VII.
TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
A. AİLE HAYATI – 5
3. KARI-KOCA - 2
d) Karılar (Zevceler, Eşler)
(1) Ebu Leheb'in karısı
Karısı
da, odun hamalı olarak. 111. sure (TEBBET) 4. ayet (Resmi: 111/İniş:6/Alfabetik:100)
(2) Karılar (zevceler, eşler) ve Kıyamet günü
Eşinden,
oğullarından, 80. sure (ABESE) 36. ayet (Resmi: 80/İniş:24/Alfabetik:1)
(3) Karılar (zevceler, eşler), Allah'ın yaşlılıklarında çocuk verdikleri
Dedi ki:
"Rabbim, benim nasıl çocuğum olur? İhtiyarlık
tam bir biçimde üstüme binmiş, karım kısır." Allah cevap verdi:
"Allah, dilediği şeyi işte böyle yapar." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 40. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Orada
dikilmekte olan karısı güldü. Bunun üzerine ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın
arkasından da Yakub'u. 11. sure (HÛD) 71. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Derken, karısı bir çığlık içinde döndü; yüzüne vurarak şöyle
dedi: "Ben, doğurma yaşını geçmiş bir kocakarıyım!" 51. sure (ZÂRİYÂT) 29. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
(4) Karılar (zevceler, eşler) ve karısına zina isnat eden kocaları
Kendi eşlerine bir zina isnat
edip de kendilerinden başka tanıkları olmayanların her birinin tanıklığı,
kendisinin kesinlikle doğru sözlülerden olduğu hususunda Allah'a yeminden
ibaret dört kez tanıklık ikrarıdır. Beşincide, eğer yalancılardansa, Allah'ın
laneti üzerine olsun diye söz söyler. İtham edilen eşin, itham eden kocanın
kesinlikle yalancılardan olduğuna ilişkin, Allah adına dört kez yemin şeklindeki
tanıklığı, ondan cezayı düşürür. Bu durumda kadının beşinci sözü, suçlayan
erkek doğru söyleyenlerdense, "Allah'ın gazabının kendisi üzerine
olması"nı söylemekten ibarettir. 24.
sure (NÛR) 6-9. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
(5) Hz. Âdem ve karısı cennetteyken
Ve Âdem'e şöyle buyurmuştuk:
"Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleşin ve
ondan dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme
sapanlardan olursunuz." 2. sure
(BAKARA) 35. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Ey
Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca
yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz." 7. sure (A'RAF) 19. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
(6) Karılarının üzerindeki kocalık hakları ve sorumlulukları
Erkekler;
kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını
bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar
saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi
korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt
verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden
çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı
davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir,
sınırsızca büyüktür. 4. sure (NİSA) 34. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey iman
sahipleri! Mümin kadınlar hicret ederek size
geldiklerinde onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir ya!
Eğer onların mümin hanımlar olduklarını anlarsanız, onları kâfirlere
döndürmeyin. Ne bu mümin kadınlar o kâfirlere helaldir ne de o kâfirler bunlara
helaldir. Bu kadınlar için harcadıklarını o kâfirlere geri verin. Mehirlerini
kendilerine verdiğiniz takdirde, bu kadınları nikâhlamanızda sizin için bir
sakınca yoktur. Kâfirlerin iffet ve nikâhlarına yapışmayın. Kâfirlere gitmeyi
yeğleyen kadınlar için harcadıklarınızı onlardan geri isteyin; onlar da size
gelen mümin kadınlar için harcadıklarını geri istesinler. Bu, Allah'ın
hepinize buyruğudur. Aranızda hüküm veriyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Eğer,
kâfirler tarafına geçmiş eşleriniz yüzünden bir şeyleriniz inkârcılara gider,
sonra da onlardan size kaçan kadınlar yüzünden ödeme sırası size gelirse,
eşleri gitmiş olan müminlere, harcadıkları miktarı verin. Kendisine inandığınız
Allah'tan korkun. 60. sure (MÜMTEHİNE) 10. ayet
(Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
(7) Karılar (zevceler, eşler), Talak / boşama
Boşama
iki kezdir. Bunun ardından ya iyilikle tutmak ya da güzelce serbest bırakmak
gerekir. Onlara verdiğinizden bir şeyi geri almanız size helal olmaz. Erkekle
kadının Allah'ın sınırlarını korumada endişe etmeleri hali başka. Erkek ve kadının Allah'ın
sınırlarında duramayacaklarından endişe ederseniz, o zaman kadının verdiği
fidyede ikisine de bir günah yoktur. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Bunları
aşmayın. Allah'ın sınırlarını aşanlar, işte onlar, zalimlerin ta
kendileridirler. 2. sure (BAKARA) 229. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(8) Karılar (zevceler, eşler) ile ilişki ve Zıhar
Oruç
gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz
de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte
olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için
yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce
seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle
cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara
yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler.
2. sure (BAKARA) 187. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kadınlar
hakkında îlâ / yaklaşmamaya yemin edenler için dört ay bekleme vardır. Eğer o süre içinde eşlerine
dönerlerse Allah bağışlayan, merhamet edendir. 2. sure (BAKARA) 226. ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
Allah, bir
adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Zıhar
yaptığınız eşlerinizi sizin anneniz yapmamıştır, evlatlıklarınızı da sizin
oğullarınız kılmamıştır. Bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir
lakırdısıdır. Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar. 33. sure (AHZÂB) 4. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
İçinizden,
kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir. Onların anneleri
ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş
bir lakırdı sarf ediyorlar. Bununla birlikte Allah, gerçekten çok
affedici, çok bağışlayıcıdır. Kadınlarına zıhar
edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden
önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır.
İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince
haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 2-3. ayet
(Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
(9) Karılar (zevceler, eşler)den Hak / Doğru yoldan sapanları
Onu satın
alan Mısırlı, karısına
şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı
dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu." İşte bu şekilde biz Yûsuf' a
yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların / haberlerin
yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir / kendi emrine hükmeder. Ama
insanların çokları bilmiyorlar. 12. sure
(YÛSUF) 21. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Yûsuf, sakın bundan
bahsetme. Kadın, sen de günahının affını dile. Sen, gerçekten günahkârlardan
oldun." Şehirde
bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in
karısı genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin
zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş."
12. sure (YÛSUF) 29-30. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Kral dedi:
"Yûsuf'un nefsinden murat almak istediğinizde, derdiniz ne idi?"
Dediler ki: "Allah şahit, biz onun hiçbir kötülüğünü bilmiyoruz." Aziz'in karısı dedi ki: "İşte şimdi gerçek ortaya
çıktı. Ben onunla gönül eğlendirmek istemiştim. O, özü sözü doğru insanlardandı."
12. sure (YÛSUF) 51. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
(10) Karılar (zevceler, eşler), Hz. Nuh ve Hz. Lut' un karısı
Biz
de onu ve ailesini kurtardık karısı müstesna. O, yere geçenlerden oldu. 7. sure (A'RAF) 83. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Melekler
dediler: "Biz senin Rabbinin elçileriyiz. Sana asla el süremezler. Gecenin
bir yerinde aileni götür. İçinizden hiç kimse geri
kalmasın; karın müstesna. O, ötekilere çatan belaya çarptırılacaktır.
Onların azap vakti, sabah vaktidir. Sabah da ne kadar yakın, değil mi?" 11. sure (HÛD) 81. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
"Lût'un
karısı hariç. O günahkârlarla geriye kalacaktır. Öyle takdir ettik."
15. sure (HİCR) 60. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Bunun
üzerine onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. Onu, arkada kalanlardan biri
olarak takdir etmiştik. 27. sure (NEML) 57. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
İbrahim
dedi: "Ama orada Lût var." Dediler: "Orada kim olduğunu biz daha
iyi biliyoruz. Elbette ki onu ve ailesini
kurtaracağız. Karısı hariç. O, geride kalanlardan olacak."
Elçilerimiz Lût'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı, eli kolu birbirine
dolandı. "Korkma, tasalanma dediler, biz seni
de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk edilenlerden olacaktır."
29. sure (ANKEBÛT) 32-33. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Allah,
küfre sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi.
Bu ikisi, kullarımızdan iki barışçı kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet
ettiler de eşleri, Allah'tan onlara gelecek olanı hiçbir şeyle geri
çeviremediler. Şöyle dendi onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle birlikte!" 66. sure (TAHRÎM) 10. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
(11) Karılar (zevceler, eşler), Peygamber hanımları
Ey
Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü
istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle
serbest bırakayım." "Yok eğer Allah'ı, resulünü ve âhiret yurdunu
istiyorsanız bilin ki, Allah sizin güzel düşünüp güzel hareket edenlerinize
büyük bir ödül hazırlamıştır." Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık /
kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve
bu, Allah için çok kolaydır. Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik
yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli
bir rızık da hazırlamışızdır. Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi
biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak
söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz
söyleyin. Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi
kendinizi teşhir etmeyin. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat
edin. Allah sizden kiri / lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir
biçimde temizlemek istiyor. Evlerinizde Allah'ın ayetlerinden ve hikmetten
okunanları hatırlayın. Kuşkusuz, Allah Latîf'tir, Habîr'dir. 33. sure (AHZÂB) 28-34. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Ey
Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek
neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 66. sure (TAHRÎM) 1. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Hani,
Peygamber, eşlerinden birine bir sözü gizlice söylemişti. Sonra eşi bu sözü
duyurup Allah da onu Peygamber'e bildirince, Peygamber sözün bir kısmını
açıklamış, bir kısmından vazgeçmişti. Peygamber, sözü eşine bildirdiğinde o:
"Bunu sana kim haber verdi?" demişti. Peygamber de: "O her şeyi
bilen, her şeyden haberi olan bana bildirdi." diye cevaplamıştı. Eğer ikiniz, ey hanımlar, Allah'a tövbe ederseniz ne iyi,
çünkü kalpleriniz kaydı; yok eğer Peygamber'e karşı dayanışmaya girerseniz hiç
kuşkusuz bizzat Allah, onun destekçisidir. Cebrail'le iman sahiplerinin
barışçıları da. Bütün bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar. O sizi
boşarsa, kim bilir belki de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler
nasip eder: Allah'a teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe
etmesini seven, ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bâkireler. 66. sure (TAHRÎM) 3-5. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
Allah,
küfre sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki
barışçı kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet ettiler de eşleri,
Allah'tan onlara gelecek olanı hiçbir şeyle geri çeviremediler. Şöyle dendi
onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle birlikte!" 66. sure (TAHRÎM) 10. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)
(12) Karılar (zevceler, eşler), Firavunun karısı
Firavun'un
karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu.
Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar
işin farkında olmuyorlardı. 28. sure
(KASAS) 9. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Allah,
iman edenlerle ilgili olarak da Firavun'un karısını örnek verdi. Hani, o şöyle
demişti: "Ey
Rabbim! Benim için katında, cennette bir barınak yap; beni, Firavun'dan, onun
yapıp ettiğinden kurtar; beni zulme sapmış topluluktan da kurtar." 66. sure (TAHRÎM) 11. ayet (Resmi: 66/İniş:106/ Alfabetik: 97)
(13) Karılar (zevceler, eşler), Hz. Muhammed'in hanımları
Yemin
olsun, biz senden önce de resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar
verdik. Hiçbir
resul, Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre için bir
yazı vardır. 13. sure (RA'D) 38. ayet
(Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Ey
Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun
süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi
güzellikle serbest bırakayım." "Yok eğer Allah'ı, resulünü ve âhiret
yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah sizin güzel düşünüp güzel hareket edenlerinize
büyük bir ödül hazırlamıştır." Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık /
kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve
bu, Allah için çok kolaydır. Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik
yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli
bir rızık da hazırlamışızdır. Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi
biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak
söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz
söyleyin. Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi
kendinizi teşhir etmeyin. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve resulüne itaat
edin. Allah sizden kiri / lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir
biçimde temizlemek istiyor. Evlerinizde Allah'ın ayetlerinden ve hikmetten
okunanları hatırlayın. Kuşkusuz, Allah Latîf'tir, Habîr'dir. 33. sure (AHZÂB) 28-34. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Ey
Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana
ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının,
halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret
edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe
eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere
helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz
kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafûr'dur,
Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 50. ayet
(Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
(14) Karılar (zevceler, eşler), Hak ve sorumlulukları
Boşanmış
kadınlar kendi başlarına üç âdet ve temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a ve âhıret gününe
inanmakta iseler, Allah'ın onların rahimlerinde
yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre
içinde herhangi bir şekilde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya herkesten
daha çok hak sahibidirler. Kadınların, örfe uygun
biçimde, sorumluluklarına benzer hakları da vardır. Erkeklerin kadınlar
üzerinde bir derece farkı vardır. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 228. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman edenler! Kadınlara,
zor ve baskı kullanarak mirasçı olmanız size helal olmaz. Kendilerine vermiş
bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da
helal değildir. Kanıta bağlanmış bir fuhuş yapmaları hali müstesna.
Onlarla iyi ve güzel geçinin. Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi
çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur. Bir zevcenin yerine
başka bir zevce almak istemişseniz onlardan birine yükler dolusu mal vermiş
olsanız da o maldan hiçbir şeyi geri almayın. İftira ederek, açık bir günah
işleyerek mi geri alacaksınız onu? 4. sure
(NİSA) 19-20. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
(15) Karılar (zevceler, eşler), Kocası ölen eşin durumu
İçinizden
ölüp de geriye zevceler bırakanların bu eşleri, dört ay on gün kendi başlarına
beklerler. Sürelerini tamamladıklarında kendilerince uygun
gördüklerini örfe uygun biçimde yapmalarında sizin için bir sakınca yoktur.
Allah, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberdardır. 2. sure (BAKARA) 234. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İçinizden
ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla
kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa,
onların kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah
yoktur. Allah
Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 240.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa
kısır. O halde, katından bana bir dost bağışla; 19. sure (MERYEM) 5. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
e) Çok Karılılık
Yetimler
konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız, sizin için temiz kılınan
kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer bu durumda adaleti
gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yahut yeminlerinizin / sağ
ellerinizin sahip olduklarıyla yetinin. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en
uygun yoldur. 4. sure (NİSA) 3. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey
iman edenler! Kadınlara, zor ve baskı kullanarak mirasçı olmanız size helal
olmaz.
Kendilerine vermiş bulunduğunuz şeylerin bir kısmını çarpıp götürmek için onları sıkıştırmanız da helal değildir. Kanıta
bağlanmış bir fuhuş yapmaları hali müstesna. Onlarla
iyi ve güzel geçinin. Onlardan tiksindinizse olabilir ki, siz bir şeyi
çirkin bulursunuz da Allah, ona çok hayır koymuş olur. Bir
zevcenin yerine başka bir zevce almak istemişseniz onlardan birine yükler
dolusu mal vermiş olsanız da o maldan hiçbir şeyi geri almayın. İftira
ederek, açık bir günah işleyerek mi geri alacaksınız onu? 4. sure (NİSA) 19. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Tutkunluk
derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç
yetiremezsiniz. O halde tam bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış
gibi bırakmayın. Barışı esas
alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır. 4. sure (NİSA) 129. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
f) Âdet Görme (Hayız)
(1) Âdet görme (Hayız) ve İddet / bekleme süreleri
(2) Âdet görme (Hayız) halinde tutum ve davranışlar
Boşanmış
kadınlar kendi başlarına üç âdet ve temizlenme süresi beklerler. Eğer Allah'a
ve âhıret gününe inanmakta iseler, Allah'ın onların rahimlerinde yarattığını
saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde herhangi bir
şekilde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya herkesten daha çok hak
sahibidirler. Kadınların, örfe uygun biçimde, sorumluluklarına benzer hakları
da vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 228. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Âdetten
kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların
iddetleri üç aydır. Hiç âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe olan kadınların süreleri ise yüklerini bırakmalarına
kadardır. Kim Allah'tan korkarsa, O ona işinde bir kolaylık nasip eder. 65. sure (TALÂK) 4. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
g) Cinsî Münasebet
Oruç
gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz
de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte
olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için
yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce
seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle
cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın.
Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler. 2. sure (BAKARA) 187. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hac, bilinen
aylardadır. Kim o aylarda haccı kendisine gerekli
kılarsa hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek
yoktur. İyilik olarak yaptığınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç kuşkusuz
azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden korkun. 2. sure (BAKARA) 197. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sana
adet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir
haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye
kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice
temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir
gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever. 2. sure (BAKARA) 222. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Size,
şu kadınlarla evlenmek haram kılınmıştır: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz,
halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi
emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri,
kendileriyle birleştiğiniz hanımlarınızdan doğmuş olup evlerinizde oturan üvey
kızlarınız -eğer anneleriyle birleşmemişseniz o takdirde sizin için bir günah
yoktur- ve sulbünüzden gelen oğullarınızın karıları. İki kız kardeşi birlikte
almanız da haram kılınmıştır. Eskide kalanlar müstesna. Allah çok affedici, çok
merhametlidir. 4. sure (NİSA) 23. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey
iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de
-yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza
yaklaşmayın. Eğer
hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten
gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu
durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani
yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder,
Gafûr'dur, hataları bağışlar. 4. sure
(NİSA) 43. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ey iman
sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi
yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut
yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin!
Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz
bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah
size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini
tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5.
sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah, bir
adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Zıhar
yaptığınız eşlerinizi sizin anneniz yapmamıştır, evlatlıklarınızı da sizin
oğullarınız kılmamıştır. Bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir
lakırdısıdır. Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar. 33. sure (AHZÂB) 4. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
Ey
iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp da kendilerini, onlara dokunmadan
boşarsanız, sizin belirleyeceğiniz bir iddet boyunca onları bekletme hakkınız
yoktur. O halde, böyle durumlarda onları nimetlendirin ve kendilerini güzelce
serbest bırakın. 33. sure (AHZÂB) 49. ayet (Resmi: 33/İniş:97/ Alfabetik:4)
Kadınlarına zıhar edip sonra
sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce,
özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt
budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan, ilişkiye
girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen,
altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne inanasınız
diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç
bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 3-4.
ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Ancak
onlar, eşleriyle, imkânlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar. 70. sure (MEÂRİC) 30. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
h) Cünüplük
Ey iman
sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi
yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin / yahut
yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin!
Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir
toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah
size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini
tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5.
sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
i) Zıhar Kefareti
Kadınlarına zıhar edip sonra
sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce,
özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt
budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan, ilişkiye
girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen,
altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne inanasınız
diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç
bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 3-4.
ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder