KUR'AN’IN IŞIĞINDA AHİRET
HAYATI – 7
a)
Genel Olarak Hesap - 4
(5) Hesap Verme, Teraziler, Ağırlık ve Perçem
(a)
Hesap verme
Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini
sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin
olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size
mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır." 64. sure (TEĞÂBÜN) 7.
ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)
Nice kentler vardı ki, azgınlık edip Rabbinin
ve onun resullerinin emrinden çıktılar da biz onları çok zorlu bir hesaba
çektik ve onlara, görülmemiş bir azapla azap ettik. 65. sure (TALÂK) 8. ayet
(Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)
"Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim
zaten." 69. sure (HÂKKA) 20. ayet (Resmi: 69/İniş:78/ Alfabetik:34)
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş
olsaydım." 69. sure (HÂKKA) 26. ayet (Resmi: 69/İniş:78/ Alfabetik:34)
Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı. 78. sure (NEBE) 27. ayet
(Resmi: 78/İniş:80/ Alfabetik:79)
Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini
sanmıştı. 84. sure (İNŞIKAK) 14. ayet (Resmi: 84/İniş:83/ Alfabetik:44)
Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde
olacaktır. 88. sure (ĞÂŞİYE) 26. ayet (Resmi: 88/İniş:68/ Alfabetik:31)
O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç
yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)
(b)
Teraziler,
(Adalet terazileri)
O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır.
Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar
olacaktır. 7. sure (A'RAF) 8. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Kıyamet günü için adalet terazilerini
kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm
edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. Hesapçılar
olarak biz yeteriz! 21. sure (ENBİYÂ) 47. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)
(c)
Ağırlık
(I)
Ağırlık,
kıyamet gününde
Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na
ulaşmayı inkâr etmişler de bütün amelleri boşa çıkmıştır. Bu yüzden kıyamet
günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız/onlara hiçbir değer vermeyiz. 18. sure
(KEHF) 105. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
(II)
Ağırlık, hesap
gününde, adalet terazilerinde
O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır.
Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar
olacaktır. Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara gelince, işte onlar,
ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş oldukları için, öz
benliklerini hüsrana itmiş olacaklar. 7. sure (A'RAF) 8-9. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Artık kimin
tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır. Tartıları hafif gelenler
ise kendilerini kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN)
102-103. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İşte o gün, tartıları ağır basan kişi, 101. sure (KAARİA) 6.
ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)
Tartıları hafif çekeninse, 101. sure (KAARİA) 8.
ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)
(III)
Ağırlık,
hesap gününde, adalet terazilerinde, tartıları ağır basanlar
O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır.
Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır.
7. sure (A'RAF) 8. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar
kurtulmuş olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 102. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İşte o gün,
tartıları ağır basan kişi, Evet o kişi, hoşnutluk verici bir yaşayış içindedir.
101. sure (KAARİA) 6-7. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)
(IV)
Ağırlık, hesap gününde, adalet terazilerinde, tartıları
hafif çekenler
Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara
gelince, işte onlar, ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş
oldukları için, öz benliklerini hüsrana itmiş olacaklar. 7. sure (A'RAF) 9. ayet
(Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Tartıları hafif gelenler ise kendilerini
kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 103.
ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Tartıları hafif çekeninse, Anası, Hâviye'dir.
Onun ne olduğunu sana bildiren nedir? Kızışmış bir ateştir o! 101. sure (KAARİA) 8-11.
ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)
(d)
Perçem
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar
perçemlerinden ve ayaklarından. 55. sure (RAHMÂN) 41. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)
İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse
yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz! O yalancı, o günahkâr alnı. 96. sure (ALAK) 15-16.
ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)
b)
Amellerin Dünya'da Tespiti
(1)
Amellerin ruha
işlenen kendine has izleri/işaretleri, dünyada yaşarken işlenir
Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda, Göğün
örtüsü soyulup indirildiğinde, Cehennem kızıştırıldığında, Cennet
yaklaştırıldığında, Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır. 81. sure (TEKVÎR) 10-14.
ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)
Yemin olsun
ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz
ona, şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt
yapmaktadır. Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir. 50. sure (KAF) 16-18.
ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi
bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda. 50. sure (KAF) 4. ayet
(Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve
onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi
apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir. 36. sure (YÂSÎN) 12.
ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
Yemin olsun, O onların hepsini kuşatmış ve
tamamını tek tek saymıştır. Ve onların hepsi kıyamet günü O'na tek tek
gelecektir. 19. sure (MERYEM) 94-95. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna
takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap
çıkaracağız: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin
yeter." 17. sure (İSRÂ) 13-14. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını
duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp
duruyorlar. 43. sure (ZUHRUF) 80. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
O gün tüm
ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir.
Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüz yüze getirileceksiniz. Bu bizim
kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ettiklerinizin
kopyasını çıkarıyorduk / yaptıklarınızı kaydediyorduk. 45. sure (CÂSİYE) 28-29.
ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun
içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza!
Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!"
Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor. 18. sure (KEHF) 49. ayet
(Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
Öz kitabı
sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma
kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış
içindedir. 69. sure (HÂKKA) 19-21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o
şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!"
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." 69. sure (HÂKKA) 25-26.
ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Ve şu
kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var. Çok değerli yazıcılar,
Bilirler yapmakta olduğunuzu. 82. sure (İNFİTÂR) 10-12. ayet (Resmi: 82/İniş:82/Alfabetik:42)
O zaman
kitabı sağdan verilen, Kolay bir hesapla hesaba çekilecek, Ve sevinçli olarak
ailesine dönecektir. Kitabı arka tarafından verilen, Bir ölüm çağıracak, Ve
korkunç ateşe girecektir. O, ailesi içinde sevinçli idi. Daha düşkün bir konuma
asla geçmeyeceğini sanmıştı. Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi. 84. sure (İNŞIKAK) 7-15.
ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
Küçük büyük bir infakta bulunmaları, bir
vadiyi geçmeleri, kendileri lehine mutlaka yazılır ki, Allah onlara yapıp
ettiklerinden daha güzeliyle karşılık versin. 9. sure (TEVBE) 121.
ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)
Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber
olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler.
Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve
hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi
vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı
bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı,
gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin.
Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah
onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve
büyük bir ödül vaat etmiştir. 48. sure (FETİH) 29. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Yakında biz onun hortumu üzerine damga
basacağız/burnunu sürteceğiz. 68. sure (KALEM) 16. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)
(2)
Öz
Kitapları/Amel Defterleri Sağdan Verilenler
Gün olur, insan gruplarından her birini kendi
önderiyle çağırırız. O gün kitabı kendisine sağdan verilenler, kitaplarını
okuyacaklar ve bir kıl kadar haksızlığa uğratılmayacaklar. 17. sure (İSRÂ) 71. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
O gün arz
olunursunuz; hiçbir saklınız, gizliniz kalmaz. Öz kitabı sağından verilen:
"İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı
sezmiştim zaten." 69. sure (HÂKKA) 18-20. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
O zaman
kitabı sağdan verilen, Kolay bir hesapla hesaba çekilecek, Ve sevinçli olarak
ailesine dönecektir. 84. sure (İNŞIKAK) 7-9. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
(3)
Öz
Kitapları / Amel Defterleri Soldan ve Arkadan Verilenler
Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o
şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!"
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." "Ah, ne olurdu,
iş bitmiş olsaydı!" "Hiçbir işime yaramadı malım." "Sökülüp
gitti benden saltanatım." 69. sure (HÂKKA) 25-29. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Kitabı arka
tarafından verilen, Bir ölüm çağıracak, Ve korkunç ateşe girecektir. O, ailesi
içinde sevinçli idi. Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı. Hayır!
Rabbi onu iyice görmekteydi. 84. sure (İNŞIKAK) 10-15. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
(4)
Gözetleyici
"Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden
başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a
kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat
ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey
üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın." 5. sure (MÂİDE) 117.
ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
"Ey toplumum! Elinizden geleni yapın,
ben görevimi yapıyorum. Yakında bileceksiniz rezil edici bir azabın kime
geleceğini, yalancının kim olduğunu! Gözetleyin, ben de sizinle beraber
gözetliyorum." 11. sure (HÛD) 93. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü
hemen zaptediverir. 50. sure (KAF) 18. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
c)
Dünya Varlığının Ahirette İşe Yaramaması
(1)
Kavram
Olarak, İtikat, Ahiret, Yargılanma (Hesap), Dünya Varlığının Ahirette İşe
Yaramaması
"Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne
oğullar." 26. sure (ŞUARA) 88. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)
"Yalnız temiz bir kalple Allah'a varan
kurtulur." 26. sure (ŞUARA) 89. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)
Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler
kendinin olsa, kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı gördüklerinde
pişmanlığı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle hükmedilmiştir. Asla
zulme uğratılmazlar! 10. sure (YÛNUS) 54. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden
başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki daha
iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? 6. sure (EN'ÂM) 32. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş,
dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat:
Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında
ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul
edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden
ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Eğer yerdekilerin tamamı ve beraberinde bir o
kadarı, zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için tümünü
mutlaka fidye verirlerdi. Çünkü hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah
tarafından karşılarına çıkarılmıştır. 39. sure (ZÜMER) 47. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
Öz kitabı
sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım
verilmeseydi!" "Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım."
"Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!" "Hiçbir işime yaramadı
malım." "Sökülüp gitti benden saltanatım." 69. sure (HÂKKA) 25-29.
ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Küfre sapanlara gelince, onların malları da
çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar,
işte onlar, ateşin yakıtıdırlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 10. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)
Küfre
sapanların öyle belde belde dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir
nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü
yataktır o! 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 196-197. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin
hepsi ve yanında bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından
kurtulmak için hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç
bir azap vardır onlar için. 5. sure (MÂİDE) 36. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
(2)
Elinin
Kazandığına Teslim Edilenler
Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş,
dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat:
Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında
ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul
edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük
ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap
vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
(3)
Fidye
Ve korkun o günden ki, hiç bir benlik bir
başka benliğin herhangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiç bir benlikten şefaat
kabul edilmez, hiç bir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. 2. sure (BAKARA) 48.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız:
Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz.
Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz.
Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak
size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına
inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya
hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri
azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz
değildir. 2. sure (BAKARA) 85. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği,
kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve
onların hiç bir yardım göremeyecekleri o günden korkun. 2. sure
(BAKARA) 123. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere
gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de
asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir
yardımcıları olmayacaktır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 91. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin
hepsi ve yanında bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından
kurtulmak için hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç
bir azap vardır onlar için. 5. sure (MÂİDE) 36. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş,
dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat:
Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında
ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul
edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük
ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap
vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler
kendinin olsa, kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı gördüklerinde
pişmanlığı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle hükmedilmiştir. Asla
zulme uğratılmazlar! 10. sure (YÛNUS) 54. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)
Rablerinin çağrısına olumlu cevap verenler
için güzellik vardır. O'na olumlu cevap vermeyenlere gelince, yeryüzündekilerin
tamamı onların olsa, bir o kadar da ilave edilse, kurtulmak için bunların
tümünü fidye verirlerdi. Böylelerinin hesabı kötü olacaktır; varacakları yer de
cehennemdir. Ne kötü yataktır o! 13. sure (RA'D) 18. ayet (Resmi: 13/İniş:87/ Alfabetik:85)
Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık
verdik. 37. sure (SÂFFÂT) 107. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde,
boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı
bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp,
ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öç
alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda
öldürülenlerin amelleri asla göz ardı edilmeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 4.
ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)
İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine
uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden
kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında
bir rehindir. 52. sure (TÛR) 21. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)
Bugün artık ne sizden fidye alınır ne de
küfre sapanlardan. Varacağınız yer ateştir. Odur sizin mevlânız. Ne kötü dönüş
yeridir o! 57. sure (HADÎD) 15. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)
Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün
azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister. Eşini, kardeşini,
Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini. Ve yeryüzündeki insanların tümünü
fidye verip kendisini kurtarmayı ister. 70. sure (MEÂRİC) 11-14. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)
RESUL
KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder