IX.
TARİH VE KISSALAR
B. PEYGAMBER KISSALARI-7
7. İBRAHİM
AİLESİ-3
a) Hz. İbrahim, İsmail, İshak-3
(2) İbrahim-2
(n) İbrahim ve Din
"Yahudi
yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki:
"Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim
milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi." 2. sure (BAKARA) 135. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İbrahim ne
bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı / Allah'a
teslim olandı. O müşriklerden değildi. 3.
sure (ÂLİ IMRÂN) 67. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
De ki:
"Allah, doğrusunu söylemiştir/vaadinde sadıktır. Hadi artık hanîf olarak
İbrahim'in milletine uyun! Müşriklerden değildi o." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 95. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Güzellikler
sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim'in milletine uyarak yüzünü
Allah'a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim'i dost
edinmişti. 4. sure (NİSA) 125. ayet
(Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İbrahim,
babası Âzer'e şöyle demişti: "Putları tanrılar mı ediniyorsun? Seni de
toplumunu da açık bir sapıklık içinde görüyorum." 6. sure (EN'ÂM) 74. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki:
"Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf
olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." 6. sure (EN'ÂM) 161. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bir zaman,
İbrahim şöyle demişti: "Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl. Beni ve oğullarımı
putlara kulluktan uzak tut!" "Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu
saptırdılar. Artık beni izleyen bendendir. Bana isyan edene gelince, onun
hakkında sen Gafûr ve Rahîm'sin. 14. sure
(İBRÂHİM) 35-36. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Şu da kuşkusuz
ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanîf olarak Allah'ın önünde
eğiliyordu, müşriklerden değildi. 16. sure
(NAHL) 120. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Daha sonra
sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in milletine uy! O, müşriklerden
değildi. 16. sure (NAHL) 123. ayet
(Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
"Sizden
de Allah dışındaki yakardıklarınızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua edeceğim.
Umarım, Rabbime yakarışımla bahtsızlığa düşmem." İbrahim, onlardan ve
Allah dışında kulluk ettiklerinden uzaklaşınca, ona İshak'ı ve Yakub'u
bağışladık ve hepsini peygamber yaptık. 19.
sure (MERYEM) 48-49. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Yemin olsun, İbrahim'e daha
önceden, doğruyu bulma gücünü vermiştik. Onu bilmekteydik biz. Babasına ve toplumuna
şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"
Dediler: "Atalarımızı onlara kulluk/ibadet eder bulduk." Dedi:
"Vallahi, siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz."
Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri
misin?" Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin
Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim."
"Allah'a yemin ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir
oyun çevireceğim." Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini
bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler. Dediler: "Tanrılarımıza bunu yapan
kesinlikle zalimlerdendir." Dediler: "Onları diline dolayan bir genç
duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor." Dediler: "Halkın gözleri
önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler." Dediler: "Tanrılarımıza
bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?" Dedi: "Hayır, ben değil. Şu
büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz,
zalimlerin ta kendilerisiniz." Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler:
"Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar." İbrahim dedi:
"Siz, Allah'ın berisinden, size hiçbir şekilde yarar sağlamayan, zarar
veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?" "Yazıklar olsun size ve Allah'ın
berisinden taptıklarınıza! Siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
Dediler: "Yakın bunu! Eğer bir şey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza
yardım edin." Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik
ol, bir selam ol!" Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en
beterine uğrayanlar yaptık. Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere
bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık. Ona İshak'ı bağışladık, ayrıca
Yakub'u da hediye ettik. Hepsini hak ve barış için çalışan insanlar yaptık.
Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı,
namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı. 21. sure (ENBİYÂ) 51-73. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
(o) İbrahim ve iman
Hani İbrahim
de şöyle yakarmıştı: "Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun
ölüleri?" "İnanmadın mı?" diye sordu. "İnandım, dedi, ancak
kalbimin tatmin olması için..." Allah dedi ki: "Kuşlardan dört tane
al, onları kendine ısındır, alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça
koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir,
Hakîm'dir. 2. sure (BAKARA) 260. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Sizin için,
dinden, Nûh'a önerdiğini, sana vahyettiğini, İbrahim'e, Mûsa'ya ve İsa'ya
önerdiğimizi şöyle diyerek kanunlaştırdı: "Dini dosdoğru tutun; onda
bölünüp fırkalara ayrılmayın!" Onları çağırdığın bu tutum, şirke
bulaşanlara çok ağır gelmiştir. Allah, dilediğini kendisi için seçer ve hakka
yönelenleri kendisine iletir. 42. sure
(ŞÛRÂ) 13. ayet (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
(p) İbrahim ve kavmi
Gelmedi mi
onlara kendilerinden öncekilerin haberi: Nûh kavminin, Âd'ın, Semûd'un, İbrahim
kavminin, Medyen halkının ve altı üstüne gelmiş kentlerin. Resulleri onlara
açık seçik ayetler getirmişti. Allah onlara zulmediyor değildi; aksine, öz
benliklerine onlar zulmediyorlardı. 9. sure
(TEVBE) 70. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
İbrahim'in
kavmi de Lût'un kavmi de... 22. sure
(HAC) 43. ayet (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)
(q) İbrahim ve duası / duaları
İbrahim şöyle yakarmıştı: "Rabb'im! Şu
kenti güvenli bir kent yap, halkının Allah'a ve âhıret gününe inananlarını
çeşitli ürünlerle rızklardır." Rab dedi ki: "Küfre sapanları bile rızıklandırırım.
Ama az bir nimetle rızıklandırır, sonra da ateş azabına itiveririm. Ne kötü bir
dönüş yeridir o..." İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah'ın ana
duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabb'imiz,
bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semî'sin, her şeyi çok iyi
duyarsın; Alîm'sin, her şeyi çok iyi bilirsin." "Rabb'imiz! Bizi,
sana teslim olmuş iki müslüman kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan müslüman bir
ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi kabul et. Sen, evet
sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahîm'sin, rahmetini
cömertçe yayarsın." "Rabb'imiz! İçlerinden onlara, senin ayetlerini
okuyacak, kendilerine Kitap'ı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyip
arındıracak bir resul gönder. Sen, evet sen, Azîz'sin, tüm ululuk ve onurun
sahibisin; Hakîm'sin, tüm hikmetlerin kaynağısın." 2. sure (BAKARA) 126-129. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bir zaman, İbrahim şöyle demişti:
"Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara kulluktan uzak
tut!" "Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık beni
izleyen bendendir. Bana isyan edene gelince, onun hakkında sen Gafûr ve
Rahîm'sin. "Ey Rabbimiz! Ben, çocuklarımdan bir kısmını senin kutsal
evinin yanındaki, ziraata elverişsiz vadiye yerleştirdim ki, namazı kılsınlar,
ey Rabbimiz! Sen de insanlardan bazı gönülleri, onlardan hoşlanır yap. Çeşitli
meyvelerle onları rızıklandır ki, şükredebilsinler!" "Rabbimiz, hiç
kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Yerde de
gökte de hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz." "İhtiyar yaşımda bana,
İsmail ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamt olsun! Benim Rabbim, duayı gerçekten
çok iyi duyar." "Rabbim! Beni, namazı özenle yerine getiren bir insan
yap. Soyumdan bir kısmını da. Rabbimiz, duamı kabul et!" "Rabbimiz,
hesabın ortaya geleceği gün; beni, anne babamı ve inananları affet!" 14. sure (İBRÂHİM) 35-41. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
(r) İbrahim ve Kavmine karşı İbrahim'e verilen deliller, İnananlara / Müminlere Dereceler
İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e
verdiğimiz kanıtlardır. Dilediklerimizi derece derece yükseltiriz. Senin Rabbin
Hakîm'dir, Alîm'dir. Biz ona İshak'ı ve Yakub'u hediye ettik. Hepsini doğruya
ve güzele kılavuzladık. Daha önce Nûh'a ve onun soyundan olan Dâvud'a, Süleyman'a,
Eyyûb'e, Yûsuf'a, Mûsa'ya, Hârun'a da kılavuzluk etmiştik. Güzel düşünüp güzel
davrananları böyle ödüllendiririz biz. Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas... Hepsi
iyilik ve barış için çalışanlardandı. İsmail, Elyesa', Yûnus ve Lût... Hepsini
âlemlere üstün kıldık. Atalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını
da... Onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. 6. sure (EN'ÂM) 83-87. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin için
çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi:
"Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi
tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya
kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına
şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek
şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız
sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!" "Ey Rabbimiz! Bizi, küfre
sapanlar için bir fitne/imtihan aracı yapma! Bağışla bizi ey Rabbimiz! Sen,
yalnız sen sonsuz kudretin, sonsuz hikmetin sahibisin." 60. sure (MÜMTEHİNE) 4-5. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
(s) İbrahim ve Kavmine karşı İbrahim'e verilen deliller, Müşriklerin sınavı
İşte bunlar,
kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz kanıtlardır. Dilediklerimizi derece derece
yükseltiriz. Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir. 6. sure (EN'ÂM) 83. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yemin olsun, İbrahim'e daha önceden, doğruyu
bulma gücünü vermiştik. Onu bilmekteydik biz. Babasına ve toplumuna şöyle
demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?" Dediler:
"Atalarımızı onlara kulluk/ibadet eder bulduk." Dedi: "Vallahi,
siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz." Dediler:
"Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları
yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim." "Allah'a yemin
ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir oyun
çevireceğim." Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini
bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler. Dediler: "Tanrılarımıza bunu yapan
kesinlikle zalimlerdendir." Dediler: "Onları diline dolayan bir genç
duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor." Dediler: "Halkın gözleri
önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler." Dediler: "Tanrılarımıza
bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?" Dedi: "Hayır, ben değil. Şu
büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz,
zalimlerin ta kendilerisiniz." Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler:
"Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar." İbrahim dedi:
"Siz, Allah'ın berisinden, size hiçbir şekilde yarar sağlamayan, zarar
veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?" "Yazıklar olsun size ve Allah'ın
berisinden taptıklarınıza! Siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
Dediler: "Yakın bunu! Eğer bir şey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza
yardım edin." Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik
ol, bir selam ol!" Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en
beterine uğrayanlar yaptık. Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere
bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık. Ona İshak'ı bağışladık, ayrıca
Yakub'u da hediye ettik. Hepsini hak ve barış için çalışan insanlar yaptık.
Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı,
namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı. 21. sure (ENBİYÂ) 51-73. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Toplumunun
İbrahim'e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Bunu öldürün, yahut
yakın!" Ama Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda
elbette ibretler vardır. 29. sure (ANKEBÛT) 24.
ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Dediler:
"Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!" Ona
tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik. 37. sure (SÂFFÂT) 97-98. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Bir zaman
İbrahim, babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Ben, sizin taptıklarınızdan
uzağım." "Yalnız beni yaratana kulluk ederim. Bana, O kılavuzluk
edecektir." O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki,
insanlar hakka dönebilsinler. 43. sure
(ZUHRUF) 26-28. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
İbrahim'in
ve Mûsa'nın sayfalarında. 87. sure
(A'LÂ) 19. ayet (Resmi: 87/İniş:8/Alfabetik:5)
Allah
kendisine mülk ve saltanat verdiği için, Rabb'i hakkında İbrahim'le çekişeni
görmedin mi? İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabb'im odur ki, hayat verir ve
öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, hem de
öldürürüm." İbrahim, "Allah, güneşi doğudan getiriyor, hadi sen onu
batıdan getir" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı. Allah,
zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. 2. sure (BAKARA) 258. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
(t) İbrahim ve peygamberliği
İbrahim, babası Âzer'e şöyle
demişti: "Putları tanrılar mı ediniyorsun? Seni de toplumunu da açık bir
sapıklık içinde görüyorum." Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin
melekûtunu gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun. Gece
onun üstünü örtünce bir yıldız gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi.
Yıldız battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu. Ay'ı
doğar halde görünce, "Rabbim bu!" dedi. O batınca da şöyle konuştu:
"Eğer Rabbim bana kılavuzluk etmeseydi sapıtan topluluktan olurdum."
Nihayet Güneş'in doğmakta olduğunu gördüğünde, "Benim Rabbim bu, bu daha
büyük!" dedi. O da batıp gidince şöyle seslendi: "Ortak koştuğunuz
şeylerden uzağım ben." "Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri
yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben." Toplumu ona karşı çıkıp
kanıt getirmeye kalkıştı. O dedi ki: "Allah hakkında benimle çekişiyor
musunuz? Beni doğru yola O iletti. O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam.
Rabbimin dilediği dışında hiçbir şey olmaz. Rabbim bilgice her şeyi çepeçevre
kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almayacak mısınız?" "Hem siz, hakkında size
hiçbir kanıt indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştuğunuz halde korkmuyorsunuz
da ben, ortak tuttuğunuz şeylerden nasıl korkarım!" Şimdi, eğer
biliyorsanız, iki gruptan hangisi güvende olmaya/güvenilmeye daha layıktır? 6. sure (EN'ÂM) 74-81. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Yemin olsun, İbrahim'e daha önceden, doğruyu
bulma gücünü vermiştik. Onu bilmekteydik biz. Babasına ve toplumuna şöyle
demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?" Dediler:
"Atalarımızı onlara kulluk/ibadet eder bulduk." Dedi: "Vallahi,
siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz." Dediler:
"Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları
yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim." "Allah'a yemin
ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir oyun
çevireceğim." Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini
bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler. Dediler: "Tanrılarımıza bunu yapan
kesinlikle zalimlerdendir." Dediler: "Onları diline dolayan bir genç
duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor." Dediler: "Halkın gözleri
önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler." Dediler: "Tanrılarımıza
bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?" Dedi: "Hayır, ben değil. Şu
büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!" Bunun
üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta
kendilerisiniz." Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler:
"Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar." İbrahim dedi:
"Siz, Allah'ın berisinden, size hiçbir şekilde yarar sağlamayan, zarar
veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?" "Yazıklar olsun size ve Allah'ın
berisinden taptıklarınıza! Siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
Dediler: "Yakın bunu! Eğer bir şey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza
yardım edin." Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik
ol, bir selam ol!" Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en
beterine uğrayanlar yaptık. Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere
bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık. Ona İshak'ı bağışladık, ayrıca
Yakub'u da hediye ettik. Hepsini hak ve barış için çalışan insanlar yaptık.
Onları, bizim buyruğumuzla yol alan önderler yaptık. Onlara iyilikler yapmayı,
namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, yalnız bize kulluk ediyorlardı. 21. sure (ENBİYÂ) 51-73. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
İbrahim'in
haberini de oku onlara. Hani babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz
neye ibadet ediyorsunuz?" Dediler: "Birtakım putlara tapıyoruz.
Onların önünde toplanıp tapınmaya devam edeceğiz." Dedi: "Yalvarıp
yakardığınızda sizi duyuyorlar mı?" "Size yarar sağlıyor yahut zarar
veriyorlar mı?" Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde
bulduk." Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"
"Siz ve o eski atalarınız!" "Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama
âlemlerin Rabbi dostum." "O yarattı beni, O yol gösteriyor
bana." "O'dur beni doyuran, suvaran." "Hastalandığımda
O'dur bana şifa ulaştıran." "Beni öldürecek, sonra diriltecek
O'dur." "Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da
O'dur." "Rabbim, bana hükmetme gücü/hikmet bağışla, beni hak ve barış
seven iyiler arasına kat!" "Sonradan gelecekler arasında benimle
ilgili doğru/isabetli bir dil oluştur." "Beni, nimetlerle dolu
cennetin mirasçılarından kıl." "Babamı da affet. Çünkü o,
sapmışlardandır." "Herkesin diriltileceği gün beni utandırma." 26. sure (ŞUARA) 69-87. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
(u) İbrahim ve tebliği, Daveti / Çağrısı
Kitap'ta
İbrahim'i de an. O, özü sözü doğru bir peygamberdi. Hani, babasına demişti ki:
"Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere
niçin kulluk ediyorsun?" "Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir
nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim."
"Babacığım, şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan Rahman'a isyan etmişti."
"Babacığım, ben sana Rahman'dan bir azap dokunmasından, böylece şeytanın
dostu haline gelmenden korkuyorum!" Babası dedi: "Sen benim
ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey İbrahim! Eğer bu işe son vermezsen, vallahi
seni taşlarım. Uzun bir süre uzak kal benden!" Dedi: "Selam sana! Senin
için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkârdır."
"Sizden de Allah dışındaki yakardıklarınızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua
edeceğim. Umarım, Rabbime yakarışımla bahtsızlığa düşmem." İbrahim,
onlardan ve Allah dışında kulluk ettiklerinden uzaklaşınca, ona İshak'ı ve
Yakub'u bağışladık ve hepsini peygamber yaptık. Onlara, rahmetimizden nimetler
bağışladık. Ve kendileri için yüksek bir doğruluk dili oluşturduk. 19. sure (MERYEM) 41-50. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
İbrahim'i de gönderdik. Toplumuna şöyle
demişti: "Allah'a kulluk/ibadet edin, O'ndan sakının. Eğer bilirseniz bu
sizin için daha hayırlıdır." "Allah'ın berisinden; bir takım putlara
tapıyorsunuz, yalan/iftira üretiyorsunuz. Sizin Allah dışında kulluk/kölelik
ettikleriniz size hiçbir rızık veremezler. Rızkı Allah katında arayın; O'na
kulluk edin, O'na şükredin. O'na döndürüleceksiniz." 29. sure (ANKEBÛT) 16-17. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
İbrahim
dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak
için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi
tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer
cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır." 29. sure (ANKEBÛT) 25. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Hiç kuşkusuz, İbrahim de onun grubundandı.
Rabbine, tertemiz bir kalple gelmişti. Babasına ve toplumuna sormuştu:
"Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?" "Allah'ı bırakıp da
birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?" "Âlemlerin Rabbi hakkında
düşünceniz nedir?" Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı, Şöyle dedi:
"Ben hastayım!" Bunun üzerine ondan gerisin geri kaçtılar. O da
onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?"
"Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!" İyice yanlarına sokulup sağ eliyle
bir darbe indirdi. Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi. İbrahim dedi:
"Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" "Oysaki sizi de
yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır." Dediler: "Şunun için bir bina
yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!" Ona tuzak kurmak istediler ama,
biz onları sefiller, reziller haline getirdik. İbrahim dedi: "Kuşkunuz
olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek." "Rabbim,
bana barış ve iyilik sevenlerden birini lütfet!" Bunun üzerine biz,
İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. Çocuk onunla birlikte koşacak
yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben
seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?"
"Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden
bulacaksın." Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine
yatırınca, Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" "Sen rüyayı
gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz."
"Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi." Ve ona fidye
olarak büyük bir kurbanlık verdik. Sonra gelenler içinde onu hatırlatan bir şey
bıraktık. Selam olsun İbrahim'e! Böyle ödüllendiririz biz, güzellik
sergileyenleri! O da bizim inanan kullarımızdandı. Biz ona, hayrı ve barışı
sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik. Ona da İshak'a da bereketler
lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz
benliğine açıkça zulmeden de var. 37. sure
(SÂFFÂT) 83-113. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin için
çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi:
"Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi
tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya
kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına
şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek
şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız
sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!" 60. sure (MÜMTEHİNE) 4. ayet (Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
(v) İbrahim ve Sünnetullah (İnsanların yaradılış amacı olan sınav / imtihan ile ilgili Allah'ın ahdinin/verdiği sözün işleyişi)
Hani Rabb'i,
İbrahim'i bazı kelimelerle imtihana çekmiş, o da onların hakkını vermişti de
Rab şöyle demişti: "Seni insanlara önder yapacağım." İbrahim,
"soyumdan birilerini de" deyince Allah: "Benim ahdime zalimler
eremezler." buyurdu. 2. sure
(BAKARA) 124. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Rabb'i ona,
"Müslüman olup bana teslim ol!" dediğinde o şu cevabı vermişti:
"Teslim oldum âlemlerin Rabb'ine!" 2. sure (BAKARA) 131. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İbrahim,
babası Âzer'e şöyle demişti: "Putları tanrılar mı ediniyorsun? Seni de
toplumunu da açık bir sapıklık içinde görüyorum." 6. sure (EN'ÂM) 74. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"Sizden
de Allah dışındaki yakardıklarınızdan da ayrılıyorum; Rabbime dua edeceğim.
Umarım, Rabbime yakarışımla bahtsızlığa düşmem." İbrahim, onlardan ve Allah
dışında kulluk ettiklerinden uzaklaşınca, ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık ve
hepsini peygamber yaptık. 19. sure
(MERYEM) 48-49. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Çocuk onunla birlikte koşacak
yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben
seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?"
"Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden
bulacaksın." Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine
yatırınca, Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" "Sen rüyayı
gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle
ödüllendiririz." "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta
kendisiydi." Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. Sonra
gelenler içinde onu hatırlatan bir şey bıraktık. Selam olsun İbrahim'e! Böyle
ödüllendiririz biz, güzellik sergileyenleri! O da bizim inanan kullarımızdandı.
37. sure (SÂFFÂT) 102-111. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
(w) İbrahim ve küfrü seçen babayla ilişkiye örnekler
İbrahim,
babası Âzer'e şöyle demişti: "Putları tanrılar mı ediniyorsun? Seni de
toplumunu da açık bir sapıklık içinde görüyorum." 6. sure (EN'ÂM) 74. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
İbrahim'in,
babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah
düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek
ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir
insandı/tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 114.
ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Hani,
babasına demişti ki: "Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar
sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?" "Babacığım, bana ilimden,
sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde bana uy ki, seni düzgün bir yola
ileteyim." "Babacığım, şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan Rahman'a
isyan etmişti." "Babacığım, ben sana Rahman'dan bir azap
dokunmasından, böylece şeytanın dostu haline gelmenden korkuyorum!" Babası
dedi: "Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey İbrahim! Eğer bu işe
son vermezsen, vallahi seni taşlarım. Uzun bir süre uzak kal benden!"
Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana
karşı çok lütufkârdır." 19. sure
(MERYEM) 42-47. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Babasına ve
toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de
ne?" 21. sure (ENBİYÂ) 52. ayet
(Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Hani
babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz neye ibadet ediyorsunuz?" 26. sure (ŞUARA) 70. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
"Babamı
da affet. Çünkü o, sapmışlardandır." 26.
sure (ŞUARA) 86. ayet (Resmi: 26/İniş:47/Alfabetik:94)
Babasına ve
toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?" 37. sure (SÂFFÂT) 85. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Bir zaman
İbrahim, babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Ben, sizin taptıklarınızdan
uzağım." 43. sure (ZUHRUF) 26. ayet
(Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
İbrahim'le,
beraberinde olanlarda sizin için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle
demişlerdi: "Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de
uzağız. Sizi tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a
inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim
babasına şöyle demişti: "Senin için hep af
dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek şeyi geri çevirme gücüm yoktur.
Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız
sanadır!" 60. sure (MÜMTEHİNE) 4. ayet
(Resmi: 60/İniş:111/Alfabetik:71)
(3) İsmail
Hatırla o
zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı
yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri
edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini
ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!" 2. sure (BAKARA) 125. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İbrahim'in,
İsmail'le birlikte, Beytullah'ın ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları
zamanı da an: "Rabb'imiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet
sen, Semî'sin, her şeyi çok iyi duyarsın; Alîm'sin, her şeyi çok iyi
bilirsin." 2. sure (BAKARA) 127. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yoksa siz,
Yakub'a ölümün gelip çatışına tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu
sormuştu: "Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu
olmuştu: "Senin ilâhına, ataların İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilâhına,
tek ve biricik olan ilâha kulluk edeceğiz; biz yalnız O'na teslim
olanlarız." 2. sure (BAKARA) 133. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şöyle deyin:
"Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun
torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve İsa'ya verilene ve diğer nebilere verilene
inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim
olanlarız." 2. sure (BAKARA) 136. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yoksa siz,
"İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları Yahudi yahut
Hıristiyanlardı" mı diyorsunuz? Söyle onlara: "Siz mi daha
bilgilisiniz yoksa Allah mı?" Allah'tan kendine ulaşmış bir tanıklığı
gizleyenden daha zalim kim vardır! Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz
değildir. 2. sure (BAKARA) 140. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
De ki:
"Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a,
torunlarına indirilmiş olana, Mûsa'ya, İsa'ya ve diğer nebilere Rablerinden
verilmiş bulunana inandık. Onlardan hiçbirini ötekinden ayırmayız. Biz O'na
teslim olanlarız." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 84.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Biz, tıpkı
Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Biz
İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a,
Hârun'a, Süleyman'a da vahyettik. Dâvud'a da Zebur'u verdik. 4. sure (NİSA) 163. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
İsmail,
Elyesa', Yûnus ve Lût... Hepsini âlemlere üstün kıldık. 6. sure (EN'ÂM) 86. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
"İhtiyar
yaşımda bana, İsmail ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamt olsun! Benim Rabbim,
duayı gerçekten çok iyi duyar." 14. sure
(İBRÂHİM) 39. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
Kitap'ta
İsmail'i de an. Çünkü o, vaadinde sadıktı; bir resuldü, bir peygamberdi.
Ailesine namazı, zekâtı emrederdi. Rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir
kişiydi. 19. sure (MERYEM) 54-55. ayet
(Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
İsmail,
İdris, Zülkifl, hepsi sabredenlerdendi. 21.
sure (ENBİYÂ) 85. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince,
İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda / düşte görüyorum ki ben seni
boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün / sen ne dersin?" "Babacığım,
dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın."
Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca, Biz şöyle
seslendik: "Ey İbrahim!" "Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz,
güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz." "Bu, hiç kuşkusuz
apaçık imtihanın ta kendisiydi." Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık
verdik. Sonra gelenler içinde onu hatırlatan bir şey bıraktık. 37. sure (SÂFFÂT) 83-108. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
İsmail'i,
Elyese'i, Zülkifll'i de an! Hepsi seçkinlerdendi. 38. sure (SÂD) 48. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
(4) İshak
Yoksa siz,
Yakub'a ölümün gelip çatışına tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu
sormuştu: "Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu
olmuştu: "Senin ilâhına, ataların İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilâhına,
tek ve biricik olan ilâha kulluk edeceğiz; biz yalnız O'na teslim
olanlarız." 2. sure (BAKARA) 133. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Şöyle deyin:
"Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, onun
torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve İsa'ya verilene ve diğer nebilere verilene
inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim
olanlarız." 2. sure (BAKARA) 136. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Yoksa siz,
"İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları Yahudi yahut
Hıristiyanlardı" mı diyorsunuz? Söyle onlara: "Siz mi daha
bilgilisiniz yoksa Allah mı?" Allah'tan kendine ulaşmış bir tanıklığı
gizleyenden daha zalim kim vardır! Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz
değildir. 2. sure (BAKARA) 140. ayet
(Resmi: 2/İniş:92/ Alfabetik:11)
De ki:
"Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a,
torunlarına indirilmiş olana, Mûsa'ya, İsa'ya ve diğer nebilere Rablerinden
verilmiş bulunana inandık. Onlardan hiçbirini ötekinden ayırmayız. Biz O'na
teslim olanlarız." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 84.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Biz, tıpkı
Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Biz
İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'e, Yûnus'a,
Hârun'a, Süleyman'a da vahyettik. Dâvud'a da Zebur'u verdik. 4. sure (NİSA) 163. ayet (Resmi: 4/İniş:98/Alfabetik:82)
Biz ona
İshak'ı ve Yakub'u hediye ettik. Hepsini doğruya ve güzele kılavuzladık. Daha
önce Nûh'a ve onun soyundan olan Dâvud'a, Süleyman'a, Eyyûb'e, Yûsuf'a,
Mûsa'ya, Hârun'a da kılavuzluk etmiştik. Güzel düşünüp güzel davrananları böyle
ödüllendiririz biz. 6. sure (EN'ÂM) 84. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Orada
dikilmekte olan karısı güldü. Bunun üzerine ona İshak'ı müjdeledik, İshak'ın
arkasından da Yakub'u. 11. sure (HÛD) 71. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
İşte böyle!
Rabbin seni seçip yüceltecek, olayların ve sözlerin tevilinden, sana bir şeyler
öğretecek, hem senin hem Yakub soyunun üzerinde nimetini tamamlayacaktır. Tıpkı
bundan önce ataların İbrahim ve İshak üzerine o nimeti tamamladığı gibi. Şu
kesin ki, senin Rabbin Alîm'dir, Hakîm'dir. 12. sure (YÛSUF) 6. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"Ve atalarım İbrahim'in,
İshak'ın, Yakub'un milletine uydum. Bizim herhangi birşeyi Allah'a ortak
tutmamız söz konusu olamaz. İşte bu, Allah'ın bize ve diğer insanlara bir
lütfudur. Ama insanların çokları şükretmiyorlar." 12. sure (YÛSUF) 38. ayet (Resmi: 12/İniş:53/Alfabetik:110)
"İhtiyar
yaşımda bana, İsmail ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamt olsun! Benim Rabbim,
duayı gerçekten çok iyi duyar." 14. sure
(İBRÂHİM) 39. ayet (Resmi: 14/İniş:72/Alfabetik:40)
İbrahim,
onlardan ve Allah dışında kulluk ettiklerinden uzaklaşınca, ona İshak'ı ve
Yakub'u bağışladık ve hepsini peygamber yaptık. 19. sure (MERYEM) 49. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Ona İshak'ı
bağışladık, ayrıca Yakub'u da hediye ettik. Hepsini hak ve barış için çalışan
insanlar yaptık. 21. sure (ENBİYÂ) 72. ayet
(Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
Biz,
İbrahim'e İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Onun soyu içine peygamberliği ve
Kitap'ı yerleştirdik ve onun ödülünü dünyada verdik. Âhirette de o, elbette ki
iyilik ve barış sevenler arasında olacaktır. 29. sure (ANKEBÛT) 27. ayet (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)
Biz ona, hayrı ve barışı
sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik. Ona da İshak'a da bereketler
lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz
benliğine açıkça zulmeden de var. 37. sure
(SÂFFÂT) 112-113. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Güçlü
kuvvetli, bakış ve görüş sahibi kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an! 38. sure (SÂD) 45. ayet (Resmi: 38/İniş:38/Alfabetik:88)
(5) Âzer
İbrahim,
babası Âzer'e şöyle demişti: "Putları tanrılar mı ediniyorsun? Seni de
toplumunu da açık bir sapıklık içinde görüyorum." 6. sure (EN'ÂM) 74. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
(6) Evvâh
İbrahim'in, babası için af dilemesi, sadece ona verdiği bir söz yüzündendi. Onun Allah düşmanı olduğu kendisi için açıklık kazanınca, ondan uzaklaştı. Şu bir gerçek ki, İbrahim başkaları için gamlanıp ah eden ince yürekli, yumuşak bir insandı/tam bir evvâhtı. 9. sure (TEVBE) 114. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
İbrahim,
gerçekten yufka yürekli bir insandı; herkes için ah eder, içini çekerdi,
yalvarıp yakarırdı. 11. sure (HÛD) 75. ayet
(Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
(7) Kısırlık
Dedi ki:
"Rabbim, benim nasıl çocuğum olur? İhtiyarlık tam bir biçimde üstüme
binmiş, karım kısır." Allah cevap verdi: "Allah, dilediği şeyi işte
böyle yapar." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 40. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
"Ben,
arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa kısır. O halde,
katından bana bir dost bağışla; Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub
hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle,
Rabbim." Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha
önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık. Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl
söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten
en ileri basamağına ulaştım." 19. sure
(MERYEM) 5-8. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Yahut onları
erkekler ve dişiler halinde çift verir. Dilediğini de kısır yapar. O'dur bilen,
O'dur güç yetiren. 42. sure (ŞÛRÂ) 50. ayet
(Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)
Derken,
karısı bir çığlık içinde döndü; yüzüne vurarak şöyle dedi: "Ben, doğurma
yaşını geçmiş bir kocakarıyım!" 51. sure
(ZÂRİYÂT) 29. ayet (Resmi: 51/İniş:67/Alfabetik:111)
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder