İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

19 Temmuz 2016 Salı

HESAP VERME, AMELLER ve DÜNYA VARLIĞININ AHİRETTE İŞE YARAMAMASI


KUR'AN’IN IŞIĞINDA AHİRET HAYATI – 7

a) Genel Olarak Hesap - 4


(5) Hesap Verme, Teraziler, Ağırlık ve Perçem

(a) Hesap verme

Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır." 64. sure (TEĞÂBÜN) 7. ayet (Resmi: 64/İniş:107/Alfabetik:101)

Nice kentler vardı ki, azgınlık edip Rabbinin ve onun resullerinin emrinden çıktılar da biz onları çok zorlu bir hesaba çektik ve onlara, görülmemiş bir azapla azap ettik. 65. sure (TALÂK) 8. ayet (Resmi: 65/İniş:100/Alfabetik:98)

"Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." 69. sure (HÂKKA) 20. ayet (Resmi: 69/İniş:78/ Alfabetik:34)
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." 69. sure (HÂKKA) 26. ayet (Resmi: 69/İniş:78/ Alfabetik:34)

Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı. 78. sure (NEBE) 27. ayet (Resmi: 78/İniş:80/ Alfabetik:79)
Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı. 84. sure (İNŞIKAK) 14. ayet (Resmi: 84/İniş:83/ Alfabetik:44)

Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır. 88. sure (ĞÂŞİYE) 26. ayet (Resmi: 88/İniş:68/ Alfabetik:31)

O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! 90. sure (BELED) 5. ayet (Resmi: 90/İniş:35/Alfabetik:12)


 (b) Teraziler, (Adalet terazileri)


O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır. Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır. 7. sure (A'RAF) 8. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. Hesapçılar olarak biz yeteriz! 21. sure (ENBİYÂ) 47. ayet (Resmi: 21/İniş:73/Alfabetik:21)


 (c) Ağırlık


(I)  Ağırlık, kıyamet gününde


Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na ulaşmayı inkâr etmişler de bütün amelleri boşa çıkmıştır. Bu yüzden kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız/onlara hiçbir değer vermeyiz. 18. sure (KEHF) 105. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)


 (II)  Ağırlık, hesap gününde, adalet terazilerinde


O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır. Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır. Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara gelince, işte onlar, ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş oldukları için, öz benliklerini hüsrana itmiş olacaklar. 7. sure (A'RAF) 8-9. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır. Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 102-103. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
İşte o gün, tartıları ağır basan kişi, 101. sure (KAARİA) 6. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)
 
Tartıları hafif çekeninse, 101. sure (KAARİA) 8. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)


 (III)  Ağırlık, hesap gününde, adalet terazilerinde, tartıları ağır basanlar


O gün, iyi ve kötüyü ayıran ölçü haktır. Artık kimin ölçülüp tartılacak şeyleri ağır basarsa kurtuluşa erenler onlar olacaktır. 7. sure (A'RAF) 8. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 102. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

İşte o gün, tartıları ağır basan kişi, Evet o kişi, hoşnutluk verici bir yaşayış içindedir. 101. sure (KAARİA) 6-7. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)

(IV)  Ağırlık, hesap gününde, adalet terazilerinde, tartıları hafif çekenler


Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara gelince, işte onlar, ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş oldukları için, öz benliklerini hüsrana itmiş olacaklar. 7. sure (A'RAF) 9. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)

Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, sürekli cehennemde kalanlar olacaklardır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 103. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)

Tartıları hafif çekeninse, Anası, Hâviye'dir. Onun ne olduğunu sana bildiren nedir? Kızışmış bir ateştir o! 101. sure (KAARİA) 8-11. ayet (Resmi: 101/İniş:30/Alfabetik:47)

 (d) Perçem


Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından. 55. sure (RAHMÂN) 41. ayet (Resmi: 55/İniş:89/Alfabetik:86)

İş, sandığı gibi değil! Eğer vazgeçmezse yemin olsun, o alnı mutlaka tutup sürteceğiz! O yalancı, o günahkâr alnı. 96. sure (ALAK) 15-16. ayet (Resmi: 96/İniş:1/Alfabetik:6)

b) Amellerin Dünya'da Tespiti


 (1)  Amellerin ruha işlenen kendine has izleri/işaretleri, dünyada yaşarken işlenir


Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda, Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde, Cehennem kızıştırıldığında, Cennet yaklaştırıldığında, Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır. 81. sure (TEKVÎR) 10-14. ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)

Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız. Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır. Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir. 50. sure (KAF) 16-18. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda. 50. sure (KAF) 4. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir. 36. sure (YÂSÎN) 12. ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)

Yemin olsun, O onların hepsini kuşatmış ve tamamını tek tek saymıştır. Ve onların hepsi kıyamet günü O'na tek tek gelecektir. 19. sure (MERYEM) 94-95. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter." 17. sure (İSRÂ) 13-14. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)

Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp duruyorlar. 43. sure (ZUHRUF) 80. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)

O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüz yüze getirileceksiniz. Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ettiklerinizin kopyasını çıkarıyorduk / yaptıklarınızı kaydediyorduk. 45. sure (CÂSİYE) 28-29. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza! Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!" Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor. 18. sure (KEHF) 49. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
 
Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. 69. sure (HÂKKA) 19-21. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!" "Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." 69. sure (HÂKKA) 25-26. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)

Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var. Çok değerli yazıcılar, Bilirler yapmakta olduğunuzu. 82. sure (İNFİTÂR) 10-12. ayet (Resmi: 82/İniş:82/Alfabetik:42)
O zaman kitabı sağdan verilen, Kolay bir hesapla hesaba çekilecek, Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. Kitabı arka tarafından verilen, Bir ölüm çağıracak, Ve korkunç ateşe girecektir. O, ailesi içinde sevinçli idi. Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı. Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi. 84. sure (İNŞIKAK) 7-15. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)
Küçük büyük bir infakta bulunmaları, bir vadiyi geçmeleri, kendileri lehine mutlaka yazılır ki, Allah onlara yapıp ettiklerinden daha güzeliyle karşılık versin. 9. sure (TEVBE) 121. ayet (Resmi: 9/İniş:113/Alfabetik:104)

Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir. 48. sure (FETİH) 29. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)

Yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız/burnunu sürteceğiz. 68. sure (KALEM) 16. ayet (Resmi: 68/İniş:2/Alfabetik:51)

(2)  Öz Kitapları/Amel Defterleri Sağdan Verilenler


Gün olur, insan gruplarından her birini kendi önderiyle çağırırız. O gün kitabı kendisine sağdan verilenler, kitaplarını okuyacaklar ve bir kıl kadar haksızlığa uğratılmayacaklar.  17. sure (İSRÂ) 71. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
 
O gün arz olunursunuz; hiçbir saklınız, gizliniz kalmaz. Öz kitabı sağından verilen: "İşte kitabım, okuyun!" der. "Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten." 69. sure (HÂKKA) 18-20. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
O zaman kitabı sağdan verilen, Kolay bir hesapla hesaba çekilecek, Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir. 84. sure (İNŞIKAK) 7-9. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)

(3)  Öz Kitapları / Amel Defterleri Soldan ve Arkadan Verilenler


Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!" "Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." "Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!" "Hiçbir işime yaramadı malım." "Sökülüp gitti benden saltanatım." 69. sure (HÂKKA) 25-29. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Kitabı arka tarafından verilen, Bir ölüm çağıracak, Ve korkunç ateşe girecektir. O, ailesi içinde sevinçli idi. Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı. Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi. 84. sure (İNŞIKAK) 10-15. ayet (Resmi: 84/İniş:83/Alfabetik:44)

 (4)  Gözetleyici


"Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: 'Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın." 5. sure (MÂİDE) 117. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

"Ey toplumum! Elinizden geleni yapın, ben görevimi yapıyorum. Yakında bileceksiniz rezil edici bir azabın kime geleceğini, yalancının kim olduğunu! Gözetleyin, ben de sizinle beraber gözetliyorum." 11. sure (HÛD) 93. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)

Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir. 50. sure (KAF) 18. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)

c) Dünya Varlığının Ahirette İşe Yaramaması


(1)  Kavram Olarak, İtikat, Ahiret, Yargılanma (Hesap), Dünya Varlığının Ahirette İşe Yaramaması


"Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne oğullar." 26. sure (ŞUARA) 88. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)

"Yalnız temiz bir kalple Allah'a varan kurtulur." 26. sure (ŞUARA) 89. ayet (Resmi: 26/İniş:47/ Alfabetik:94)

Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler kendinin olsa, kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı gördüklerinde pişmanlığı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle hükmedilmiştir. Asla zulme uğratılmazlar! 10. sure (YÛNUS) 54. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki daha iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? 6. sure (EN'ÂM) 32. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Eğer yerdekilerin tamamı ve beraberinde bir o kadarı, zulmedenlerin olsa, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için tümünü mutlaka fidye verirlerdi. Çünkü hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılmıştır. 39. sure (ZÜMER) 47. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
 
Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: "Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!" "Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım." "Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!" "Hiçbir işime yaramadı malım." "Sökülüp gitti benden saltanatım." 69. sure (HÂKKA) 25-29. ayet (Resmi: 69/İniş:78/Alfabetik:34)
Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, işte onlar, ateşin yakıtıdırlar. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 10. ayet (Resmi: 3/İniş:94/ Alfabetik:7)

Küfre sapanların öyle belde belde dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü yataktır o! 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 196-197. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin hepsi ve yanında bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç bir azap vardır onlar için. 5. sure (MÂİDE) 36. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

 (2)  Elinin Kazandığına Teslim Edilenler


Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

(3)  Fidye


Ve korkun o günden ki, hiç bir benlik bir başka benliğin herhangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiç bir benlikten şefaat kabul edilmez, hiç bir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. 2. sure (BAKARA) 48. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. 2. sure (BAKARA) 85. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiç bir yardım göremeyecekleri o günden korkun. 2. sure (BAKARA) 123. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)

Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 91. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)

Küfre batanlar var ya, yeryüzündekilerin hepsi ve yanında bir o kadarı kendilerinin olsa da kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini fidye verseler, onlardan bu bile kabul edilmez. Korkunç bir azap vardır onlar için. 5. sure (MÂİDE) 36. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır. 6. sure (EN'ÂM) 70. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)

Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler kendinin olsa, kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı gördüklerinde pişmanlığı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle hükmedilmiştir. Asla zulme uğratılmazlar! 10. sure (YÛNUS) 54. ayet (Resmi: 10/İniş:51/ Alfabetik:109)

Rablerinin çağrısına olumlu cevap verenler için güzellik vardır. O'na olumlu cevap vermeyenlere gelince, yeryüzündekilerin tamamı onların olsa, bir o kadar da ilave edilse, kurtulmak için bunların tümünü fidye verirlerdi. Böylelerinin hesabı kötü olacaktır; varacakları yer de cehennemdir. Ne kötü yataktır o! 13. sure (RA'D) 18. ayet (Resmi: 13/İniş:87/ Alfabetik:85)

Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik. 37. sure (SÂFFÂT) 107. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
 
Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin amelleri asla göz ardı edilmeyecektir. 47. sure (MUHAMMED) 4. ayet (Resmi: 47/İniş:99/Alfabetik:64)

İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir. 52. sure (TÛR) 21. ayet (Resmi: 52/İniş:76/Alfabetik:106)

Bugün artık ne sizden fidye alınır ne de küfre sapanlardan. Varacağınız yer ateştir. Odur sizin mevlânız. Ne kötü dönüş yeridir o! 57. sure (HADÎD) 15. ayet (Resmi: 57/İniş:112/Alfabetik:33)

Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister. Eşini, kardeşini, Kendisini kucaklayıp barındıran ailesini. Ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmayı ister. 70. sure (MEÂRİC) 11-14. ayet (Resmi: 70/İniş:79/Alfabetik:62)

RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal

Selam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder