VII. TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
B. HUKUK
2. KAMU HUKUKU
c) Köle Hukuku
Nikâh imkânı
bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini
korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini
satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı
anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin.
Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya
hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları
baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici,
esirgeyicidir. 24. sure (NÛR) 33. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
(2) Bu Konu, VI. C. 1. n. Köleyi Özgürleştirmek Konusu İle Doğrudan İlişkilidir: Köleyi Özgürleştirmek
(a) Kavram olarak, Ahlak, İnsanın Kendisine ve Çevresine Karşı Ahlaki Sorumlulukları, İyi ve Öğülen Tutum ve Davranışlar, Köleyi Özgürleştirmek
Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? 90. sure (BELED) 12. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
Yanlışlık
hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla
bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir
mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya
varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti
bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman
bir topluluktan ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden
yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Öldürülen, sizinle
aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda, öldürülenin ailesine
tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden
yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur. Bunlara imkân
bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince
bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure
(NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Nikâh imkânı
bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini
korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini
satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı
anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin.
Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya
hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı
altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.
24. sure (NÛR) 33. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Kadınlarına zıhar edip sonra sarf etmiş
oldukları söze geri dönenler, ilişkiye
girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne
kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp
etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 3. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Allah sizi yeminlerinizdeki boş
lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak gerçekleştirdiğiniz
yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle bir yeminin keffâreti, ailenize
yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden on yoksulu doyurmak, yahut onları
giydirmek, yahut da özgürlüğünden yoksun kalmış bir
benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç
tutar. Yemin ettiğinizde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi
koruyun. Allah size ayetlerini böyle açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(b) Köleler
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman
edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle,
dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa,
bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir.
İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra
azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnanmış
hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki
genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin
izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli
hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin.
Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan
cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya
girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır.
Allah çok affedici, çok merhametlidir. 4.
sure (NİSA) 25. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yanlışlık
hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden
alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde
anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti
bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin
olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin,
özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir.
Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda,
öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak
da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay
kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure (NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah sizi
yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak
gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle
bir yeminin keffâreti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden
on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut
da özgürlüğünden yoksun kalmış bir benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır.
Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. Yemin ettiğinizde yeminlerinizin
keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini böyle
açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure
(MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Sadakalar
/ zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler,
sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak
olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar,
borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 9. sure (TEVBE) 60. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Kadınlarına
zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye
girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne
kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte
olduklarınızdan gereğince haberdardır. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan,
ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü
yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne
inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara
korkunç bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE)
3-4. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Özgürlüğü
zincirlenenin bağını çözmektir o. 90. sure
(BELED) 13. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
Size öz
benliklerinizden bir örnek verdi: Ellerinizin
altında bulunanlarda, size verdiğimiz rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip,
birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var
mı? İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık
açık sıralıyoruz. 30. sure (RÛM) 28. ayet
(Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
Şöyle
dediler: "Kendilerine bağlı toplum bize
kulluk, kölelik ederken, biz kalkıp bizim gibi iki insan olan şu
adamlara mı inanacağız?" 23. sure
(MÜ'MİNÛN) 47. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Allah şöyle
bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen,
başkasının eşyası durumunda bir kul / köle ile bizden bir güzel rızıkla
rızıklandırdığımız ve ondan gizli açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?!
Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar. 16. sure (NAHL) 75. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
(c) Azat Etmek
Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah'a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışa, yoksullara, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malı seve seve verir, namazı kılar, zekatı öder. Böyleleri söz verdiklerinde ahitlerine vefalıdırlar; bolluk ve bereket zamanı kadar, zorluk, sıkıntı ve şiddet zamanında da sabırlıdırlar. İşte bunlardır özüyle sözü bir olanlar. Ve işte bunlardır korunan takva sahipleri. 2. sure (BAKARA) 177. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ey iman
edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye
karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu
durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir.
İşte bu, Rabb'inizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra
azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır. 2. sure (BAKARA) 178. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İnanmış
hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki
genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep
birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost
edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların
mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş
yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu,
köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir.
Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 4. sure (NİSA) 25. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yanlışlık
hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden
alınmış bir mümini özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde
anlaşmaya varılacak tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti
bağışlaması hali müstesna. Eğer öldürülen, mümin
olmakla birlikte size düşman bir topluluktan ise o zaman öldürenin,
özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması gerekir.
Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o durumda,
öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında, hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak
da gerekli olur. Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay
kesiksiz oruç tutar. Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure (NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah sizi
yeminlerinizdeki boş lakırdıdan ötürü hesaba çekmez, ama bilinçli olarak
gerçekleştirdiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutar. Böyle
bir yeminin keffâreti, ailenize yedirmekte olduğunuzun orta derecesinden
on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut
da özgürlüğünden yoksun kalmış bir benliği özgürlüğüne kavuşturmaktır.
Bunlara imkân bulamayan üç gün oruç tutar. Yemin ettiğinizde yeminlerinizin
keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun. Allah size ayetlerini böyle
açıklar ki şükredebilesiniz. 5. sure
(MÂİDE) 89. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Sadakalar
/ zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler,
sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak
olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar,
borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 9. sure (TEVBE) 60. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Nikâh imkânı
bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini
korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini
satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı
anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip
dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa
zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa
zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir. 24. sure (NÛR) 33. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Kadınlarına
zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye
girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne
kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte
olduklarınızdan gereğince haberdardır. Özgürlüğe kavuşturma imkânını bulamayan,
ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü
yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah'a ve resulüne
inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara
korkunç bir azap vardır. Allah'a ve resulüne karşı gelenler, kendilerinden
öncekilerin çarpılıp tepelendikleri gibi çarpılıp tepeleneceklerdir. Biz,
gerçekleri apaçık gösteren ayetler indirmişizdir. Küfre sapanlar için, rezil
edici bir azap vardır. 58. sure (MÜCÂDİLE) 3-5
ayet (Resmi: 58/ İniş:104/Alfabetik:66)
Özgürlüğü
zincirlenenin bağını çözmektir o. 90. sure
(BELED) 13. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder