VII.
TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
A. AİLE HAYATI - 4
3. KARI-KOCA - 1
Ayrıca Bakınız:
Bu Konu, VII. B. 3. a. Evlenme ve Boşanma (Nikâh-Talak) Konusu İle Doğrudan
İlişkilidir
a) Kavram olarak, Toplumsal Düzen ve Hukuk, Aile Hayatı, Karı-Koca
Onun
ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve
rahmet koysun diye nefislerinizden eşler yaratmasıdır. Bunda, iyice düşünen bir toplum
için elbette ayetler vardır. 30. sure
(RÛM) 21. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Sana adet halini de sorarlar. De
ki: "O,
insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak
durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice
temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek
ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever. Kadınlarınız
sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz şekilde varın. Öz
benlikleriniz için önceden bir şeyler gönderin. Allah'tan korkun ve bilin ki,
O'na mutlaka ulaşacaksınız. İman sahiplerine müjde ver. 2. sure (BAKARA) 222-223. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Eğer
bir kadın kocasının sadakatsizliğinden, yahut kendisine sırt çevirmesinden
endişe ederse aralarını bir barış girişimiyle düzeltmelerinde kendileri için
bir sakınca yoktur. Ve barış hep hayırdır. Nefisler, cimrilik ve doymazlığa hazır
hale getirilmiştir. Güzel davranır, sakınıp korunursanız Allah, yapmakta
olduklarınızdan haberdar olacaktır. 4. sure
(NİSA) 128. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey
iman edenler! Kadınlara, zor ve baskı kullanarak mirasçı olmanız size helal
olmaz. Kendilerine
vermiş bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da helal değildir. Kanıta bağlanmış
bir fuhuş yapmaları hali müstesna. Onlarla
iyi ve güzel geçinin. Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi
çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur. Bir
zevcenin yerine başka bir zevce almak istemişseniz onlardan birine yükler
dolusu mal vermiş olsanız da o maldan hiçbir şeyi geri almayın. İftira
ederek, açık bir günah işleyerek mi geri alacaksınız onu? Hem o malı nasıl
alırsınız ki? Daha önce birbirinizle derinden derine kaynaşmıştınız. Ve onlar
sizden çok sağlam bir söz de almışlardı. 4.
sure (NİSA) 19-21. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Erkekler; kadınları gözetip
kollayıcıdırlar. Şundan ki,
Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler
mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar;
Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz
kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet
onları evden çıkarın / bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine
size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın.
Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür. Eğer
karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek
tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak
isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı
kılacaktır. Allah Alîm'dir, her şeyi bilir; Habîr'dir, her şeyden
haberdardır. 4. sure (NİSA) 34-35. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah, kocası hakkında seninle
tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah,
ikinizin karşılıklı konuşmasını işitir. Çünkü Allah en iyi işiten, en iyi
görendir. İçinizden, kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir.
Onların anneleri ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul
edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarf ediyorlar. Bununla birlikte Allah,
gerçekten çok affedici, çok bağışlayıcıdır. Kadınlarına
zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye
girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne
kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp
etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır. Özgürlüğe
kavuşturma imkânını bulamayan, ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay
oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün
bunlar Allah'a ve resulüne inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın
sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 1-4. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
b) Eşler (Karı-Koca)
(1) Ahiret hayatında cennette eşler (karı-koca)
İman edip hayra ve barışa yönelik değerler üretenlere şunu müjdele: Kendileri için, altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Onlardaki herhangi bir meyveden bir rızk olarak her nasiplendirildiklerinde, şöyle diyeceklerdir: "İşte bu, daha önce rızklandırıldığımız şey!" Bu rızk onlara buna benzer şekilde verilmişti. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Ve onlar orada sürekli kalacaklardır. 2. sure (BAKARA) 25. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki:
"Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından
nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve
Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde
görmektedir." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 15. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik: 7)
(2) Genel olarak eşler (karı-koca), durumları, halleri
De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz / menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz." 9. sure (TEVBE) 24. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Adn
cennetleri bunlar içindir. Atalarından, eşlerinden,
zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya.
Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar. 13. sure (RA'D) 23. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Allah
size, kendi benliklerinizden eşler nasip etti. Eşlerinizden de sizin için
oğullar ve torunlar oluşturdu. Ve sizleri güzel ve temiz nimetlerle
rızıklandırdı. Şimdi bunlar, bâtıla mı inanıyorlar? Ve bunlar, evet bunlar,
Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar? 16.
sure (NAHL) 72. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Eşleri
yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir
onlar. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 6. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Kendi
eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların her
birinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda
Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır. 24. sure (NÛR) 6. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Onlar şöyle
yakarırlar: "Rabbimiz, eşlerimizden ve
çocuklarımızdan bize göz aydınlığı bağışla. Bizi takvaya sarılanlara
önder kıl." 25. sure (FURKÂN) 74. ayet
(Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)
Onun
ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve
rahmet koysun diye nefislerinizden eşler yaratmasıdır. Bunda, iyice düşünen bir toplum
için elbette ayetler vardır. 30. sure
(RÛM) 21. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Ey
Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana
ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının,
halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret
edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe
eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere
helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz
kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafûr'dur,
Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 50. ayet
(Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Allah sizi
bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra
sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur
ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen
biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten
çok kolaydır. 35. sure (FATIR) 11. ayet
(Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Kendileri
ve eşleri, gölgeliklerde, koltuklar üzerinde yaslanmışlardır. 36. sure (YÂSÎN) 56. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Toplayın
o zulmedenleri; eşlerini de. O tapınıp durmuş olduklarını da toplayın! 37. sure (SÂFFÂT) 22. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Yanlarında,
bakışlarını eşlerine yöneltmiş yaşıt dilberler vardır. 38. sure (SÂD) 52. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
"Ey
Rabbimiz, onları kendilerine vaat etmiş olduğun Adn cennetlerine koy! Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden barışa
yönelenleri de. Azîz ve Hakîm olan, hiç kuşkusuz sensin, sen!" 40. sure (MÜ'MİN) 8. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Gökleri ve
yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size,
benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi
bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O. 42. sure (ŞÛRÂ) 11. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Cennete
girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız."
43. sure (ZUHRUF) 70. ayet (Resmi: 43/İniş:63/ Alfabetik:113)
İşte böyle! Onları iri gözlü hurilerle de eşleştirmişizdir. 44. sure (DUHÂN) 54. ayet (Resmi: 44/İniş:64/ Alfabetik:19)
Art arda
dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak."
Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir. 52. sure (TÛR) 20. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
O
cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce
onları ne cin kirletmiştir ne de insan. 55. sure
(RAHMÂN) 56. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
Ve
genç kadınlar, iri ve siyah gözlü. 56. sure
(VÂKIA) 22. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)
Ey
iman edenler! Şu bir gerçek ki, eşlerinizin ve evlatlarınızın içinden size bir
düşman vardır; onlara karşı dikkatli olun! Eğer affeder, ellerini tutar, hatalarını
görmezden gelirseniz, kuşkusuz, Allah da affedici, merhamet edici olur. 64. sure (TEĞÂBÜN) 14. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Eşini,
kardeşini, 70. sure (MEÂRİC) 12. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
Ancak
onlar, eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. 70. sure (MEÂRİC) 30. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
c) Kocalar
Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç âdet ve
temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a ve âhıret gününe inanmakta iseler,
Allah'ın onların rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde herhangi bir şekilde barışmak
isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok hak sahibidirler.
Kadınların, örfe uygun biçimde, sorumluluklarına benzer hakları da vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır.
Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. Boşama iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak
ya da güzelce serbest bırakmak gerekir. Onlara
verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle kadının Allah'ın
sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının
Allah'ın sınırlarında duramayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının
verdiği fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır.
Bunları aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta
kendileridirler. Bütün bunların ardından erkek,
kadını boşarsa artık bundan sonra başka bir eşle nikahlanıncaya kadar ilk
erkeğe helal olmaz. İkinci erkek kadını boşadığında, boşanan kadınla ilk erkek
Allah'ın sınırlarını koruyabileceklerini düşünürlerse, birbirlerine
dönmelerinde sakınca yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır ki, Allah
bunları bilgi sahibi bir topluluğa açıklar. 2. sure (BAKARA) 228-230. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kadınları
boşadığınız zaman bekleme sürelerini tamamladıklarında, kendi aralarında örfe
uygun olarak anlaşmışlarsa eski kocalarıyla nikahlanmaları hususunda onlara
engel çıkarmayın. Bu, sizin
Allah'a ve âhıret gününe inanmış olanınıza verilen öğüttür. Bu sizin için daha
isabetli ve daha temizdir, Allah bilir ama siz bilmezsiniz. 2. sure (BAKARA) 232. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Harpte
elinize geçmiş kadınlar hariç olmak üzere, nikâhlı kadınlarla evlenmeniz de
haram kılınmıştır. Bu, üzerinize Allah'ın yazdığıdır. Bunlar
dışındakileri, mallarınızı vererek almanız; şunu bunu dost tutmayarak iffetli
yaşamanız, zina etmemeniz şartıyla size helal kılınmıştır. Kendilerinden nimetlendiğiniz kadınların mehirlerini
onlara bir hak olarak verin. Mehir kesişmeden sonra karşılıklı hoşnutluğa bağlı
hallerde üzerinize günah yoktur. Allah, her şeyi bilir, tüm hikmetlerin
sahibidir. 4. sure (NİSA) 24. ayet (Resmi:
4/İniş:98/Alfabetik:82)
Erkekler;
kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını
bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar
saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi
korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden
korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın
ve nihayet onları evden çıkarın / bulundukları yerden başka yere gönderin!
Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık
onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca
büyüktür. 4. sure (NİSA) 34. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İkisi birden
kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının
beyi ile yüz yüze geldiler. Kadın seslendi: "Senin
ailene kötülük düşünenin cezası nedir; hapsedilmek mi, acıklı bir işkence
mi?" 12. sure (YÛSUF) 25. ayet
(Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Kendi
eşlerine bir zina isnat edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların her
birinin tanıklığı, kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda
Allah'a yeminden ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır. 24. sure (NÛR) 6. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Mümin
kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını /
ırzlarını korusunlar. Süslerini / ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna,
açmasınlar. Örtülerini / başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları
yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin
oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç
içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların
kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden,
gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler,
Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! 24. sure (NÛR) 31. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette
bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, ikinizin karşılıklı
konuşmasını işitir. Çünkü Allah en iyi işiten, en iyi görendir. 58. sure (MÜCÂDİLE) 1. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Eğer,
kâfirler tarafına geçmiş eşleriniz yüzünden bir şeyleriniz inkârcılara gider,
sonra da onlardan size kaçan kadınlar yüzünden ödeme sırası size gelirse,
eşleri gitmiş olan müminlere, harcadıkları miktarı verin. Kendisine inandığınız Allah'tan
korkun. 60. sure (MÜMTEHİNE) 11. ayet (Resmi:
60/İniş:111/ Alfabetik: 71)
Geniş
imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile
verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine
verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık
yaratacaktır. 65. sure (TALÂK) 7. ayet
(Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder