İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

28 Ekim 2016 Cuma

ALLAH’IN KULLARI


V. İBADET


A.  ALLAH'A KULLUK - 2  


3. KULLAR


a) Genel olarak kulların durumu (Allah Kullarına –İnsan ve cin topluluklarına- Haber veriyor)


İnanan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce, gizli ve açık infak etsinler. 14. sure (İBRÂHİM) 31. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

 "Benim kullarım aleyhine senin elinde hiçbir güç / kanıt olmayacak. Azgınların seni izleyenleri müstesna." 15. sure (HİCR) 42. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

 Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahîm. 15. sure (HİCR) 49. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

Göklerde ve yerde bulunan herkes, Rahman'a kul olarak gelecektir. 19. sure (MERYEM) 93. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

 Eğer nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir. 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Allah'ın toprağı / yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir." 39. sure (ZÜMER) 10. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Onların üstlerinde ateşten gölgeler, altlarında da gölgeler vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkmaya çağırıyor. "Ey kullarım, benden korkun!" 39. sure (ZÜMER) 16. ayet (Resmi: 39/İniş:59/ Alfabetik:114)

b) İman eden / inanan (mümin) ve salih amelli / iyi (müslim) kullar. (Allah kullarına çok yakındır.  Onları işitir, görür, bilir ve onlara cevap/karşılık verir)


Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler. 2. sure (BAKARA) 186. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

 De ki: "Bu sayılanlardan daha iyisini size haber vereyim mi? Sakınıp korunanlar için, Rableri katında, altlarından nehirler akan, içinde sürekli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'tan bir hoşnutluk olacaktır. Allah, kulları en iyi biçimde görmektedir." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 15. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Seninle kanıt yarıştırmaya girerlerse şöyle söyle: "Ben yüzümü Allah'a teslim ettim. Bana uyanlar da." Kitap verilenlerle ümmîlere de sor: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim olurlarsa doğruya ve güzele kılavuzlanmışlardır. Yüz çevirirlerse sana düşen sadece tebliğ etmektir. Allah, kullarını görmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 20. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Bilmediler mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O Tevvâb, O Rahîm... 9. sure (TEVBE) 104. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Yemin olsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim samimi/seçkin kullarımızdandı. 12. sure (YÛSUF) 24. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

"İçlerinden riyaya sapmamış, samimi kulların müstesna." 15. sure (HİCR) 40. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

"Benim kullarım aleyhine senin elinde hiçbir güç / kanıt olmayacak. Azgınların seni izleyenleri müstesna." 15. sure (HİCR) 42. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

"Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter. 17. sure (İSRÂ) 65. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Kullarımdan bir zümre "Rabbimiz, inandık; affet bizi, acı bize, sen merhametlilerin en hayırlısısın" diyorken, 23. sure (MÜ'MİNÛN) 109. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

İçinizden bekârları / dulları, bir de erkek hizmetçilerinizden ve halayıklarınızdan durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir. 24. sure (NÛR) 32. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler. 25. sure (FURKÂN) 63. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Onlar, önlerinde ve arkalarında, gökten ve yerden neler var, görmediler mi? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Hiç kuşkusuz, bütün bunlarda Allah'a yönelen her kul için mutlak bir ibret vardır. 34. sure (SEBE') 9. ayet (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)

Aynı şekilde, insanlardan, hayvanlardan, davarlardan da çeşitli renklerde olanlar var. Kulları içinde Allah'tan ancak bilginler ürperir. Allah Azîz'dir, Gafûr'dur. 35. sure (FATIR) 28. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır. 37. sure (SÂFFÂT) 40. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Ancak Allah'ın samimi, temiz kulları kurtuldu. 37. sure (SÂFFÂT) 74. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Allah'ın samimi, seçkin kulları müstesna. 37. sure (SÂFFÂT) 128. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

"İçlerinden sadece samimi, seçkin kullar dışta kalacaktır." 38. sure (SÂD) 83. ayet (Resmi: 38/İniş:38/ Alfabetik:88)

Allah, küfre sapanlarla ilgili olarak Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki barışçı kulun nikâhı altında idiler, onlara hıyanet ettiler de eşleri, Allah'tan onlara gelecek olanı hiçbir şeyle geri çeviremediler. Şöyle dendi onlara: "Girin ateşe diğer gireceklerle birlikte!" 66. sure (TAHRÎM) 10. ayet (Resmi: 66/İniş:106/Alfabetik:97)

Allah'ın kulu kalkmış O'na yakarırken, onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı. 72. sure (CİN) 19. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)

Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar. 76. sure (İNSÂN) 6. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

Gir kullarımın arasına! 89. sure (FECR) 29. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)

c) Lütuflandırılmış / seçkin kullar


"Rahman çocuk edindi" dediler. Hâşâ, bundan arınmıştır O! Onlar, lütuflandırılmış kullardır. 21. sure (ENBİYÂ) 26. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

d) Peygamberler ki hepsi Allah’ın İnanan kullarıdır ve onlara indirilen Kitaplar,  Allah'ın hidayeti /kılavuzlamasıdır, bütün kullar için Hak /Doğru yol rehberidir


Eğer kulumuza indirdiğimizden kuşku içindeyseniz, hadi onun benzerinden bir sure getirin! Allah dışındaki destekçilerinizi / tanıklarınızı da çağırın. Eğer doğru sözlü kişilerseniz... 2. sure (BAKARA) 23. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Allah'ın yol göstermesidir bu. Kullarından dilediğini bununla iletir iyiye ve güzele. Eğer onlar şirke bulaşsalardı yapıp ettikleri kendilerine yararsız hale gelirdi. 6. sure (EN'ÂM) 88. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik:20)

Resulleri onlara dediler ki: "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler." 14. sure (İBRÂHİM) 11. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)

Bütün varlıkların tespihi o kudretdir ki, ayetlerimizden bazılarını kendisine gösterelim/kendisini ayetlerimizden bir parça olarak gösterelim diye kulunu, gecenin birinde Mescit-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya yürütmüştür. Hiç kuşkusuz, O'dur Semî' ve Basîr. 17. sure (İSRÂ) 1. ayet (Resmi: 17/İniş:50/ Alfabetik:46)

Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu. 17. sure (İSRÂ) 3. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik. 18. sure (KEHF) 65. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Rabbinin rahmetinin, Zekeriyya kuluna anılışıdır bu... 19. sure (MERYEM) 2. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı." 19. sure (MERYEM) 30. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

 Yemin olsun, Mûsa'ya şöyle vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüt! Denizde onlar için kuru bir yol aç! Size yetişecekler diye korkma, endişelenme.!" 20. sure (TÂHÂ) 77. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)

Mûsa'ya şunu vahyettik: Kullarımı geceleyin yola çıkar. Mutlaka peşinize takılacaklar. 26. sure (ŞUARA) 52. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)

Yemin olsun, biz, Davûd'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. Onlar şöyle dediler: "Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun." 27. sure (NEML) 15. ayet (Resmi: 27/İniş:48/ Alfabetik:81)

O, (Nuh)  bizim inanan kullarımızdandı. 37. sure (SÂFFÂT) 81. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)

O (İbrahim) da bizim inanan kullarımızdandı. Biz ona, hayrı ve barışı sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik. Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var. Yemin olsun, biz Mûsa ve Hârun'a da lütufta bulunduk. Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık. Onlara yardım ettik de galip gelenler kendileri oldular. Onlara, açık seçik bilgi sunan Kitap'ı verdik. Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık. Sonradan gelenler içinde, her ikisini hatırlatan bir şey bıraktık. Selam olsun Mûsa'ya ve Hârun'a! Güzel düşünüp güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz! O ikisi de bizim inanan kullarımızdandı. 37. sure (SÂFFÂT) 111-122. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Bizim inanan kullarımızdandı o (İlyas). 37. sure (SÂFFÂT) 132. ayet (Resmi: 37/İniş:56/ Alfabetik:90)

Onların dediklerine sabret! O kuvvet sahibi kulumuz Davûd'u an! O, tespih nağmeleri döktüren bir kul idi. 38. sure (SÂD) 17. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı. 38. sure (SÂD) 30. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Kulumuz Eyyûb'u da an! Hani, Rabbine şöyle seslenmişti: "Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu." "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik. Ona bizden bir rahmet ve özü temizlere bir hatırlatma olarak, ailesini ve beraberlerinde, benzerlerini bağışladık. "Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik. Biz onu sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! Bize yönelen, yakaran biriydi o. Güçlü kuvvetli, bakış ve görüş sahibi kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an! 38. sure (SÂD) 41-45. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)

Meryem'in oğlu, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek yaptığımız bir kuldu. 43. sure (ZUHRUF) 59. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Böylece vahyetti kuluna vahyettiğini. 53. sure (NECM) 10. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

Onlardan önce Nûh kavmi yalanlamıştı. Yalanladılar kulumuzu ve "Mecnundur bu!" dediler. Ve durduruldu kulumuz. 54. sure (KAMER) 9. ayet (Resmi: 54/İniş:37/Alfabetik:52)

Allah'ın kulu kalkmış O'na yakarırken, onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı. 72. sure (CİN) 19. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)

e) Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter. Kulları aralarında ihtilafa /ayrılığa düştüğü konularda hüküm verici Allah'tır


Nûh'tan sonra da nice kuşakları helak ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter. 17. sure (İSRÂ) 17. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

De ki: "Ey Allah'ım! Ey gökleri ve yeri yaratan, ey görülemeyeni ve görüleni bilen! Sen hüküm vereceksin kulların arasında, ihtilaf ettikleri şeyler hakkında." 39. sure (ZÜMER) 46. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

f) Allah kullarına yeter. Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler


Allah, kuluna Kafi değil mi, yetmiyor mu? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona kılavuzluk edecek yoktur. 39. sure (ZÜMER) 36. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

 Onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, yemin olsun "Allah!" diyecekler. De onlara: "Peki Allah dışındaki yakardıklarınız hakkında ne diyorsunuz? Allah bana bir zarar vermek istese, O'nun vereceği zararı uzaklaştırabilirler mi? Yahut bana bir rahmet dilese, O'nun rahmetini tutabilirler mi?" De ki: "Bana Allah yeter! Tevekkül edenler O'na dayanıp güvenirler." 39. sure (ZÜMER) 38. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

g) Kulların kulluğu / amelleri / yapması gerekenler (Dünya ve Ahirette, Kullar arasındaki ilişki)


Allah'a kulluk edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetim ve öksüzlere, çaresizlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, size bağımlı olanlara iyi ve güzel davranın. Allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez. 4. sure (NİSA) 36. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar? 16. sure (NAHL) 71. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Bir zaman Mûsa, genç dostuna şöyle demişti: "İki denizin birleştiği yere kadar hiç durmadan yürüyeceğim yahut da seneler ve seneler harcayacağım." 18. sure (KEHF) 60. ayet (Resmi: 18/İniş:69/ Alfabetik:54)

Orayı geçtiklerinde Mûsa, genç arkadaşına dedi ki: "Hadi, getir şu sabah yemeğimizi. Vallahi bu yolculuğumuz yüzünden epey çektik." 18. sure (KEHF) 62. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını / ırzlarını korusunlar. Süslerini / ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini / başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah'a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz! İçinizden bekârları/dulları, bir de erkek hizmetçilerinizden ve halayıklarınızdan durumu uygun olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah Vâsi'dir, Alîm'dir. 24. sure (NÛR) 31-32. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda, akşam kılınan namazdan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 24. sure (NÛR) 58. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

Size öz benliklerinizden bir örnek verdi: Ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğimiz rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı? İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyoruz. 30. sure (RÛM) 28. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

 Peygamber'in hanımlarına; babaları, oğulları, kardeşleri, kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, hizmetindeki kadınlar ve anlaşmalarıyla sahip olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah'tan korkun, ey Peygamber hanımları! Kuşkusuz, Allah her şeye tanıklık etmektedir. 33. sure (AHZÂB) 55. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler. 52. sure (TÛR) 24. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde. Sürekli hizmete adanmışlardır. 56. sure (VÂKIA) 17. ayet (Resmi: 56/İniş:46/Alfabetik:107)

Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın. 76. sure (İNSÂN) 19. ayet (Resmi: 76/İniş:90/Alfabetik:43)

h) Kullar, En güzel olan neyse onu söylesinler. Çünkü şeytan, yamukluk sokar. Şeytan, insan için apaçık bir düşmandır


Kullarıma de ki: En güzel olan neyse onu söylesinler. Çünkü şeytan, aralarına yamukluk sokar. Şeytan, insan için apaçık bir düşmandır. 17. sure (İSRÂ) 53. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

i) Allah dışında yakardıklarınız /Allah'a ortak koşulanlar da sizin gibi kullardır


Allah dışında yakardıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda haklıysanız, hadi çağırın onları da size cevap versinler. 7. sure (A'RAF) 194. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Küfre sapanlar, beni bırakıp da kullarımı veliler edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi bir konuk evi olarak inkârcılar için hazırladık. 18. sure (KEHF) 102. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

"Rahman çocuk edindi" dediler. Hâşâ, bundan arınmıştır O! Onlar, lütuflandırılmış kullardır. 21. sure (ENBİYÂ) 26. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Onları ve Allah dışındaki taptıklarını haşredeceği gün şöyle sorar: "Şu kullarımı siz mi saptırdınız yoksa onlar mı yoldan çıktılar?" 25. sure (FURKÂN) 17. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Kullarından O'na bir pay çıkardılar/bir parça isnat ettiler. Hiç kuşkusuz, insan apaçık bir nankördür. 43. sure (ZUHRUF) 15. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Rahman'ın kulları olan melekleri, dişiler saydılar. Onların yaratılışına tanık mıydılar? Tanıklıkları yazılacak ve sorguya çekilecekler. 43. sure (ZUHRUF) 19. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

j) Allah'a ortak koşulanlar da kulları saptırmaktan sorgulanırlar


Onları ve Allah dışındaki taptıklarını haşredeceği gün şöyle sorar: "Şu kullarımı siz mi saptırdınız yoksa onlar mı yoldan çıktılar?" 25. sure (FURKÂN) 17. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

"Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar." 71. sure (NÛH) 27. ayet (Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)

k) Allah kullarından dilediğine vahiy indirir


O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir. 40. sure (MÜ'MİN) 15. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

l) Hiç kuşkusuz kullarına acıyan esirgeyen gerçek bağışlayıcı Allah'tır, Gafur, Rahman ve Rahim'dir


Haber ver kullarıma: Hiç kuşkusuz benim, evet benim, Gafûr ve Rahîm. 15. sure (HİCR) 49. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)

Kullarından dilediğine melekleri, emrinden olan ruh ile şöyle diyerek indirir: "Gerçek şu: Benden başka ilah yok, o halde benden sakının!" 16. sure (NAHL) 2. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

Rahman'ın, kullarına gaybda vaat ettiği Adn cennetlerine girecekler. Kuşkusuz, O'nun vaadi yerine gelir. 19. sure (MERYEM) 61. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)

Yemin olsun, zikirden sonra Zebur'da şunu yazmıştık: Yeryüzüne benim iyilik ve barış seven kullarım vâris olacaktır. 21. sure (ENBİYÂ) 105. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Bunun üzerine Süleyman, karıncanın sözüne güldü ve dedi: "Rabbim, bana ve ebeveynime lütfettiğin nimetine şükretmeme, hoşnut olacağın hayırlı ve barışçıl bir iş yapmama imkân ver. Ve rahmetinle beni iyilik ve barışı seven kullarının arasına sok." 27. sure (NEML) 19. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

De ki: "Hamd Allah'a, selam O'nun seçip yücelttiği kullarına! Allah mı hayırlı, yoksa onların ortak tuttukları mı?" 27. sure (NEML) 59. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)

Ey benim iman eden kullarım! Hiç kuşkusuz, benim yerkürem geniştir. O halde, yalnız bana kulluk/ibadet edin. 29. sure (ANKEBÛT) 56. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı. Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik. Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu! 37. sure (SÂFFÂT) 71-73. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

Tarafımdan söyle: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik vardır. Allah'ın toprağı/yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir." 39. sure (ZÜMER) 10. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir." 39. sure (ZÜMER) 53. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir. 40. sure (MÜ'MİN) 15. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Allah, kullarına çok lütufkârdır; dilediğini rızıklandırır. O'dur en güçlü, O'dur en yüce... 42. sure (ŞÛRÂ) 19. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

Allah'ın, iman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlara müjdelediği, işte budur. De ki: "Ben, buna karşılık sizden, yakın akrabamı/Ehlibeytimi sevmeniz dışında bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder. 42. sure (ŞÛRÂ) 23. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

"Ey kullarım! Bugün size korku yok; sizler tasalanmayacaksınız da! 43. sure (ZUHRUF) 68. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

Gir kullarımın arasına! 89. sure (FECR) 29. ayet (Resmi: 89/İniş:10/Alfabetik:25)

m) Peygamberler de Allah'ın kullarıdır, Kullarına kitap indiren ve iyi kullarını Kitap'a varis/mirasçı kılan Allah'tır


Eğer kulumuza indirdiğimizden kuşku içindeyseniz, hadi onun benzerinden bir sure getirin! Allah dışındaki destekçilerinizi / tanıklarınızı da çağırın. Eğer doğru sözlü kişilerseniz... 2. sure (BAKARA) 23. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: Ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah her şeye kadirdir. 8. sure (ENFÂL) 41. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Hamd o Allah'a ki, kuluna Kitap'ı, kendisinde hiçbir eğiklik ve çelişme yapmaksızın indirdi. 18. sure (KEHF) 1. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

Şanı yücedir o kudretin ki; gökte burçlar yarattı, orada bir kandil ve ışık yansıtıcı bir ay oluşturdu. 25. sure (FURKÂN) 61. ayet (Resmi: 25/İniş:42/Alfabetik:29)

Sonra, kullarımız arasından seçtiklerimizi Kitap'a mirasçı kıldık. İçlerinden öz nefsine zulmeden var. Orta yolda gideni var. Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçeni var. İşte bu, büyük lütfun ta kendisidir.    35. sure (FATIR) 32. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)

Yemin olsun, elçi olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz hükümleşmişti: 37. sure (SÂFFÂT) 171. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)

O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir. 40. sure (MÜ'MİN) 15. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)

Böylece vahyetti kuluna vahyettiğini. 53. sure (NECM) 10. ayet (Resmi: 53/İniş:23/Alfabetik:80)

O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir. 57. sure (HADÎD) 9. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)


RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder