VII.
TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
A. AİLE HAYATI – 10
8. KARDEŞLİK AKDİ
a) Kavram olarak, Toplumsal Düzen ve Hukuk, Aile Hayatı, Kardeşlik Akdi
Ana-babanın
ve akrabanın geriye bıraktıkları malların hepsi için mirasçılar belirledik. Yeminlerinizin / anlaşmalarınızın akde bağladığı
kimselere gelince, onların paylarını da kendilerine verin! Allah her
şeyi dikkatli bir tanık olarak gözetlemektedir. 4. sure (NİSA) 33. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
b) Bu Konu, VI. C. 1. i. Kardeşlik Konusu İle Doğrudan İlişkilidir: Kardeşlik
(1) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Kardeşlik
Hep birlikte
Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki
nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz,
Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler
haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan
kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol
bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Evlatlıklarınızı
öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha
uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar
sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize
günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr
ve Rahîm'dir.33. sure (AHZÂB) 5. ayet
(Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Şu
bir gerçek ki, müminler sadece kardeştirler. O halde kardeşleriniz
arasında barışı sağlayın ve Allah'tan sakının ki, size merhamet
edilebilsin. 49. sure (HUCURÂT) 10. ayet
(Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Ey insanlar!
Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve
örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç
kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok
sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. 49. sure (HUCURÂT) 13. ayet (Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Bununla
birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse,
artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir
topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
(2) Kardeşler
(a) Kardeşler, İnançta/Dinde
Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar. 7. sure (A'RAF) 202. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah
yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri
barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte
onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere
gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey
düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma
bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz
gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Bununla birlikte tövbe eder, namazı
kılar, zekâtı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi,
bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız. 9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz,
eşleriniz, kabileniz / menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından
korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık
Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu
doğruya ve güzele kılavuzlamaz." 9. sure (TEVBE) 24. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
Çünkü saçıp savuranlar şeytanların
kardeşleri olurlar. Ve şeytan, kendi Rabbine nankörlük etmiştir. 17. sure (İSRÂ) 27. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın!
Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını
bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde,
üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve
Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33.
sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Âd, Firavun ve Lût'un halkı da... 50. sure (KAF) 13. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Onlardan sonra gelenler de şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet;
kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma! Rabbimiz, sen çok
şefkatli, çok merhametlisin!" 59. sure (HAŞR) 10. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
(b) Kardeşler, Nesepte/Soyda
Allah size çocuklarınızla
ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın
iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir
kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu
varsa, geriye bıraktığından ana-babanın
her biri için altıda bir hisse olacaktır.
Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda
anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa,
anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir.
Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından
size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç
kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir. Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı
sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların
çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları
ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri
zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa
bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın
sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer
miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden her birine altıda bir düşer. Kardeşler
bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten
sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir
öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. 4. sure (NİSA) 11-12. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Fetva istiyorlar senden. De ki: "Allah size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva
veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi
bulunan kişi öldüğünde, onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle
bir kişi, çocuğu olmayan kız kardeşi
öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız
kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe,
iki kız kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor
ki sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir. 4. sure (NİSA) 176. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Atalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını
da... Onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. 6. sure (EN'ÂM) 87. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Allah'a ve âhiret gününe inanan bir topluluğun,
Allah'a ve resulüne karşı çıkanlarla sevgiye dayalı bir dostluk kurduğunu
göremezsin. Bunlar onların ister babaları olsun, ister çocukları olsun, ister
kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine imanı
yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları, altlarından
ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; sürekli kalacaklardır orada. Allah
onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. Allah'ın hizbi
işte bunlardır. Dikkat edin, Allah'ın hizbi, başarıya ulaşanların ta
kendileridir! 58.
sure (MÜCÂDİLE) 22. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Eşini, kardeşini, 70. sure (MEÂRİC) 12. ayet (Resmi:
70/İniş:79/Alfabetik:62)
(3) Fırkalara/Hiziplere Bölünmek
Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 103. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Kendilerine
açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar
gibi olmayın. Böyle
olanlar için çok büyük bir azap vardır. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 105. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Dinlerini
parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir
ilişiğin yoktur. Onların işi
Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 159. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İşte
sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden
sakının! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 52. ayet
(Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Fakat
onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere / kutsallaştırmış hizip
kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip
övünmektedir. Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak. Sanıyorlar mı ki, kendilerine
verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları, Ve iyiliklerine koşuyoruz.
Hayır, farkında olmuyorlar. 23. sure
(MÜ'MİNÛN) 53-56. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Onlardan
ki, dinlerini parçalayıp hizipler / fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi
elindekiyle sevinip övünür. 30. sure
(RÛM) 32. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Sizin için,
dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya
önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı:
"Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!"
Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah,
dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Kendilerine
ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden
fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş
olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı
olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler. 42. sure (ŞÛRÂ) 14. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Onlara, iş
ve yönetime ilişkin açık seçik belgeler verdik. Onlar,
kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden
ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp
durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir. 45. sure (CÂSİYE) 17. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Ey iman
edenler! Size, "Meclislerde yer açın!"
dendiğinde, yer açın ki Allah da sizin için genişlik sağlasın. "Kalkın!" dendiğinde de kalkın ki Allah, içinizden
inananlarla kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin.
Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. 58. sure
(MÜCÂDİLE) 11. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder