V. İBADET
A. ALLAH'A KULLUK - 5
5. TESPİH
a) Göklerde ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. Aziz'dir O, Hâkim'dir
Yedi gök, yerküre ve bunların içindekiler O'nu tespih ederler. Hiçbir şey yoktur ki, O'nu överek tespih etmesin; fakat siz onların tespihlerini fark edemezsiniz. O Halîm'dir, Gafûr'dur. 17. sure (İSRÂ) 44. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Göklerde
ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 57. sure (HADÎD) 1. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Göklerde
ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 59. sure (HAŞR) 1. ayet (Resmi: 59/İniş:95/Alfabetik:35)
Göklerde
ne var, yerde ne varsa Allah'ı tespih etmiştir. Azîz'dir O, Hakîm'dir. 61. sure (SAFF) 1. ayet (Resmi: 61/İniş:108/Alfabetik:89)
Göklerdekiler
ve yerdekiler o Melik, o Kuddûs, o Azîz, o Hakîm Allah'ı tespih ediyor. 62. sure (CUMUA) 1. ayet (Resmi: 62/İniş:96/Alfabetik:17)
Göklerdekiler ve
yerdekiler Allah'ı tespih ediyor. O'nundur mülk ve yönetim; O'nun içindir tüm
övgüler. Her şeye gücü yetendir O. 64. sure
(TEĞÂBÜN) 1. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
b) Allah'ın ayetlerine inananlar onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine Hamd ile tespih ederler
Bizim ayetlerimize o kimseler inanır ki, onlarla kendilerine öğüt verildiğinde, secdelere kapanırlar ve hiç böbürlenmeyerek Rablerine Hamd ile tespih ederler. 32. sure (SECDE) 15. ayet (Resmi: 32/İniş:75/Alfabetik:92)
c) Her şey, göklerdeki ve yerdeki şuurlular da bölük bölük olmuş kuşlar da Allah'ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine özgü tespihini bilmiştir
Gök gürültüsü O'nu hamd ile tespih eder; melekler de O'ndan ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O'na karşı mücadele edip duruyorlar. 13. sure (RA'D) 13. ayet (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)
Kandil,
Allah'ın yükseltilmesine ve içinde adının anılmasına izin verdiği evlerdedir.
Orada sabah akşam O'nu tespih eder. 24. sure
(NÛR) 36. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Görmedin mi,
göklerdeki ve yerdeki şuurlular da bölük bölük olmuş
kuşlar da Allah'ı tespih etmektedir. Her biri kendine özgü duasını, kendine
özgü tespihini bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi
bilmektedir. 24. sure (NÛR) 41. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
d) Allah Davud'a dağları boyun eğdirdi, Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı
Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Her birine hükümdarlık ve bilgi verdik. Dâvud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz. 21. sure (ENBİYÂ) 79. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Dağları onunla birlikte buyruk altına
almıştık: Akşam sabah birlikte tespih ederlerdi. 38. sure (SÂD) 18. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
Gece ve gündüz tespih ederler, bıkıp usanmazlar. 21. sure (ENBİYÂ) 20. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Melekleri de arşın
çevresini kuşatarak Rablerinin hamdiyle tespih eder halde görürsün. Aralarında hakla hüküm
verilmiştir. Nihayet şöyle denir: "Hamd alemlerin Rabbi'ne özgüdür!" 39. sure (ZÜMER) 75. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Arşı
yüklenip taşıyanlar ve onun çevresindeki şuurlular Rablerinin hamdi ile tespih
ederler ve ona
inanırlar. İman sahipleri için de şöyle af dilerler: "Rabbimiz! Sen her şeyi
rahmet ve ilim halinde kuşattın. Tövbe edip senin yoluna uymuş olanları
bağışla. Ve onları cehennem azabından koru!" 40. sure (MÜ'MİN) 7. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
f) Sabret, güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucundan da tespih et
Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespih et ki, hoşnutluğa erebilesin. 20. sure (TÂHÂ) 130. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Öyleyse
sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et! 40. sure (MÜ'MİN) 55. ayet (Resmi: 40/İniş:60/ Alfabetik:69)
Artık
onların söylediklerine sabret ve Güneş'in
doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin hamdiyle tespih et! Gecenin bir
kısmında ve secdelerin arkalarından O'nu tespih et! 50. sure (KAF) 39-40. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Gecenin bir kısmında da O'na
secde et! Ve geceleyin
O'nu uzunca tespih et/uzun bir gece boyu O'nu tespih et! 76. sure (İNSÂN) 26. ayet (Resmi:
76/İniş:90/Alfabetik:43)
6. SEHERLER, İHTİYAÇLAR VE ALLAH'A KULLUKTA KOLAYLIK
a ) Seherler
Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 17. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Seher
vakitlerinde af dilemekteydi onlar. 51. sure
(ZÂRİYÂT) 18. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
b) İhtiyaçlar-Allah hiçbir şey muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır
Açık-seçik deliller, İbrahim'in makamı vardır orada. Oraya giren, güvene ermiş olur. Yoluna gücü yetenin o evi ziyaret etmesi, insanlar üzerinde Allah'ın bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse hiç kuşkusuz, Allah bütün âlemlere muhtaç olmayacak bir Ganî'dir. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 97. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız Allah'ındır. İnan olsun, hem sizden önce kitap
verilenlere hem de size, "Allah'tan sakının!" diye önerdik.
Nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, göklerdekiler de yerdekiler de
Allah'ındır. Allah Ganî'dir, zenginliğine sınır yoktur; Hamîd'dir, övülen ve
övendir. 4. sure (NİSA) 131. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
De ki:
"Göklerin ve yerin Fâtır'ı olan o yaratıcıdan, o yedirip doyuran ama
kendisi yedirilip beslenmeyen Allah'tan başkasını mı velî edineyim?" De
ki: "Bana, İslam'ı / Allah'a teslim olmayı seçenlerin ilki olmam
emredildi." Ve sakın şirke sapanlardan olma! 6. sure (EN'ÂM) 14. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Gökleri ve
yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi
olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur! 6. sure (EN'ÂM) 101. ayet (Resmi: 6/İniş:55/ Alfabetik: 20)
Kazandıkları
şeyler yüzünden varış yerleri ateş olacakların ta kendileridir. 10. sure (YÛNUS) 8. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Şöyle
demişti Mûsa: "Siz de yeryüzünde bulananların tümü de küfre saplansanız,
hiç kuşkusuz Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir. 14. sure (İBRÂHİM) 8. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Şöyle de:
"Hamd , o Allah'a özgüdür ki, çocuk edinmemiştir; mülk ve yönetiminde
ortağı yoktur; âcizlik yüzünden dost edinmemiştir." Ve tekbir edip yücelt
O'nu! 17. sure (İSRÂ) 111. ayet (Resmi:
17/İniş:50/Alfabetik:46)
Kendinde
Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: "Ben onu sana, gözünü açıp
yumuncaya kadar getiririm." Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş
görünce şöyle konuştu: "Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim,
nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine
şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir,
cömerttir." 27. sure (NEML) 40. ayet
(Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Ve kim
didinir, gayret sarfederse hiç kuşkusuz kendi benliği lehine gayret sarfetmiş
olur. Gerçek olan şu ki, Allah, âlemlere muhtaç olmaktan uzak, mutlak bir
Ganî'dir. 29. sure (ANKEBÛT) 6. ayet
(Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Ey insanlar,
siz Allah'a yönelmiş yoksullarsınız! Allah ise mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir. 35. sure (FATIR) 15. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Biz onun
ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik. 36. sure (YÂSÎN) 28. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Eğer
nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir.
O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin
için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez.
Sonunda dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber
verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir. 39. sure (ZÜMER) 7. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Ben onlardan rızık istemiyorum.
Beni yedirip doyurmalarını da istemiyorum. 51. sure (ZÂRİYÂT) 57. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
Yemin olsun,
onlarda sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü arzu edenlere çok güzel bir örnek
vardır. Kim yüz çevirirse şunu bilsin ki, Allah, sınırsız zengindir; tüm
övgülerin sahibidir. 60. sure (MÜMTEHİNE) 6.
ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
Bu böyledir.
Çünkü resulleri onlara apaçık deliller getirip dururken onlar: "Bir insan
mı bize kılavuzluk edecek?!" deyip küfre saptılar ve yüz çevirdiler. Ve
Allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi. Allah, sınırsız zenginliğin,
sonsuz övgülerin sahibidir. 64. sure
(TEĞÂBÜN) 6. ayet (Resmi: 64/İniş:107/ Alfabetik:101)
Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir. 73. sure (MÜZZEMMİL) 20. ayet (Resmi: 73/İniş:3/Alfabetik:74)
Temizle
giysilerini! 74. sure (MÜDDESSİR) 4. ayet
(Resmi: 74/İniş:4/Alfabetik:67)
Sürelerini
doldurma noktasına geldiklerinde o kadınları ya örfün gerektirdiği biçimde
tutun yahut da yine örfün gerektirdiği şartlarla onlardan ayrılın. İçinizden
adalet sahibi iki kişiyi de tanık tutun. Tanıklığı Allah için tam bir biçimde
yapın. Allah'a ve âhiret gününe inanan kişiye işte bu şekilde öğüt
verilmektedir. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona
bir çıkış yolu nasip eder. 65. sure
(TALÂK) 2. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Âdetten
kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların
iddetleri üç aydır. Hiç âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. Gebe
olan kadınların süreleri ise yüklerini bırakmalarına kadardır. Kim Allah'tan korkarsa, O ona işinde bir kolaylık nasip
eder. İşte bu, Allah'ın size indirmiş olduğu emridir. Kim Allah'tan korkarsa O, onun çirkinliklerini örter ve
onun ödülünü büyütür. 65. sure
(TALÂK) 4-5. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Geniş imkâna sahip olan bu geniş
imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın
kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey
dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra
bir kolaylık yaratacaktır. 65. sure
(TALÂK) 7. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
Kim verir ve sakınırsa, Ve
güzeli doğrularsa, Biz ona, en kolay olanı kolaylayacağız. Ama kim cimriliğe sapar ve
kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür, Ve güzelliği yalanlarsa, Biz onu, en
zor olana sevk edeceğiz. 92. sure (LEYL) 5-10.
ayet (Resmi: 92/İniş:9/Alfabetik:58)
Demek ki, zorluğun yanında bir
kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! O halde, boşalır boşalmaz yeni
bir işe koyulup yorul! Ve yalnız Rabbine yönelip doğrul! 94. sure (İNŞİRAH) 5-8. ayet (Resmi: 94/İniş:12/Alfabetik:45)
Kullarım
sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin
çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana
karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler. 2. sure (BAKARA) 186. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
7. BORÇ, ALLAH'A KULLUK BORCU
Ey insanlar! Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabb'inize ibadet edin ki, korunabilesiniz. 2. sure (BAKARA) 21. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bunun
üzerine Âdem, Rabb'inden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O da
onun tövbesini kabul etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvâb'dır, tövbeleri
cömertçe kabul eder; Rahîm'dir, rahmetini cömertçe yayar. 2. sure (BAKARA) 37. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Hani Mûsa,
toplumuna demişti ki: "Ey toplumum, buzağıyı tanrı edinmenizle öz
benliklerinize zulmettiniz. Hadi, yaratıcınıza, Bâri'nize tövbe edin;
egolarınızı öldürün. Böyle yapmanız yaratıcınız katında sizin için daha iyidir;
O sizin tövbelerinizi kabul eder. Hiç kuşkusuz O, evet O, tövbeleri çok kabul
edendir, rahmeti sonsuz olandır." 2.
sure (BAKARA) 54. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
"Rabb'imiz!
Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan
müslüman bir ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi
kabul et. Sen, evet sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin;
Rahîm'sin, rahmetini cömertçe yayarsın." 2. sure (BAKARA) 128. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Tövbe edip
hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin
tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti
sınırsız olanım. 2. sure (BAKARA) 160. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İş ve hüküm
konusunda sana düşen bir şey yoktur. Allah ya tövbelerini kabul ederek onları
bağışlar yahut da zalim oldukları için onlara azap eder. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 128. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Eşcinselliği içinizden iki erkek
yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe eder, durumlarını düzeltirlerse
onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvâb'dır, tövbeleri çok kabul eder;
Rahîm'dir, merhametine sınır yoktur. 4. sure
(NİSA) 16. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Allah sizin tövbenizi kabul etmek
istiyor. Şehvetlerine uyanlarsa sizin büyük bir sapışla sapmanızı isterler. 4. sure (NİSA) 27. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Biz hiçbir
resulü, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla
göndermedik. Eğer onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan
af dileseler, resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah'ı
tövbeleri cömertçe kabul eden bir Rahîm olarak bulacaklardı. 4. sure (NİSA) 64. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Yanlışlık
hali müstesna, bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir.
Yanlışlıkla bir mümini öldürenin, özgürlüğü elinden alınmış bir mümini
özgürlüğüne kavuşturması, ölenin ailesine de üzerinde anlaşmaya varılacak
tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Vârislerin, diyeti bağışlaması hali
müstesna. Eğer öldürülen, mümin olmakla birlikte size düşman bir topluluktan
ise o zaman öldürenin, özgürlüğünden yoksun bir mümini özgürlüğüne kavuşturması
gerekir. Öldürülen, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir toplumdan ise o
durumda, öldürülenin ailesine tatmin edici bir diyet verme yanında,
hürriyetinden yoksun bir mümini hürriyetine kavuşturmak da gerekli olur.
Bunlara imkân bulamayan, Allah'a tövbe olarak iki ay kesiksiz oruç tutar.
Allah, gereğince bilendir, hikmeti sonsuzdur. 4. sure (NİSA) 92. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Kim
zulmünden sonra tövbe eder, halini düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini
kabul eder. Allah çok affedici, çok merhametlidir. 5. sure (MÂİDE) 39. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Başları avuçları arasına
düşürülüp de sapmış olduklarını fark ettiklerinde şöyle yakardılar:
"Rabbimiz bize merhamet etmez, bizi affetmezse mutlaka hüsrana düşenlerden
olacağız." 7. sure (A'RAF) 149. ayet
(Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Biz,
ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler. 7. sure (A'RAF) 174. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Geride
bırakılan üç kişinin de tövbesini kabul etmiştir. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü
onlara dar gelmiş, öz benlikleri kendilerini sıkıştırmıştı; Allah'ın öfkesinden
kurtulmak için yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını fark etmişlerdi.
Sonra onlara tövbe nasip etti ki, eski hallerine dönsünler. Hiç kuşkusuz,
Allah, tövbeleri çok çok kabul eden, rahmeti sınırsız olandır. 9. sure (TEVBE) 118. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Sonra, Rabbi onu arıtıp
temizledi, onun tövbesini kabul edip kendisini iyiye ve doğruya kılavuzladı. 20. sure (TÂHÂ) 122. ayet (Resmi: 20/İniş:45/Alfabetik:96)
Allah'ın
lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı neylerdiniz! Ve hiç kuşku yok Allah
Tevvâb'dır, Hakîm'dir. 24. sure (NÛR) 10. ayet
(Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Sizin için, dinden, Nûh'a
önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi şöyle
diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda bölünüp fırkalara
ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke bulaşanlara çok ağır
gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka yönelenleri kendisine
iletir. 42. sure (ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi:
42/İniş:62/Alfabetik:95)
O, sözünü,
kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler. 43. sure (ZUHRUF) 28. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Ey iman
edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar
gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin!
Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz.
Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz
olandır. 49. sure (HUCURÂT) 12. ayet
(Resmi: 49/İniş:105/Alfabetik:37)
Benliğini arındıran/zekât veren,
kurtuluşa gerçekten ermiştir. 87. sure
(A'LÂ) 14. ayet (Resmi: 87/İniş:8/ Alfabetik:5)
Biz insanı
gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık. 90. sure (BELED) 4. ayet (Resmi: 90/İniş:35 / Alfabetik:12)
Benliği temizleyip
arındıran, gerçekten kurtulmuştur. 91. sure
(ŞEMS) 9. ayet (Resmi: 91/İniş:26/ Alfabetik:93)
Tespih
et Rabbini O'na Hamd ile! Ve O'ndan af
dile! Çünkü O,
Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde 110. sure (NASR) 3. ayet (Resmi: 110/İniş:114/Alfabetik:77)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder