İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

14 Ekim 2016 Cuma

GENEL OLARAK DİN



III. DİN 


D.  FITRAT DİNİ İSLAM (HANÎFLİK) -2

3. GENEL OLARAK DİN


a) İbrahim'in Dini


"Rabb'imiz! Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan müslüman bir ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi kabul et. Sen, evet sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahîm'sin, rahmetini cömertçe yayarsın." 2. sure (BAKARA) 128. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Öz benliğini beyinsizliğe itenden başka kim, İbrahim'in milletinden yüz çevirir? Yemin olsun ki biz onu dünyada seçip yüceltmiştik. Ve o, âhırette de barış ve iyilik sevenlerden biri olacaktır elbette... Rabb'i ona, "Müslüman olup bana teslim ol!" dediğinde o şu cevabı vermişti: "Teslim oldum âlemlerin Rabb'ine!" İbrahim de oğullarına şunu vasiyet etti, Yakub da: "Oğullarım! Allah sizin için bu dini seçmiştir. O halde ancak müslümanlar olarak can verin." Yoksa siz, Yakub'a ölümün gelip çatışına tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu sormuştu: "Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu olmuştu: "Senin ilâhına, ataların İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilâhına, tek ve biricik olan ilâha kulluk edeceğiz; biz yalnız O'na teslim olanlarız." İşte bunlar bir ümmetti, gelip geçtiler. Kazandıkları kendilerinindir. Sizin kazandıklarınız da sizin olacaktır. Siz onların yapıp ettiklerinden sorguya çekilmeyeceksiniz. "Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi." 2. sure (BAKARA) 130-135. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki: "Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 95. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in milletine uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost edinmişti. 4. sure (NİSA) 125. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." 6. sure (EN'ÂM) 161. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dünyada ona güzellik verdik, âhirette de o mutlaka barışsever iyiler arasında yer alacaktır. Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden değildi. 16. sure (NAHL) 122-123. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC) 78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

b) Dinde Kardeşler


Bununla birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız.    9. sure (TEVBE) 11. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 33. sure (AHZÂB) 5. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)

c) Dini İnkâr Etmek


Hayır, iş sanıldığı gibi değil! Siz dini yalanlıyorsunuz. 82. sure (İNFİTÂR) 9. ayet (Resmi: 82/İniş:82 /Alfabetik:42)

d) Dini Tartışmak


İşlerini aralarında parçaladılar. Hepsi bize dönecekler. 21. sure (ENBİYÂ) 93. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

e) Dinlerin Her Birine Ayrı Ayrı Kurallar - Yöntemler Verilmiştir

Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri için bir yol/şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 5. sure (MÂİDE) 48. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

f) Dinde Yalan


Sen onların öz milletlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. De ki: "Allah'ın kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir." İlimden sana ulaşan nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katından ne bir Velî'n olur ne de bir yardımcın. 2. sure (BAKARA) 120. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Bunun sebebi onların, "Ateş bize sayılı birkaç gün dışında asla dokunmayacaktır" demeleridir. Uydurmuş oldukları yalanlar, dinlerinde kendilerini aldatmaktadır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 24. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın." 5. sure (MÂİDE) 77. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Aynen bunun gibi, müşriklerden birçoğuna, Allah'a ortak koştukları kişiler, öz evlatlarını öldürmeyi güzel göstermiştir ki, hem onları yok etsinler hem de dinlerini onlar aleyhine karmakarışık hale getirsinler. Allah dileseydi bunu yapamazlardı. O halde onları, düzdükleri iftiralarla baş başa bırak. 6. sure (EN'ÂM) 137. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir. 6. sure (EN'ÂM) 159. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

İşlerini aralarında parçaladılar. Hepsi bize dönecekler. 21. sure (ENBİYÂ) 93. ayet (Resmi: 21/İniş:73/ Alfabetik:21)

Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür. 30. sure (RÛM) 32. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Yoksa onların, dinden, Allah'ın izin vermediği şeyi kendileri için yasalaştıran ortakları mı var? Kesin ayrıma ilişkin söz olmasaydı, aralarında hüküm mutlaka verilirdi. O zalimler var ya, onlar için acıklı bir azap öngörülmüştür. 42. sure (ŞÛRÂ) 21. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)

İşte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek oranın servetle şımarmış kodamanları mutlaka şöyle demişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerine uyarak yol alacağız." 43. sure (ZUHRUF) 23. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir." 49. sure (HUCURÂT) 16. ayet (Resmi: 49/İniş:105/ Alfabetik:37)

g) Dinî İnançları Korumak İçin Mücadele Etmek, Savaşmak


Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez. 2. sure (BAKARA) 193. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir. 8. sure (ENFÂL) 39. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)

Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. 8. sure (ENFÂL) 72. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)

Eğer verdikleri ahitten sonra yeminlerini bozar, dininize saldırırlarsa, o zaman küfrün elebaşlarını öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Böyle yaparsanız hal ve gidişlerine son verebilirler. 9. sure (TEVBE) 12. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

İnananların hepsinin birden savaşa çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çıkan topluluk geri döndüğünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? 9. sure (TEVBE) 122. ayet (Resmi: 9/ İniş:113/Alfabetik:104)

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever. Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir. 60. sure (MÜMTEHİNE) 8-9. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)

h) Sahte-Yanlış Dini Terk Etmek


Yûsuf dedi ki: "Rızıklanacağınız herhangi bir yemek size gelmeden önce onun yorumunu ikinize mutlaka bildiririm." Bu, Rabbimin bana öğrettiği şeylerdendir. Ben, Allah'a inanmayan ve âhireti de tamamen inkâr eden bir toplumun milletini terk ettim." 12. sure (YÛSUF) 37. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)

i) Dinde Zorlama


Dinde baskı - zorlama - tiksindirme yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. 2. sure (BAKARA) 256. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! 10. sure (YÛNUS) 99. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

Sizin dininiz size, benim dinim bana!" 109. sure (KÂFİRÛN) 6. ayet (Resmi: 109/İniş:18/Alfabetik:50)

j) Dini Uygulamada Güçlük

Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz. 5. sure (MÂİDE) 6. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O! 22. sure (HAC) 78. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)

k) Tek Allah / Tek Din


İşte şu sizin ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de Rabbinizim. O halde bana kulluk/ibadet edin. 21. sure (ENBİYÂ) 92. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)

Ehl-i kitap'la, en güzel olan yöntem dışında bir yolla mücadele etmeyin! Onların zulme sapanları müstesna. Şöyle deyin: "Bize indirilene de size indirilene de iman ettik; tanrımız ve tanrınız bir. Ve biz O'na teslim olanlarız." 29. sure (ANKEBÛT) 46. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)

Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız Allah'a özgüleyerek O'na kulluk/ibadet et! Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz. 39. sure (ZÜMER) 2-3. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na ibadet/kulluk etmem emredildi." 39. sure (ZÜMER) 11. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum." 39. sure (ZÜMER) 14. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)

Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

l) Dini Eğlence ve Oyun Konusu Edinmek


Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz. 7. sure (A'RAF) 51. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

m) Dinden Geri Dönmek


Sana haram ayı, onda savaşmayı soruyorlar, De ki: "O ayda savaş büyük bir günahtır. Ama Allah yolundan alıkoymak, O'na ve Mescid-i Haram'a nankörlük etmek, ora halkını oradan sürüp çıkarmak, Allah katında daha büyük bir günahtır." Fitne/baskı ve bozgunculuk, cana kıymaktan daha büyük bir kötülüktür. Eğer güçleri yetse sizi dininizden çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler. İçinizden kim irtidâd edip dininden dönerse kâfir olarak ölür. Böylelerinin amelleri dünyada da âhırette de boşa gitmiştir. Ateş ehlidir onlar. Sürekli kalacaklardır orada. 2. sure (BAKARA) 217. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Ey inananlar! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. 5. sure (MÂİDE) 54. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Toplumunun büyüklük taslayan kodamanları dediler ki: "Ey Şuayb! Ya kesinlikle milletimize dönersiniz yahut ta seni ve seninle birlikte inananları kentimizden çıkarırız." Dedi ki: "Ya istemiyorsak; zor ve baskıyla mı?" "Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın." 7. sure (A'RAF) 88-89. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
İşte böyle! Onları dirilttik ki, birbirlerine sorup dursunlar. İçlerinden biri şöyle konuştu: "Ne kadar durdunuz?" Dediler: "Bir gün yahut günün bir parçası kadar." Dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Siz şimdi birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; kentin hangi yiyeceği daha temizse ondan size bir rızık getirsin. Ama nazik ve kurnaz davransın ki, sizi kimseye fark ettirmesin." 18. sure (KEHF) 19. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)

n) Dinle Eğlenmek - Gülmek / Alay Etmek


Ey iman edenler! Sizden önce kitap verilenlerden ve küfre sapanlardan, dininizi oyun ve eğlence edinenleri dost tutmayın. Eğer inanıyorsanız Allah'tan sakının. Namaza çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur. 5. sure (MÂİDE) 57-58. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

o) Dinde Okumak, İrdelemek


İnananların hepsinin birden savaşa çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere çıkan topluluk geri döndüğünde, korunmaları ümidiyle onları uyarmak için arkada kalmaları gerekmez mi? 9. sure (TEVBE) 122. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104) 


p) Teslim Olma (İslam)

Allah katında din İslam'dır/barış ve esenlik için Allah'a teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık / doymazlık / azgınlık / denge noktasından sapma / yalancılık / zulüm / kibir / zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın ayetlerine nankörlük ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 19. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kim İslam'dan / Allah'a teslim olmaktan gayrı bir din ararsa artık o, ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o, âhirette hüsrana düşenlerdendir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 85. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in milletine uyarak yüzünü Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost edinmişti. 4. sure (NİSA) 125. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)

Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir. 5. sure (MÂİDE) 3. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

O, resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müşrikler hoşlanmasa da o dini dinlerin tümünün üstüne çıkarsın. 9. sure (TEVBE) 33. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, Allah katında ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Eskimez din işte budur. Artık o aylar içinde benliklerinize zulmetmeyin. Müşrikler sizinle nasıl topyekün savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekün savaşın. Şunu bilin ki, Allah, takva sahipleriyle beraberdir. 9. sure (TEVBE) 36. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Şu da emredildi: "Yüzünü, bir hanîf olarak dine çevir. Sakın müşriklerden olma!" 10. sure (YÛNUS) 105. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)

"O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar." 12. sure (YÛSUF) 40. ayet (Resmi: 12/İniş:53/ Alfabetik:110)

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Din de sürekli olarak yalnız O'nundur. Hâlâ, Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz! 16. sure (NAHL) 52. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)

İşte şu sizin ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de Rabbinizim. O halde bana kulluk/ibadet edin. 21. sure (ENBİYÂ) 92. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
 
İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden sakının! 23. sure (MÜ'MİNÛN) 52. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Allah; sizin, iman edip hayra ve barışa yönelik iyilikler yapanlarınıza şu vaatte bulunmuştur: Onlardan öncekileri halef kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka halef kılacak. Onlar için beğenip seçtiği dinlerini yine onlar için güç kaynağı yapacak, onları korkularının arkasından mutlaka güvene ulaştıracak. Bana kulluk/ibadet edecekler, hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaklar. Bundan sonra nankörlük edenlerse, yoldan sapanların ta kendileridir. 24. sure (NÛR) 55. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)

O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar. 30. sure (RÛM) 30. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür. 30. sure (RÛM) 32. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Allah tarafından ertelenmesi söz konusu olmayan bir günden önce, yüzünü güçlü ve eskimez dine döndür. O gün herkes bölük bölük ayrılacaktır. 30. sure (RÛM) 43. ayet (Resmi: 30/İniş:84/Alfabetik:87)

Sizin için, dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)

O, resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, o dini tüm dinlere üstün kılsın. Tanık olarak Allah yeter. 48. sure (FETİH) 28. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Resulünü hidayet ve hak dini getirmek üzere o gönderdi ki, ortak koşanlar hoşlanmasa bile, onu tüm dinlerden üstün kılsın. 61. sure (SAFF) 9. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)

Oysa ki onlara, dini yalnız O'na özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din. 98. sure (BEYYİNE) 5. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)

Ve insanları kitleler halinde Allah'ın dinine girerken gördüğünde, 110. sure (NASR) 2. ayet (Resmi: 110/İniş:114/Alfabetik:77)

q) Senin Dinin Sana, Benimki Bana


Sizin dininiz size, benim dinim bana!" 109. sure (KÂFİRÛN) 6. ayet (Resmi: 109/İniş:18/ Alfabetik:50)

r) Gerçek Din Hâkim Olacaktır


O, resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müşrikler hoşlanmasa da o dini dinlerin tümünün üstüne çıkarsın. 9. sure (TEVBE) 33. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz benliklerinin içinde göstereceğiz. Ta ki, onun hak olduğu kendilerine ayan beyan belli olsun. Kendisinin her şey üzerinde bir tanık oluşu, senin Rabbine yetmez mi? 41. sure (FUSSİLET) 53. ayet (Resmi: 41/İniş:61/Alfabetik:30)

O, resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, o dini tüm dinlere üstün kılsın. Tanık olarak Allah yeter. 48. sure (FETİH) 28. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Resulünü hidayet ve hak dini getirmek üzere o gönderdi ki, ortak koşanlar hoşlanmasa bile, onu tüm dinlerden üstün kılsın. 61. sure (SAFF) 9. ayet (Resmi: 61/İniş:108/ Alfabetik:89)


Ve insanları kitleler halinde Allah'ın dinine girerken gördüğünde, 110. sure (NASR) 2. ayet (Resmi: 110/İniş:114/Alfabetik:77)


 RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

​ T.C. / M. Kemal Adal 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder