VII. TOPLUMSAL DÜZEN VE HUKUK
B. HUKUK
1. YASAMA YETKİSİ-2
c) Hüküm
(1) Hüküm, inkârcılar
hakkındaki azap sözünün gerçekleşmesi
İnkar
edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları
açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size,
içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve
sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?" Onlar: "Evet,
derler, geldiler ama inkarcılar hakkında azap hükmü hak oldu." 39. sure (ZÜMER) 71. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
İşte böyle! Rabbinin, nankörlüğe sapanlar hakkındaki, "onlar
ateş yâranıdır" sözü tam gerçekleşti. 40. sure (MÜ'MİN) 6. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(2) Hüküm, Allah verir. Bozacak yoktur
Yakub şunu da söyledi:
"Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden
savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na
güvenip dayansın tevekkül sahipleri." 12. sure (YÛSUF) 67. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
Görmüyorlar
mı ki biz o yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz. Allah hükmeder; O'nun hükmünü denetleyecek de yoktur.
Hesabı çok çabuk görür O. 13. sure
(RA'D) 41. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır.
Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır." 21. sure (ENBİYÂ) 112. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
O,
Allah'tır! Tanrı yoktur O'ndan başka. İlkte de sonda da Hamd yalnız O'nadır. Hüküm de yalnız O'nundur / O'nun içindir. Ve siz
yalnız O'na döndürüleceksiniz. 28. sure
(KASAS) 70. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
De ki:
"Ey Allah'ım! Ey gökleri ve yeri yaratan, ey görülemeyeni ve görüleni
bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında,
ihtilaf ettikleri şeyler hakkında." 39. sure (ZÜMER) 46. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Bu halinizin
sebebi şu: Allah'a, yalnız O'na çağrıldığınızda inkâr etmiştiniz. O'na ortak
koşulduğunda ise iman ediyordunuz. Artık hüküm o en
yüce, o en büyük olan Allah'ın... 40.
sure (MÜ'MİN) 12. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Yemin olsun,
biz senden önce de resuller gönderdik. Onların bir kısmının hayat ve hatırasını
sana anlattık, bir kısmının hayat ve hatırasından sana bahsetmedik. Hiçbir
resulün, Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir mucize getirmesi söz konusu
olamaz. Allah'ın emri geldiğinde, hakla hükmedilir
ve gerçeği hükümsüz kılmaya çalışanlar orada hüsrana uğrarlar. 40. sure (MÜ'MİN) 78. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(3) Haktan sapanların hükmü (Ne kadar da Kötüdür)
Şunu da söyle: "Ortak tuttuklarınızdan kim var hakka götüren?" De ki: "Allah götürür hakka. Hakka götürebilen mi izlenmeye daha layıktır yoksa kılavuzlanmadıkça yolu bulamayan mı? Peki, ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz siz?" 10. sure (YÛNUS) 35. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Kendisine
muştulananın utancından ötürü toplumdan gizlenir. Hakaret / eziklik üzere
tutsun mu onu yoksa toprağın bağrına mı gömsün onu. Bakın
ne kötü hüküm veriyorlar! 16. sure
(NAHL) 59. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Yoksa o
kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar! 29. sure (ANKEBÛT) 4. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Kötülüklere
cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa
yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı
olacak?! Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar! 45. sure (CÂSİYE) 21. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Neniz
var sizin, nasıl hüküm veriyorsunuz? 68. sure
(KALEM) 36. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
(4) Hüküm konuları, hükmedilen hususlar
Ehlikitap'tan birçoğu, benliklerindeki kıskançlık yüzünden sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline bir döndürebilseler diye yürekten istedi. Hem de gerçek kendilerine ayan-beyan olduktan sonra... Allah, buyruğunu getirinceye değin affedin, hoşgörün. Allah, her şeye gücü yetendir. 2. sure (BAKARA) 109. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Haccı
da umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer engellenirseniz, kolayınıza gelen
kurban yeterlidir. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.
İçinizden hasta olan yahut başından rahatsızlığı bulunan oruç tutarak, sadaka
vererek veya kurban keserek fidye yoluna gitsin. Güvene kavuştuğunuzda, hacca
kadar umreden yararlanmak isteyen, kolayına gelen kurban kessin. Bunu bulamayan
oruç tutsun. Üç günü
hacda, yedi günü döndüğünüzde, tam on gündür bu.
Bu, ailesi Mescid-i Haram'da oturmayan kişi içindir. Allah'tan korkun ve
bilin ki, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.2. sure (BAKARA) 196. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onlar, Allah'ın ve meleklerin
buluttan gölgeler içinde kendilerine gelmesini ve işin bitirilmesini mi
bekliyorlar? Bütün iş ve
oluşlar sonunda Allah'a döndürülür. Sor İsrailoğulları'na, onlara nice açık
ayet verdik. Kim Allah'ın nimetini, o kendisine
geldikten sonra başka kılığa sokarsa kuşku duymasın ki, Allah'ın azabı pek
zorludur. 2. sure (BAKARA) 210-211.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki:
"Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız
ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en
hayırlısı O'dur." 6. sure
(EN'ÂM) 57. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Neyi
bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa
Rabbinin bazı mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin
bazı mucizeleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır
sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar sağlamayacaktır. De ki:
"Bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz." 6. sure (EN'ÂM) 158. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İnsanlar
bir tek ümmetten başka değilken ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz öne
geçmemiş olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir / iş
mutlaka bitirilirdi. 10. sure (YÛNUS) 19. ayet
(Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Şu iğreti
hayatın durumu gökten indirdiğimiz bir suya benzer: İnsanların ve davarların
yedikleri yeryüzü bitkisi onunla karışmıştır. Nihayet toprak, takılarını
kuşanmış, süslenmiştir. Toprağın sahipleri onun
üzerinde egemen olduklarını sanmaktadırlar. Tam bu sırada emrimiz ona gece veya
gündüz ulaşmıştır. Ve onu, sanki dün yerinde yokmuş gibi biçip atmışızdır.
Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak
veriyoruz. 10. sure (YÛNUS) 24. ayet
(Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Nihayet
emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: "Yükle
içine her birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere
aileni, bir de iman etmiş olanları." Ama Nûh'la birlikte çok az bir
kısmı iman etmişti. 11. sure (HÛD) 40. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Ve
denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekildi.
İş bitirilmişti. Gemi, Cûdi
üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez
olsun!" 11. sure (HÛD) 44. ayet
(Resmi: 11/İniş:52 /Alfabetik:38)
Şöyle
denildi: "Ey Nûh! Sana ve seninle beraber
olanlardan diğer gruplara bizden bereketler ve bir selamla aşağıya in. Bazı
ümmetler de var, kendilerini önce nimetlendireceğiz sonra bizden acıklı bir
azap hepsini kucaklayacak." 11.
sure (HÛD) 48. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Emrimiz
gelince Sâlih'i ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık.
O günün rezilliğinden kurtardık. Senin Rabbin, evet O, Kavî'dir, Azîz'dir. 11. sure (HÛD) 66. ayet (Resmi: 11/İniş:52/ Alfabetik:38)
"Ey
İbrahim! Bu halinden vazgeç. Rabbinin emri
gelmiştir. Geri çevrilemez bir azap onların enselerine binecektir."
11. sure (HÛD) 76. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Nihayet
emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik. Ve üzerlerine, pişirilmiş
çamurdan yapılıp istif edilmiş taş yağdırdık. 11. sure
(HÛD) 82. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Emrimiz
gelince Şuayb'ı ve onunla birlikte iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık.
Zulmedenleri o yüksek titreşimli sayha yakaladı da öz yurtlarında yere çömelmiş
hale geldiler. 11. sure (HÛD) 94. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Onlara biz
zulmetmedik. Ama onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin
emri geldiğinde, Allah'ı bırakıp da yakardıkları ilahları kendilerine hiçbir
yarar sağlamadı. İlahları onların sadece hasar ve hüsranlarını artırdı. 11. sure (HÛD) 101. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Rabbinin
rahmet ettikleri müstesna. O, onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi, tümden
insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır. 11. sure (HÛD) 119. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
İş
bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size hak bir vaatle vaatte
bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir
sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni
kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de
siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı
yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür." 14. sure (İBRÂHİM) 22. ayet (Resmi: 14/İniş:72/ Alfabetik:40)
Allah'ın
emri geldi. Onunla yüz yüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o
Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından. 16. sure (NAHL) 1. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Cumartesi
tatili, sadece onda ihtilaf edenlere farz kılındı.
Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında, onlar arasında kıyamet günü hüküm
verecektir. 16. sure (NAHL) 124. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
İman
edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler ve şirke sapanlar
arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehîd'dir, tanıktır. 22. sure (HAC) 17. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
Biz,
onları tehdit ettiğimiz şeyi sana göstermeye elbette kadiriz. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 95. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Herhangi
bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah!
Yalnız O'na güvenip dayandım; yalnız O'na yönelirim ben. 42. sure (ŞÛRÂ) 10. ayet (Resmi: 42/İniş:62 /Alfabetik:95)
(5) Hüküm, Peygamberlerin hükümleri
Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar. 4. sure (NİSA) 65. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Ve Dâvud ile
Süleyman... Hani, halkın davarının yayıldığı
ekinler hakkında hüküm veriyorlardı da biz hükümlerine tanıklar olmuştuk.
21. sure (ENBİYÂ) 78. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Mülk ve
yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve hakla
bâtılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik. 38. sure (SÂD) 20. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Davûd'un
yanına girmişlerdi de onlardan korkmuştu. "Korkma!" dediler,
"biz iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkını çiğnedi. Şimdi sen, aramızda hak ile hükmet, adaletsizlik etme.
Bizi yolun denge noktasına ilet.!" 38. sure (SÂD) 22. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Davûd dedi
ki: "Vallahi, senin bir tek koyununu kendi
koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş. Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar.
İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da
pek azdır." Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen
Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi. 38. sure (SÂD) 24. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Ey
Davûd, seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hakla hükmet;
geçici hevese uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlar için,
hesap gününü unutmuş olmaları yüzünden şiddetli bir azap vardır. 38. sure (SÂD) 26. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Yemin olsun,
biz senden önce de resuller gönderdik. Onların bir kısmının hayat ve hatırasını
sana anlattık, bir kısmının hayat ve hatırasından sana bahsetmedik. Hiçbir resulün, Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir
mucize getirmesi söz konusu olamaz. Allah'ın emri geldiğinde, hakla hükmedilir
ve gerçeği hükümsüz kılmaya çalışanlar orada hüsrana uğrarlar. 40. sure (MÜ'MİN) 78. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(6) Hüküm, gerçekleşmesi / işlemesi
Eğer Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir söz, belirlenmiş bir süre olmasaydı, bunlar için de helâk kaçınılmaz olurdu. 20. sure (TÂHÂ) 129. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Yeryüzü,
Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya
konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa
uğratılmazlar. 39. sure (ZÜMER) 69. ayet
(Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Melekleri de
arşın çevresini kuşatarak Rablerinin hamdiyle tespih eder halde görürsün. Aralarında hakla hüküm verilmiştir. Nihayet
şöyle denir: "Hamd alemlerin Rabbi'ne özgüdür!" 39. sure (ZÜMER) 75. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Allah,
hak ile hükmeder! O'nun dışında yakardıkları ise hiçbir şeyle hükmedemezler. Allah'tır mutlak Semî', mutlak
Basîr... 40. sure (MÜ'MİN) 20. ayet
(Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
(7) Hüküm Yalnız Allah’ındır
De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur." 6. sure (EN'ÂM) 57. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)
Nihayet
onlar gerçek Mevlâ'ları olan Allah'a götürülürler. Gözünüzü
açın! Hüküm yalnız O'nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. 6. sure (EN'ÂM) 62. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)
"O'nun
yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz
ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine
kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama
insanların çokları bilmiyorlar." 12.
sure (YÛSUF) 40. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik: 110)
Yakub şunu
da söyledi: "Oğullarım, bir tek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan
girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği bir şeyi
sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na
güvenip dayansın tevekkül sahipleri." 12. sure (YÛSUF) 67. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
O,
Allah'tır! Tanrı yoktur O'ndan başka. İlkte de sonda da Hamd yalnız O'nadır. Hüküm de yalnız O'nundur / O'nun içindir. Ve siz yalnız
O'na döndürüleceksiniz. 28. sure
(KASAS) 70. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Allah'ın
yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm
yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz. 28. sure (KASAS) 88. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Birkaç yıl
içinde. İş / oluş / hüküm, önünde de sonunda da
Allah'ındır. Onların galibiyet gününde müminler ferahlayacaklar, 30. sure (RÛM) 4. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)
(8) Allah Hükmüne Kimseyi Ortak Etmez
İş ve hüküm konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 128. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
De ki:
"Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. O'nun elindedir
göklerin ve yerin gaybı. Ne güzel görendir O, ne güzel işitendir. Onların,
O'ndan başka bir dostları da yoktur. Ve O, hükmüne
hiç kimseyi ortak etmez." 18.
sure (KEHF) 26. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
De ki: "Ben
size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip
değilim." De ki:
"Allah'tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında bir sığınak da asla
bulamam." "Ancak Allah'tan bir tebliğ ve O'nun mesajlarından bir
şeyler sunabilirim." Allah'a ve O'nun resulüne isyan edenler için cehennem
ateşi vardır. Sürekli içinde kalacaklardır. 72. sure (CİN) 21-23. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik: 16)
(9) İnsanları Yönetiyorsan Allah'ın İndirdiği ve Gösterdiği İle Hükmet
Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma! 4. sure (NİSA) 105. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Biz
indirdik Tevrat'ı, biz. İyiye ve güzele kılavuz var onda, ışık var. Allah'a
teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı. Kendini
Rabb'e adayanlarla ilim ve hikmette derinleşmiş olanlar da Allah'ın Kitabı'ndan
korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi. Zaten onlar Allah'ın Kitabı'na
tanıklardı. Artık
insanlardan korkmayın, benden korkun da ayetlerimi basit bir ücret karşılığı
satmayın. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler,
kâfirlerin ta kendileridir. O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık:
Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar
karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için
günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle
hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. Ardından o peygamberlerin
izleri üzere Meryem oğlu İsa'yı gönderdik. Tevrat'tan yanında bulunanı
doğruluyordu. Ona İncil'i verdik. Hidayet ve ışık
vardı onda. Tevrat'tan yanında olanı tasdikleyici idi. Doğruya ve güzele
kılavuzdu, takvaya sarılanlara bir öğüt. İncil bağlıları Allah'ın onda
indirdiğiyle hükmetsinler. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler sapıkların ta
kendileridir. Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun
yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı
olarak... O halde onlar arasında
Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların
keyiflerine uyma. Sizden her biri
için bir yol / şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette
bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye
öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır.
O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet.
Onların keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından
seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki,
Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten
insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar. Yoksa cahiliye
devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen
bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır? 5. sure (MÂİDE) 44-50. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder