
III. DİN
C. MEVCUT DİNİ
GURUPLAR -4
2.
EHLİ KİTAP-3
c)
Hıristiyanlar
(1)
Kavram Olarak, Din, Mevcut Dini Guruplar, Kitap Ehli (Ehlikitap), Hıristiyanlar
Sonra, kullarımız arasından seçtiklerimizi Kitap'a mirasçı
kıldık. İçlerinden öz nefsine zulmeden var. Orta yolda gideni var. Allah'ın
izniyle hayırlarda öne geçeni var. İşte bu, büyük lütfun ta kendisidir. 35.
sure (FATIR) 32. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
"Allah çocuk edindi!" dediler. Hâşâ! Allah bundan
arınmıştır! O Ganî'dir, hiçbir şeye muhtaç olmaz! Göklerdekiler de yerdekiler
de O'nundur. Elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. Allah hakkında
bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz? De ki: "Allah hakkında yalan düzüp
iftira edenler iflah etmeyeceklerdir!" Dünyada biraz nimetlenme, ardından
dönüşleri bize! Sonra biz, inkâr ettiklerinden ötürü şiddetli azabı onlara
tattıracağız. 10. sure (YÛNUS) 68-70. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece
aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler. Eğer belli
bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş olmasaydı, aralarında iş
mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında,
işkillendiren bir kuşku içindedirler. 42. sure (ŞÛRÂ) 14. ayet
(Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
"Yahudi
yahut Hıristiyan olandan başkası cennete asla giremeyecek." dediler. Bu,
onların hayalleri, kuruntularıdır. De ki onlara: "Eğer doğru sözlü iseniz
hadi getirin susturucu kanıtınızı!" İş onların sandığı gibi değil! Kim
güzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabb'i katında
ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar...
Yahudiler: "Hıristiyanlar hiç bir şey üzerinde değil." dediler.
Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiç bir şey üzerinde değil." dediler. Ve
bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar, ilimden yoksun olanlar da aynen onların
söyledikleri gibi söyledi. Tartışmaya girdikleri şey hakkında, aralarında
hükmü, kıyamet günü Allah verecektir. 2. sure (BAKARA) 111-113.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
"Allah çocuk edindi." dediler.
Haşâ! Böyle bir şeyden arınmıştır O! Tam aksine, göklerdekiler de yerdekiler de
O'na aittir. Bunların tümü O'nun önünde boyun bükmektedir. 2.
sure (BAKARA) 116. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün
kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle
yüceltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs'le
güçlendirdik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler, açık-seçik mesajlar
kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak tartışmaya
girdiler de içlerinden bazısı iman etti, bazısı küfre saptı. Allah dileseydi birbirlerini
öldürmezlerdi. Ne var ki, Allah dilediğini yapıyor. 2.
sure (BAKARA) 253. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Allah katında din İslam'dır/barış ve esenlik için Allah'a
teslim olmaktır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra,
aralarındaki kıskançlık / doymazlık / azgınlık / denge noktasından
sapma / yalancılık / zulüm / kibir / zinakârlık yüzünden ihtilafa düştü. Kim Allah'ın
ayetlerine nankörlük ederse, Allah, hesabı çabucak görecektir. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 19. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ehlikitap'tan öyleleri var ki, Allah'a, size indirilene ve
kendilerine indirilene inanırlar. Allah karşısında ürperirler; Allah'ın
ayetlerini basit bir ücret karşılığı satmazlar. İşte bunlar için Rableri
katında kendilerine özgü ödüller vardır. Allah, hesabı, çabucak görüverir. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 199. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin!
Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın
resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır.
Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin,
sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için
bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler.
Vekil olarak Allah yeter. Ne Mesih Allah'ın bir kulu olmaktan çekinir ne de
Allah'a yakınlaştırılmış melekler. Allah'a kulluk ve ibadetten çekinerek kibre
saplanan bilsin ki, Allah onların tümünü huzurunda haşredecekir. 4.
sure (NİSA) 171-172. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki,
kalpleri Allah'ın zikri/Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce
kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri
kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır. 57.
sure (HADÎD) 16. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda
gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i
verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak
ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın
rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı
olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan
çıkmış olanlardır. Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve onun resulüne inanın ki
size rahmetinden iki nasip versin: Size, kendisiyle yol açacağınız bir ışık
lütfetsin ve sizi affetsin. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. Böylece, Ehl-i Kitap,
Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kotarma gücünde olmadıklarını bilsinler. Lütuf,
Allah'ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah, büyük lütfun sahibidir. 57.
sure (HADÎD) 27-29. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Kitap
verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki
parçalanıp bölündüler. Oysa ki onlara, dini yalnız O'na özgüleyerek, dosdoğru
yürüyen kişiler halinde sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları,
zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din. 98.
sure (BEYYİNE) 4-5. ayet (Resmi: 98/İniş:101/Alfabetik:13)
"Biz Hıristiyanlarız!"
diyenlerden de mîsaklarını almıştık. Onlar da öğütlenmek üzere çağırıldıkları
şeyden nasiplenmeyi unuttular. Bu yüzden, aralarına kıyamete değin düşmanlık ve
şiddetli nefret saldık. Sınaat/teknoloji olarak ürettikleri şeylerin ne
olduğunu Allah onlara yakında haber verecektir. 5. sure (MÂİDE) 14.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin olsun ki, "Allah Meryem'in oğlu Mesih'tir"
diyenler küfre batmışlardır. De ki: "Allah; Meryem'in oğlu Mesih'i,
annesini ve yeryüzündeki insanların hepsini helâk etmek istese Allah'a karşı
kimin elinde bir güç vardır!" Hem göklerin hem yerin hem de bunlar
arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah her
şeye Kadîr'dir. 5.
sure (MÂİDE) 17. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Eğer Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların kötülüklerini
mutlaka örter ve kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka sokardık. Eğer
onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde
uygulasalardı elbette ki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı.
İçlerinde orta yolu izleyen bir topluluk var. Ama onların çoğunluğunun yapmakta
olduğu ne kadar da kötü! 5.
sure (MÂİDE) 65-66. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yemin
olsun ki, "Allah, Meryem'in oğlu Mesih'in ta kendisidir!" diyenler küfre
batmışlardır. Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları, hem sizin Rabbiniz
hem de benim Rabbim olan Allah'a kulluk/ibadet edin! Gerçek olan şu ki, Allah'a
ortak koşana Allah, cenneti haram kılmıştır. Varacağı yer ateştir onun.
Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır." Yemin olsun ki, "Allah, üçün
üçüncüsüdür!" diyenler de küfre batmıştır. Bir tek Tanrı dışında hiçbir
ilah yoktur. Bu söyleyegeldiklerine son vermezlerse, onların küfre sapanlarına
korkunç bir azap mutlaka gelip çatacaktır. Hâlâ Allah'a yönelip tövbe ederek
ondan af dilemiyorlar mı? Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. Meryem'in oğlu Mesih, bir
resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Onun annesi
de özü-sözü doğru biriydi. İkisi de yemek yerlerdi. Bak nasıl açıklıyoruz
onlara ayetleri! Sonra bak, nasıl gerisin geri çevriliyorlar! Söyle onlara:
"Allah'ın yanında bir de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan
şeylere mi kölelik/kulluk ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta
kendisidir." 5. sure (MÂİDE) 72-76. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en
şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da
tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın
olanlarını "biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir.
Çünkü o Hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a
adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. Resule indirileni
dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup
taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de
gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet." "Rabbimizin bizi
barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene
neden inanmayacakmışız?" Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından
ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur
güzel davrananların ödülü. 5. sure (MÂİDE) 82-85. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
(2)
Hıristiyanlar
hakkında vahiy haberleri/doğru bilgiler
(a)
Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar
birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse
o,onlardandır
Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları
edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu
edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele
kılavuzlamaz. 5. sure (MÂİDE) 51. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Ey iman edenler! Sizden önce kitap verilenlerden ve küfre
sapanlardan, dininizi oyun ve eğlence edinenleri dost tutmayın. Eğer
inanıyorsanız Allah'tan sakının. 5. sure (MÂİDE) 57. ayet
(Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu tartışılmaz bir gerçektir ki,
insanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke
batanlar bulursun. Şu da tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere
sevgide en yakın olanlarını "biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun.
Bu böyledir. Çünkü o Hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler,
kendini Allah'a adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. 5.
sure (MÂİDE) 82. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(b)
Hıristiyanlar,
İçlerinde iman ve salih amel sahipleri vardır, onlar tasalanmayacaklar:
Hani, sizden şu şekilde kesin söz almış da Tûr'u üzerinize
kaldırmıştık: "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayıp
zikredin ki, sakınabilesiniz." 2. sure (BAKARA) 63. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş
kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp
yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak
Allah'ın ayetlerini okurlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 113. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği
belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan
sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa
yönelik hizmet üretenlerdendir. Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır,
nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva
sahiplerini çok iyi bilmektedir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 114-115.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ehlikitap'tan öyleleri var ki, Allah'a,
size indirilene ve kendilerine indirilene inanırlar. Allah karşısında
ürperirler; Allah'ın ayetlerini basit bir ücret karşılığı satmazlar. İşte
bunlar için Rableri katında kendilerine özgü ödüller vardır. Allah, hesabı, çabucak
görüverir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 199. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Eğer
Ehlikitap, iman edip korunsaydı, onların kötülüklerini mutlaka örter ve
kendilerini bol nimetli cennetlere mutlaka sokardık. Eğer onlar Tevrat'ı,
İncil'i ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde uygulasalardı elbette
ki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı. İçlerinde orta
yolu izleyen bir topluluk var. Ama onların çoğunluğunun yapmakta olduğu ne
kadar da kötü! 5. sure (MÂİDE) 65-66. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu bir gerçek ki, iman edenler,
Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe inanıp hayra
ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. 5.
sure (MÂİDE) 69. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en
şiddetli düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle şirke batanlar bulursun. Şu da
tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere sevgide en yakın
olanlarını "biz Hıristiyanlarız" diyenler bulursun. Bu böyledir.
Çünkü o Hıristiyanlar içinde derin araştırmalar yapan keşişler, kendini Allah'a
adamış rahipler vardır. Ve onlar, kibre sapmazlar. Resule indirileni
dinlediklerinde farkına vardıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup
taştığını görürsün. Şöyle derler: "Ey Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi de
gerçeğin tanıklarıyla birlikte kaydet." "Rabbimizin bizi
barışseverler arasına koymasını umup dururken, Allah'a ve Hak'tan bize gelene
neden inanmayacakmışız?" Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından
ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur
güzel davrananların ödülü. 5. sure (MÂİDE) 82-85. ayet (Resmi:
5/İniş:110/Alfabetik:60)
Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana
indirilenle ferahlarlar. Ama hiziplerden bazıları onun bir kısmını inkâr
ederler. De ki: "Bana, yalnız Allah'a kulluk etmem, O'na ortak koşmamam
emredildi. Ben O'na yakarır, O'na davet ederim. Dönüşüm de O'nadır." 13.
sure (RA'D) 36. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Sonra onların eserleri üzere, resullerimizi art arda
gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'yı da onların ardınca gönderdik. Ona İncil'i
verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Bir bid'at olarak
ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine biz yazmamıştık. Allah'ın
rızasını kazanmak için ortaya çıkardılar. Ama ona gerektiği şekilde saygılı
olmadılar. Onların, iman edenlerine ödüllerini verdik. Onlardan çoğu yoldan
çıkmış olanlardır. 57. sure (HADÎD) 27. ayet (Resmi: 57/İniş:112/ Alfabetik:33)
Ey iman sahipleri! Allah'ın yardımcıları
olun! Hani, Meryem oğlu İsa, havarilere: "Allah'a gidişte benim
yardımcılarım kimdir?" demişti de, havariler: "Biz, Allah'ın
yardımcılarıyız!" cevabını vermişlerdi. Bunun ardından, İsrailoğullarından
bir zümre iman etmiş, bir zümre de küfre sapmıştı. Nihayet biz, iman
sahiplerini düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler. 61.
sure (SAFF) 14. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
(c)
Hıristiyanlar,
Allah, kendilerine kitap verilenlerden misak almıştı. Ama onlar Kitap'ı
sırtlarının gerisine attılar, öğütlenmek üzere çağrıldıklarından nasiplenmeyi
unuttular
Allah, kendilerine kitap verilenlerden şu yolda mîsak
almıştı: "Onu insanlara mutlaka açık-seçik bildireceksiniz, onu
saklamayacaksınız." Ama onlar Kitap'ı sırtlarının gerisine attılar, basit
bir ücret karşılığı onu sattılar. Ne kötü şey satın alıyorlar! 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 187. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Biz Hıristiyanlarız!" diyenlerden de mîsaklarını
almıştık. Onlar da öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi
unuttular. Bu yüzden, aralarına kıyamete değin düşmanlık ve şiddetli nefret
saldık. Sınaat/teknoloji olarak ürettikleri şeylerin ne olduğunu Allah onlara
yakında haber verecektir. 5. sure (MÂİDE) 14. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(d)
Allah şunu da
demişti: "Ey İsa, senin canını alacağım, seni kendime yükselteceğim, seni,
inkâr edenlerden uzaklaştırıp arındıracağım. Ve sana uyanları, inkâr edenlerin,
kıyamete kadar üstünde tutacağım. Sonra bana olacak dönüşünüz, tartışıp
durduğunuz şeyler hakkında aranızda ben hüküm vereceğim."
Allah şunu da demişti: "Ey İsa, senin canını alacağım,
seni kendime yükselteceğim; seni, inkâr edenlerden uzaklaştırıp arındıracağım.
Ve sana uyanları, inkâr edenlerin, kıyamete kadar üstünde tutacağım. Sonra bana
olacak dönüşünüz; tartışıp durduğunuz şeyler hakkında aranızda ben hüküm
vereceğim." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 55. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
(e)
Hıristiyanlar,
Hak/Gerçek olmayan kuruntu ve zan sahibi sözleri olanlar/Dinlerinde aşırıya
gidenler vardır
"Yahudi yahut Hıristiyan olandan başkası cennete asla
giremeyecek." dediler. Bu, onların hayalleri, kuruntularıdır. De ki
onlara: "Eğer doğru sözlü iseniz hadi getirin susturucu kanıtınızı!" 2.
sure (BAKARA) 111. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yahudiler: "Hıristiyanlar hiç bir şey üzerinde
değil." dediler. Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiç bir şey üzerinde
değil." dediler. Ve bunlar Kitap'ı da okuyup dururlar, ilimden yoksun
olanlar da aynen onların söyledikleri gibi söyledi. Tartışmaya girdikleri şey
hakkında, aralarında hükmü, kıyamet günü Allah verecektir. 2.
sure (BAKARA) 113. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya
kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve
yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke
bulaşanlardan değildi." 2. sure (BAKARA) 135. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yoksa siz, "İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları
Yahudi yahut Hıristiyanlardı" mı diyorsunuz? Söyle onlara: "Siz mi
daha bilgilisiniz yoksa Allah mı?" Allah'tan kendine ulaşmış bir tanıklığı
gizleyenden daha zalim kim vardır! Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz
değildir. 2. sure (BAKARA) 140. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece
Hanîf bir müslümandı / Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 67. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin!
Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın
resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır.
Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin,
sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için
bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler.
Vekil olarak Allah yeter. 4. sure (NİSA) 171. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yemin olsun ki, "Allah Meryem'in oğlu Mesih'tir"
diyenler küfre batmışlardır. De ki: "Allah; Meryem'in oğlu Mesih'i,
annesini ve yeryüzündeki insanların hepsini helâk etmek istese Allah'a karşı
kimin elinde bir güç vardır!" Hem göklerin hem yerin hem de bunlar
arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Allah her
şeye Kadîr'dir. 5.
sure (MÂİDE) 17. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları
ve sevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap
ediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini
affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar
arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır. 5.
sure (MÂİDE) 18. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Allah şunu da söyledi: "Ey Meryem oğlu İsa! Allah'ın
yanında beni ve annemi de iki tanrı olarak kabul edin diye insanlara sen mi
söyledin?" İsa dedi: "Hâşâ! Tespih ederim seni. Hakkım olmayan bir
şeyi söylemek benim haddime değildir. Eğer onu söylemişsem sen onu elbette
bilirsin. Sen benim içimde olanı bilirsin ama ben senin zatında olanı bilmem.
Çünkü sen, evet sen, gaybları çok iyi bilensin!" 5.
sure (MÂİDE) 116. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Yahudiler: "Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler;
Hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur." dediler. Kendi
ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme
yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar! 9. sure
(TEVBE) 30. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri uyarsın diye
indirdi onu. 18. sure (KEHF) 4. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Allah, çocuk filan edinmemiştir. O'nunla beraber herhangi
bir ilah da yoktur. Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını yok ederdi
ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı. Allah'ın şanı onların
nitelendirmelerinden yücedir, arınmıştır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 91. ayet
(Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
"Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti
çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk." 72.
sure (CİN) 3. ayet (Resmi: 72/İniş:40/Alfabetik:16)
(f)
İman edenler,
Yahudiler, Sabiiler, Hıristiyanlar, Mecusiler ve şirke sapanlar arasında Allah,
kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerinde Şehid'dir, tanıktır
İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler
ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey
üzerine Şehîd'dir, tanıktır. 22. sure (HAC) 17. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
(g)
Hıristiyanlar, Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki, namazı
yitirdiler, şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cezasını bulacaklardır
Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki; namazı yitirdiler,
şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cezasını bulacaklardır. 19.
sure (MERYEM) 59. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
(h)
Hıristiyanlar,
Müşrikler gibi değildir, yemekleri ve iffetli kadınları ile nikâh helaldir,
içlerinde Resule uyan ve Kur'an ile ferahlayanları vardır
Bugün size bütün temiz nimetler helal kılındı. Kendilerine
kitap verilmiş olanların yemekleri size helaldir. Sizin yemekleriniz de onlara
helaldir. Mümin kadınların iffetlileriyle, sizden önce kendilerine kitap
verilmiş olanların iffetli hanımları da mehirlerini verdiğiniz takdirde;
iffetinizi korumanız, zinadan uzak kalmanız ve şunu-bunu dost tutmamanız
şartıyla size helaldir. İmanı tanımayıp nankörlük edenin ameli boşa gitmiştir.
Ve o, âhirette de hüsrana uğrayanlardandır. 5.
sure (MÂİDE) 5. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış
bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve
çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara
yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları
söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, onunla indirilen
ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 7.
sure (A'RAF) 157. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenle
ferahlarlar. Ama hiziplerden bazıları onun bir kısmını inkâr ederler. De ki:
"Bana, yalnız Allah'a kulluk etmem, O'na ortak koşmamam emredildi. Ben
O'na yakarır, O'na davet ederim. Dönüşüm de O'nadır." 13.
sure (RA'D) 36. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Biz, cehennem yârânını hep melekler
yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir imtihandan başka
şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler.
İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman
sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış
bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler.
İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya
ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir
öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir. 74.
sure (MÜDDESSİR) 31. ayet (Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
(i)
Hıristiyanlar, Doğru/Hak yolun kendi yolları olduğunu ve başkalarının
kurtuluşa eremeyeceğinde ısrardan vazgeçerek resule ve ona indirilen Kitaba da
inanıp uyanlar gerçeği buldular
"Yahudi yahut Hıristiyan olandan başkası cennete asla
giremeyecek." dediler. Bu, onların hayalleri, kuruntularıdır. De ki
onlara: "Eğer doğru sözlü iseniz hadi getirin susturucu kanıtınızı!" 2.
sure (BAKARA) 111. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sen onların öz milletlerine uymadıkça
Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar. De ki: "Allah'ın
kılavuzluğu erdirici kılavuzluğun ta kendisidir." İlimden sana ulaşan
nasipten sonra bunların boş ve iğreti arzularına uyarsan, Allah katından ne bir
Velî'n olur ne de bir yardımcın. 2. sure (BAKARA) 120. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya
kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve
yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke
bulaşanlardan değildi." 2. sure (BAKARA) 135. ayet (Resmi:
2/İniş:92/Alfabetik:11)
İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez
verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine
verdiğimiz rızıktan infak ederler. 28. sure (KASAS) 54. ayet
(Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve onun
resulüne inanın ki size rahmetinden iki nasip versin: Size, kendisiyle yol
açacağınız bir ışık lütfetsin ve sizi affetsin. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir. 57.
sure (HADÎD) 28. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
III. DİN
C. MEVCUT DİNİ
GURUPLAR - 5
3.
SÂBİÎLER VE MECUSÎLER
a)
Kavram Olarak, Din, Mevcut Dini Guruplar, Sâbiîler ve Mecusîler
Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden,
Hıristiyanlardan, Sabiîlerden Allah'a ve âhıret gününe inanıp barışa ve hayra
yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır.
Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. 2.
sure (BAKARA) 62. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler,
Hıristiyanlar, Mecusîler ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım
yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehîd'dir, tanıktır. 22.
sure (HAC) 17. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
De ki: "Ey Ehlikitap! Sadece şunun
için bizden hoşlanmıyorsunuz: Allah'a, bize indirilene, daha önce indirilene
inanmışız. Doğrusu şu ki, sizin çoğunuz yoldan sapmış olanlardır." 5.
sure (MÂİDE) 59. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
b)
Sâbiîler
Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden,
Hıristiyanlardan, Sabiîlerden Allah'a ve âhıret gününe inanıp barışa ve hayra
yönelik iş yapanların, Rableri katında kendilerine has ödülleri olacaktır.
Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar. 2.
sure (BAKARA) 62. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki: "Ey Ehlikitap! Sadece şunun için bizden
hoşlanmıyorsunuz: Allah'a, bize indirilene, daha önce indirilene inanmışız.
Doğrusu şu ki, sizin çoğunuz yoldan sapmış olanlardır." 5.
sure (MÂİDE) 59. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Sadakalar/zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece
şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler,
kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar,
borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. 9.
sure (TEVBE) 60. ayet (Resmi: 9/İniş:113/ Alfabetik:104)
İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler
ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey
üzerine Şehîd'dir, tanıktır. 22. sure (HAC) 17. ayet (Resmi:
22/İniş:88/Alfabetik:32)
Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman
ederler. 28. sure (KASAS) 52. ayet (Resmi: 28/İniş:49/Alfabetik:53)
c)
Mecusîler
İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler
ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey
üzerine Şehîd'dir, tanıktır. 22. sure (HAC) 17. ayet (Resmi:
22/İniş:88/Alfabetik:32)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder