibi mabede girsinler ve egemenlik
altına aldıklarını yerle bir etsinler diye ikinci vaat geldi. 17. sure (İSRÂ) 7. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)
Hiç
kuşkusuz, mescitler / secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir
başkasına yakarmayın / Allah'ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın. 72. sure (CİN) 18. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
3. KİLİSE
Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun. Dini yalnız O'na özgüleyerek O'na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz." 7. sure (A'RAF) 29. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onlar sırf, "Rabbimiz
Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah'ın,
insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı
çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her halde yerle bir
edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder. Allah elbette
Kavî, Azîz'dir. 22. sure (HAC) 40. ayet
(Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
4. MANASTIR
Onlar sırf, "Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder. Allah elbette Kavî, Azîz'dir. 22. sure (HAC) 40. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
5. SİNAGOG
Mûsa'ya ve kardeşine şunu vahyettik: Kavminiz için kendilerini yerleştirmek üzere Mısır'da evler hazırlayın. Evlerinizi kıble yapın / karşılıklı yapın ve namaz kılın. İnananlara müjde ver. 10. sure (YÛNUS) 87. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Onlar sırf,
"Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için yurtlarından çıkarıldılar. Eğer
Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde
Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her
halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder.
Allah elbette Kavî, Azîz'dir. 22. sure
(HAC) 40. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
B. DİN ADAMLARI
1. KAVRAM OLARAK, İBADET, DİN ADAMLARI
Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını "biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. Resule indirileni dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet." "Rabbimizin bizi barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene neden inanmayacakmışız?" Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü. 5. sure (MÂİDE) 82-85. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah'ın
yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de
öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri
emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından
arınmıştır O. 9. sure (TEVBE) 31. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Ey iman sahipleri! Şu bir gerçek ki,
hahamlardan ve rahiplerden birçoğu halkın mallarını uydurma yollarla tıka basa
yerler ve Allah'ın yolundan geri çevirirler. Altını ve gümüşü depolayıp da
onları Allah yolunda harcamayanlara korkunç bir azap muştula. Gün olur,
cehennem ateşinde onların üzerine lav dökülür de bununla onların alınları,
böğürleri, sırtları dağlanır: "İşte egolarınız için yığdıklarınız. Hadi
tadın biriktirmiş olduklarınızı!" 9.
sure (TEVBE) 34-35. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
2. ÂLİMLER, RAHİPLER VE HAHAMLAR
a) Âlimler, Kendilerine ilim verilenler, ilim sahipleri
Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden
bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse
müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar,
fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih
kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir
Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona
inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl
sahiplerinden başkası gereğince düşünemez. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 7.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah, kendisinden başka tanrı
olmadığına tanıktır. Meleklerle ilim sahipleri de
adalet ölçüsüne sarılarak tanıklık etmişlerdir ki, o Azîz ve Hakîm
olandan başka hiçbir ilah yoktur. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 18. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ama onların
ilimde derinleşmiş olanları ve müminler, sana indirilene de senden önce
indirilene de inanırlar. Namazı kılıcıdırlar, zekâtı vericidirler, Allah'a ve
âhiret gününe inanırlar. İşte bunlara yakında büyük bir ödül vereceğiz. 4. sure (NİSA) 162.
ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
De ki: "İster inanın ona, ister
inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş
olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."
17. sure (İSRÂ) 107.
ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Kendilerine ilim verilenler onun, senin Rabbinden bir hak olduğunu bilsinler, ona inansınlar
da kalpleri ona saygı duysun diye böyle yapılmıştır. Şu bir gerçek ki Allah
Hâdî'dir, iman edenleri dosdoğru yola mutlaka ulaştıracaktır. 22. sure (HAC) 54.
ayet (Resmi: 22/İniş:88/ Alfabetik: 32)
Beni İsrail bilginlerinin de onu bilmesi bunlar için bir belirti/kanıt değil mi? 26. sure (ŞUARA) 197.
ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Bunlar bizim, insanlara vermekte olduğumuz örneklerdir
ki ilim sahiplerinden başkası onlara akıl
erdiremez. 29. sure (ANKEBÛT) 43. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Aynı şekilde, insanlardan, hayvanlardan,
davarlardan da çeşitli renklerde olanlar var. Kulları
içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir. Allah Azîz'dir, Gafûr'dur. 35. sure (FATIR) 28.
ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Böyle
birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten
korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu? Ancak gönül
ve akıl sahipleri düşünüp ibret alır." 39. sure (ZÜMER) 9.
ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)
Ey iman edenler! Size, "Meclislerde yer
açın!" dendiğinde, yer açın ki Allah da sizin için genişlik sağlasın.
"Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla
kendilerine ilim verilmiş olanların
derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE)
11. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
b) Rahipler
Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir. 5. sure (MÂİDE) 44. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ruhbanları
ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı
olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları. 5. sure (MÂİDE) 63. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu
tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık
duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir
gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın olanlarını "biz
Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar
içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a adamış rahipler
vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. 5. sure
(MÂİDE) 82. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah'ın
yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de
öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet / kulluk etmemeleri
emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından
arınmıştır O. 9. sure (TEVBE) 31. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Ey iman
sahipleri! Şu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu halkın
mallarını uydurma yollarla tıka basa yerler ve Allah'ın yolundan geri
çevirirler. Altını ve gümüşü depolayıp da onları Allah yolunda harcamayanlara
korkunç bir azap muştula. 9. sure
(TEVBE) 34. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik: 104)
c) Hahamlar
Biz indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na tanıklardı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir. 5. sure (MÂİDE) 44. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ruhbanları
ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı
olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları. 5. sure (MÂİDE) 63. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah'ın yanında hahamlarını ve
ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa
kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet / kulluk etmemeleri
emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından
arınmıştır O. 9. sure (TEVBE) 31. ayet
(Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
De ki:
"Hiç düşündünüz mü? Eğer bu, Allah katından ise ve siz onu tanımamışsanız,
İsrailoğullarından bir tanık da onun benzerine tanıklık edip inandığı halde,
siz böbürlenmişseniz haliniz nice olur! Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk
etmez." 46. sure (AHKAF) 10. ayet
(Resmi: 46/İniş:66/Alfabetik:3)
3. HAVARİLER, RUHBANLIK VE KÂHİN
a) Havariler
İsa onlardan inkârı sezince şöyle konuştu: "Allah'a gidişte benim yardımcılarım kim?" Havâriler dediler ki: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız. Allah'a iman ettik biz. Tanık ol, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 52. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Havarilere şunu vahyetmiştim: "Bana ve
resulüme iman edin." Şöyle demişlerdi: "İman ettik, sen de tanık ol
ki biz, müslümanlarız /Allah'a teslim olanlarız!" Havariler demişlerdi ki:
"Ey Meryem'in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?"
İsa dedi ki: "Eğer müminlerseniz Allah'tan sakının!" 5. sure (MÂİDE) 111-112. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey iman sahipleri! Allah'ın
yardımcıları olun! Hani, Meryem oğlu İsa, havarilere: "Allah'a gidişte
benim yardımcılarım kimdir?" demişti de, havariler: "Biz, Allah'ın
yardımcılarıyız!" cevabını vermişlerdi. Bunun ardından, İsrailoğullarından
bir zümre iman etmiş, bir zümre de küfre sapmıştı. Nihayet biz, iman
sahiplerini düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler. 61. sure (SAFF) 14. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
b) Ruhbanlık
Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda
gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i
verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak
ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın
rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı
olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan
çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
c) Kâhin
Artık
hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin
çarpmış. 52. sure (TÛR) 29. ayet
(Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Bir kâhinin
sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz? 69. sure (HÂKKA) 42. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder